Turqay Hüseynov9
Öncelikle, böyle bir etkinliği düzenledikleri ve bizi davet ettikleri için bu sempozyumun düzenleyicilerine gönülden teşekkür etmek istiyorum.
Bu tür etkinliklerin klinik eğitiminin yaygınlaşmasına ve gelişmesine katkıda bulunacağını umuyoruz.
Benim konuşmam Azerbaycan hukuk sisteminde hukuk kliniklerinin rolü ile ilgili. Katılımcılarımızı bu konu ile ilgili kısaca bilgilendirmeye ve işbirliği olanaklarını ele almaya çalışacağım. 1991 yılında Azerbaycan bağımsızlığını kazandıktan sonra yasal reformlara ihtiyaç duyuldu. Sovyet hukuk sisteminin bir parçası olan mevcut mevzuat o dönemin koşullarına uygun değildi. Anayasasın kabul edilmesinden sonra bu reformlar genişletilmeye başladı. Kısa bir süre içinde Azerbaycan’ın hukuk sistemi gerekli normatif düzenlemelerle zenginleştirildi. Yeni kabul edilen normatif yasalar uluslararası antlaşmaların hükümleriyle uyumlu olacak şekilde geliştirildi. Aynı zamanda hukuk eğitiminin de günün gerekliliklerine göre düzenlenmesi gerekiyordu. Yapılan yasal reformlar hukuk eğitimi veren yükseköğrenim kurumlarının da reforma tabi tutulmasını gerektiriyordu. Ne yazık ki, yasal reformlarının aksine, hukuk eğitimindeki bu reform süreci yavaş oldu. Hukuk eğitiminde hukuk kliniklerinin uygulanması üzerinde de olumsuz bir etki yarattı.
Şunu akılda tutmak lazım: O dönemde, hukuk eğitimi veren eğitim kurumlarında klinik eğitim mevcut değildi. Her akademik yılın sonunda öğrenciler bir ay boyunca değişik devlet kurumlarında staj yapmaktaydı (mahkeme, savcılık vb.). Ancak bu kısa süreli deneyim mesleki becerilerin gelişmesi için o kadar da faydalı değildi. Ancak 1990’ların sonuna gelindiğinde yükseköğretim kurumları bünyesindeki hukuk fakültelerinde hukuk klinikleri oluşmaya başladı. Şunu vurgulamakta fayda var, bu yeni hukuk klinikleri sadece özel projeler kapsamında çalışıyordu, hukuk fakültesi bünyesinden düzenli işleyen sürekli birimler değillerdi.
Çalışan hukuk klinikleri uluslararası kuruluşlardan alınan hibelerle finanse ediliyor ve belirli bir dönemi kapsıyordu. Amaç, düşük gelir düzeyine sahip ailelere ücretsiz yasal hizmet vermekti. Bu klinikler çoğunlukla, Azerbaycan Üniversitesi, Azerbaycan Odlar Yurdu Üniversitesi gibi özel kurumlar bünyesinde çalışıyordu.
Bugün başka devlet üniversitelerinde de hukuk fakülteleri mevcuttur. Bunların başlıcaları Bakü Devlet Üniversitesi Hukuk Fakültesi’dir. Bakü Devlet Üniversitesi’nin geleceği diğer üniversiteler için de bir model oluşturmaktadır.
Şunu söylemeliyim, Bakü Devlet Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde ‘hukuk klinikleri’ on yılı aşkın bir süredir faaliyet gösteriyor. Kliniğin temel amacı hukuk fakültesine giden öğrencilerin uygulamaya yönelik becerilerini artırmak, insanların hukukla ilgili farkındalığını geliştirmek, düşük gelir seviyesine sahip insanların haklarının korunmasını sağlamak ve sosyal gerilimi ortadan kaldırmak. Bunun sonucunda, öğrenciler uygulama fırsatları edinmişler ve mesleki becerilerini geliştirmişlerdir. Düşük gelirli nüfusa verilen ücretsiz hukuki yardım devletimizin sosyal politikasının uygulanmasına katkıda bulunmuştur.
Daha önceden, hukuk klinikleri Soros Vakfı’ndan (2001-2003) ve Amerikan Barolar Birliği’nden (2011-2012) maddi destek almıştır. Kliniğin temel odağı öğrencilerin uygulamaya yönelik bilgisini artırmaktır.
Azerbaycan Devlet Başkanı’nın 28 Aralık 2006’da çıkardığı ‘Azerbaycan Cumhuriyeti’nde İnsan Haklarının Korunması için Ulusal Eylem Planı Onayı’na göre, hukuki yardım hakkına destek olmak ve hukuk fakültesi öğrencilerinin mesleki beceri edinmesini sağlamak için yükseköğrenim kurumları bünyesindeki hukuk fakültelerinde hukuk kliniklerinin kurulması ve faaliyetlerine destek verilmesi niyeti ortaya konmuştur.
Hukuk kliniklerinin açılmasında iki temel amaç vardır. Birincisi, halka hukuki yardım hakkını sağlamak, ikincisi de hukuk alanında çalışacak geleceğin uzmanlarına beceri kazandırmak.
Bu bakımdan, ‘Hukuk Kliniği’nin’ üniversiteye bağlı bir kurum olarak çalışması, eğitim kurumuyla bağlantının temelini oluşturmuş ve daha verimli çalışılmasını sağlamıştır.
Bütün bunların ışığında ve Bakü Devlet Üniversitesi rektörünün talimatıyla bu yılın Ocak ayında ‘Hukuk Kliniği’ hukuk fakültesi bünyesinde kurulmuştur. Böylelikle, hukuk kliniği hukuk fakültesinin bir yapısal birimi olarak çalışmaya başlamıştır. Hukuk kliniği personel listesi onaylanmış: klinik şefi, hukukçu-danışman (2 kişi) ve bir idareci. Ayrıca, hukuk fakültesi öğretim görevlilerinin ve diğer meslek mensuplarının klinik çalışmalarına dahil olması planlanmıştır. Hukuk kliniği, üniversite bütçesine bağlı olarak sürekli çalıştırılacaktır. Kliniğin malzeme ve teknik altyapısı makul düzeyde geliştirilmiştir.
Kliniğin, hukuk fakültesine bağlı bir birim olarak çalışması mevcut müfredat değişikliği gündemini de yeniden canlandırmıştır. Şu anda 2013/2014 müfredatında uygun değişikliklerin yapıldığı bir aşamadayız. Üstelik fakülte müfredatına ‘Klinik Hukuk Eğitiminin Temelleri’ başlıklı bir ders getirilmesi planlanıyor. Ayrıca, bazı disiplinlerde (örneğin, medeni hukuk, iş hukuku, ceza hukuku vb.) verilecek seminer derslerinin de kliniğin bir parçası olması planlanıyor. Bu adımlar kliniğin daha etkin bir şekilde çalışmasına katkıda bulunacaktır.
Bunların ötesinde, normatif yasaların ve mevzuatın bazı yönlerine ilişkin kolluk uygulamalarının bilimsel analizi de hedef olarak belirlenmiştir. Örneğin, klinik çalışmalarına katılan öğrencilerin mevzuat değişiklikleri ile ilgili hazırlık yapmaları ve bu konuların öğrencilerle hocalar arasında dağıtılması planlanmaktadır. Ayrıca, bilimsel araştırma yürütülmesi sayesinde kolluk süreçlerinde doğan sorunların da çözülebileceği düşünülmektedir.
Klinik faaliyetlerinden yararlanan çevreleri genişletmek amacıyla; kitle iletişim araçları yoluyla düşük gelirli nüfusa hukuk kliniğini faaliyetleri konusunda bilgi aktarılması ve ilanlar verilmesi planlanmıştır.
Böylece, yürüttüğümüz çalışmalar sonucunda hukuk kliniği faaliyetlerini üç boyutta geliştirebildik – bilimsel araştırma, eğitim ve öğrencilere uygulama imkanı verilmesi.
Hukuk kliniğinin işlevinin sadece öğrencilerin becerilerini geliştirmeye katkıda bulunmakla kalmadığını vurgulamak istiyorum. Aynı zamanda şu amaçlara da hizmet edilmektedir:
- Halkın hukuk bilincinin geliştirilmesi
- Düşük gelirli nüfusun haklarının korunması;
- Toplumsal gerilimin ortadan kaldırılması.
Düşük gelirli kesimlere ücretsiz hukuki yardım, devlete karşı oluşabilecek güvensizliğin nedenlerini ortadan kaldırmaktadır. Böylece, bu kesimlerin karşılaştıkları hukuki sorunlar çözülmekte, mevcut hukuk sistemine olan güven yeniden tesis edilmekte, devlet kurumları, özel ve tüzel kişiler tarafından hukukun üstünlüğüne saygı pekişmektedir.
Görüldüğü üzere, planlarımız kapsamlı ve bu hedeflere ulaşma konusunda ısrarlıdır.
Klinik hukuk eğitiminin daha doğru ve etkin bir şekilde işletilmesi konusunda geniş deneyim sahibi eğitim kurumlarıyla işbirliği yapmayı planlıyoruz. Halihazırda Tulane Üniversitesi’yle (ABD) işbirliği yapıyoruz. Bu bakımdan, burada Anadolu Üniversitesi’nde yapılan bu sempozyuma katılmanın çok faydalı olacağına ve en iyi şekilde yararlanacağımıza inanıyorum. Yeni ortaklıklar kurmayı arzu ediyoruz ve bu anlamda herkesi işbirliğine davet ediyoruz.
Bir kez daha bu sempozyumun düzenleyicilerine şükranlarımı sunarak sizlere bol şans diliyorum.
Dostları ilə paylaş: |