Buna karşın;
√√ «Satılan aracın motorunun kaçak olması -ayıplı olması- nedeniyle, davacının satıcı hakkında ‘senet iptal davası’ açabilmesi için, kendi alıcısının aracın müsaderesi sebebiyle akdi feshedip satış bedelini kendisinden tahsil etmiş olması gerektiğini»[1231]
√√ «Aracı kendisine satan kimsenin, kendisinden önceki satıcıya olan borcunu üstlendiği halde, bunu ödemeyerek aracın onun tarafından haczedilip satılmasına neden olan alıcının, aracı kendisine satan kimseye verdiği senetlerin ‘karşılıksız kaldığından bahisle’ iptali için açtığı davanın reddine karar verilmesi gerekeceğini»[1232]
√ «Senedin borçluları tarafından ayrıca imzalanıp onaylanmadıkça, senetteki lehtar isminin çizilip başka bir isim yazılmış olmasının, borçlular yönünden geçerli olmayacağını»[1233]
√ «Senet bedelinin tamamımı ödeyen iki müşterek borçludan birisinin, ödediğinin yarısı için diğer müşterek borçluya rücu edebileceğini»[1234]
√ «Akredetiflerin yapıları itibariyle dayandırıldıkları satış veya benzeri sözleşmelerden bağımsız ve ayrı işlemler olduğunu, bu sözleşmelerin bankaları ilgilendirmediğini, aracılık eden bankaların ve saik konusu emtianın mevcut olup olmadığı veya kalitesi vs. ilişkin olarak hiçbir sorumluluk ve yükümlülüklerinin bulunmadığını»[1235]
√ “Haricen satın aldığı kamyon karşılığında -kayıt malikinden haricen satın aldığı kamyonu haricen satmış olan- satıcıya verdiği senetlerin -yapılan harici satışın geçersiz olduğu nedeniyle- iptalini isteyen alıcının, satın aldığı kamyonu iade etmek zorunda olduğunu (aksi takdirde, açtığı olumsuz tespit davasının reddi gerekeceğini)”[1236]
√ «Senedin alacak miktarını gösteren kısmında değişiklik yapılmış olması halinde, senet açık olarak imzalanıp lehtara verilmiş dahi olsa, değişiklikten önceki (ilk) alacak miktarı için, senedin geçerli olacağını»[1237]
√ «İmzaların istiklali ilkesi TK. 589 (şimdi; TTK. mad. 677) gereğince, lehtarın ciro imzasının sahte olmasının, diğer imza sahiplerinin -ve özellikle senedin asıl borçlusunun- sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağını»[1238]
√ «Borçlunun yaptığı kısmî ödemenin öncelikle icra takibine konu olan borca mahsup edilmesi BK. mad. 86 (şimdi; TBK. mad. 102/I) gerekeceğini, alacaklının bu ödemeyi henüz icraya vermediği alacağına mahsup edemeyeceğini»[1239]
√ «Davalı alacaklı tarafından ‘davacı borçluda başka alacağı bulunduğu’ ispat edilmedikçe, davacının yaptığı ödemenin dava konusu senede ait olduğunun kabulü gerekeceğini»[1240]
√ «Noterlikçe düzenlenmeyen araç satış sözleşmeleri geçersiz olduğundan, tarafların birbirinden aldıklarını geri vermeleri (bu nedenle de; bu araç karşılığı verilen senedin iptaline karar verilmesi) gerekeceğini»[1241]
√√ «Satın aldığı arabayı başkasına satıp teslim eden (elinden çıkaran) alıcının, arabanın ‘ayıplı olduğu’ gerekçesiyle, satıcı hakkında akdin feshini ve düzenlenen bonoların iptalini -araba henüz kendisine iade edilmeden- talep edemeyeceğini»[1242]
√√ «Satın alınan küçükbaş hayvanların daha önce hacizli olması ve bunlar hakkında üçüncü kişilerce istihkak davası açılmasının, alıcının zilyetliğini ortadan kaldırmadığı sürece ‘hukuki ayıp’ sayılmayacağı ve ‘akdin feshi ile verilen senetlerin iptali’ için dava hakkı vermeyeceğini»[1243]
- «Zorunlu şekil koşullarını içermeyen kambiyo senetlerinin iptali» istemiyle ilgili olarak;
√√ «Kambiyo senedi olan bonoya dayalı yapılan takipte; her ne kadar Adli Tıp Kurumu Raporu ile 12.05.2003 olan tanzim tarihinin sonradan 12.05.2005 yapıldığı belirlenmiş ise de, bu tarihin vade tarihi vade tarihi olan 21.11.2005 tarihinden önce olması karşısında, takip konusu senedin kambiyo senedi olması vasfını etkilemeyeceğini»[1244]
√√ «Taraflar arasındaki menfi tespit davasında, dava konusu bonoya istinaden hakkında takip yapılan davacının bonoda adı ve imzası bulunmaması ve buna rağmen hakkında icra takibi yapılmasına karşılık onun adına açılan davanın kabulüne karar vermek gerekeceğini»[1245]
√√ «Taraflar arasındaki menfi tespit davasında senette iki ayrı vade sözkonusu olduğundan, mahkemece, senedin tahrifattan önceki ve sonraki durumları gözetilip, senet vasfını yitirip yitirmediği hususları üzerinde yeterince durulup, karar yerinde tartışılarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceğini»[1246]
√√ «Tanzim tarihinin, kambiyo senedi olan bononun zorunlu unsurlarından olduğu, ‘vade’ kelimesi üstü çizilerek alta yazılan tarihin, tanzim tarihi olarak kabulünün mümkün olmadığını»[1247]
√√ «Çekin keşide tarihinde tahrifat yapılmış olması, tek başına kambiyo senedi vasfını yitirmesine ve yazılı delil başlangıcı sayılmasına neden olmayacağı ve bu durumda çekin keşide tarihinin tahrifattan önceki tarih olduğunun kabulü gerekeceği»[1248]
√√ «İcra takibine konu bononun tanzim tarihinin vade tarihinden sonra olması halinde kambiyo senedi niteliği taşımayacağı ve belgeye dayalı olarak ‘kambiyo senetlerine’ özgü icra takibi başlatılamayacağı, davacı borçlu da bu kambiyo senetlerine özgü takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitini istemiş bulunduğundan, menfi tespit istemine konu icra takibinin dayanağı olan senedin kıymetli evrak vasfı taşıyıp taşımadığının araştırılmasının da somut uyuşmazlığın çözümü için gerekli bir husus olduğunu»[1249]
√√ «TK’nun 688/7. (şimdi; TTK.’nun 776/g.) maddesine göre bonoda tanzim edenin imzasının bulunması zorunlu olup, aynı Kanunun 689. maddesine göre imzayı ihtiva etmeyen bir senet bono sayılamaz. Yine TK’nun 668. (şimdi; TTK.’nun 756.) maddesine göre imza yerine mekanik herhangi bir vasıta veya el ile yapılan yahut tasdik edilmiş olan bir işaret veya resmi bir şahadetnamenin kullanılamayacağını»[1250]
√√ «TK.’nun 730/19. (şimdi; TTK.’nun 818/p.) maddesi yollaması ile çeklerde de uygulanması gereken 668. maddesi (şimdi; TTK.’nun 756.) uyarınca ‘poliçe üzerinde beyanların el yazısı ile imza edilmesi lazımdır. El yazısı ile olan imza yerine, mihaniki herhangi bir vasıta veya el ile yapılan ve yahut tasdik edilmiş olan bir işaret yahut resmi bir şahadet kullanılamaz’. Anılan yasa hükmü gözetildiğinde, yukarda keşide tarihleri ve miktarları yazılı çeklerdeki son ciroların el yazısı ile imza edilmediği ve bu nedenle hükümsüz olduğu anlaşıldığından ve böylece ciro silsilesinde kopukluk bulunduğundan, davalı bankanın bu çekler yönünden yetkili hamil olduğu kabul edilemez. Mahkemece bu yönler gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmasının hükmün bozulmasına neden olacağını»[1251]
√√ «Senedi tanzim edenin imzası bonoda zorunlu unsurlardan olup, bonoda keşidecinin imzasının bulunmaması halinde keşidecinin sorumluluğundan söz edilemeyeceği gibi, şekil noksanlığının bulunması halinde, aval verenin de taahhüdünün geçerli olmayacağını»[1252]
√√ «Senetten iki vade tarihinin gösterilmiş olması geçersizlik (batıl)sebebi olacağını»[1253]
√√ «Zorunlu şekil koşullarını içermeyen kambiyo senedi hakkında, ‘bu senetten dolayı borçlu olunmadığı’ konusunda olumsuz tespit davası açılabileceğini»[1254]
√√ «‘Tanzim tarihi’, ‘keşide yeri’, ‘lehtar’ vb. gibi zorunlu geçerlik koşulları yazılı olmayan senedin kambiyo senedi sayılmayacağını, böyle bir senedin ciro yolu ile devredilemeyeceğini, bu senede yönelik geçersizlik nedenine dayanan olumsuz tespit davasının kabulü gerekeceğini»[1255]
√√ «Bankaya tahsile verilen kambiyo senedi hakkında -icra takibinden önce- ‘senedin zorunlu şekil koşullarını içermediği’ gerekçesiyle, iptali için olumsuz tespit davası açılabileceğini»[1256]
√ «Borcun takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde bazı sürelere riayetsizlikten dolayı zamanaşımına uğraması ve takibin yenilenmesi halinde ise borçlunun takip hukuku hükümlerine (İİK/33/a,71) göre tetkik merciine başvurup bu konuda oradan bir karar alması gerekeceği, davacı borçlunun da ‘takibin durdurulması’ yolunda kararı almış olduğundan, davacının açtığı (menfi tespit) davasının dinlenmeyerek reddine karar verilmesi gerekeceğini»[1257]
√√ «Henüz kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe konu yapılmamış olan senet hakkında ‘bu senedin kambiyo senedi niteliğini taşımadığı’ ileri sürülerek iptalinin istenemeyeceğini»[1258]
√ «Nakliyat sigortasında, sigortacının sorumluğunun başlaması için sigorta akdinin yapılmış olmasının yeterli olduğunu, ayrıca primin de, rizikonun gerçekleşmesinden önce ödenmiş olmasının zorunlu olmadığını»[1259]
√ «Telefon faturaları hakkında -‘aşırı telefon görüşme ücretinden borçlu bulunulmadığının tespiti’ için- açılan olumsuz tespit davalarında, faturada yazılı tarihler arasında normal insan yaşantısına göre teknik bakımdan iddia edilen sayıda konuşma yapılmasının mümkün olup olmadığının araştırılması gerekeceğini»[1260]
√ «Hâmiline yazılı çekin, ancak ödemeden kaçınma durumunun tespit edildiği tarihe kadar teslimle el değiştirebileceğini (başka bir deyişle; karşılıksız olduğu usulen tespit edilen çekin ancak bir ‘temlik beyanı’ veya ‘ciro’ ile el değiştirebileceğini, sadece ‘teslim’ ile bu çeke hâmil olan kişinin hak sahibi olamayacağını»[1261]
√ «İbraz müddetinin geçmesinden veya ödememe durumunun usulen tespitinden sonra yapılan alacağın temliki hükümlerine bağlı olduğunu (TK. mad. 705; şimdi; TTK. mad. 793) bu nedenle karşılıksızlığı usulen saptanan çekleri herhangi bir temlik beyanı veya ciro imzası olmadan sadece teslimle edinen kişinin meşru hâmil sayılmayacağını, ‘keşidecinin bu çeklerden dolayı borçlu olmadığına’ karar verilmesi gerekeceğini»[1262]
- “Açığa imza atılarak düzenlenen ancak anlaşmaya aykırı olarak doldurulan kambiyo senetlerinin geçersizliği” ile ilgili olarak;
√√ «TK.'nun 592. (şimdi; TTK.’nun 680.) maddesine göre açığa senet düzenlenmesi mümkündür. Davacı senedin anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunu yazılı delillerle kanıtlamak zorundadır. Boş olarak verilen senedin lehdar hanesine senedin verildiği kişinin ya da bir başka kişinin isminin yazılmasının bu kuralın geçerliliğini etkilemeyeceğini»[1263]
√√ «Tamamen doldurulmamış bono tedavüle çıkarılırken anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu yazılı belge ile ispat olunmadığı sürece bono geçerliliğini korur. Dava konusu senet miktarı dikkate alındığında, senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiasının HUMK.’nun 290. (şimdi; HMK.’nun 201.) maddesine göre yazılı belge ile ispatı gerekir. Mahkemece bu yönler gözetilmeden olaya uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulmasının hükmün bozulmasına neden olacağını»[1264]
√√ «Davalı R. O.’nun dava konusu bonoda herhangi bir sıfatı bulunmadığının senet metninden anlaşılmakla, senedin borçlusu davacı lehdarı ise Y. D. olduğu, bu olgular karşısında dava konusu bononun davalı R.’ye vekalet ilişkisi nedeniyle boş olarak verildiği ve anlaşmaya aykırı şekilde doldurulduğu yönündeki iddianın yazılı delille kanıtlanması gerekeceğini»[1265]
√√ «Davacının borcun ödenmesi üzerine, üzerinde alacak miktarı yazılı senedin iade edildiğini, açığa imzalı senedin ise iade edilmeyip sonradan doldurulduğunu ileri sürdüğü davada, bir borç için iki ayrı senet düzenlenmesinin ve borç ödendiğinde geri alınmamasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin gerekeceğini»[1266]
√√ «Mahkemece ‘yapılan yargılama sonucunda; TK.’nun 690. (şimdi; TTK.’nun 602.) maddesi yollaması ile bonolarda da uygulanan aynı yasanın 592. (şimdi; TTK.’nun 680.) maddesi uyarınca açık bono düzenlenmesinin mümkün olduğu, bu tür bir bono düzenlenirken veya tamamı doldurulmamış bir bono tedavüle çıkarılırken anlaşmalara aykırı olarak doldurulduğu yazılı belge ile ispatlanmadığı sürece bono üzerindeki yazılı rakam ve tarihlerin geçerliliğini koruduğu, bu bağlamda bononun lehtar hanesi boş bırakılarak başkasına tevdiinin de mümkün olduğu, senedi alan kişinin, lehtar hanesine kendi adını yazabileceği gibi, senedi lehtar hanesi boş olarak diğer bir kişiye de verebileceği, bu durumda senette lehtar olarak yazılı olan kişinin hukuken hamil sayılacağı gözetilerek, davacının iddialarını yazılı delille kanıtlayamadığından davanın reddine’ karar vermiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığını»[1267]
√√ «Bonoyu tâlil eden, iddiasını kanıtlama yükümlülüğü altına girer (YHGK 17.12.2003 gün, 2003/19-781 E, 2003/768 K. sy. ilamı). Somut olayda, senette borcun sebebi ‘’nakden’’ olarak gösterilmiş olup nakit verildiğine karinedir. Böylelikle davalı davacıya ait nakit borç verdiğini bildirerek bonodaki kaydın doğruluğunu bildirmiş, bonoda yazılı ‘nakden’ kelimesini, bir başka anlatımla bononun ihdas nedenini tâlil etmemiştir. Öte yandan yasada öngörülen zorunlu şekil şartları dışında diğer kısımların boş olarak doldurulup düzenlenmesi mümkün olup, tedavüle çıkarılırken doldurulmuş olması halinde, doldurulan kısımların anlaşmaya aykırı olarak düzenlendiğinin davacı tarafından kanıtlanması gerekir. Bu durumda mahkemece ‘bononun anlaşmaya aykırı düzenlendiği ve borcun bulunmadığı’ yolundaki iddiasını ispatının davacı tarafa ait olduğu düşünülmeden, ispat külfetinin davalıya yüklenerek yazılı şekilde karar verilmesinin hükmün bozulmasına neden olacağını»[1268]
√√ «Davacının ‘senedin anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu’ yolundaki iddiasını yazılı delille ispat etmesi gerekeceğini»[1269]
√√ «Mahkemece “TK.’nun 690. (şimdi; TTK.’nun 778.) maddesi yollaması ile bonolarda uygulanması gereken aynı yasanın 592. (şimdi; TTK.’nun 680.) maddesi uyarınca açık bono düzenlenmesi mümkün olup, böyle bir senedin anlaşmaya aykırı bir biçimde doldurulduğunu kanıtlamanın senet borçlusuna ait olduğu, davacı senet borçlusunun bu iddiasını yazılı delille kanıtlayamadığı, davalının teklif edilen yemini usulüne uygun eda ettiği” gerekçesiyle “davanın reddine” karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığını»[1270]
√√ « Yeni TTK.nun 818/c maddesi yollamasıyla 680. maddesi hükmüne göre çekteki asli unsurun keşideci imzası olduğu,diğer unsurların tedavüle çıktıktan sonra tamamlanabileceği,keşidecinin “çekin anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunu ve bedelsiz olduğunu” usulen ispatlaması gerektiği,ancak çekin davalı tarafından çalındığına yönelik suç isnadı nedeniyle davacının yemin deliline dayanamayacağı, “suç isnadına dayanan bedelsizlik iddiasını” davacı kanıtlayamadığından mahkemece “davanın reddine” dair verilen kararda isabetsizlik bulunmadığını»[1271]
√√ «Mahkemece, imzalı boş kağıdı karşı tarafa veren kimsenin belge üzerinde kendisini zarara sokabilecek mahiyette ilaveler yapılabileceğini bilmesi gerektiği, TK’nun 592. (şimdi; TTK.’nun 680.) maddesine göre açığa imza atılmak suretiyle tanzim olunan senedin anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu ispat edilmedikçe geçerli olduğu, HUMK’nun 290. (şimdi; HMK.’nun 201.) maddesine göre ise de senede karşı her türlü iddianın yazılı delille ispatının gerektiği, davacı tarafın yazılı delil sunamadığı, davalının senedi anlaşmaya aykırı olarak doldurmadığına ve senetten dolayı kendisine ödeme yapılmadığına ilişkin olarak yemin ettiği gerekçesiyle mahkemece davacının davasının reddine karar verilebileceğini»[1272]
√√ «Malen kaydı bulunan senedin ‘boş olarak verilip sonradan anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu ve kendisine mal teslim edilmediği’ yolundaki iddianın yazılı delille kanıtlanması gerekeceğini»[1273]
√√ «Senet miktarı gözetildiğinde, senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiası ile ödeme iddialarının yazılı delille -açılan menfi tespit davasında- ispat edilmesi gerekeceğini»[1274]
√√ «Lehtar hanesi açık bono düzenlemesi mümkün olup, tedavüle çıkartılırken lehtar kısmının doldurulması halinde anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiasının hamile karşı ileriye sürülemeyeceği, bu iddiaların ileri sürülmesi için hamilin kötüniyetle bonoyu iktisap etmesinin gerekeceğini»[1275]
√√ «Kambiyo senedinin lehdar hanesinin boş olarak düzenlenmesinin mümkün olup, tedavüle çıkarken lehdar hanesinin doldurulmuş olması halinde bu işlemin anlaşmaya aykırı yapıldığının HUMK’nun 290. (şimdi; HMK.’nun 201.) maddesine göre kanıtlanmasının gerekeceğini»[1276]
√√ «Lehtar kısmı boş bırakılarak bir bononun düzenlenebileceğini, bu durumda senedi alan kişinin lehtar kısmına kendi adını yazabileceği gibi, lehtar kısmı açık olarak başka bir kişiye verebileceğini, böylece lehtar kısmının o kişi tarafından doldurulmasına imkân sağlayabileceğini, bu son durumda senedin lehtar kısmında adı yazılı olan kişinin gerçekte ‘hâmil’ sayılacağını ve keşidecinin hâmile karşı -TK. mad. 599 (şimdi; TTK. mad. 687)’de yazılı koşullar çerçevesinde- defilerini ileri sürebileceğini»[1277]
√√ «Bir senedin sadece imza atılarak, diğer kısımları boş olarak alacaklıya verilebileceğini, bu durumun senedin geçerliliğine etkili olmayacağını, borçlunun itimat ettiği kişinin yaptığı muamelenin sonuçlarına katlanması gerekeceğini»[1278]
√√ «Bir kambiyo senedinin (bononun) lehtar kısmı boş bırakılarak düzenlenebileceğini ve bu boş kısma daha sonra keşideci ile hiçbir alışverişi (ilişkisi) bulunmayan üçüncü bir kişinin adının yazılabileceğini»[1279]
√ «Bankaya ibraz edilen çekin daha sonra el değiştirmesinin ‘alacağın temliki’ hükümlerine göre mümkün olabileceğini»[1280]
√ «Bonoya yazılan ‘...işbu bono vâdesinde ödenmediği takdirde %20 cezai şart ödeyeceğim....’ şeklindeki kaydın, kambiyo hukuku ile bağdaşmadığından geçerli olmadığını, bu cezai şarttan borçlunun sorumlu olmadığının tespiti için, olumsuz tespit davası açılabileceğini»[1281]
√ «Borçlunun ileride doğacak borcundan dolayı, üçüncü kişinin taşınmazı üzerinde üst sınır ipoteği kurulmuş olması halinde, asıl borçlu dışlanarak (takip edilmeden) üçüncü kişi hakkında takip yapılamayacağını ve ayrıca, üçüncü kişinin sorumluluğunun ipotek limiti ile sınırlı olduğunu»[1282]
√ «Trafik kazası sonucu meydana gelen hasar nedeniyle düzenlediği uyuşmazlık konusu olmayan bononun, tespit edilecek hasar miktarı dışındaki bölümünün iptali gerekeceğini»[1283]
√ «Üst sınır ipoteğinde, taşınmaz maliki üçüncü kişinin sorumluluğunun ipotek limiti ile sınırlı olduğunu (bu nedenle; bu kişinin ipotek limitini aşan faiz, gider vergisi ve takip giderlerinden sorumlu tutulamayacağını)»[1284]
√ «Hâmilin, çeki karşılıksız çıkan keşideciden -takip ya da dava yoluyla- ancak %5 (şimdi; %10) tazminat TK. mad. 695 (şimdi; TTK. mad. 783/son) isteyebileceğini»[1285]
- «Boşanmanın yan sonuçları ile ilgili anlaşma gereğince verilen senetlerin iptali» istemiyle ilgili olarak;
√√ «Boşanmanın yan sonuçları ile ilgili sözleşmelerin geçerliliği hakimin onayına bağlı olduğundan, boşanmayı kabul etmesi koşuluyla koca tarafından kadına verilen senedin (ve bu konuda yapılan anlaşmanın) hakim tarafından onaylanmamış olması halinde iptali gerekeceğini»[1286]
Buna karşın;
√√ «Eşin boşanmaya razı olması için değil de, boşanan kadının tekrar evlenmemesi halinde tazminat olarak ödenmek üzere düzenlenen bononun, MK.mad. 184/5’in kapsamına girmediğini (ve bu nedenle hakimin onayına gerek kalmadan geçerli olduğunu)»[1287]
√ «Ödememe protestosu çekilmeden takibe konulan bonolar hakkında, cirantanın hâmile karşı açtığı olumsuz tespit davasının kabulü gerekeceğini»[1288]
√ «Altında yabancı bir firmaya ait kaşe ve borçlunun imzası bulunan boş kağıdın üstünün daktilo makinesi ile seyrek şekilde bono biçiminde doldurulmuş olmasının, hayatın olağan akışına aykırı sayılacağını ve bu şekilde düzenlenen bononun geçersiz olacağını»[1289]
√ «Noterlikçe onaylanmadığı için geçersiz olan limited şirkete ait pay devri veya devir vaadi sözleşmesi uyarınca verilen senetlerin karşılıksız olacağını, iptaline karar verilmesi gerekeceğini»[1290]
√ «Vergi borcuna karşılık vergi dairesinin borçlu ya da üçüncü kişilerden güvence istemesinin ve almasının ‘idari tasarruf’ sayılmasına ve bu nedenle ‘idari dava’ konusu olması gerekmesine rağmen, kocanın vergi borcuna karşı, karısı tarafından verilen güvencenin (kefaletnamenin) sulh hakimi tarafından onaylanmamış olması nedeniyle geçersiz olduğu iddiasının tamamen bir medeni hukuk ve borçlar hukuku sorunu olduğunu ve idarî tasarrufla bir ilgisi bulunmadığından, uyuşmazlığın adlî yargı yerinde çözümlenmesi gerekeceğini»[1291]
√ «Yeni malikin, ödenmiş olan kira paraları için eski malikin halefi durumunda olduğunu, taşınmazın satın alınmasından sonra kira paralarının yeni malike ödenmesi gerekeceğini, ancak ihtarnameden önce eski malike yapılan ödemelerin mükerrer ödeme sayılabileceğini»[1292]
- «Resmi şekilde yapılmadığı için geçerli olmayan tapulu taşınmazlara ilişkin satışlarda, satış bedeli olarak düzenlenen senetlerin geçersizliği» ile ilgili olarak;
√√ «Teminat amacıyla düzenlenen bonoya taşınmaz satış işleminin resmi şekilde gerçekleşmesi ve bakiye alacağın bulunduğunun davalı tarafından kanıtlanamaması halinde, açılan menfi tespit davasında, bono nedeniyle davacının davalı lehtara borçlu olmadığının tespitine, davalı hamil bakımından ise kötüniyetli hamil iddiası kanıtlanamadığından ‘davanın reddine’ karar verilmesi gerekeceğini»[1293]
√√ «Tapulu yerin resmi biçimde olmayan satışı karşılığında, satış bedeli yerine düzenlenen senetlerin -satışın geçersiz olması nedeniyle- iptali gerekeceğini»[1294]
√√ «Resmi şekilde yapılmadığı için geçerli olmayan satış sözleşmesi gereğince ‘cezai şart’ olarak düzenlenen bononun da geçersiz olacağını»[1295]
√√ «Satıştan cayılması halinde, yapılan masraf ve uğranılacak zarar karşılığında verilen senedin, ancak kanıtlanan masraf ve zarar miktarı dışındaki kısmının iptaline karar verilebileceğini»[1296]
√ «Bonoda yazı ve rakam ile belirtilen vâde tarihlerinde hem ay hem de yıl olarak fark bulunması halinde, bononun hükümsüz olacağını»[1297]
√ «Gerek ‘borçlu câri hesabı’ ve gerek ‘âdi câri hesap’ şeklinde açılan banka hesaplarında ilkinde kredi müşterisinin, ikincisinde bankanın alacaklı duruma geçmesi mümkün olmadığı cihetle, bu durumun Ticaret Kanunundaki ‘cari hesap’ tanımına uymayacağını, kredi sözleşmesi limitini aşan krediye sözleşmede belirlenen faizin uygulanacağını»[1298]
√ «Noterlikçe onaylanan (ya da düzenleme biçiminde düzenlenen) belge hakkında da sahtelik davası açılabileceğini»[1299]
√ «Kural olarak temsilcinin, kendisi ile sözleşme yapamayacağını” (temsilcinin, bu sıfatla kendisi lehine şirketi temsilen senet imzalayamayacağını»[1300]
√ «İhaleye fesat karıştırmak amacı ile düzenlenmiş olan bononun -ahlâka aykırı bir sebeple düzenlenmiş olduğu için- iptaline karar verilmesi gerekeceğini»[1301]
√ «Poliçeyi kabul etmemiş olan muhataptan poliçe hâmilinin, poliçe bedelini talep edemeyeceğini, muhatabın ‘bu poliçeden dolayı borçlu olmadığını’ tespit ettirmek için açtığı davanın kabulü gerekeceğini»[1302]
√ «Çekin önceki hâmil tarafından bankaya ibraz edilmesinden sonra, yeni hâmilin yetkili hâmil olabilmesi için TK.’nun 705. (şimdi; TTK.’nun 793.) maddesi hükmü uyarınca temlik yoluyla alacaklı olması gerektiğini»[1303]
√ «Başlangıçta ortaklaşa alınan ancak daha sonra ortaklardan birine devredilen araç nedeniyle müştereken düzenlenen bonolardan dolayı, araçtaki hissesini devreden ortağın ‘borçlu olmadığının tespiti için’ olumsuz tespit davası açabileceğini»[1304]
√ «Ticari temsilcinin düzenlediği kambiyo senedinin, temsil edilen kişiyi bağlayacağını, ancak yapı kooperatiflerinin ‘ticari şekilde işletilen müessese’ sayılamayacağından, kooperatifin, ticari temsilci sıfatıyla senet düzenleyen kişinin, bu senetlerden kişisel olarak sorumlu olacağını, kooperatifin bu senetlerle borç altına girmeyeceğini»[1305]
√ «Pulların başka yerden (belgeden) sökülerek senede yapıştırılmış olduğunun anlaşılması halinde, pul üzerindeki imzalar borçluya ait sayılsa bile, senedin iptaline karar verilmesi gerekeceğini»[1306]
√ «Bir profesyonel futbolcunun yapacağı ‘transfer sözleşmesi’ yasa uyarınca belli bir şekli bağlı olmadığından, transfer döneminden önce haricen yapılan ‘transfer vaadi sözleşmesi’nin de şekle bağlı olmadığını, bu nedenle bu sözleşme vaadi uyarınca ‘cezai şart’ olarak verilen bononun tamamen iptalinin talep edilemeyeceğini»[1307]
√ «Kooperatifi temsile yetkili olmayan kişilerce yetkili kişilerin imzalarının taklit edilmiş olduğunun anlaşılması halinde, kooperatif adına düzenlenen çekin iptali gerekeceğini»[1308]
√ «‘Faizin mürekkep olarak yürütüleceği’ hususunda tarafların aralarında yapacakları sözleşmenin geçerli olmayacağını»[1309]
√ «Banka görevlilerinin yetki ve görevlerini kötüye kullanarak, mektup lehtarı ile yaptıkları gizli anlaşma uyarınca banka kayıtlarına intikal ettirmeden düzenledikleri sahte teminat mektubundan bankanın sorumlu tutulamayacağını»[1310]
√ «Kendisine sözleşmede belirtilenden daha düşük değerde -20 (M) yerine 18 (M) motor güçlü- otomobil teslim edilen alıcının, (borçlunun), bunun karşılığında satıcıya verdiği senetlerin kısmen iptalini isteyebileceğini»[1311]
√ «Ciro imzasının cirantaya ait olmadığının -bilirkişi incelemesi ile- saptanması halinde, hâmilin haklı (meşru) hâmil sayılamayacağını»[1312]
Dostları ilə paylaş: |