SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, Kocaeli 1.İdare Mahkemesinin 01.10.2009 günlü, E:2007/1308, K:2009/828sayılı kararının bozulmasına, bu kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 08.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.
----------------------------------------------------------------------------------------------------
İlgili Kavramlar
Niteliği Belirsiz Kullanım Kararı
Tercihli Kullanım Alanı
T.C.
DANIŞTAY
6. DAİRE
E. 2008/5038
K. 2010/4664
T. 7.5.2010
• İMAR PLANINDA SANAYİ ALANINA AYRILMAYAN TAŞINMAZ (İdare Mahkemesince Niteliği Belirsiz Bir Kullanım Kararına Dayanılarak Çevre Taşınmazlarda Bulunan Yapılaşmaların Emsal Alınması Suretiyle Verilen Kararda İsabet Görülmediği)
• EMSAL TAŞINMAZ (İmar Planında Sanayi Alanına Ayrılmayan Taşınmaz - İdare Mahkemesince Niteliği Belirsiz Bir Kullanım Kararına Dayanılarak Çevre Taşınmazlarda Bulunan Yapılaşmaların Emsal Alınması Suretiyle Verilen Kararda İsabet Görülmediği)
• SANAYİ ALANINA AYRILMAYAN TAŞINMAZ (İdare Mahkemesince Niteliği Belirsiz Bir Kullanım Kararına Dayanılarak Çevre Taşınmazlarda Bulunan Yapılaşmaların Emsal Alınması Suretiyle Verilen Kararda İsabet Görülmediği)
3194/m.3
ÖZET : İmar planında sanayi alanına ayrılmamış bulunan taşınmaz üzerinde beton santrali yapılmasına imar mevzuatı uyarınca olanak bulunmadığından, idare mahkemesince, niteliği belirsiz bir kullanım kararına dayanılarak çevre taşınmazlarda bulunan yapılaşmaların emsal alınması suretiyle verilen kararda yasal isabet görülmemiştir.
İstemin Özeti : Ankara 4. İdare Mahkemesinin 6.12.2007 günlü, E:2006/1141, K:2007/2403 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi Özlem Şimşek'in Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Nazlı Yanıkdemir'in Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
KARAR : Dava, Ankara İli, Keçiören İlçesi, Pursaklar, … ada, … sayılı parselde beton santrali inşa etmesine izin veren 24.3.2004 günlü, 47 sayılı yapı ruhsatının iptaline ilişkin 11.4.2006 günlü 22 sayılı belediye encümeni kararının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince, yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporu ile dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, Alpaslan Bulvarı üzerinde gayri sıhhi müessese niteliğinde ve imar planında park alanına ayrılmış yerde, diğer bazı parsellerde geçici ruhsatla çalıştırılan başka gayri sıhhi müesseselerin varlığı karşısında sadece Tercihli Kullanım-TK olarak belirlenen parseldeki beton santralinin çalıştırılamaycağından bahisle yapı ruhsatının iptal edilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idarece temyiz edilmiştir.
3194 sayılı Yasa'nın 3.maddesinde; "Herhangi bir saha, her ölçekteki plan esaslarına, bulunduğu bölgenin şartlarına ve yönetmelik hükümlerine aykırı maksatlar için kullanılamaz" hükmüne, anılan Yasa'nın 20.maddesinde de; "Yapı: a) Kuruluş veya kişilerce kendilerine ait tapusu bulunan arazi, arsa veya parsellerde, b) Kuruluş veya kişilerce, kendisine ait tapusu bulunmamakla beraber kamu kurum ve kuruluşlarının vermiş oldukları tahsis veya irtifak hakkı tesis belgeleri ile İmar planı, yönetmelik, ruhsat ve eklerine uygun olarak yapılabilir." hükmüne yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, imar planında "T-K (tercihli kullanım)" kararı getirilmiş taşınmazda beton santrali yapılmak üzere 24.3.2004 günlü, 47 sayılı inşaat ruhsatının verildiği, dava konusu 11.4.2006 günlü, 22 sayılı işlemle de anılan ruhsatın iptal edildiği anlaşılmaktadır.
Öncelikle, uygulaması gereken husus, imar mevzuatına göre herhangi bir taşınmazın imar planında öngörüldüğü amaç dışında kullanılmak üzere yapılaşamayacağıdır.
11.4.2006 günlü, 22 sayılı inşaat ruhsatına konu beton santralinin niteliği itibariyle imar planında sanayi alanı olarak belirlenmiş bulunan taşınmazda yapılacağı noktasında duraksama bulunmamaktadır.
Uyuşmazlıkta ise, anılan taşınmaza yürürlükte olan imar planı ile sanayi alanı fonksiyonu getirilmemiş, taşınmaz "T-K (tercihli kullanım)" alanına ayrılmıştır.
Diğer taraftan, belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde imar planı hazırlanması hususunda görevli olan belediyeler, imar planı yapılması ya da mevcut imar alanlarında yapılacak değişiklikleri, bu konuda 3194 sayılı İmar Kanunu uyarınca Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca çıkarılmış Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmelikte öngörülen usullere göre yapmak zorundadırlar. Anılan Yönetmeliğin 18. maddesinde her ölçekteki planların bu yönetmeliğin Ek-2. maddesinde yer alan lejand ve plan çizimi normlarına göre hazırlanacağı belirtilmiştir. Yönetmeliğin Ek-2/a maddesinde de 1/1000 ölçekli imar planlarındaki lejand hükümleri yer almaktadır.
Söz konusu Yönetmelik ekinde "T.K." şeklinde nitelendirilmiş hangi kullanım kararları arasında tercih yapılacağı hususunun belirsiz olduğu bir kullanım kararı bulunmamaktadır.
Bu itibarla, imar planında sanayi alanına ayrılmamış bulunan taşınmaz üzerinde beton santrali yapılmasına imar mevzuatı uyarınca olanak bulunmadığından, İdare Mahkemesince, niteliği belirsiz bir kullanım kararına dayanılarak çevre taşınmazlarda bulunan yapılaşmaların emsal alınması suretiyle verilen kararda yasal isabet görülmemiştir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, Ankara 4. İdare Mahkemesinin 6.12.2007 günlü, E:2006/1141, K:2007/2403 sayılı kararının bozulmasina, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 07.05.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.
----------------------------------------------------------------------------------------------------
Kararda Bulunan İlgili Kavramlar
Yapı Ruhsatının Uygulama İmar Planı Olmadan Verilemeyeceği
T.C.
DANIŞTAY
6. DAİRE
E. 2008/7572
K. 2010/4351
T. 3.5.2010
• UYGULAMA İMAR PLANI ( 1/1000 Ölçekli - Olmadan Yapı Ruhsatı Düzenlenemeyeceğinden 1/5000 Ölçekli Nazım İmar Planı Uyarınca Düzenlenen Ruhsatta Hukuka Uyarlık Bulunmadığı )
• NAZIM İMAR PLANI ( 1/1000 Ölçekli Uygulama İmar Planı Olmadan Yapı Ruhsatı Düzenlenemeyeceğinden 1/5000 Ölçekli Nazım İmar Planı Uyarınca Düzenlenen Ruhsatta Hukuka Uyarlık Bulunmadığı )
3194/m.3,21,22,26
ÖZET : 1/1000 ölçekli uygulama imar planı olmadan yapı ruhsatı düzenlenemeyeceğinden 1/5000 ölçekli nazım imar planı uyarınca düzenlenen ruhsatta hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
İstemin Özeti : İstanbul 4. İdare Mahkemesinin 25.01.2008 günlü, E:2007/1526; K:2008/141 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi Hayati Ölmez'in Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Nurten Karaçay'ın Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
KARAR : Dava, davacı ve hissedarlarının sahibi bulunduğu Yenidoğan İlk Kademe Belediyesi Merve Mahallesi, Bahçelievler Caddesi … ada, … parsel sayılı taşınmazda bulunan yapıya ait ruhsatın iptaline ilişkin 16.5.2007 tarih ve 2487 sayılı davalı idare işleminin iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, dosyanın incelenmesinden, taşınmazın bulunduğu bölgeyi kapsayan 16.4.2004 tasdik tarihli 1/1000 ölçekli uygulama imar planının yürürlüğünün 20.4.2006 tarihinde durdurulduğu ve daha sonra iptal edildiği, uyuşmazlık konusu ruhsatın 20.4.2006 tarihinden sonra verildiği hususları açık olduğundan, hukuka aykırılığı yargı kararı ile saptanmış imar planına dayanarak düzenlenen ruhsatın iptalinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3194 sayılı Kanunun genel esas başlıklı 3. maddesinde her hangi bir sahanın, her ölçekteki plan esaslarına, bulunduğu bölgenin şartlarına ve yönetmelik hükümlerine aykırı maksatlar için kullanılamayacağı kurala bağlanmış.
3194 sayılı Kanunun 21.maddesinin 1.fıkrasında, bu kanunun kapsamına giren bütün yapılar için 26. maddede belirtilen istisna dışında belediye veya valiliklerden yapı ruhsatiyesi alınmasının mecburi olduğu, aynı Kanunun 22.maddesinde de belediyeye yapılacak müracaatta dilekçeye tapu, mimari proje, statik proje, elektrik ve tesisat projeleri resim ve hesapları, röperli veya yoksa ebatlı kroki eklenmesi gerektiği öngörülmüştür.
Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 3. maddesinde uygulama imar planının, bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları, uygulama etaplarını ve esaslarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren raporuyla bir bütün olan plan olduğu tanımlanmıştır. Bu hükümden de anlaşıldığı gibi bir bölgenin yapı yoğunluğunu, düzenini ve esaslarını uygulama imar planı düzenlemekte ve bu plana uygun olarak ve uygulanması yolunda yapı ruhsatı alınarak inşaat yapılması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, Yenidoğan İlk Kademe Belediyesi Merve Mahallesi, Bahçelievler Caddesi … ada, … parsel sayılı taşınmazın bulunduğu bölgeyi kapsayan 16.4.2004 tasdik tarihli 1/1000 ölçekli uygulama imar planının yürürlüğünün 20.4.2006 tarihinde durdurulduğu ve daha sonra iptal edildiği, taşınmaza bu tarihten sonra 16.11.2006 günlü, 06/199 sayılı yapı ruhsatının verildiği, dava konusu işlemle hukuken yürürlükte bulunmayan plan uyarınca düzenlenen ruhsatın iptaline karar verildiği, ruhsatı düzenleyen Yenidoğan Belediye Başkanlığınca ruhsatın 1/5000 ölçekli plana göre verildiğinin iddia edildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, 1/1000 ölçekli uygulama imar planı olmadan ruhsat verilemeyeceği açık olduğundan idare mahkemesi kararında sonucu itibariyle hukuki isabetsizlik bulunmamaktadır.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, İstanbul 4. İdare Mahkemesinin 25.01.2008 günlü, E:2007/1526; K:2008/141 kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle onanmasina, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 03.05.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.
----------------------------------------------------------------------------------------------------
İlgili Kavramlar
Belediye Encümeni/Belediye Meclisi yıkım kararı alması- konuların farklı olması nedeniyle yetkinin el değiştirmesi
T.C.
DANIŞTAY
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
E. 2004/2636
K. 2007/2494
T. 13.12.2007
• BELEDİYE VE MÜCAVİR ALAN SINIRLARI İÇERİSİNDEKİ YAPILAR ( Belediye Encümenlerine Tanınan Yıkım Kararı Alma Yetkisi Ruhsatsız veya Ruhsat ve Eklerine Aykırı Yapılan Yapılar İçin Olduğu )
• YIKIM KARARI ALMA YETKİSİ ( Plan Gereği veya Yapıyı Başka Bir Kullanıma Dönüştürmek Amacıyla Yıkım Kararı Alınmasında Belediyelerin En Yetkili Karar Organı Olan Belediye Meclislerinin Yetkili Olduğu )
• BELEDİYE MECLİSİNİN YETKİSİ ( Plan Gereği veya Yapıyı Başka Bir Kullanıma Dönüştürmek Amacıyla Yıkım Kararı Alınmasında Belediyelerin En Yetkili Karar Organı Olan Belediye Meclislerinin Yetkili Olduğu )
• RUHSATSIZ YAPI ( Belediye ve Mücavir Alan Sınırları İçerisindeki Yapılar İçin Belediye Encümenlerine Tanınan Yıkım Kararı Alma Yetkisi Ruhsatsız veya Ruhsat ve Eklerine Aykırı Yapılan Yapılar İçin Olduğu )
1580/m.15
3194/m.3, 32
ÖZET : Belediye ve mücavir alan sınırları içerisindeki yapılar için belediye encümenlerine tanınan yıkım kararı alma yetkisi ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapılan yapılar için olup, bu kapsam dışında Belediyelere ait taşınmazların kiraya verilmesinde ve satışında olduğu gibi Medeni Kanunun bir arza malik olmanın malikine tanıdığı tasarruf hakkının sonucu olarak plan gereği veya yapıyı başka bir kullanıma dönüştürmek amacıyla yıkım kararı alınmasında Belediyelerin en yetkili karar organı olan Belediye Meclislerinin yetkilidir.
İstemin Özeti : Antalya 1. İdare Mahkemesi'nin 11.3.2004 günlü, E:2003/606, K:2004/351 sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması davacı tarafından istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi Gülhan Akyüz'ün Düşüncesi: Temyiz isteminin reddi ile ısrar kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Sedat Larlar'ın Düşüncesi: Antalya 1. İdare Mahkemesince verilen ve davanın reddine dair olan 16.3.2001 gün ve E:1999/1236, K:2001/282 sayılı kararında ısrarına ilişkin bulunan 11.3.2004 gün E:2003/606, K:2004/351 sayılı kararı, kararda belirtilen nedenlerle yerinde bulunduğundan, temyiz isteminin reddiyle ısrar kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca gereği görüşüldü:
KARAR : Dava, davacının kiracı olduğu dükkanı da kapsayan ve mülkiyeti davalı belediyeye ait olan Senirkent Belediye İşhanı karşısındaki eski Belediye binasının yıkımına ilişkin Senirkent Belediyle Meclisi'nin 26.5.1999 günlü, 28 sayılı kararının iptali istemiyle açılmıştır.
Antalya 1. İdare Mahkemesi 16.3.2001 günlü, E:1999/1236, K:2001/282 sayılı kararı ile, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 3. maddesinde; herhangi bir sahanın, her ölçekteki plan esaslarına, bulunduğu bölgenin şartlarına ve yönetmelik hükümlerine aykırı maksatlar için kullanılamayacağı, 32. maddesinde; bu kanun hükümlerine göre ruhsat alınmadan yapılabilecek yapılar hariç ruhsat alınmadan yapıya başlandığı veya ruhsat ve eklerine aykırı yapı yapıldığının tespiti üzerine belediye ve mücavir alan sınırları içinde ise belediye encümeni kararı ile yıktırılabileceğinin hükme bağlandığı, öte yandan 1580 sayılı Belediye Kanununun 15. maddesinin 11. bendinde; Umuma ait yerlerde gelip geçmeğe, nakliye vasıtalarının işlemesine engel olacak veya rahatsızlık verecek veya kaza çıkaracak ve beldenin umumi temizliğini bozacak şeyleri kaldırmanın, 31. bendinde; beldenin sokak ve meydanlarını plan ve programa uygun olarak tanzim ve ıslah etmenin belediyelerin görevi olduğunun belirtildiği, dosyanın incelenmesinden, mülkiyeti belediyeye ait olan eski belediye binasının uzantısında, bulunan ve davacıya 2886 sayılı Yasa kapsamında kiraya verilen dükkan ve oteli de kapsayacak şekilde dava konusu işlemle yıkım kararının alındığının anlaşıldığı, imar planındaki amacına uygun olarak işletilen otoparkın kullanımının, caddeye açılan sokağın trafik akışını ve belediye hizmetlerinin daha verimli, sağlıklı işlemesini sağlamak amacıyla mülkiyeti belediyeye ait olan eski olduğu anlaşılan yapının yıkılmasının imar planının uygulanmasının gereği olduğu, bu durumda davalı belediyeye ait yapıların yıkımına ilişkin dava konusu kararda hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.
Anılan kararın temyiz incelemesi sonucu Danıştay Altıncı Dairesinin 16.12.2002 günlü, E:2001/5807, K:2002/5987 sayılı kararıyla, 1580 sayılı Belediye Kanununda belediye meclislerinin görev ve yetkilerinin belirlendiği, bunlar arasında belediye meclislerince yıkım kararı verilebileceğine ilişkin bir düzenlemeye yer verilmediği, 3194 sayılı İmar Kanununun 3. maddesinde herhangi bir sahanın, her ölçekteki plan esaslarına, bulunduğu bölgenin şartlarına ve yönetmelik hükümlerine aykırı maksatlar için kullanılamayacağı, 32. maddesinde de belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı olarak yapılan yapıların belediye encümeni kararı ile yıktırılacağının kurala bağlandığı, anılan yasal düzenlemelerin birlikte değerlendirilmesinden; imar planının uygulanması amacıyla da olsa belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde yıkım kararının ancak belediye encümeni kararı ile verilebileceği sonucuna varıldığı, uyuşmazlık konusu yıkım işleminin Belediye Meclisi kararı ile tesis edildiği anlaşıldığından, yetkisi bulunmayan belediye meclisince yıkım kararı verilmesinde mevzuata uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali gerektiğinden, davanın reddi yolundaki idare mahkemesi kararında isabet görülmediği gerekçesiyle bozulmuş ise de, Antalya 1. İdare Mahkemesi 3194 sayılı Yasanın 32. maddesinde belediye ve mücavir alan sınırları içerisindeki yapılar için belediye encümenlerine tanınan yıkım kararı alma yetkisi ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapılan yapılar için olup, bu kapsam dışında Belediyelere ait taşınmazların kiraya verilmesinde ve satışında olduğu gibi Medeni Kanunun bir arza malik olmanın malikine tanıdığı tasarruf hakkının sonucu olarak plan gereği veya yapıyı başka bir kullanıma dönüştürmek amacıyla yıkım kararı alınmasında Belediyelerin en yetkili karar organı olan Belediye Meclislerinin yetkili olacağının kuşkusuz olduğu, dava konusu Belediye Meclisi kararında yetkisizlik söz konusu bulunmadığı gerekçesiyle ilk kararında ısrar etmiştir.
Davacı, Antalya 1. İdare Mahkemesi'nin 11.3.2004 günlü, E:2003/606, K:2004/351 sayılı kararını temyiz etmekte bozulmasını istemektedir.
SONUÇ : Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden, Antalya 1. İdare Mahkemesince verilen kararın, yetkiye ilişkin kısmının usul ve hukuka uygun bulunduğu, dilekçede ileri sürülen temyiz sebeplerinin kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, davacının temyiz isteminin reddine, Antalya 1. İdare Mahkemesi'nin 11.3.2004 günlü, E:2003/606, K:2004/351 sayılı ısrar kararının yetkiye ilişkin kısmının ONANMASINA, İdare Mahkemesi kararının uyuşmazlığın esası hakkındaki bölümüne yönelik temyiz istemi hakkında bir karar verilmek üzere dosyanın Danıştay Altıncı Dairesine gönderilmesine, 13.12.2007 günü oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY :
Danıştay Altıncı Dairesi'nin 16.12.2002 günlü, E:2001/5807, K:2002/5987 sayılı, İdare Mahkemesi'nin kararın bozulmasına ilişkin bulunan kararında yer alan gerekçeleri doğrultusunda davacının temyiz isteminin kabulü ile Antalya 1. İdare Mahkemesi'nin 11.3.2004 günlü, E:2003/606, K:2004/351 sayılı ısrar kararının bozulması gerektiği oyuyla karara karşıyız.
Kararda Bulunan İlgili Kavramlar
İnşaat Ruhsatının Verilmesi Hakkında
Plansız Alanda İnşaat Ruhsatının Verilip-Verilmemesi Hakkında
T.C.
DANIŞTAY
6. DAİRE
E. 2005/4453
K. 2007/6360
T. 12.11.2007
• İNŞAAT RUHSATI ( İmar Planına Göre Düzenlenmesi Gerektiği - İmar Planı Henüz Yapılmamış Yerdeki Taşınmaz İçin Bu Aşamada Ruhsatı Verilmeyebileceği )
• İMAR PLANI YAPILMAMIŞ YERDEKİ TAŞINMAZ ( İnşaat Ruhsatı İmar Planına Göre Düzenlenmesi Gerektiğinden Bu Aşamada İnşaat Ruhsatı Verilmeyebileceği )
3194/m. 3, 21/1
Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmelik/m. 3
ÖZET : İnşaat Ruhsatı imar planına göre düzenlenmesi gerektiğinden, imar planı henüz yapılmamış yerdeki taşınmaz için, bu aşamada inşaat ruhsatı verilmeyebileceği hakkında.
İstemin Özeti : Denizli İdare Mahkemesinin 22.2.2005 günlü, E:2004/1119, K:2005/122 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi Mehmet Sıtkı Çelik'in Düşüncesi : Dava, inşaat ruhsatı verilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, imar mevzuatına göre öngörülen belgelerin incelenerek eksik ve yanlışlık bulunmuyorsa ruhsat verilmesi, eksik veya yanlışlık bulunuyorsa ilgili hususların davacıya bildirilmesi gerekirken, bu usule uyulmaksızın tesis edilen işlemin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir.
Olayda, uyuşmazlık konusu taşınmaz özel proje alanında kaldığından bahisle inşaat ruhsatı verilmediği, daha sonra bu özel proje alanı ibaresi ortadan kaldırılmakla bu yerin plansız duruma düştüğü, ancak yapı ruhsatı, imar planına göre düzenlenmesi gerektiğinden, imar planı olmayan yerdeki taşınmaz için ruhsat verilmemesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Aksi yoruma dayalı verilen mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savası Sedat Larlar'ın Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
KARAR : Dava, ... , '" Mahallesi, ... Mevkii, 18 K-III pafta, 1787 ada, 8 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bina yapmak için inşaat ruhsatı verilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin davalı idare işleminin iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, davacının inşaat ruhsatı talebiyle yaptığı başvuru üzerine, idarece imar mevzuatına göre öngörülen belgelerin incelenerek eksik ve yanlışlık bulunmuyorsa ruhsat verilmesi, eksik veya yanlışlık bulunuyorsa ilgili hususların davacıya bildirilmesi gerekirken, söz konusu parselin bulunduğu planın belediye meclis kararıyla özel proje alanı ilan edildiği, ancak bu kararın da iptal edildiği ve yeni bir karar alınıncaya kadar davacının istemi hakkında her hangi bir işlem yapılamayacağından bahisle başvurunun reddi yolunda tesis edilen dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.
3194 sayılı Kanunun genel esas başlıklı 3. maddesinde her hangi bir sahanın, her ölçekteki plan esaslarına, bulunduğu bölgenin şartlarına ve yönetmelik hükümlerine aykırı maksatlar için kullanılamayacağı kurala bağlanmış;
3194 sayılı Kanunun 21. maddesinin 1. fıkrasında, bu kanunun kapsamına giren bütün yapılar için 26. maddede belirtilen istisna dışında belediye veya valiliklerden yapı ruhsatiyesi alınmasının mecburi olduğu, aynı Kanunun 22.maddesinde de belediyeye yapılacak müracaatta dilekçeye tapu, mimari proje, statik proje, elektrik ve tesisat projeleri resim ve hesapları, röperli veya yoksa ebatlı kroki eklenmesi gerektiği öngörülmüştür.
Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 3. maddesinde uygulama imar planının, bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları, uygulama etaplarını ve esaslarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren raporuyla bir bütün olan plan olduğu tanımlanmıştır. Bu hükümden de anlaşıldığı gibi bir bölgenin yapı yoğunluğunu, düzenini ve esaslarını imar planı düzenlemekte ve bu plana uygun olarak ve uygulanması yolunda yapı ruhsatı alınarak inşaat yapılması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, davacının ruhsat istemiyle yaptığı başvurunun, taşınmazın özel proje alanında kaldığı ve inşaat ruhsatı verilmemesi konusunda 17.6.2004 günlü, 101 sayılı belediye meclisi kararı alındığı, daha sonra 17.9.2004 günlü, 125 sayılı belediye meclis kararıyla 17.6.2004 günlü işlemin iptal edildiği ve yeni bir karar alınıncaya kadar davacı talebi hakkında her hangi bir işlem yapılmayacağı hakkında işlem tesis edildiği ve bu hususun savunma dilekçesiyle İdare Mahkemesi bilgisine sunulduğu anlaşılmaktadır.
Bu duruma göre uyuşmazlık konusu taşınmaza, özel proje alanında kaldığından bahisle inşaat ruhsatı verilmediği, daha sonra bu özel proje alanı ibaresi ortadan kaldırılmakla bu yerin plansız duruma düştüğü, ancak yapı ruhsatının, imar planına göre düzenlenmesi gerektiğinden, imar planı olmayan yerdeki taşınmaz için ruhsat verilmemesi yolunda tesis edilen dava konusu işlemde sonuç itibariyle hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Bu sonuca göre İdare Mahkemesince, uyuşmazlık hakkında yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.
Dostları ilə paylaş: |