İmar Kanunu Madde Amaç: Madde 1



Yüklə 0,68 Mb.
səhifə9/11
tarix30.10.2017
ölçüsü0,68 Mb.
#22084
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11

İstemin Özeti : Konya 2. İdare Mahkemesi'nin 30.12.2009 günlü, E:2009/161, K:2009/1397 sayılı kararının, iptale ilişkin kısmının, usul ve yasaya uygun olmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi: Fikri Bedir

Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının temyiz edilen kısmının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Ondördüncü Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:



KARAR : Dava; Konya İli, Akşehir İlçesi, ... Mahallesi, ... ada, ... sayılı parselde bulunan davacıya ait yapıda ruhsata aykırı ilaveler yapıldığından bahisle, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca ruhsata aykırı ilavelerin yıkımına ilişkin 13.01.2009 günlü, 115 sayılı ve bu ilaveler nedeniyle davacıya 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 42. Maddesi uyarınca para cezası verilmesine ilişkin 04.03.2008 günlü, 115 sayılı Akşehir Belediye Encümeni kararlarının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; para cezasına ilişkin belediye encümeni kararı yönünden davanın süre aşımı yönünden reddine, yıkıma ilişkin belediye encümeni kararının yapı tatil zaptında belirtilen, 7.50x10.00 m. taban alanına 5 m. yüksekliğine sahip çatı çelik konstrüksiyonlu iki yanı duvarla örülü, ön tarafında demir doğrama kapısı bulunan ilave inşaatın yıkıma ilişkin kısmı yönünden davanın reddine, yapı tatil zaptında belirtilen, taşınmazın ön tarafında bulunan, 1,00 m. yüksekliğinde 8,00 m. uzunluğundaki bahçe duvarının yıkımına ilişkin kısmının ise iki işyerini ayırmak için yapılan duvarın yapı niteliğine olmadığı, bu nedenle dava konusu işlemin bu kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiş, bu kararın iptale ilişkin kısmı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.

3194 sayılı imar Kanunu'nun 5.maddesinde; yapı; karada ve suda, daimi veya muvakkat, resmi ve hususi yeraltı ve yerüstü inşaatı ile bunların ilave, değişiklik ve tamirlerini içine alan sabit ve müteharrik tesis olarak tanımlanmış, aynı Kanunun 32. maddesinde ise, "Bu Kanun hükümlerine göre ruhsat alınmadan yapılabilecek yapılar hariç, ruhsat alınmadan yapıya başlandığı veya ruhsat ve eklerine aykırı yapı yapıldığının ilgili idarece tespiti, fenni mesulce tespiti ve ihbarı veya herhangi bir şekilde bu duruma muttali olunması üzerine, belediye veya valiliklerce o andaki inşaat durumu tespit edilir. Yapı mühürlenerek inşaat derhal durdurulur. Durdurma, yapı tatil zaptının yapı yerine asılmasıyla yapı sahibine tebliğ edilmiş sayılır. Bu tebligatın bir nüshası da muhtara bırakılır. Bu tarihten itibaren en çok bir ay içinde yapı sahibi, yapısını ruhsata uygun hale getirerek veya ruhsat alarak, belediyeden veya valilikten mührün kaldırılmasını ister. Ruhsata aykırılık olan yapıda, bu aykırılığın giderilmiş olduğu veya ruhsat alındığı ve yapının bu ruhsata uygunluğu inceleme sonunda anlaşılırsa, mühür, belediye veya valilikçe kaldırılır ve inşaatın devamına izin verilir. Aksi takdirde, ruhsat iptal edilir, ruhsata aykırı veya ruhsatsız yapılan bina, belediye encümeni veya il idare kurulu kararını müteakip, belediye veya valilikçe yıktırılır ve masrafı yapı sahibinden tahsil edilir." hükmü yer almıştır.



Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği'nin 55. Maddesinde; "Bahçe duvarlarının yüksekliği, binaların yol tarafındaki cephe hatlarının önünde ( 0.50 ) m. yi, gerisinde ise ( 2.00 ) m. yi geçemez. Ayrıca üzerlerine yükseklikleri ( 1.00 ) m. yi aşmayan parmaklık yapılabilir." hükmü, 63. maddesinde ise; "Basit tamir ve tadiller ile korkuluk, pergola ve benzerlerinin yapımı ile bölme duvarı, bahçe duvarı, duvar kaplamaları, baca, saçak ve benzeri elemanların tamirleri ruhsata tabi değildir. Bunlardan iskele kurmayı gerektirenler için Belediyeye yazılı müracaat edilmesi zorunludur." düzenlemesi yer almaktadır.

Dosyanın incelenmesinden; Konya İli, Akşehir İlçesi ... Mahallesi, ... ada, ... nolu parselde bulunan mülkiyeti davacıya ait taşınmaz üzerindeki mevcut binanın ön tarafına 7.50x 10.00 m. taban alanına, 5 m. yüksekliğine sahip çatı çelik konstrüksiyonlu iki yanı duvar tuğla örülü, ön tarafında demir doğrama kapısı bulunan ve yine ön tarafta 1,00 m. yüksekliğinde, 8,00 m. uzunluğunda bahçe duvarı yapılmak suretiyle ilave inşaat yapıldığının, 29.02.2008 tarihli yapı tatil zaptı ile tespit edilmesi üzerine, dava konusu 13.01.2009 günlü, 115 sayılı belediye encümeni kararı ile anılan imalatların yıkılmasına karar verildiği, bu işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmıştır.



Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği'nin 55. maddesinde bahçe duvarlarının hangi şartlarda ve ölçülerde yapılacağı düzenlenmiş olup, yapılacak olan bahçe duvarının bu şartlara ve ölçülere uyup uymadığının belirlenebilmesi ve imar düzeninin sağlanabilmesi için bahçe duvarı için ruhsat alınması gerekeceği tabiidir. Öte yandan; aynı Yönetmeliğin 63. maddesinde ruhsata tabi olmayan işler sayılırken basit tamir ve tadiller ile korkuluk, pergola ve benzerlerinin yapımının ruhsat gerektirmediği belirtilerek bahçe duvarı yapımı ruhsat gerektirmeyen işler arasında sayılmamış, ancak bahçe duvarının tamirinin ruhsat gerektirmediği belirtilmiştir.

Bu durumda, bahçe duvarı yapımı ruhsata tabi olduğundan, dava konusu 13.01.2009 günlü, 115 sayılı Belediye Encümeni kararının bahçe duvarına ilişkin kısmının iptali yolundaki temyize konu İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, Konya 2. İdare Mahkemesi'nin 30.12.2009 günlü, E:2009/161, K:2009/1397 sayılı kararının; temyiz edilen kısmının bozulmasına, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Kararda Bulunan İlgili Kavramlar
Devlet Ormanında Ruhsatsız Yapı/ Yıkım/ Yetki
İhale Ve Kira Sözleşmesi

T.C.

DANIŞTAY

14. DAİRE

E. 2011/4002

K. 2011/5151

T. 21.12.2011

RUHSATSIZ YAPI (Devlet Ormanlarında Ruhsatsız Olarak Yapılan Yapılar Hakkında 3194 S. Kanun'un 32. Md. Uyarınca Yıkım Kararı Verme Yetkisinin 5. Md.de İfade Edilen "Yetkili İdarelerde" Olduğu)

DEVLET ORMANLARINDA RUHSATSIZ YAPI (3194 S. Kanun'un 32. Md. Uyarınca Yıkım Kararı Verme Yetkisinin 5. Md.de İfade Edilen "Yetkili İdarelerde" Olduğu)

YIKIM KARARI (Devlet Ormanlarında Ruhsatsız Olarak Yapılan Yapılar Hakkında 3194 S. Kanun'un 32. Md. Uyarınca Yıkım Kararı Verme Yetkisinin 5. Md.de İfade Edilen "Yetkili İdarelerde" Olduğu)



3194/m.5,32

ÖZET : Devlet ormanlarında, ruhsatsız olarak yapılan yapılar hakkında, 3194 sayılı Kanun'un 32. maddesi uyarınca yıkım kararı verme yetkisinin, aynı kanunun 5. maddesinde ifade edilen "yetkili idarelerde"dir.

İstemin Özeti : İzmir 2. İdare Mahkemesince verilen 28.01.2009 günlü, E:2008/1219, K:2009/138 sayılı kararın, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenlerle bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi: Sinan Çınar

Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı : Sedat Larlar

Düşüncesi : idare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Ondördüncü Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

KARAR : Dava, İzmir ili, Buca İlçesi, ... yanı, ... Devlet Ormanı'nda ruhsatsız olarak yapılan inşaatların 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca yıkımına, bu süre içerisinde yıktırılmadığı takdirde belediye tarafından yıkımın gerçekleştirilerek masrafların % 20 fazlası ile tahsil edileceğine ilişkin 08.05.2008 günlü, 897 sayılı Buca Belediye Encümeni kararının iptali istemiyle açılmış; idare Mahkemesince, devlet ormanı olan ve 6831 sayılı Yasanın 25. maddesi uyarınca mesire alanı olarak ayrılıp 9 yıllığına davacı şirkete kiralandığı tartışmasız olan taşınmazda, imar ile ilgili her türlü izin ve denetim yetkisi 6831 sayılı Yasanın 6. maddesi uyarınca Orman Genel Müdürlüğü'ne ait olduğundan, söz konusu alanda yetkisi olmayan Buca Belediyesi encümenince taşınmazda ruhsatsız yapı yapıldığından bahisle 3194 sayılı imar Kanunu uyarınca verilen yıkım kararında hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, karar davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.

6831 sayılı Orman Kanunu'nun 6.maddesinin 1 .fıkrasında Devlet ormanlarına ve Devlet ormanı sayılan yerlere ait her çeşit işlerin Orman Genel Müdürlüğünce yapılacağı ve yaptırılacağı hükmüne yer verilmiş; aynı Kanun'un 17.maddesinin işlem tarihinde yürürlükte bulunan şekli ile 3. fıkrasında, Savunma, ulaşım, enerji, haberleşme, su, atık su, petrol, doğalgaz, altyapı ve katı atık bertaraf tesislerinin; sanatoryum, baraj, gölet ve mezarlıkların; Devlete ait sağlık, eğitim ve spor tesislerinin ve bunlarla ilgili her türlü yer ve binanın Devlet ormanları üzerinde bulunması veya yapılmasında kamu yararı ve zaruret olması halinde, gerçek ve tüzel kişilere bedeli mukabilinde Çevre ve Orman Bakanlığınca izin verilebileceği bu alanlarda Devletçe yapılanların dışındaki her türlü bina ve tesisler iznin sona ermesi halinde eksiksiz ve bedelsiz olarak Orman Genel Müdürlüğünün tasarrufuna geçeceği hususu kurala bağlanmıştır.



Dosyanın incelenmesinden, davacılar ile İzmir Orman İşletme Müdürlüğü arasında 9 yıl süreli izmir ili, Buca C Tipi Mesire Yeri İşletmeciliği ve Genel Saha Temizliği Dahil İşleri İşletmeciliği ihale ve Kira Sözleşmesi imzalandığı; sözü edilen sözleşmenin konusunu, yürürlükteki mevzuat kapsamında planlanarak yapılacak tesislerin (giriş klübesi, otopark, piknik üniteleri, masa, ocak, tuvalet, çeşme, büfe, kamelya, yağmur barınağı, kır gazinosu, çocuk oyun alanları, mini spor alanları...vs.) işletmeciliği oluşturduğu; davacı şirketler tarafından, ilgili projelere dayalı olarak yapıların inşaasına başlandığı, ancak davalı belediyece uyuşmazlık konusu yapıların ruhsatsız yapıldığı gerekçesiyle 08.05.2008 günlü, 897 sayılı dava konusu işlem ile yıkım kararı alındığı anlaşılmaktadır.

Yapıların plan, fen, sağlık ve çevre şartlarına uygun teşekkülünü sağlamak amacıyla düzenlenen 3194 sayılı İmar Kanununun2.maddesinde Belediye ve mücavir alan sınırları içinde ve dışında kalan yerlerde yapılacak planlar ile inşa edilecek resmi ve özel bütün yapıların bu Kanun hükümlerine tabi olduğu kuralına yer verilmiş, 5.maddesinde "ilgili idare" belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediye, "mücavir alan" imar mevzuatı bakımından belediyelerin kontrol ve mesuliyeti altına verilmiş olan alanlar olarak tanımlanmış, 21 .maddesinin 1 .fıkrasında da bu kanun kapsamına giren bütün yapılar için 26.maddede belirtilen istisna dışında belediye veya valililklerden yapı ruhsatiyesi alınmasının mecburi olduğu belirtilmiştir.



Yukarıda yer verilen yasal düzenlemelerin birlikte değerlendirilmesinden, orman alanında yapılacak yapı ve tesisler hakkında öncelikle Orman Kanunu hükümlerinin uygulanması gerektiği; ancak bu durumun belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde imar mevzuatı açısından belediyelere tanınan yetki ve sorumlulukları ortadan kaldırmayacağı, dava konusu uyuşmazlıkta da davacı tarafından ormanlık alanda inşaa edilecek yapı ve tesisler için öncelikle Orman Kanunu hükümleri uyarınca Orman idaresinden gerekli izinlerin alınacağı, daha sonra bu izinlerle birlikte ilgili belediyeye başvurularak anılan izinler çerçevesinde yapılmak istenen tesisin plan, fen, sağlık ve çevre şartlarına uygunluğunun sağlanması amacıyla yapı ruhsatı alınması gerektiği sonucuna varılmaktadır. Dolayısıyla, orman alanlarında inşa edilecek yapı hakkında yıkım kararı alınması hususunda 3194 sayılı Kanun'un 5.maddesinde belirtilen "ilgili idareler" yetkilidir.

Bu durumda, yukarıda anılan yasal düzenlemeler uyarınca orman alanlarında yapılacak yapılar hakkında yıkım kararı alma konusunda belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediyelerin yetkili olduğu hususu gözönünde bulundurulduğunda, davalı belediyenin imara ilişkin olarak yetkisi bulunmadığından bahisle dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, izmir 2. İdare Mahkemesinin 28.01.2009 günlü, E:2008/1219, K:2009/138 kararının bozulmasına, dosyanın mahkemesine gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 21.12.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Kararda Bulunan İlgili Kavramlar
Nazım imar planı yapılmadan tesis edilen 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ve buna dayalı işlemler
Plan hiyerarşisi

T.C.

DANIŞTAY

6. DAİRE

E. 2011/353

K. 2011/3281

T. 21.9.2011

ISLAH PROJESİNİN İPTALİ İSTEMİ (Nazım İmar Planı Yapılmadan Tesis Edilen Ölçekli Uygulama İmar Planı ile Bu Plana Dayalı Islah Projesi ve Kamulaştırma İşleminde Mevzuata Uyarlık Bulunmadığından Aksi Yöndeki Kararın İsabetsiz Olduğu )

NAZIM İMAR PLANI (Yapılmadan Tesis Edilen Ölçekli Uygulama İmar Planı ile Bu Plana Dayalı Islah Projesi ve Kamulaştırma İşleminde Mevzuata Uyarlık Bulunmadığından Aksi Yöndeki Kararın İsabetsiz Olduğu - Islah Projesinin İptali İstemi )

UYGULAMA İMAR PLANI (Islah Projesinin İptali İstemi - Nazım İmar Planı Yapılmadan Tesis Edilen Ölçekli Uygulama İmar Planı ile Bu Plana Dayalı Islah Projesi ve Kamulaştırma İşleminde Mevzuata Uyarlık Bulunmadığından Aksi Yöndeki Kararın İsabetsiz Olduğu )

KAMULAŞTIRMA (Nazım İmar Planı Yapılmadan Tesis Edilen Ölçekli Uygulama İmar Planı ile Bu Plana Dayalı Islah Projesi ve Kamulaştırma İşleminde Mevzuata Uyarlık Bulunmadığından Aksi Yöndeki Kararın İsabetsiz Olduğu - Islah Projesinin İptali İstemi )

3194/m.5

ÖZET : Dava, parselin Kuru Dere ve soğanlı Deresi'nin sel taşkınlarının önlenmesi için yapılacak ıslah çalışmaları kapsamında kamulaştırılmasına ilişkin kararın dayanağı olan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ile 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve Yenisu Kasabası Kuru ve Soğanlı Dereleri Islah Projesinin iptali istemidir. Nazım imar planı yapılmadan tesis edilen 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ile bu plana dayalı ıslah projesi ve kamulaştırma işleminde mevzuata uyarlık bulunmadığından aksi yöndeki idare mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.

İstemin Özeti : Tokat idare Mahkemesince verilen 01.10.2010 günlü, E:2009/553, K:2010/617 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Yenisu Belediye Başkanlığı'nın Savunmasının Özeti : Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.

DSİ Genel Müdürlüğü'nün Savunmasının Özeti : Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi Nejdet Bayram'ın Düşüncesi : Temyize konu mahkeme kararının, davanın incelenmeksizin reddine ilişkin kısmında bozma nedenlerinden hiçbiri bulunmamaktadır.

Uyuşmazlığın, 1/1000 ölçekli imar planı dere ıslah projesi kamulaştırma işlemine ilişkin kısmına gelince;

İmar mevzuatı uyarınca üst ölçekli nazım imar planı bulanmadan alt ölçekli uygulama imar planı yapılmayacağı gibi, alt ölçekli uygulama imar planlarının üst ölçekli imar planlarına uygun olması gerekmektedir.

Dosyanın incelenmesinden, uyuşmazlığa konu alanı kapsayan 1/5000 ölçekli nazım imar planının bulunmadığı, doğrudan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı yapıldığı anlaşılmıştır.

Bu durumda üst ölçekli nazım imar planı bulunmadan tesis edilen 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ile bu plana dayalı İslah projesi ve kamulaştırma işlemlerinde mevzuata uyarlık bulunmadığından aksi yöndeki idare mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, temyize konu kararın incelenmeksizin redde ilişkin kısmının onanmasına, redde yönelik bölümünün bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Ülkü Özcan'ın Düşüncesi : idare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

KARAR : Dava, Yenisu Kasabası, 149 ada, 28 sayılı parselin Kuru Dere ve soğanlı Deresi'nin sel taşkınlarının önlenmesi için yapılacak ıslah çalışmaları kapsamında kamulaştırılmasına ilişkin 15.08.2008 tarihli 1 sayılı belediye encümeni kararı dayanağı olan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ile 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve Yenisu Kasabası Kuru ve Soğanlı Dereleri Islah Projesinin iptali istemiyle açılmış, idare Mahkemesince yerinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporun ve dosyanın birlikte değerlendirilmesinden, alanı kapsayan 1/5000 ölçekli nazım imar planı bulunmadığından ortada idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi zorunlu bir işlem bulunmadığı gerekçesiyle davanın bu kısmının incelenmeksizin reddine, uygulama imar planında şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına aykırılık bulunmadığı; davacının taşınmazlarının bir kısmından geçen kuşaklama kanalının Yenisu Kasabası Kuru ve Soğanlı Dereleri ıslah projesinin önemli bir parçası olduğu, söz konusu kuşaklama kanalı ile kasabanın içine giren Kuru Derenin suyunun kasabanın yerleşme sınırından geçen Soğanlı deresine aktarılmasının amaçlandığı, bu yönü ile projenin kamu yararına uygun bulunduğu, 1/1000 ölçekli uygulama imar planına uygun kamulaştırma işleminde ise hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın imar planı ile proje ve kamulaştırma işlemlerine yönelik kısımlarının reddine karar verilmiş, bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyize konu İdare Mahkemesi kararının davanın incelenmeksizin reddine ilişkin kısmında 2577 sayılı Yasa'nın 49/1 maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmamaktadır.

3194 sayılı İmar Kanununun 5. maddesinde uygulama imar planları, tasdikli hali hazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan; nazım imar planı ise varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak hali hazır haritalar üzerine yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkeleri, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bir bütün olan plan olarak tanımlanmıştır.

İmar mevzuatı uyarınca üst ölçekli nazım imar planı olmayan yerde alt ölçekli uygulama imar planı yapılamayacağı gibi, alt ölçekli uygulama imar planlarının üst ölçekli imar planlarına uygun olması gerekmektedir.

Dosyanın incelenmesinden, uyuşmazlığa konu alanı kapsayan 1/5000 ölçekli nazım imar planının bulunmadığı, doğrudan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı yapıldığı anlaşılmıştır.

Bu durumda üst ölçekli nazım imar planı yapılmadan tesis edilen 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ile bu plana dayalı İslah projesi ve kamulaştırma işlemlerinde mevzuata uyarlık bulunmadığından aksi yöndeki idare mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, Tokat idare Mahkemesi'nin 01.10.2010 günlü, E:2009/533, K:2010/617 sayılı kararının incelenmeksizin redde ilişkin kısmının onanmasına, redde yönelik bölümünün bozulmasına, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 21.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------



Kararda Bulunan İlgili Kavramlar

İmar Planları Nasıl Hazırlanmalıdır?

amaç yönünden yargısal denetimi

T.C.

DANIŞTAY

6. DAİRE

E. 2009/7442

K. 2011/879

T. 18.4.2011

İMAR PLANININ İPTALİ İSTEMİ ( İmar Planının Nazım İmar Planına Uygun Olduğu/Üst Ölçekli Plana Uygunluk Yönünden 10 Metrelik Yolun Değerlendirilmesi Gereği - Yolların Uygulama İmar Planı Üzerinden İncelenmesinin Zorunluluk Arz Ettiği/Nazım İmar Planına Uygun Olmadığı )

ÜST ÖLÇEKLİ PLANA UYGUNLUK ( İmar Planının Nazım İmar Planına Uygun Olduğu/Üst Ölçekli Plana Uygunluk Yönünden Yolun Değerlendirilmesi Gereği - Yolların Uygulama İmar Planı Üzerinden İncelenmesinin Zorunluluk Arz Ettiği/Uygulama İmar Planının Nazım İmar Planına Uymadığı )

YOLLARIN UYGULAMA İMAR PLANI ÜZERİNDEN İNCELENMESİ ( Zorunluluk Arz Ettiği - Üst Ölçekli Plana Uygunluk Yönünden Yolun Değerlendirilmesi Gereği )



3194/m.5

ÖZET : Dava, taşınmazları da kapsayan alanda yapılan 1/1000 ölçekli İmar Planının iptali istemiyle açılmıştır. Davacı tarafından uyuşmazlık konusu plan değişikliği ile daha önce yol ve yeşil alan olarak terk ettikleri taşınmazların imara açıldığı iddiasıyla bakılan davanın açıldığı, terk edilen taşınmazların daha önceki uygulama imar planında 10 metrelik yol ve yeşil alan olarak öngörüldüğü, taşınmazın bulunduğu alanda mevcut nazım imar planında yeşil alan olduğu belirtilen alanın ticaret ve konut alanı olarak gösterildiği, davacının nazım imar planının iptali istemiyle dava açmadığı, bu açıdan uygulama imar planının nazım imar planına uygun olduğu, ancak üst ölçekli plana uygunluk yönünden 10 metrelik yolun değerlendirilmesi gerektiği, bu bağlamda dosyada bulunan nazım imar planı örneğinde en az 12 metrelik yolların gösterildiği, 10 metrelik yolların ise gösterilmediğinin görüldüğü, dolayısıyla bu büyüklükteki yolların uygulama imar planı üzerinden incelenmesinin zorunluluk arz ettiği, bu anlamda uygulama imar planının nazım imar planına uygun olmadığı kabul edilmelidir.

İstemin Özeti : İstanbul 5. İdare Mahkemesinin 28.11.2008 günlü, E:2007/12, K:2008/2158 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi Samed Demirbaş'ın Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Ekrem Atıcı'nın Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:


Yüklə 0,68 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin