İslami Açıdan Gençlik Psikolojisi


Yedinci Konu: Gençlik Öğrenim Programının İçeriği



Yüklə 1,41 Mb.
səhifə36/38
tarix29.08.2018
ölçüsü1,41 Mb.
#75831
1   ...   30   31   32   33   34   35   36   37   38

Yedinci Konu: Gençlik Öğrenim Programının İçeriği


111.  Emîru’l-Mü’minîn Ali (a.s.) şöyle buyurmaktadır:

“Edep ve ilim öğrenin; çünkü âlime saygı gösterilir. Asil ve soy sahibi olmasa da ihtiram edilir. Fakir olsa da, yine de hürmet görür. Yaşça az olan bir genç olsa da saygı görür.”[1]

Çocuk ve gencin saygınlığında ilim ve bilginin etkisi;

Gençlerin eğitim almaları konusunda yönlendirilmelerinin zarureti;

Eğitim değerlerinin gençlere öğretilmesi;

Eğitimin netice ve sonuçları gençleri teşvik etmek için mutlaka açıklanmalı.

112.  İmam Ali (a.s.) şöyle buyurmaktadır:

“Ey Gençler! Onurunuzu edebinizle ve dininizi de ilim ve bilginizle koruyun.”[2]

Gençlere terbiye ve edep verilmesinin zarureti;

Gençlerin dinî konularda bilgilerinin arttırılması ve ahlâkî eğitimlere karşı duyarlı hâle getirilmesi;

Gençlerin dikkatini ilim ve edebe çekmek;

Toplumsal huzur ve dindarlığın korunmasında ilim ve edebin rolü.

113.  İmam Cafer-i Sâdık’tan (a.s.) nakledilen bir rivayet şu şekildedir:

“Mürcie gençlerimize gelip onları kandırmadan önce, bizim hadis ve sözlerimizi doğru anlatın.”

Ergen ve gençlere Ehl-i Beyt (a.s.) hadis ve rivayetlerinin öğretilmesinin önemi;

Ergen ve gençlerin yanlış fikri akımlara kapılmalarını önlemek için kültürel programlara ağırlık verilmesi;

Ergen ve gençlere dinî ahlâkın öğretilmesinin önemi;[3]

Gençlerin terbiyesinde sorunlara karşı önlem almada öncelik;

Dinî hadis ve rivayetlerin genç nesil üzerindeki olumlu etkileri;

Gençlik dönemi ve sapkın görüşlü grupların gençler üzerindeki olumsuz tesirleri ve onların doğru yoldan kolayca çıkma ihtimalleri;

Gençlerin her zaman çeşitli grupların hedefinde oluşu;

Gençleri tehdit eden konular hakkında onların bilinçlenmesinin artması için doğru ve sağlıklı alt yapının hazırlanması;

Evlatların şahsiyet ve karakterlerinin oluşumu konusunda anne-baba ve diğer etkenleri tesiri;

Doğru din eğitimde, anne-baba ve eğitmenlerin vazifeleri.

114.  İmam Ali (a.s.) şöyle buyurmaktadır:

“Çocuk ve gençlerin ilk öğrenmeleri gereken işler, ileri yaşlarda ihtiyaçları olacak şeylerdir.”[4]

Ergen ve genç eğitiminde öncelik ve önem sırasının mutlaka yapılma zorunluluğu;

Ergen ve gençlere uygulanabilir içerikli eğitim;

Ergen ve gençlerin gelecekleri için eğitilmeleri;

Gençlerin mutlaka öğrenmeleri gereken konular hakkında bilinçlendirilmeleri;

Gençlerin dinî eğitim ve gelişimde kısıtlanmamaları. 

[1]      İbn-i Ebi’l-Hadid; Nehcu’l-Belaga Şerhi, C. 20, s. 332. 

[2]      Kummî, Abbas; Sefinetu’l-Bihâr, Madde: Şebab.

[3]      Birey kesinlikle kendi dinini kendisi seçsin diye özgür bırakılmamalıdır. Çünkü başkaları onların yollarını oldukça kolay değiştirebilir. 

[4]      İbn-i Ebi’l-Hadid; Nehcu’l-Belaga Şerhi, C. 20, s. 333.

Sekizinci Konu: Eğitimin Sınırları


115.  İmam Cafer-i Sâdık (a.s.) buyurdular: [1]

“Güzel ahlâklı genci, iyiliklerin anahtarı ve kötülüklerin kilidi; kötü ahlâklı genci de iyiliklerin kilidi, kötülüklerin anahtarı olduğunu bilin.”[2]

Güzel ahlâklı gençler, toplum ve özellikle de akranlarının gelişiminde faydalı olurken, onları sapkınlık ve hatalardan korurlar;

Ferdî ve toplumsal açıdan, gencin ahlâkî eğitiminin faydası ve bunun zarureti;

Ahlâkî değerlerin öğretilmesinde, bu sıfatların öncelik sırasına göre dizilme zorunluluğu.

116.  İbrahim oğlu Ali’nin tefsirinde şöyle geçer:

“İslâm’ın ilk zamanlarında kadınlar, mescidde Allah’ın Resulü (s.a.a.) ile beraber cemaat namazı kılarlardı. Karanlıkta sabah, akşam ve yatsı namazları için evlerinden çıkar ve yolda başıboş gençler onlara rahatsızlık verirdi. Bunun üzerine şu ayet-i kerime nazil oldu:

“Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle, bedenlerini örtecek elbiselerini giysinler. Bu onların tanınıp incitilmemelerine de daha uygundur. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.”[3]-[4]

Gençlerin topluma verdiği rahatsızlıklar;

Gençleri suça teşvik eden ortamların ortadan kaldırılma zorunluluğu;

Gençleri suça yönelten etkenleri önleyecek önlemlerin alınması;

Gençlerin cinsel eğitim ve terbiyelerinde, öncelikle kadın ve genç kızların giyimlerine dikkat edilmesi.

 

- İmam Cafer-i Sâdık (a.s.) şöyle buyurur:



“Peygamberimiz (s.a.a.) kadınlara selâm verir, onlar da onun selâmına cevap verirlerdi. İmam Ali de (a.s.) kadınlara selâm verirdi. Fakat genç kızlara selâm vermek istemezdi. Bunun sebebini şöyle açıklardı: “Seslerinin hoşuma gideceğinden ve böylece selâm vermekten beklediğim sevaptan daha büyük zarara uğrayacağımdan korkuyorum.”[5]

Gençlik döneminde kız ve oğlan ilişkileri;

117.  Peygamber Efendimiz şöyle buyurur:

“Ey gençler! Evliliği anlayın, evlenemiyorsanız da oruç tutun. Zira oruç, şehvetin kökünü kurutur.”[6]

Evlilik, cinsel günahların en önemli önleyicisidir;

Evlenilememe durumunda cinsel günahları engelleyecek en önemli ikinci yol ise oruç tutmaktır;

Cinsel ihtiyaçların tatmin edilmesinde meşru yolun meşru önleyiciye üstünlüğü;

Cinsel konularda gençlerin bilinçlendirilmesinin gerekliliği;

Cinsel konularda gençlerin ikaz ve uyarılma zorunluluğu.

118.  Muhammet Tayyar’dan rivayet edilmiştir:

“Medine’ye geldiğimde ilk işim kiralık bir ev aramak olmuştu. Çok geçmeden iki odalı bir ev buldum. Bu iki odanın ortasında bir kapı vardı. Diğer odada bir kadın yaşamaktaydı. Kadın bana:

- Sen bu odayı tut; dedi. Ben de ona:

- Bu iki odanın ortasında bir kapı var ve ben de gencim; dedim. Kadın:

- Kapıyı kapatırım; dedi. Ben de bunun üzerine eşyalarımı odama taşımaya başladım. Kapının hâlâ açık olduğunu görünce kadına:

- “O kapıyı kapatır mısın?” dedim. Kadın da:

- O kapıdan benim odama taze hava giriyor; dedi. Bunun üzerine ben de:

- Ben gencim ve sen de gençsin, kapıyı kapat; dedim. Kadın:

- Sen kendi odandasın ve ben senin yanına gelip de sana yaklaşmam; dedi.

- Sonuç olarak kadın kapıyı kapatmadı. Bunun üzerine İmam Cafer-i Sâdık’ın (a.s.) yanına gittim ve konuyu ona sordum. Hazret (a.s.) şöyle buyurdular:

- Derhâl oradan ayrıl! Çünkü bir kadın ve erkek bir evde baş başa kalırlarsa oradaki üçüncü kişi Şeytan’dır.”[7]

Cinsel konularda gençler için önleyici önlemlerin alınmasındaki zorunluluk;

Gençlerin ahlâkî olarak bozulmamaları için ihtiyatı elden bırakmamak;

Şeytan’ın gençler için kurduğu tuzaklar;

Kız ve erkeklerin sınır tanımadan bir arada olmaları ile genç neslin yoldan çıkıp bozulması;

Gençlere, özellikle toplumsal ilişkilerde karşı cins ile irtibat sınırlarının öğretilmesinin zorunluluğu.

119.  İmam Cafer-i Sâdık’tan (a.s.) nakledilmiştir:

“Ensar gençlerinden birisi Allah’ın Resulü’nün (s.a.a.) yanına gelir ve kendisinin oldukça fakir olduğunu dile getirir. Peygamber de (s.a.a.) ona evlenmesini buyururlar. Genç daha sonra şöyle anlatır;

- Uzun bir müddet Allah’ın Resulü’nün (s.a.a.) huzuruna çıkamaya utandım (çünkü evlenmek için maddî gücüm yoktu ve o Hazret bana evlen diye buyurmuştu) derken karşıma Ensar’dan bir adam çıktı ve bana; güzel ve genç bir kızının olduğunu söyledi ve onu benimle evlendirdi. Bundan sonra Yüce Allah hayatımızda bolluk nasip etti.

Daha sonraları genç, Resulullah’ın (s.a.a.) yanına vardı ve başından geçenleri O Hazret’e anlattı. Allah’ın Resulü de (s.a.a.) şöyle buyurdular;

- Ey gençler! Evliliğin önemini anlayın.”[8]

Evliliğin yoksulluğu gidermedeki etkisi;

Gençleri evliliğe teşvik etmek;

Fakirlik ve maddî sıkıntıların, gençlerin evliliği için bir engel olarak gösterilmemesi;

Gençleri, evliliğin önündeki engellerin, Allah’ın lütfu ile bertaraf edileceğine inandırmak;

Sağlıklı bir toplum için yozlaşan genç nesli eğitmek.

120.  Peygamber Efendimiz (s.a.a.) şöyle buyurdular:

“Ey Gençler! Evlenmenize bir engel yoksa kesinlikle evlenin. Çünkü evlenmek göz zinasından ve cinsel yozlaşmadan sizi koruyan en hayırlı ameldir.”[9]

(İmkân dâhilinde) Gençlik yıllarında evlenmenin önemi;

Evlilik, cinsel arzuların sakinleştiricisi;

Evlilik, birçok günahtan kurtuluş sebebi;

Gençlerin yozlaşmasında şiddetli cinsel ihtiyacın tesiri;

Uygun bir dille gençleri cinsel yozlaşma konusunda uyarıp yol gösterme;

Gençlerin cinsel ihtiyaçlarının dikkate alınması.

121.  İmam Muhammed Bâkır (a.s.) şöyle buyurur:

“Allah’ın Resulü (s.a.a.) gençliğinde zina yapıp, ihtiyarlığında da erkeklere kadın pazarlayan kimselere lânet eder.”[10]

Gençlik yıllarındaki cinsel yozlaşmanın neticesi olarak ileri yaşta da bu yozlaşmanın devam etmesi.

122.  Hatem’ül Enbiya Muhammed Mustafa (s.a.a.) şöyle buyurmuş:

“Ey gençler! Evlenin ve zinadan uzak durun. Çünkü zina, imanı kalbinizden söker, atar.”[11]

Evliliğin gençler için zarureti;

Gençlik çağında evlilik ve iman arasındaki derin ilişki;

Münasip dille gençlere cinsel yozlaşma konusunda yol gösterip önlem alınması;

Cinsel yozlaşma sonucunda büyük suçlara yönelmenin uyarı ve ikazlarla önünün alınması;

Gençlerin gelişimine öncelik verecek çözümlerin sunulması;

Genç nesil için uygun olmayan davranışların sonuç ve etkileri hakkında uyarıda bulunmak.

123.  Nebi Muhammed (s.a.a.) buyuruyor ki:

“Şeytan, genç yaşta evlenenler için şöyle der;

“Eyvahlar olsun bana, eyvahlar olsun bana! Benden dininin üçte ikisini korumayı başardı. O zaman kalan üçte birlik bölümü hakkında Allah’tan korkup, sakınmalıdır.”[12]

Gençlerin evlenmesinin dinleri üzerindeki etkisi;

Gençlerin cinsel ihtiyaçlarının dinî eğitim ve bilgi ile yönlendirilmesi;

124.  Peygamber Efendimiz (s.a.a.) şöyle buyurmakta:

“Genç kızlarla evlenin; Çünkü onlar doğum için daha çok hazırlıklı, daha ahlâklı ve daha güzel kokarlar.”[13]

Eş seçiminde dikkat edilecek kriterler; doğurganlık, güzel huy, güzel ten kokusu;

Genç kızların ahlâkı, orta ve ileri yaş kadınlara nazaran daha iyidir;

Genç kızların doğurganlıkları, orta ve ileri yaş kadınlara nazaran daha iyidir.

 

Allah’ın Resulü (s.a.a.) buyurur:



“Genç kızlarla evlenin, çünkü onlar iyi huyludurlar.”[14]

Gençler için evlenme kriterleri.

Allah’ın Resulü (s.a.a.) buyurur:

“Ey Kureyş gençleri! İffetli olun. Bilin ki, kim iffetli olursa ona cennet vardır.”[15]

Gençlerin cinsel eğitimi.

125.  Zurare b. A’yan şöyle anlatır:

“İmam Cafer-i Sâdık’a (a.s.):

- “Artık evlilik çağına geldim ve henüz evlenmedim. Benim Ehl-i Sünnet’ten birisiyle evlenmem hakkında ne buyurursunuz?” diye sordum. Hazret de (a.s.) bana:

- “Neden evlenmiyorsun?” diye sordu.

- “Onlarla evlenmenin bana caiz olmamasından korkuyorum. Peki, siz ne önerirsiniz?” diye yine sordum. İmam da bana:

- “Bu genç yaşta nasıl tahammül ediyorsun? Sabır mı ediyorsun?” diye buyurdu.

- “Bir cariyem var” dedim. Hazret de bunun üzerine:

- “Bu şekilde yapmaya devam et; ama neye dayanarak cariye ile birlikte oluyorsun” diye buyurdu. Ben ise şöyle cevap verdim:

- “Cariye normal kadınlar gibi değildir..”.”[16]

Eş seçiminde çok kuralcı olunmaması;

Gençler için cinsel ihtiyaçlara tahammül etmenin zorluğu;

Gençlerin cinsel ihtiyaçlarını karşılamaları;

Evliliğin gerçekleşmemesi durumunda gençlerin önüne alternatifler sunması.

126.  Resulullah (s.a.a.) şöyle buyurmaktadır:

“Akşam yemeğini terk etmeyin; yiyecek bir şey bulamazsanız hiç olmazsa bir kuru hurma yiyin. Ümmetimin akşam yemeğini terk etmesinden dolayı ihtiyarlıkları için korkarım. Çünkü akşam yemeği ihtiyar ve gencin enerjisidir.”[17]

Gençlik ve bedenin her zaman güçlü kalıp, gelişmesi;

Gençlik çağında akşam yemeği yememek yaşlanmanın hızlanma sebebidir;

Peygamber Efendimiz’in (s.a.a.), toplumun genç kalıp, huzurlu olmasına verdiği önem;

Beslenmeye dikkat etmenin zorunluluğu.



[1]      Varaka b. Nevfel’in, Huveylid kızı Hz. Hatice’ye (s.a.) yazdığı vasiyetnameden aktarılmıştır. 

[2]      Meclisî, Muhammed Bâkır; Bihâru’l-Envâr, C. 78, s. 446. 

[3]      Ahzab/59.

[4]      Meclisî, Muhammed Bâkır; Bihâru’l-Envâr, C. 104, s. 33. 

[5]      Kuleynî, Muhammed b. Yâkub b. İshak; El-Kâfî, C. 2, s. 648. 

[6]      Kuleynî, Muhammed b. Yâkub b. İshak; El-Kâfî, C. 2, s. 180.

[7]      Sadûk, Muhammed bin Ali; Men Lâ Yahzuru’l-Fakîh, C. 3, s. 252. 

[8]      Sadûk, Muhammed bin Ali; Men Lâ Yahzuru’l-Fakîh, C. 5, s. 330.

[9]      Tabersî, Ebu Nasr Hasan b. Fazl; Mekârimu’l-Ahlâk, s. 206. 

[10]     Meclisî, Muhammed Bâkır; Bihâru’l-Envâr, C. 79, s. 115. 

[11]     Tabersî, Ebu Nasr Hasan b. Fazl; Mekârimu’l-Ahlâk, s. 206.

[12]     Meclisî, Muhammed Bâkır; Bihâru’l-Envâr, C. 103, s. 221. 

[13]     Muttekıy El-Hindî, Ali bin Hisâmeddîn; Kenzu’l-A’mâl, C. 16, s. 303. 

[14]     Seyyid Rıza; El-Mucazatu’n-Nebeviyye, s. 312. 

[15]     Tabaranî; El- Mu’cemu’l-Evsat, C. 7, s. 61. 

[16]     Kuleynî, Muhammed b. Yâkub b. İshak; El-Kâfî, C. 2, s. 402. 

[17]     Meclisî, Muhammed Bâkır; Bihâru’l-Envâr, C. 66, s. 343.


Yüklə 1,41 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   30   31   32   33   34   35   36   37   38




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin