Tennur: Lügatte kapalı bir ocak, bir fırındır ki lisanımızda en ziyade “tandır tabir olunur. Leys demiştir ki; “tennur” umumiyetle her lisana geçmiş bir lafızdır...
“Feveran” da malumdur ki kuvvet ve şiddetle kaynamak, fışkırmaktır. Şimdi biz gemiden bahsolunurken tam ocak feveran ettiği sırada yüklemek emri verildiğini işittiğimiz zaman, o geminin harekete müheyya, fayrap vaz’iyetinde bir vapur olduğunu anlamakta hiç tereddüt etmeyiz..
Eslaf-ı müfessirîn bunun hakkında muhtelif manalar kayd ve nakletmişlerdir... Ekser müfessirîn tennurun hakikaten bir ocak manasına olduğunda müttefiktir..
Ebu Hayyan tefsirinde Hasen’den rivayet olarak “tennur”
¬}«X[¬SÅK7~|¬4 ¬š_«W²7~ ¬_«W¬B²%~ p¬/²Y«8 “gemide suyun mevzi-i içtimaı” diye nakl edilmiştir ki, bu ifade hemen hemen geminin kazanını andırıyor. Görülüyor ki müfessirînin rivayetlerinin bir hayli noktaları, arz ettiğimiz manaya temas eder bir haldedir... Tennurun feveranı gemideki san’atın bir nihayeti ve haml ü hareket emrinin şart ve mebdei gösterilmiş bulunduğu da mülahaza edilirse, tennurun feveranı, geminin kuvve-i muharrikesini anlattığı ve ‡YÇXÅB7~«‡_«4 bugünkü tabire göre “nihayet emrimiz gelip gemi fayrab edildiği vakit” demek olduğu tezahür eder. Ve bundan tennur ve feveran kelimeleri hakikat olduğu ve âyetin bu manada gayet zahir bulunduğu da şüphesizdir. Binaenaleyh nassta hakikatı ve zahiri bırakıp ta te’vil aramağa hiç de sebeb yoktur. (23: 27) âyeti de aynı manadadır.” (E.T. 2780-2782)
Bu izahttan, ilk buharlı geminin Allah tarafından Nuh (A.S.)a ihsan edildiğini anlamak mümkündür.
Dostları ilə paylaş: |