C.Ş.: Hocam bir dinleyicimiz daha var. Alo buyrun efendim.
Dinleyici:İyi günler. Ben bir şey konuşmak istiyorum Benim babam da o aşiretten olduğu için bazı şeyler saptırılıyor. Yok, biz Kürt değiliz. Biz Aleviyiz, Kürt değiliz ama. Yani bu yöreye gelmişler bir dili öğrenmişler. O dili öğrendikleri için Kürt diyorlar. Dedelerimiz Orta Asya’dan Koçgiri Gölü’ne gelmişler. O gölden iki tane koç çıkmış ve o adı ordan almışlar. Biz Aleviyiz ve Türkmen olarak gelmişiz bu topraklara. Asıl Türk olan bizleriz. Bizi dinlediğiniz için teşekkür ederim.
C.Ş.:Biz de çok teşekkür ederiz. Hocam Kurtuluş Savaşı’nda Aleviler’in genel tavrının dışındaki bu tavrı nasıl değerlendiriyorsunuz?
B.Ö.: Ben kesinlikle Koçgiri Olayı’nın Alevilik nitelikli olmadığını, ama Kürt Teali Cemiyeti tarafından o gün için Kürtleşme öğesinden yola çıkarak, böyle bir örgütlenme görevi yapıldığını düşünüyorum. Bölgeye giden Alişan Bey ki Kürt Teali Cemiyeti’nin üyesidir. Özelikle Nuri Dersimi ve Alişir tarafından Olayın adım adım içine çekilir. Aşiret reisleriyle toplantılar yapılır. Ve olay başlatılar. Ama belirttiğim gibi bütün aşiretler katılmaz. Aşiretlerin bütün halkı da katılmaz. Hatta Kürt, Türk olayı da etken olduğu içn Türk kökenli olanlar da katılmazlar. Sünni kökenli bazı aşiretler de katılmazlar. Yani olay Kürt yanıyla ortaya çıkmasına rağmen aslında bir aşiret olayıdır.