İstanbul Çalıştayı tartişma konulari rehberi



Yüklə 205,33 Kb.
səhifə2/6
tarix01.08.2018
ölçüsü205,33 Kb.
#65037
1   2   3   4   5   6






DEVLET ORGANLARI ARASINDA FRENLEYİCİ ve DENGELEYİCİ MEKANİZMALARIN KURULMASI






Örnek Tartışma Konuları:

Devlet organları arasında ilişkilerin “frenler ve dengeler” sisteminin kurulmasını mümkün kılacak anayasal mekanizmaların oluşturulması

Farklı hükümet sistemlerinin (parlamenter sistem, yarı-başkanlık sistemi, başkanlık sistemi) “frenler ve dengeler” ilkesi açısından olumlu ve olumsuz yönleri

Yargı organının, diğer organlar karşısındaki konumunun “frenler ve dengeler” ilkesi açısından değerlendirilmesi.

“Çift meclis” sisteminin “frenler ve dengeler” sistemine katkısı






Tanımlar:


  • Kuvvetler Ayrılığı: Siyasi iktidarın devlet organları, yani yasama, yürütme ve yargı orgnları arasında bölüştürülmesi ve her bir organın iktidarın bir parçasını kullanması.

  • Frenler ve Dengeler Sistemi: Siyasi iktidarı kullanan devlet organlarının, anayasa ile kurulan mekanizmalar çerçevesinde birbirlerini frenlemeleri ve dengelemeleri.

  • Çift Meclis Sistemi: Yasama organının, kural olarak farklı yöntemlerle seçilen ve farklı yetkilere sahip iki kamaradan oluşması.




Bilgi Notu:


  • Siyasi iktidar bir toplumdaki en üstün iktidarı ifade eder. Bu anlamıyla siyasi iktidar toplumdaki diğer iktidar biçimlerine göre en kapsamlı ve en üstün iktidar olarak karşımıza çıkar. Tarih boyunca yaşanan tecrübeler göstermiştir ki, siyasi iktidarın her zaman mutlak ve sınırsız bir güce dönüşme, kontrolden çıkma ve bu güce sahip olmayanlar aleyhine kullanılma ihtimali vardır. Bu bağlamda, siyasi iktidarı kontrol altında tutmak için başvurulan anayasal araçlardan biri “kuvvetler ayrılığı” ilkesidir. Bu ilke, siyasi iktidarın tek elde toplanmasının engellenmesi; iktidarın farklı devlet organları, yani yasana, yürütme ve yargı organları arasında bölüştürülmesini ifade eder. Ancak siyasi iktidarın ayrı organlar arasında paylaştırılmış olması, bu organlar arasında herhangi bir ilişki olmadığı anlamına gelmez. Yasama, yürütme ve yargı organları bir yandan “işbirliği” yaparak devlet çarkını döndürürken, diğer yandan karşılıklı yetkilerini kullanarak birbirlerini dengelerler. “Frenler ve Dengeler” olarak bilinen bu mekanizma, bir organın yetkilerini kullanırken diğerini kollamasını, bir adım atarken diğerinin atacağı adımı hesaplamasını gerektirir. Bu tür bir denge mekanizması, bir bütün olarak anayasal sistem içinde bir organın baskın hale gelmesini, diğerleri üzerinde hâkimiyet kurmasını, daha da önemlisi siyasi iktidarın mutlaklaşmasını ve keyfi biçimde kullanılmasnı engeller.




  • Amerika Birleşik Devletleri’nde uygulanan “başkanlık” hükümet sistemi çerçevesinde; yasama, yürütme ve yargı organları arasında Anayasa tarafından kurulan ilişkiler, “frenler ve dengeler” sisteminin tipik bir örneği olarak görülebilir. Örneğin, yürütme organı, yani başkan, yasama organı karşısında; yasaları yasama organına geri gönderme, yani “veto” hakkı ve yasa teklifi verme hakkı gibi anayasal imkânlara sahiptir. Buna karşılık yasama organının; başkanın vetolarını geçersiz kılma, başkanın cezai sorumluluğuna yol açabilecek suçlama prosedürünü (impeachment) başlatma, uluslararası antlaşmaları ve bütçeyi onaylama gibi yetkileri vardır. Bunun yanında, yasama organı mahkemelerin kurulması ve yargıçların atanmasında söz sahibiyken, Yüksek Mahkeme yargıçlarını ve federal yargıçları atama yetkisi Başkana aittir. Buna karşılık, yargı organını yaptığı hukuka uygunluk denetimi, yasama organı ve yürütme organı açısından “frenler ve dengeler” sistemini tamamlamaktadır.




  • “Frenler ve dengler” sistemi çerçevesinde tartışılabilecek bir başka konu; “çift meclis” modelidir. Anayasal sistem içerisinde, iki meclisli bir yapı oluşturulduğu takdirde, bu meclisler karşılıklı olarak birbirlerini dengeleyici ve denetleyici bir işlev yerine getirecektir. 1982 Anayasası’na göre Türkiye Büyük Millet Meclisi tek kamaradan oluşan bir meclistir. Oysa ki 1961 Anayasası döneminde, Türkiye Büyük Millet Meclisi iki kamaradan (diğer bir deyişle iki meclisten) oluşmaktaydı: “Millet Meclisi” ve “Cumhuriyet Senatosu”. 1924 Anayasası döneminde Demokrat Parti’nin, iktidarını, ezici bir çoğunluğa sahip olduğu Meclis aracıyla sınırsız biçimde kullanması; başka organların bu iktidarı denetleyecek ya da sınırlayacak kayda değer araçlara sahip olmaması sıkça eleştirilmiş; bu yüzden, 1960 öncesinde yaşananlara tepki olarak, 1961 Anayasası çift meclisli bir yasama organı öngörmüştür. Burada amaç, yasama sürecinin mükemelleşmesini sağlamak yanında, Meclis’in tek başına iktidarı dilediği gibi kullanmasını önlemek; ikinci meclis aracılığıyla sistemde bir denge unsuru oluşturmak olarak özetlenebilir. Ne var ki, bu sistem 1961 Anayasası döneminde kendinden bekleneni verememiş, aksine yasama sürecinin uzaması ve hantallaşması söz konusu olmuştur. Bu ise, 1982 Anayasası’nı yapanlar tarafından, o dönemde siyasi sistemde yaşanan tıkanıklıkların nedenlerinden biri olarak değerlendirilmiş ve bu gerekçeyle 1924 Anayasası döneminde olduğu gibi tek meclisli sisteme geri dönülmüştür.




Yüklə 205,33 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin