Istanbul Üniversitesi Matbaası


Başvuru (şikayette bulunma) hakkı



Yüklə 1,58 Mb.
səhifə318/329
tarix07.01.2022
ölçüsü1,58 Mb.
#88912
1   ...   314   315   316   317   318   319   320   321   ...   329
5. Başvuru (şikayette bulunma) hakkı: Hastalar haklarının ihlâl edildiğini düşündüklerinde mahkemelere başvurmanın yanı sıra, hastanedeki bağımsız hasta hakları koruyucu komitelerine ve Tabip Odalarına da başvurabilmelidir. Hasta hakları ile ilgili kuruluşların hastanın nasıl hareket etmesi konusunda danışmanlık yapması, gerekirse yardımda bulunması gereklidir. Hastaların şikayetlerinin değerlendirilmesine ve sonuç hakkında bilgilendirilmeye hakkı vardır.

Türkiye’de Hasta Hakları ile ilgili kanun ve yönetmelikler:

Daha önce 1928 yılında çıkarılan Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarz-ı İcrasına Dair Kanun ve Tıbbi Deontoloji Nizamnamesi ile bazı tüzük, yönetmelik ve kanunlarda hasta haklarına ilişkin maddeler de bulunmasına karşın, ülkemizde genel anlamda hasta hakları ilk kez 1998 yılında çıkarılan Hasta Hakları Yönetmeliği ile düzenlenmiştir. Ancak, Avrupa’daki eğilimin aksine, hasta haklarının bir yönetmelikle düzenlenmesi bu hakların gerçek anlamda işlerlik kazanmasını da engellemiştir. Bunun en önemli nedeni cezaların kanuniliği ilkesidir. Ülkemizde herhangi bir şekilde hatalı tıbbi uygulamalardan ya da ihmalden dolayı mağdur olmuş bir hastanın giriştiği hukuk mücadelesinde yıllarca süren davalardan genellikle bir sonuç çıkmamaktadır. Ülkemizde hasta haklarını bir bütün olarak düzenleyen hukuksal bir metin olmamakla birlikte hasta hakları başlıkları değişik hukuk metinlerinde dağınık bir şekilde yer almaktadır. Örneğin TC Anayasasının 17. maddesinde “herkes yaşama, maddi ve manevi değerlerini koruma ve geliştirme hakkına sahiptir” denilirken, Anayasanın sosyal ve ekonomik haklar ve ödevler başlıklı 3. bölümünün 56. maddesi sağlık hakkıyla ilgili ayrıntılı bir tutum ortaya koyar: “Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirme, çevre sağlığını korumak ve çevre kirliliğini önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir. Devlet herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak, insan ve madde şeklinde tasarrufla verimi arttırarak, işbirliği gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden plânlayıp hizmet vermesini düzenler. Sağlık hizmetlerinin en yaygın şekilde yerine getirilmesi için kanunla genel sağlık sigortası kurulabilir”.

Ülkemizde hasta hakları konusunda yapılan en önemli girişim Sağlık Bakanlığı’nca 1998 yılında Hasta Hakları Yönetmeliği’nin yayınlanmasıdır. Yönetmeliğin ilk maddesi hasta hakları kavramıyla ilgili amaç ve yaklaşımı dile getirir. Birinci madde şöyledir: “Bu Yönetmelik; temel insan haklarının sağlık hizmetleri sahasındaki yansıması olan ve başta Türkiye Cumhuriyeti Anayasası`nda, diğer mevzuatta ve milletlerarası hukuki metinlerde kabul edilen "hasta hakları"nı somut olarak göstermek ve sağlık hizmeti verilen bütün kurum ve kuruluşlarda ve sağlık kurum ve kuruluşları dışında sağlık hizmeti verilen hallerde, insan haysiyetine yakışır şekilde herkesin "hasta hakları"ndan faydalanabilmesine, hak ihlallerinden korunabilmesine ve gerektiğinde hukuki korunma yollarını fiilen kullanabilmesine dair usul ve esasları düzenlemek amacı ile hazırlanmıştır”.

Bu yönetmelikle getirilen hasta hakları ile ilgili ilkeler ise şunlardır:

Madde 5- Sağlık hizmetlerinin sunulmasında aşağıdaki ilkelere uyulması şarttır:

a) Bedeni, ruhi ve sosyal yönden tam bir iyilik hali içinde yaşama hakkının, en temel insan hakkı olduğu, hizmetin her safhasında daima göz önünde bulundurulur.

b) Herkesin yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkını haiz olduğu ve hiçbir merci veya kimsenin bu hakkı ortadan kaldırmak yetkisinin olmadığı bilinerek, hastaya insanca muamelede bulunulur.

c) Sağlık hizmetinin verilmesinde, hastaların, ırk, dil, din ve mezhep, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç ve ekonomik ve sosyal durumları ile sair farklılıkları dikkate alınamaz. Sağlık hizmetleri, herkesin kolayca ulaşabileceği şekilde planlanıp düzenlenir.

d) Tıbbi zorunluluklar ve kanunlarda yazılı haller dışında, rızası olmaksızın kişinin vücut bütünlüğüne ve diğer kişilik haklarına dokunulamaz.

e) Kişi, rızası ve Bakanlığın izni olmaksızın tıbbi araştırmalara tabi tutulamaz.

f) Kanun ile müsaade edilen haller ile tıbbi zorunluluklar dışında, hastanın özel hayatının ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz.

Yine bu yönetmeliğe göre hastaların hakları şu başlıklar altında açıklanır:

Sağlık hizmetlerinden adalet ve hakkaniyete uygun olarak faydalanma, bilgi isteme, sağlık kuruluşunu seçme ve değiştirme, personeli tanıma, seçme ve değiştirme, öncelik sırasının belirlenmesini isteme, tıbbi gereklere uygun teşhis, tedavi ve bakım, tıbbi gereklilikler dışında müdahale yasağı, tıbbi özen gösterilmesi, sağlık durumu ile ilgili bilgi alma, genel olarak bilgi isteme, kayıtları inceleme, kayıtların düzeltilmesini isteme, bilgi verilmesini yasaklama, mahremiyete saygı gösterilmesi, rıza olmaksızın tıbbi ameliyeye tabi tutulmama, bilgilerin gizli tutulması, hastanın rıza ve izin, tedaviyi reddetme ve durdurma, güvenliğin sağlanması, dini vecibeleri yerine getirebilme ve dini hizmetlerden faydalanma, insani değerlere saygı gösterilmesi ve ziyaret, refakatçi bulundurma hakkı.

Ülkemizde hasta hakları alanındaki olumlu gelişmelerden biri “Hasta ve Hasta Yakını Hakları Derneği (HAYAD)”ın kurulmasıdır. Derneğin genel amacı; “tıbbi etik, uluslararası belgeler ve standartlar ile belirlenmiş bulunan hasta ve hasta yakınlarının haklarının toplumda tanınması, bu hakların kullanılmasının sağlanması, hak ihlalleri karşısında hasta ve hasta yakınlarının kendisini koruyabilecek girişimlerde bulunmalarının desteklenmesidir”.

Dernek temel amacına hizmet etmek üzere aşağıdaki çalışmaları yapar:

a) Hasta ve hasta yakınlarını haklarını korumaları ve geliştirmeleri konusunda bilgilendirmek, bu konuda hasta ve hasta yakınlarını esas alarak toplumu eğitmek.

b) Hasta ve hasta yakınlarının haklarının korunması ve geliştirilmesi yönünde resmi ve özel kuruluşlar ile iş birliği yapmak.

c) Hasta ve hasta yakınlarını, sahip oldukları hakları ve bu hakları nasıl kullanacağını bilen, korunması için örgütlü çalışmanın gereğine inanan, bu inanç etrafında çalışan insanlar olarak örgütlemek.

d) Devletin ve siyasi otoritenin sağlık, politika ve uygulamaları ile ilgili olarak ilgilileri uyarıcı çalışmalar yapmak.

e) Konu ile ilgili araştırmalar yapmak, yaptırmak ve kamuoyuna duyurmak.

f) Görüntülü ve yazılı basından yararlanmak, gerekli yayınları bizzat yapmak.

Hasta hakları belirli yasa ve yaptırımlarla garanti altına alınması gereken bir konudur. Her hastanın kendi haklarını bilmesi ve bu bilgilere ulaşabilmesi haklarının korunabilmesinin ilk gereğidir. Buradaki en önemli nokta ise hastaların karşılaşabileceği aksaklıklarla ilgili olarak başvurabileceği bir makamın bulunmasıdır.




Yüklə 1,58 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   314   315   316   317   318   319   320   321   ...   329




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin