Kdv’de de ödenmesi gereken vergi



Yüklə 445 b.
səhifə3/9
tarix03.11.2017
ölçüsü445 b.
#29873
1   2   3   4   5   6   7   8   9

Maliye Bakanlığı, ciro primleri konusunda 1988 yılından bu yana uyguladığı ve 26 Seri No.lu KDV Genel Tebliği’nde belirttiği “ciro primlerinin müstakil bir hizmetin karşılığı olduğu ve genel oranda (% 18) KDV’ye tabi tutulması gerektiği” şeklindeki görüşünü, 116 Seri No.lu KDV Genel Tebliği ile değiştirerek,  “ciro primlerinin ayrı bir hizmetin karşılığı değil, daha önce satın alınmış mal ve hizmetlerin bedelinin değişmesi (matrahta değişiklik) niteliğinde olduğunu ve KDV’sinin de buna göre düzeltilmesi gerektiğini” açıklamıştır. 116 Seri No.lu KDV Genel Tebliği ile yapılan düzenleme 19.01.2012 tarihinden itibaren yürürlüğe girdi.

  • Ciro Primi Ödemeleri Artık Ayrı Bir Hizmet Olarak KDV’ye Tabi Tutulmayacak

  • Ciro primi ödemeleri 19.01.2012 tarihinden itibaren ayrı bir hizmetin karşılığı olarak değerlendirilmeyecek ve KDV’ye tabi tutulmayacak, sadece Kanunun 35. maddesine göre doğduğu satışlara ilişkin KDV düzeltmesi yapılacaktır. Düzeltme işlemi, primi elde edenin ciro primi karşılığında primi ödeyen adına bir fatura veya benzeri düzenleyerek primin doğduğu asıl işleme uygulanan KDV oranında KDV hesaplaması suretiyle yapılacaktır. Bu şekilde, primi elde eden mükellef daha önce indirim konusu yaptığı KDV’yi bu defa hesaplanan KDV (1 no.lu KDV beyannamesinin 30. satırında), ciro primini ödeyen ise daha önce hesaplanan KDV olarak beyan ettiği tutarın prime isabet eden kısmını bu defa indirilecek KDV olarak beyan ederek (1 no.lu KDV Beyannamesinin 34. satırında) düzeltecektir.



  • 19.01.2012 tarihinden itibaren ciro primi doğduğu asıl işlemin tabi olduğu esaslara tabi olacak, primin doğduğu asıl işlem KDV’ye tabi değilse primde KDV’ye tabi olmayacak, asıl işlem KDV’den istisna ise, ciro primi ödemesi de KDV’den istisna olacaktır.

    • 19.01.2012 tarihinden itibaren ciro primi doğduğu asıl işlemin tabi olduğu esaslara tabi olacak, primin doğduğu asıl işlem KDV’ye tabi değilse primde KDV’ye tabi olmayacak, asıl işlem KDV’den istisna ise, ciro primi ödemesi de KDV’den istisna olacaktır.

    • Ciro Primi Ödemelerinde Genel Oranda (% 18) Değil, İşlemin Düzeltilmesi Bakımından Primin Doğduğu Mal ve Hizmet Satışına Uygulanan Oranda KDV Hesaplanacak 

    • 116 No.lu Tebliğ ile yapılan yeni düzenlemeye göre, ciro primleri, bu prime dayanak teşkil eden asıl işleme ilişkin KDV matrahının değişmesi sonucunu doğurduğundan, KDV’sinin de bu prime sebebiyet veren mal veya hizmet için satış sırasında uygulanmış olan oran üzerinden hesaplanması gerekmektedir.

    • Örneğin, % 8 KDV oranına tabi mal satışları nedeniyle ödenen ciro primleri için, ciro primini elde eden firma (alıcı), primi ödeyen (satıcı) firmaya ciro primi faturası düzenleyecek ve % 8 KDV hesaplayacaktır.



    Ciro Primi Ödemelerinin Muhasebeleştirilme Şekli ve Usulü Değişti 

    • Ciro Primi Ödemelerinin Muhasebeleştirilme Şekli ve Usulü Değişti 

    • Yürürlükten kaldırılan 26 Seri No.lu KDV Genel Tebliği’ne göre, ciro primi ödemeleri müstakil bir hizmetin karşılığı olarak değerlendirilerek, genel oranda (%18) KDV’ye tabi tutulmakta, bu primler elde edenlerce doğrudan gelir, ödeyenlerce ise doğrudan gider kaydedilmekteydi. 

    • Ancak, 116 Seri No.lu KDV Genel Tebliği ile ciro primleri KDV Kanunu’nun 35. maddesine göre matrahta (satış fiyatında) değişiklik yaratan bir unsur (fiyat indirimi) olarak kabul edildiğinden, ciro primini elde eden ve faturayı düzenleyen açısından bu prime dayanak teşkil eden malın halen stokta olması durumunda stok maliyetini azaltan bir unsur olarak ilgili stok hesabına ters kayıt yapılmak suretiyle, prime esas mallar satılmışsa primin gelir olarak muhasebeleştirilmesi gerekir. Adına ciro primi faturası düzenlenen satıcı ise bu primi 611 no.lu Satış İskontoları hesabına kaydetmesi gerekir.



    Ancak, Maliye Bakanlığı verdiği bir özelgede, ciro primlerinin tahsil tarihi itibariyle gelir olarak dikkate alınarak kurum kazancına dahil edilmesi, ödeyenler açısından ise doğrudan gider olarak dikkate alınması gerektiği görüşündedir. (GİB., İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı, 30.07.2013 tarih ve 84098128-125-455 sayılı Özelgesi)

    • Ancak, Maliye Bakanlığı verdiği bir özelgede, ciro primlerinin tahsil tarihi itibariyle gelir olarak dikkate alınarak kurum kazancına dahil edilmesi, ödeyenler açısından ise doğrudan gider olarak dikkate alınması gerektiği görüşündedir. (GİB., İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı, 30.07.2013 tarih ve 84098128-125-455 sayılı Özelgesi)



    KDV Kanunu’nun 5228 sayılı Kanunla değişik 30/c maddesinde, “deprem, sel felaketi ve Maliye Bakanlığı’nın yangın sebebiyle mücbir sebep ilan ettiği yerlerdeki yangın sonucu zayi olanlar hariç olmak üzere zayi olan malların alış belgelerinde gösterilen KDV’sinin indirim konusu yapılamayacağı” hükme bağlanmıştır. Ancak, “zayi olma” kavramından ne anlaşılması gerektiği konusunda gerek KDV, gerekse diğer vergi kanunlarında her­hangi bir düzenleme yapılmamıştır. Sadece VUK’un 278. maddesinde “de­ğeri düşen mallar” düzenlenmiştir.

    • KDV Kanunu’nun 5228 sayılı Kanunla değişik 30/c maddesinde, “deprem, sel felaketi ve Maliye Bakanlığı’nın yangın sebebiyle mücbir sebep ilan ettiği yerlerdeki yangın sonucu zayi olanlar hariç olmak üzere zayi olan malların alış belgelerinde gösterilen KDV’sinin indirim konusu yapılamayacağı” hükme bağlanmıştır. Ancak, “zayi olma” kavramından ne anlaşılması gerektiği konusunda gerek KDV, gerekse diğer vergi kanunlarında her­hangi bir düzenleme yapılmamıştır. Sadece VUK’un 278. maddesinde “de­ğeri düşen mallar” düzenlenmiştir.

    • Zayi Olan Mallar ve KDV’si


    • Yüklə 445 b.

      Dostları ilə paylaş:
    1   2   3   4   5   6   7   8   9




    Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
    rəhbərliyinə müraciət

    gir | qeydiyyatdan keç
        Ana səhifə


    yükləyin