Kdv’de de ödenmesi gereken vergi



Yüklə 445 b.
səhifə5/9
tarix03.11.2017
ölçüsü445 b.
#29873
1   2   3   4   5   6   7   8   9



Yapılan düzenleme ile;

  • Yapılan düzenleme ile;

  • - Ödünç para verme işlemlerinde vergilendirme “devamlılık” ölçütünden çıkarılarak, “esas faaliyet konusu olması” şartına bağlanmış, bu konuda ortaya çıkan sübjektif yorumlar ortadan kaldırılmıştır.

  • - Ödünç para verme işlemini esas iştigal konusu olarak yapmayanların ticari icaplar gereği yaptıkları borç para verme işlemleri BSMV’nin kapsamı dışına çıkarılarak, bu işlemlerin finansman hizmeti kapsamında KDV’ye tabi olduğu hükme bağlanmıştır.

  • Esas Faaliyet Konusu Olması Hususu Nasıl Tespit Edilecek?

  • Ödünç para verme işleminin esas faaliyet konusu olup olmadığı hususunun nasıl tespit edileceği hususu tartışmalıdır. Yapılan düzenlemede, bu konuya açıklık getirilmemiştir.

  • Kişisel görüşümüze göre, ödünç para verme işleminin esas faaliyet konusu olup olmadığı hususu, şirket ana sözleşmelerine bakılarak tespit edilmelidir. Ana sözleşmelerinde esas faaliyet konuları arasında ödünç borç para verme faaliyeti bulunmayan şirketlerin ortaklarına cari hesap yoluyla borç para verme işlemlerinin BSMV’ye değil, finans hizmeti kapsamında KDV’ye tabi tutulması gerekir.



  • Yurt içi ve yurt dışı bankalardan KDV’den istisna olarak temin edilen kredilerin bağlı grup şirketlerine aynen kullandırılması ve buna ilişkin faiz, komisyon, kur farkı, BSMV ve benzeri giderlerin aynen yansıtılması işlemi masraf aktarımı mahiyetindedir. Masrafların aynen yansıtıldığı bu işlemlerde bir katma değer yaratılması söz konusu değildir. Aktarılan masraf unsuru KDV’den istisna bir işlemden doğmuş ise, masraf aktarımı da KDV’den istisnadır.

  • Şirketlerin kendi adlarına aldıkları kredileri grup şirketlerine aynen kullan­dır­ması ve adlarına tahakkuk ettirilen faizleri ve diğer masrafları aynen bağlı şirketlerine aktarması halinde, olay bir masraf aktarımı olduğundan ve lehe kalan bir tutar bulunmadığından, KDV’den söz edilemeyecektir. 

  • Ancak, Şirketlerin banka ve finans kuruluşlarından KDV’den istisna olarak temin ettikleri kredileri bağlı grup şirketlerine aynen değil de bir komisyon ya da ilave bir değerle kullandırması halinde, sadece bu şekilde ortaya çıkan komisyon ya da ilave değer KDV’ye tabi olacaktır.



  • 3065 sayılı KDV Kanunu’nun 30/b maddesine göre, faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları hariç olmak üzere işletmelere ait binek otomobillerin alış belgelerinde gösterilen KDV’nin indirim konusu yapılması mümkün değildir. KDV uygulaması bakımından binek otomobili kapsamına giren araçlar, 60 No.lu KDV Sirkülerinde belirtilmiştir.

  • Buna göre;

  • - 1+1, 1+3, 1+4 veya 1+7 koltuklu, şoför ve öndeki yolcunun arkasındaki kısımda emniyet kemerleri veya emniyet kemeri montajı için tertibat, koltuk ve emniyet ekipmanı montajı için sabit tertibat, aracın iç kısmının her tarafında, araçların yolcu bölümlerinde yer alan konfor özellikleri ve iç döşemeleri (örn. yer kaplamaları, havalandırma, iç aydınlatma, küllükler), iki yan panel boyunca arka camları bulunan (en arkada yük bölümünün sağ ve sol taraflarında cam bulunsun bulunmasın); şoför ve öndeki yolcuların bölümü ile insan veya eşya taşınması için kullanılan arka bölüm arasında sabit bir panel veya bariyer bulunmayan kapalı kasa motorlu taşıtlar 87.03 pozisyonunda yer almakta olup, binek otomobiller bu kapsamda değerlendirilmektedir.

  • - Sürücü dahil 10 veya daha fazla kişi taşımaya mahsus motorlu taşıtlar 87.02 pozisyonunda yer almaktadır.



Bu çerçevede, gerçek usulde vergilendirilen taksi işletmecisi, sürücü kursu ve otomobil kiralama şirketi gibi işletmelerin faaliyetleri ile ilgili satın aldıkları binek otomobilleri nedeniyle ödenen KDV indirim konusu yapılabilecektir. Örneğin; mükellef tarafından araç kiralama faaliyetinde kullanılmak üzere Temmuz 2013 döneminde satın alınan araç nedeniyle ödenen KDV, bu dönemde aracın kiralanıp kiralanmadığına bakılmaksızın indirilebilecektir. Binek otomobili işletmeciliği ile uğraşan mükelleflerin işletme amacı dışında satın aldıkları binek otomobillerinin alış belgelerinde gösterilen KDV'nin indirim konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır.

  • Bu çerçevede, gerçek usulde vergilendirilen taksi işletmecisi, sürücü kursu ve otomobil kiralama şirketi gibi işletmelerin faaliyetleri ile ilgili satın aldıkları binek otomobilleri nedeniyle ödenen KDV indirim konusu yapılabilecektir. Örneğin; mükellef tarafından araç kiralama faaliyetinde kullanılmak üzere Temmuz 2013 döneminde satın alınan araç nedeniyle ödenen KDV, bu dönemde aracın kiralanıp kiralanmadığına bakılmaksızın indirilebilecektir. Binek otomobili işletmeciliği ile uğraşan mükelleflerin işletme amacı dışında satın aldıkları binek otomobillerinin alış belgelerinde gösterilen KDV'nin indirim konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır.

  • Faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olmayan şirketlerin örneğin inşaat şirketlerinin işletmede kullanmak üzere satın aldıkları binek otomobiller nedeniyle yüklendikleri KDV’leri indirim konusu yapmaları Kanunun 30/a maddesine göre mümkün değildir. İndirimi mümkün bulunmayan bu KDV’lerin doğrudan gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınması mümkündür. Bu tercih bizatihi mükellefin kendisine bağlıdır.

  • TGTC’nin 87.04 tarife pozisyonunda belirtilen taşıtların sonradan değişiklik yapılarak binek otomobiline dönüştürülmesi durumunda, bu taşıtların iktisabında yüklenilen KDV ile binek otomobiline dönüşüm nedeniyle oluşacak ÖTV farkı üzerinden hesaplanacak KDV indirim konusu yapılamayacaktır. Taşıtın alımında indirim konusu yapılan KDV ise, dönüşüm işleminin yapıldığı dönemde indirim hesaplarından çıkarılarak "İlave Edilecek KDV" olarak beyan edilecektir.




Yüklə 445 b.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin