Onlara iki adamın örneğini ver: Birisine, etrafını hurma ağaçlarıyla çevirip aralarına başka ekinler bitirdiğimiz iki üzüm bahçesi vermiştik. *
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Onlara, şu iki adamı misal olarak anlat: Biz bunlardan birine her türlü üzümden iki bağ vermişiz, her ikisinin etrafını hurmalarla donatmışız, aralarında da bir ekinlik yapmışız.
Süleyman Ateş Meali
Onlara şu iki adamı misal olarak anlat: İkisinden birine iki üzüm bağı vermiş, onların etrafını hurmalarla çevirmiş, ortalarında da ekin bitirmiştik.
Onlara örnek olarak şu iki adamı ver: Bunlardan birine, üzümlerden oluşan iki bağlık vermiş, bağların çevresini hurmalarla donatmış, aralarına da ekinler serpiştirmiştik.
Yusuf Ali (English)
Set forth to them the parable of two men: for one of them We provided two gardens of grape-vines and surrounded them with date palms; in between the two We placed cornfields.(2375) *
M. Pickthall (English)
Coin for them a similitude: Two men, unto one of whom We had assigned two gardens of grapes, and We had surrounded both with date palms and had put between them tillage.
(İkisinden) Birinin başka ürün (veren yer)leri de vardı. Böylelikle onunla konuşurken arkadaşına dedi ki: “Ben, mal bakımından senden daha zenginim, insan sayısı bakımından da daha güçlüyüm.”
Edip Yüksel Meali
Artık bir ürüne sahipti! Nitekim, sohbet ettiği arkadaşına, "Ben senden daha zenginim ve daha fazla adama sahibim," dedi.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
İki bağın sahibinin ayrıca başka geliri vardı. Bundan dolayı bu adam arkadaşıyla münakaşa ederken: "Ben malca senden daha zengin ve insan sayısı bakımından da senden daha güçlü ve üstünüm" dedi.
Süleyman Ateş Meali
O(adam)ın (başka) ürünü de vardı. Arkadaşiyle konuşurken ona; "Ben malca senden zenginim, adamca da senden güçlüyüm." dedi. *
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Adamın başka bir geliri de vardı. Bu yüzden, arkadaşlarıyla konuştuğu bir sırada ona şöyle demişti: "Ben, malca senden zengin, insan unsuru bakımından da güçlü ve onurluyum."
Yusuf Ali (English)
(Abundant) was the produce this man had : he said to his companion, in the course of a mutual argument: "more wealth have I than you, and more honour and power in (my following of) men."(2376) *
M. Pickthall (English)
And he had fruit. And he said unto his comrade, when he spake with him: I am more than thee in wealth, and stronger in respect of men.