Kerbela olayında, su ve susuzluk, vazgeçilmez temalardır. Eba Ebdillah’ın kafilesi Fırat kenarında konaklamıştı ancak İbni Sad’ın ordusu, Fırat’ı kuşatarak imam Hüseyin a



Yüklə 1,81 Mb.
səhifə12/26
tarix31.05.2018
ölçüsü1,81 Mb.
#52222
1   ...   8   9   10   11   12   13   14   15   ...   26

REY


Sınırları çöle kadar dayanan geniş bir bölgedir. Verimli toprakları vardır. Eskiden doğuyla İran’ın batısının irtibat yolu sayılırdı.414 Emeviler döneminde, Rey halkı ve yöneticileri Ehl-i beyt’e karşı düşmandılar. Bundan dolayı bazı rivayetlerde, İmamlar Rey şehrini kınamışlardır. Ömer Sad’a imam Hüseyin’le savaşması için Rey hükümetini vaat etmişlerdi. Geliri çok olan ve nimeti bol olan bu bölgenin kendisine verileceğine dair vesveseler, onun İmam Hüseyin (a.s)’ı öldürmesine neden oldu.415 Hz. Abdulazim Hasani’nin kabri de bu şehirdedir.

ZAİDE B. MUHACİR


Kerbela şehitlerindendir. Adı Ziyareti Recebiyede de geçmektedir. Onun Yezid b. Ziyad b. Muhacir olduğu da ihtimal verilen bir başka husustur. 416

AMR B. HEMİG’İN KÖLESİ-ZAHİR


Kerbela şehitlerindendir. Kinde kabilesinden yaşlı bir adamdı. İmam Ali (a.s)’ın yakın yarenlerinden biri olan Amr b. Hemig Huzai’nin kölesiydi. Amr b. Hemig’in Muaviye tarafından öldürülmeden önce yapmış olduğu inkılabi hareketlerde Zahir de onunla birlikteydi. Bu yüzden Muaviye’nin aradığı kimselerden biriydi. Hicri 60. yılda Mekke’ye geldi ve İmam Hüseyin (a.s)’ın yarenlerine katıldı. Aşura günü yapılan ilk umumi saldırıda şehid oldu. 417 Adı Ziyareti Nahiyeyi Mukaddese’de geçmiştir.

ZUBALE


Mekke’den Kufeye giderken, yol üzerindeki konaklardan biridir ki, İmam Hüseyin (a.s) da orada konaklamıştır. Zubale, suyu tutan ve suyu bol olan anlamındadır. Gelişmiş bir köydü. Beni Esed’den bazı taifeler burada yaşıyorlardı. Bu bölgede İmam Hüseyin (a.s), Abdullah b. Yaktir’in şehadet haberini aldı. O, imam Hüseyin (a.s)’ın Müslim b. Akil’e gönderdiği elçisiydi. Müslim ve Haniyle beraber o da şehit olmuştu. Bu bölgede Beni Esed’e ait bir cami ve bir de kale vardı. Bölge, Zubale Binti Musir’in adıyla meşhur olmuştur.418 Yine bu bölgede Kays b. Musahhar’ın şehadet haberini İmam’a getirmişlerdi. İmam bu haberlerden sonra yanındakilere Kufe’nin durumunu iyice açıklamış, Kufelilerin vefasızlığını bildirmiştir. Sonra yanındakilerin üzerinden biatini kaldırdığını belirterek şöyle buyurmuştur: “Dönmek isteyen dönsün. Bizi çağıranlar, bizi küçük düşürdüler.” Bazı tarihçilerin söylediklerine göre, bir grup orayı terk etti. Ertesi gün sabah olduğunda, İmam yarenlerine yanlarına bol miktarda su almalarını emrettikten sonra, yine Kufeye doğru yola koyuldu.

HÂL DİLİ


Mersiye okuyanların, İmam Hüseyin (a.s)’ın ve Kerbela şehitlerinin veya geride kalanlarının hal ve durumuna göre, onların dilice mersiyelerini okumalarıdır. Bu tür mersiyeler, tamamen duygulara hitap eden cümlelerden oluşmaktadır ki, hadiseyi yaşayanın haletini yansıtır. Çünkü çoğu zaman bir kimsenin hal ve durumu, söze gerek duyulmadan her şeyi ifade etmeğe yeter. Elbette bazen hal dili bahanesiyle İmamların makamına yakışmayan uygunsuz sözler de söylenmektedir. Mesela İmam Hüseyin (a.s)’ın dilice şöyle denilmesi: “Zeyneb’in zilletine razı oldum…” veya : “İmam bir yudum su almak için düşmanlara yalvarmıştır.” Bu tür ifadeler, maalesef mersiyelerde ve şiirlerde görülmektedir. Ancak bunlar tamamiyle yalan olup, hidayet önderlerine bir iftiradır.

ZERUD


Kufe yolunda İmam Hüseyin (a.s)’ın konakladığı konaklardan biridir. Bu bölge, Kufeden Mekke’ye giderken Salebiye ve Huzeymiye bölgelerinin arasında yer alır ve kumluktur. Yağmur sularını hemen içine çektiği için Yutan anlamına gelen Zerud denilmiştir. Bu bölge, Bağdattan gelen Hac kervanları için uygun bir yerdir. Beni Esed ile Beni Nehşele aittir. Bu bölgede İmam Hüseyin (a.s), Zuheyr b. Kayn Becelli ile karşılaşmış, o da İmam’ın yarenlerine katılmış ve Kerbela’ya kadar gelerek şehit olmuştu.419

AŞURA KIYAMINDA KADINLAR


Kerbela hadisesinde, kadınları iki açıdan ele alabiliriz. Birincisi kadınların kaç kişi ve kimler olduğudur. İkincisi Kerbela hadisesindeki rollerinin ne olduğudur. Kerbela’daki kadınların bazıları, İmam Ali (a.s)’ın evlatlarıydılar. Zeynep, Ümmü Gülsüm, Fatıma, Safiye, Rugeyye ve Ümmü Hani, Ali evlatlarındandılar. Fatıma ve Sakine, İmam Hüseyin (a.s)’ın kızlarıydı. Rubab, Atike, Muhsin b. Hasan’ın annesi, Müslim b. Akil’in kızı, Fizzeyi Nuvbiyye İmam Hüseyin (a.s)’ın özel hizmetçisi ve Veheb b. Abdullah’ın annesi Kerbela’da bulunan kadınlardandı.420

Hüseyni çadırlardan çıkıp, düşmana doğru giden beş kadın: Müslim b. Evsece’nin hizmetçisi, Abdullah Kelbinin karısı Ümmü veheb, Abdullah Kelbi’nin annesi, Ömer b. Cünabe’nin annesi ve Zeyneb-i Kubra’dır. Aşura günü şehit olan kadın Veheb’in annesiydi. Abdullah b. Umeyri Kelbi’nin karısı kocasının cenazesinin başucuna geldiğinde, Şimr’in kölesinin elindeki topuzla başına vurarak orada şehit etmiştir. Aşura günü iki kadın, duygularına hâkim olamayarak İmam Hüseyin’i savunmak için savaştılar. Biri oğlunun şehadetinden sonra meydana giden Abdullah b. Ömer’in annesidir. Çadırın bir direğini eline alarak düşmana doğru ilerliyordu. İmam onu geri getirdi. Diğeri, Amr b. Cünadenin annesiydi. O da oğlunun şehadetinden sonra eline bir kılıç alarak meydana çıktı. Bir kişiyi öldürdü ve meydanda recezler okumaya başladı. İmam Hüseyin (a.s) onu da çadırlara geri getirtti. 421

Zuheyr b. Kayn’ın eşi Delhem de kocasıyla birlikte Hüseyni kervana katılarak Kerbela’ya gelmişti. Zuheyr’in bu kervana katılma sebebi, eşinin etkileyici sözleri olmuştu. İmri’İl Kays Kelbi’nin kızı ve İmam Hüseyin (a.s)’ın eşi olan Rubab da Kerbeladaydı. Kocasıyla birlikte Ömer Sad’ın ordusunda bulunan ve Bekr b. Vail kabilesinden olan bir kadın, Kufelilerin çadırlara saldırdığını görünce dayanamayarak eline bir kılıç alıp omnnların önüne geçti ve Bekr b. Vail kabilesini yardıma çağırdı.

Bütün bu kadın ve çocuklar, İmam’ın şehadetinden sonra gruplar halinde Kufe’ye oradan da Şam’a götürüldüler. Ama kadınların Kerbela hadisesinde bulunmasının en büyük, dikkat çeken özellikleri, onların Kerbela mesajını iletmeleri olmuştur. Elbette başka yönlerde vardır ama biz fihrist şeklinde ders amaçlı onlardan bazılarını burada zikredeceğiz.

*Kadınların Cihada Katılmaları: Kadınların İmam Hüseyin (a.s)’ın kıyamına katılmaları, İmamla tek yürek olduklarının ve İmam’a verdikleri desteğin bir göstergesidir. Örneğin, Tove’nin Kufe’de Müslim’e yardım etmesi, Kerbela şehitlerinden bazılarının eşlerinin onlara destek vermeleri, Kufe ordusundan bazı kadınların bu cinayetlere itiraz etmeleri, tıpkı Huli’nin karısı gibi…

*Sabır dersi: Kerbela hadisesinin derslerinden biri de, kadınların gözleri önünde yakınlarının şehit olmalarını görüp buna tahammül etmeleridir. Bu sabrın başını çeken de Hz. Zeynep idi.

*Mesajın ulaştırılması: Kadınların ve kızların, esaret yolculuğunda ve Medine’ye döndüklerindeki anlattıkları şeyler, şehitlerin kanının koruyucusu oldu. Onlar, zamana ve mekâna göre bazen hutbe şeklinde, bazen de bire bir konuşmalarla Kerbela hadisesini insanlara anlatıyorlardı.

*Psikolojik destek: Birçok savaşta kadınların bulunması, erkeklere psikolojikmen destek sağlamaktadır. Kerbelada da anneler ve eşler, şehitler üzerinde bu etkiyi sağlamışlardır.

*Yaralıları Tedavi ve ilk yardım: Hastalara bakmak, yaralıları tedavi etmek, savaşlarda özellikle de Kerbela hadisesinde kadınları ön plana çıkarmıştır. Örnek olarak, Hz. Zeynep’in İmam Seccad (a.s)’a bakması gösterilebilir.

*İdarecilik: Kerbela hadisesinde Hz. Zeynep (s.a)’nın esirlerin sorumluluğunu yüklenmesi, çok zor şartlarda idarecilik dersi vermektedir. O, geride kalanları kıyamın hedeflerine göre yönlendiriyordu. Düşmanın oyunlarını boşa çıkarıyordu.

*Değerlerin Korunması: Kerbela’nın kahraman kadınlarından alınacak diğer bir ders de, dini değerlerini korumak için sürekli itirazlarda bulunmuş olmalarıdır. Ümmü Gülsüm, Kufelilere seslenerek: “Peygamber ailesini izlemek için mi toplandınız” diye bağırıyordu. Esir olmalarına rağmen iffetlerini korumaya yönelik itirazları her yerde göze çarpmaktadır. Kufe’de bir eve yerleştirildiklerinde Hz. Zeynep, kadın hizmetçilerin dışında kimsenin oraya girmesine izin vermiyordu. Hz. Zeynep (s.a)’nın Yezid’in meclisinde kadınların dolaştırılmasına şöyle itiraz etmiştir: “ Ey Yezit! Esir olarak şehir şehir dolaştırmakla bu geniş yeryüzünü ve bu fezayı bize dar ettiğini, bizi Allah katında hor ve zelil, kendini de yücelttiğini ve bu olaylarında senin yüce makamının bir eseri olduğunu mu sanıyorsun...? Ey (Mekke’nin fethi sonrasında) Azat edilenlerin oğlu! Kendi kadın ve cariyelerini perde ardında tutup, Resulullah (s.a.a)’in kızlarını da yüzü açık ve örtüsüz olarak düşmanlarının yanında şehir şehir dolaştırman ve her konağın sakinlerine göstermen, yabancıya ve aşinaya, alçaklara ve şerefli insanlara, bu himayesiz esirleri göstermen insaf ve adalet midir?...”422 Bunun gibi birçok örnek vardır ki, iffet ve değerleri koruma adına birçok dersler içermektedir.

*Esaretin mahiyetini değiştirmeleri: Kerbela esirleri, bu esareti özgürlüğe çevirdiler. Esaret kalıbında gerçek esirlere özgürlük dersi verdiler.

*Kerbela hadisesinin dramatik yönünü ön plana çıkarmak: Kadınların ağlamaları, feryat ve figanları, şehitlere yas tutmaları, insanların duygularını harekete geçirip, çok etkileyerek bu hadisenin bu şekilde devamlılığını sağlamıştır.


Yüklə 1,81 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   8   9   10   11   12   13   14   15   ...   26




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin