ekonomide toplanma ve tamamlanma olayının tekel durumu yaratması, serbest rekabetin büyük ölçüde büyük ve güçlü işletmeler lehine işlemesi karşısında küçük ve güçsüz işletmeleri korumak, tekelleşmenin sakıncalarını ortadan kaldırmak maksadıyla tedbir alınması gereğinin duyulması .... devletin kapitalizmin dayandığı temel ekonomik kurumlara çeşitli biçimlerde müdahale etmesini zorunlu hale getirmiş;
özellikle ikinci Dünya Savaşı'ndan sonra büyük ölçüde benimsenen ve kendi kendine işleyen piyasa ekonomilerinin eksik istihdam düzeyinde de dengede olabileceği, tam istihdamın sağlanması için devlet müdahalesini zorunlu gören Keynes kuramı bu gelişmeye yeni boyutlar kazandırmış; hükümetler para, kredi ve maliye politikası tedbirleri ile tam çalışmayı sağlamaya, istikrar içinde iktisadi büyüme veya kalkınmayı sürdürmeğe, sosyal adaleti sağlamaya.... çalışmışlardır.
özellikle ikinci Dünya Savaşı'ndan sonra büyük ölçüde benimsenen ve kendi kendine işleyen piyasa ekonomilerinin eksik istihdam düzeyinde de dengede olabileceği, tam istihdamın sağlanması için devlet müdahalesini zorunlu gören Keynes kuramı bu gelişmeye yeni boyutlar kazandırmış; hükümetler para, kredi ve maliye politikası tedbirleri ile tam çalışmayı sağlamaya, istikrar içinde iktisadi büyüme veya kalkınmayı sürdürmeğe, sosyal adaleti sağlamaya.... çalışmışlardır.
Bu arada devlet işletmeciliği için A. Smith tarafından ortaya atılan ve genel olarak liberaller tarafından benimsenen «toplum için zorunlu olmasına karşın, yeter derecede rantabl olmaması yüzünden özel sektör firmaları tarafından üretilmeyen mal ve hizmetlerin devlet tarafından üretilmesi» ilkesi zamanla A. Wagner tarafından ileri sürülen
Bu arada devlet işletmeciliği için A. Smith tarafından ortaya atılan ve genel olarak liberaller tarafından benimsenen «toplum için zorunlu olmasına karşın, yeter derecede rantabl olmaması yüzünden özel sektör firmaları tarafından üretilmeyen mal ve hizmetlerin devlet tarafından üretilmesi» ilkesi zamanla A. Wagner tarafından ileri sürülen
«özel sektör firmaları tarafından yapılmayan veya daha az iyi yapılan, daha pahalı yapılan, sosyal ve iktisadi bakımdan zararlı sonuçlar doğuran ekonomik faaliyetler kamu sektörü firmaları tarafından yapılmalıdır» ilkesi doğrultusunda genişletilmesi, tarihi zaruretlerin de etkisi ile özel sektör işletmeleri yanında kamu sektörü işletmelerinin giderek artmasına ve günümüzdeki karma ekonomilerin doğmasına yol açmıştır.
«özel sektör firmaları tarafından yapılmayan veya daha az iyi yapılan, daha pahalı yapılan, sosyal ve iktisadi bakımdan zararlı sonuçlar doğuran ekonomik faaliyetler kamu sektörü firmaları tarafından yapılmalıdır» ilkesi doğrultusunda genişletilmesi, tarihi zaruretlerin de etkisi ile özel sektör işletmeleri yanında kamu sektörü işletmelerinin giderek artmasına ve günümüzdeki karma ekonomilerin doğmasına yol açmıştır.
Öte yandan idame ekonomilerinin hakim durumda olduğu az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde sermaye ve teknik bilgi birikiminin, iş adamı, girişimci ve yetenekli emek kadrosunun yetersiz bulunması, ekonomik kalkınma için içinde bulunulan kısır döngünün kırılması için devletin ekonomik kalkınmaya aktif biçimde katılması zorunluluğunu ortaya koymuş; bu gibi ülkelerde devletçilik bir umde olarak kabul görmeğe başlamıştır.
Öte yandan idame ekonomilerinin hakim durumda olduğu az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde sermaye ve teknik bilgi birikiminin, iş adamı, girişimci ve yetenekli emek kadrosunun yetersiz bulunması, ekonomik kalkınma için içinde bulunulan kısır döngünün kırılması için devletin ekonomik kalkınmaya aktif biçimde katılması zorunluluğunu ortaya koymuş; bu gibi ülkelerde devletçilik bir umde olarak kabul görmeğe başlamıştır.
Böylece literatürde müdahalecilik, kapitalist plânlı ekonomi, karma ekonomi, devletçilik, sosyal piyasa ekonomisi gibi terimlerle ifade edilen bireyci kapitalist sistemle kollektivist sosyalist sistem arasında yer alan ekonomi düzenleri meydana gelmiştir.
Böylece literatürde müdahalecilik, kapitalist plânlı ekonomi, karma ekonomi, devletçilik, sosyal piyasa ekonomisi gibi terimlerle ifade edilen bireyci kapitalist sistemle kollektivist sosyalist sistem arasında yer alan ekonomi düzenleri meydana gelmiştir.
Örneğin, Türk ekonomisi devletçi, müdahaleci, plânlı bir piyasa ekonomisidir. Özel mülkiyet ve girişim serbestisi esastır. İnsanlar arasında serbest alış verişe dayanan bir ilişki vardır. Bu ilişkinin hukuki şekli sözleşmedir. Ancak yüzyılların ilgisizliğini ortadan kaldırmak, ülkeyi imar etmek, iktisadi gelişmeyi sağlamak amacı ile devletçiliğin verimli bir araç sayıldığı ülkemizde, Batının sanayileşmiş ülkelerine nazaran daha geniş bir kamu sektörü oluşmuştur.
Örneğin, Türk ekonomisi devletçi, müdahaleci, plânlı bir piyasa ekonomisidir. Özel mülkiyet ve girişim serbestisi esastır. İnsanlar arasında serbest alış verişe dayanan bir ilişki vardır. Bu ilişkinin hukuki şekli sözleşmedir. Ancak yüzyılların ilgisizliğini ortadan kaldırmak, ülkeyi imar etmek, iktisadi gelişmeyi sağlamak amacı ile devletçiliğin verimli bir araç sayıldığı ülkemizde, Batının sanayileşmiş ülkelerine nazaran daha geniş bir kamu sektörü oluşmuştur.
1960 larda üretim kaynaklarının tam ve etkin biçimde istihdamını sağlamak, istikrar içinde iktisadi kalkınmayı hızlandırmak, iktisadi kalkınmada bölgesel dengesizlikleri azaltmak, dış ticareti geliştirmek v.b. amaçlarla plânlamaya gidilmiştir. Fiyat oluşumu geniş ölçüde devletin kontrolü altındadır. İktisadi ve sosyal yaşamın adalete, tam çalışma esasına ve herkes için insanlık haysiyetine yaraşır bir yaşayış düzeyi sağlanması amacına göre düzenlenmesi, başka bir deyimle, sosyal bir piyasa ekonomisi kurulması için çaba harcanmaktadır.