KirkçEŞme tesisleri



Yüklə 8,39 Mb.
səhifə738/889
tarix09.01.2022
ölçüsü8,39 Mb.
#91610
1   ...   734   735   736   737   738   739   740   741   ...   889
MİMAR SİNAN TEKKESİ

Fatih İlçesi'nde, Haydar Mahallesi'nde, güneyde Esrar Dede" Sokağı, batıda Şair Baki Sokağı tarafından çevrili olan arsada, Âşık Paşa Külliyesi'ndeki(-+) caminin yanında yer almaktadır.

İstanbul'un en eski tarikat tesislerinden olan bu tekke, II. Mehmed (Fatih) döneminin hassa başmimarlarmdan, "Azadlı Sinan" veya Sinan-ı Aük(->) olarak tanınan Si-naneddin Yusuf Ağa (ö. 1471) tarafından 869/1464'te kurulmuştur. 953/1546 tarihli İstanbul Vakıftan Tahrir Defteri'nâe, söz konusu tesisin "Baba Saltuk Zaviyesi" ve "Zaviye der Mahalle-i Sarı Saltuk" olarak zikredilmesinden, "Gaziyân-ı Rûm" zümresinin ileri gelenlerinden, hayatı menkıbelere konu teşkil etmiş olan ve birçok yerde makamı bulunan Sarı Saltuk'a ithaf edildiği anlaşılmaktadır. Tekkenin çevresindeki mahalle Fatih döneminde "Mimar Sinan" veya "Sarı Saltuk" adlarıyla anılırken, muhtemelen 16. yy'ın başlarından itibaren, tekkeye komşu olan Âşık Paşa Camii'nin adını almıştır.

Tekkenin zaman içinde geçirmiş olduğu aşamaları tam olarak izlemek mümkün değildir. Ancak 18. yy'ın son çeyreğinde veya 19. yy'ın başlarında ortadan kalktığı, 19. yy'ın üçüncü çeyreğinde tekrar ihya edildiği anlaşılmaktadır. 1256/1840 tarihli Âsitâne'de yerinin "arsa" halinde olduğu belirtilmekte, Dahiliye Nezareti'nin R. 1301/ 1885-86 tarihli istatistik cetvelinde tekkenin faal olduğu ve 3 erkek ile 2 kadının burada ikamet ettiği kaydedilmektedir. Günümüzdeki bina ise, kitabesinden öğrenildiğine göre 1310/1892-93'te bahriye feriklerinden Ahmed Paşa tarafından yaptırılmıştır. Tekkelerin kapatılmasından (1925) sonra 1970'lere kadar son şeyhin ailesi tarafından mesken olarak kullanılan yapı günümüzde Âşık Paşa Camii'nin imam meşrutası görevini üstlenmiştir.

Başlangıçta hangi tarikata hizmet ^ettiği bilinmeyen Mimar Sinan Tekkesi Âsitâne'de (1840) Halvetîliğe, Dahiliye Nezareti istatistiğinde (1885) ve bundan sonraki listelerde Nakşibendîliğe bağlı olarak gösterilmiştir. Şeyhlerinin tam bir dökümü elde yoktur. Ancak Bandırmalızade A. Mü-nib Efendi'nin Mecmua-i Tekâyâ'sında. (1889) Şeyh Şevki Efendi'nin adı geçmekte, son şeyhin ise Mehmed Nizayi Şiriner

Mimar Sinan

Tekkesi'nin

planı.


M. Baha Tanman, 1981

adında bir şahıs olduğu tespit edilmektedir. Ayin günü salı idi.

Mimar Sinan Tekkesi, son haliyle, geç dönemde sayıları artan, maddi imkânları oldukça sınırlı, ufak boyutlu tarikat yapılarının (zaviyelerin) özelliklerini yansıtmaktadır. Tekkenin içerdiği bölümlerden tev-hidhane, harem ve mutfak 9x16 m boyutlarında, yamuk planlı, tek katlı bir bina içinde toplanmış, asgari ölçülerde tutulan söz konusu bölümler, binanın içine, kullanımlarının gerektirdiği biçimde yerleştirilmişlerdir. Yapının kagir duvarları tuğla ile örülmüş, cephelerdeki pencereler ve kapılar basık kemerlerle donatılmış ve tuğla örgülü çerçevelerle kuşatılmıştır. Kırma çatı günümüzde Marsilya tipi kiremitlerle örtülüdür.

Kuzey cephesindeki cümle kapısının üzerinde, istifli sülüsle yazılmış olan mensur kitabe tekkenin 1310/1892-93'te bahriye feriklerinden Seyyid Mustafa Paşa'nın oğlu Ferik Ahmed Paşa tarafından yeniden inşa ettirildiğini belgelemektedir. Her ne kadar Ahmed Paşa'dan kitabede "bâni-i sa-ni" olarak söz ediliyorsa da, zaman içinde bulunduğu semti harap eden birçok yangından tekkenin de etkilendiği ve her seferinde yeniden inşa edildiği ya da en azından esaslı surette tamir ettirildiği düşünülebilir. Girişi izleyen yamuk planlı, ufak taşlığın doğu duvarından tevhidhaneye, batı duvarından da harem bölümüne geçilmektedir. Dikdörtgen planlı (9,50x 5 m) tevhidhanenin, cepheden ileri çıkan mihrap duvarında köşeler çeyrek dairelerle yumuşatılmıştır. Tevhidhanenin duvarlarında ikişer adet pencere bulunmakta, batı duvarında yer alan ve sonradan örülmüş olan pencereler hareme ait mekânlara açılmaktadır. Herhangi bir mahfil izine rastlanmayan bu mekânda söz konusu pencerelerin zamanla kafeslerle donatılmış oldukları, arkasındaki mekânların da ayinler sırasında kadınlar mahfili gibi kullanıldıkları varsayılabilir. İçeriye doğru çıkıntı yapan mihrabın yarım daire planlı nişi ve yuvarlak kemeri, alçıdan bir silme ile kuşatıl-




Yüklə 8,39 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   734   735   736   737   738   739   740   741   ...   889




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin