KORULAR
74
75
KOSKA
Vahideddin Korusu: Üsküdar, Kuleli Mahallesi'ndedir. Yaklaşık 5 hektar yüzölçümüne sahip olan korunun topografik yapısı (denize eğimli olması), setli ve kademeli bahçe mimarisini ortaya çıkarmıştır. Korudaki ilk bina 1800'de yapılmıştır (Kö-çeoğlu Köşkü). Abdülmecid, Köçeoğlu' nün istanbul'u ve Boğaz'ı panoramik olarak gören köşkü ile bahçesini satın alarak oğlu Şehzade Kemaleddin Efendi'ye vermiştir; köşk daha sonra, II. Abdülhamid döneminde Şehzade Vahideddin Efendi' ye (VI. Mehmed) geçmiştir.
Koruyu oluşturan doğal ve egzotik türlerin sayısı fazladır. Anıtsal boyutlara ulaşmış fısükçamları, atkestaneleri, ıhlamurlar, çınarlar; doğal bitkilerden kocayemişler, akçakesme ve kermes meşeleri, yabani fındık ve erguvanlar bunlar arasında sayılabilir. Dikim yolu ile geliştirilen türler ise leylaklar, karayemiş ve çobanpüskülleri,
Boğaziçi Üniversitesi Korusu (üstte) ve Fethi Paşa Korusu.
Yavuz Çelenk, 1994 (üst), Banu Kutun/Obscura, 1994
leri şunlardır: Çok yaşlı, anıtsal boyutlara ulaşmış mavi atlas sedirleri ile Himalaya sedirleri (jeodezi anabilim dalı binası karşısında), yaşlı ıhlamurlar, iğdeler, ispanyol göknarı (Abiespinsapd), erguvanlar, serviler, porsular, yalancı akasyalar, defne ve soforalar, çitlembikler, Amerikan orijinli su sedirleri ve çalı türleri.
Vaniköy Korusu (Eski Papaz Korusu): Kandilli Bahçesi'nin güneyinde, IV. Meh-med (hd 1648-1087) tarafından Vanî Meh-med Efendi'ye bağışlanan ve ondan sonra da "Vaniköy Bahçesi" diye anılan 114 m yükseklikte bir tepenin üzerinde yer alır ve Papaz Korusu adıyla da tanınır. Koruya Vanî Mehmed Efendi bir de cami yaptırmıştır. Vaniköy Korusu'nun arkasındaki Icadiye Tepesi, havası ve manzarası ile tanınmış bir yerdir. Ağaç türleri bakımından, Vaniköy Rasathane Korusu'ndaki tür kompozisyonuna benzer.
Japon kurtbağrı, maltaeriği, kızılcık, yabani kiraz, yalancı akasya, gülibrişim, koka-rağaç, dağ akçaağacı, manolya; iğneyap-raklılardan da Toros sediri, Himalaya sedirleri, serviler, doğu mazısı (Biota orien-talis), su sedirleri (Libocedrus decurrens) ve çeşidi çalı türleridir.
Cemil Molla Korusu: Üsküdar'da, Abdullah Ağa Mahallesi, Nakkaştepe Mezarlığı ile Gümüşyolu arasında kalan alandadır. Yüzölçümü yaklaşık 9 hektar kadardır. Yaşlı sakızağaçları, serviler, defneler, fıs-tıkçamlan, kızılçamlar, Himalaya sedirleri, kermes meşeleri, yaşlı saplı meşeler, ıhlamurlar, atkestaneleri ve çalı türleri ile kaplıdır.
Münir Bey Korusu: Kuzguncuk'ta Devlet Demir Yolları'mn mülkiyetinde; alanı yaklaşık 2,5 hektar; önemli türleri, fıstık-çamları, serviler, ıhlamurlar, defneler, erguvanlar, kermes meşesi ve akçakesme-ler olan korudur.
Fethi Paşa Korusu(^): Üsküdar'ın kuzeyinden başlayarak bütün sırt ve dik yamaçları kapladıktan sonra Kuzguncuk Te-pesi'nde nihayet bulan koru, adını Tophane Müşiri Fethi Ahmed Paşa'dan(->) almıştır. Halk arasında "Kuzguncuk Korusu" olarak da anılmış olan bu ağaç topluluğunun yüzölçümü 16 hektar kadardır.
Demirağ Korusu: Üsküdar, Paşalimam üstündedir. Fethi Paşa Korusu'nun devamıdır ve ondan bir duvarla ayrılmıştır. Girift, kapalı ve bakımlı bir korudur. Özel mülkiyettedir. Yüzölçümü 10 hektar kadardır. Korunun ağaç türü kompozizyonu Fethi Paşa Korusu'nunki gibidir.
Hüseyin Avni Paşa Korusu: Üsküdar, Hacı Hesna Hatun Mahallesi, Paşalimam Caddesi üzerinde (Paşalimam üstü); Fethi Paşa ve Demirağ korularının bir devamıdır ve Demirağ Korusu'ndan bir duvar ile ayrılmıştır. Adını, 19. yy'm ikinci yarısında, Mekteb-i Harbiye nazırlığı (1854), Girit kumandanlığı (1867), seraskerlik (1868), izmir ve Bursa valilikleri, bahriye nazırlığı (1873) ve sadrazamlık (1874-1875) yapmı? Hüseyin Avni Paşa'dan almaktadır.
Korunun bugünkü yüzölçümü 4,45 hektar kadardır ve içerisinde iki eski eser bina (birisi büyükçe bir köşk) kalıntıları, su sarnıçları ve su kuyuları mevcuttur. Bir süre arazi ve köşk Halide Edip Adıvar'ın babası Edip Bey'in mülkiyetine geçmiştir. Köşk uzun süre halk arasında, Edip Bey Köşkü olarak isimlendirilegelmiştir. Son 20-25 yıl öncesine kadar bakımlı ve bol ağaçlı bir koruyken, sahiplerinin Amerika'da olması nedeniyle, çevre duvarları yer yer yıkılmış, yakın çevre halkı içinden çıkmaz olmuş; böylece korudaki ağaçlar yoğun baskı altında kalmıştır. Son yıllarda korunun bir parçası üzerinde ağaçlar kesilip, toprak, dozerlerle düzeltilerek spor sahasına çevrilmiştir. Koruda kalan ağaçlar şunlardır: Erguvan, saplı meşe, karaağaç, cehri, kermes meşeleri, defneler, yabani zeytin, mahlep (idris), gümüşi ıhlamur, yalancı akasya, kokarağaç, karaçam, kızılcam (anıtsal nitelikte), yaşlı serviler, fıstikçamlan, porsuk, çok yaşlı sakızağaçları, badem, incir.
Dostları ilə paylaş: |