KÖÇEKLER
Köçek, kadın kıyafederi giyerek raks (dans) eden genç erkeklere verilen addır. Köçek yerine "rakkas" da kullanılır.
Bir dönem İstanbul eğlencelerinin vazgeçilmez unsuru olmuştur. Köçekler 7-8 yaşlarındaki kabiliyetli, güzel ve düzgün yapıya sahip erkek çocuklardan seçilirdi. Bunlar özel meşkhanelerde eğitimden geçirilir ve ondan sonra takımlara dahil edilirdi. Eğitimleri müzik, ritim, gerdan-bel kırma, zil vurma, dönme (zembil içine konularak bir iple asılır ve uzun süre döndürülerek alışkanlık kazandırılırdı) gibi temel konularda olurdu. Çengilerde(->) olduğu gibi köçekler de takımlar halinde teş-kilatlandmlırdı. Kız gibi giyinir, saçlarını uzun bırakırlardı. Sırma işlemeli saçaklı i-pek kumaştan bir fistan; toka, süslü ipek kumaştan altın suyuna batırılmış kemer; i-pek, sıçandişi işlenmiş gömlek, onun üzerine sırma ile işlenmiş kadife veya al çuhadan dilme, başlannda hasır fes, üzerine ipek ve kıyıları sırma ile süslenmiş çevre giyerler, parmaklarına pirinç zil takarlardı.
Köçekler genelde Sakızlı Rum, Çingene, Yahudi, Arap ve Ermenilerden seçilirlerdi. Kol da denilen bir köçek takımı, sayısı üçten bir-iki düzineye kadar çıkabilen köçekten kurulurdu. Müzik grupları en az bir kemence ile iki lavta ve belirli sayıda def, zilli maşa gibi asıl vurma aleti ve iki-üç gür sesli hanendeden oluşurdu. Kol çoğu kez takım başının adı ile tanınırdı: Ah-med kolu, Cevahir kolu, Edirneli kolu, Bahçevanoğlu kolu, Halil kolu, Yahudi kolu gibi. İstanbul'da sarayın, konakların, â-lemlerin ve içkili toplantıların vazgeçilmez eğlencelerinden olan köçekler rakslarının yanısıra çalpara (çar-pare) vurmaları ile de Önlenmişlerdir. Bunlardan Mazlum Şah, Küpeli Ayvaz Şah, Saçlı Ramazan Şah, Ça-ker Şah, Küçük Şahin Şah, Memiş Şah kardeşi Bayram Şah, Şeker Şah, Sülün Şah, Sakız Mahbubu Zalim Şah, Hürrem Şah, Fitne Şah, Yusuf Şah, Mirza Şah, Nazlı Yusuf, Çingene İsmail, Büyük Afet, Küçük Afet, Altıntop, Taze Fidan, Kanarya, Yeni Dünya, Kıvırcık, Tilki'nin adları bilinmektedir.
Evliya Çelebi köçekleri anlatırken, "yetmiş taştan, feleğin çemberinden geçmiş, veled-i zina, afitab-misal rakkaslar" gibi deyimler kullanır. Zengin kimseler bunlar uğruna bütün varlıklarım döküp saçarlardı. Bunlar yüzünden kavgalar çıkar, yeniçeriler aralarında dövüşüp kanlı bıçaklı olurlardı.
İstanbul'da köçekler Tahtakale'de Kadın Hanı, Üsküdar, Ketenciler Kapısı'nda-ki oyuncu kahveleri ile Esir Pazarı'ndan toplu olarak bulunurlardı. Alemdağı civarındaki Paşaköy köçek yetiştirme merkezi idi. Mahmutpaşa Yokuşu'nun alt tarafındaki Çorapçı Ham'nm içinde bulunan iş-remaneler, Lonca, Ayvansaray, Balat, Tekfur Sarayı civarı, Topkapı civarındaki meyhaneler, Üsküdar'ın Selamsız, Yenimahalle tarafları köçeklerin sanatlarım icra ettikleri yerlerdi.
İstanbul'da köçekleri izleyen yabancı
Dostları ilə paylaş: |