KirkçEŞme tesisleri



Yüklə 8,39 Mb.
səhifə173/889
tarix09.01.2022
ölçüsü8,39 Mb.
#91610
1   ...   169   170   171   172   173   174   175   176   ...   889
KUKLACILIK

Sanatçının parmak uçlarına takıp arkasına saklandığı perdenin üst kenarı üzerinde oynattığı bebeklerle gösteri yapma sanatı.

Türk seyirlik oyunlarının en eskilerinden olan kuklanın Anadolu'ya Orta Asya' dan getirildiği sanılmaktadır. Orta Asya'da "korkolçak" (el kuklası), "çadır cemal", "çadır hayal" (ipli kukla) aynı isimlerle yaşatılmaktadır. 13. yy'da yaşamış olan Sultan Veled'in Divan-ı Türkî-i Sultan Veled (1925) adıyla yayımlanan Türkçe şiirlerin-deki bazı dizeler kuklanın Selçuklular zamanında da bilindiğini ve oynatıldığını göstermektedir.

Eski metinlerde "korkolçak", "kavur-cak", "kaburcuk", "kağurcak", "kaurcak", "kıvırcık", "kavur", "kurcak", "lubet", "piyade çadırı", "hayal", "çadır hayal", "çadır cemal" gibi adlarla anılması bazı araştırmacıları yanıltmış ve kuklanın Karagöz(->) oyunuyla karıştırılmasına yol açmıştır. Kukla terimi ilk kez 17. yy'da kullanılmaya başlanmıştır. 1582 şenliklerini anlatan Surna-me'de ve bir başka yazmada kukla konusunda ayrıntılı bilgiler yer alır.

Osmanlı şenliklerinde kukla gösterileri önemli yer tutardı. Çayırlarda, meydanlarda ve sokaklarda yapılan şenliklerde a-raba kuklası ve dev kuklalar oynatılırdı. Araba kuklaları arabanın üzerinde, araba hareket ettikçe oynayan kuklalardır. İtalyan gezgin Pietro della Valle'in anlattığına göre dev kuklalar kasnaklar üst üste konarak üzerine etek giydirilip yapılıyor ve sokaklarda gezdirilerek oynatılıyordu.

Batılılaşma hareketleriyle birlikte Batı türü kukla da Türkiye'ye girdi. Bu tür kuklanın III. Ahmed döneminde (1703-1730) Paris'e gönderilen Yirmisekiz Mehmed Çelebi'nin yanındaki bir kişi tarafından İstanbul'a getirildiği ve ilk gösterinin Damat İbrahim Paşa'nın huzurunda düzenlendiği söylenir. Batı kuklasının Türkiye'ye girmesiyle dev kukla, araba kuklası, diz kuklası türlerinin yanısıra iskemle kuklası, el kuklası ve ipli kukla türleri gelişir. İpli kuklalar İstanbul'a gösteriler yapmak üzere gelen Thomas Holden'dan dolayı "Holden kuklaları" olarak tanınır.

İstanbul'a sık sık gelen Holden'dan birçok kuklacı etkilenmiştir. Bunlardan Emin Bey, Tepebaşı Tiyatrosu'nda; Cemil Bey, Concordia Tiyatrosu 'nda(->) kukla oyunları sergilemişlerdir. 1898'de Mehmed Bey Bakırköy'deki Goffa Tiyatrosu'nda kukla oynatmıştır. Tepebaşı'ndaki Cafe BristoP

Kukla sanatını

yaşatmaya

çalışanlardan

Osman

Çiçekoğlu bir



oyun sırasında.

TETTVArşivi

Türk kuklasının baş kişilerinden ibiş. Nevzat Açıkgöz koleksiyonu

de, Dimitraki ve Sultanahmet Belediye Bah-çesi'nde de kukla oynatılıyordu. Direklera-rası'nda kukla tiyatroları vardı. Ayrıca Fev-ziye Kıraathanesi'nde(->) de ramazan geceleri kukla oynatılırdı.

Kukla sanatçıları usta-çırak ilişkilerine göre yetişirlerdi. Evliya Çelebi'nin Seya-batname'de andığı esnaf zümreleri arasında kuklacılar, ortaoyuncular, hokkabazlar, çengiler ve karagözcülerle birlikte "Esnaf-ı hoş-sohbet-i nediman-ı mukallidan" başlığı altında toplamıştır.

Şenliklerde, özel toplantılarda ve esnaf örgütleri tarafından düzenlenen "esnaf te-ferrücü" adı verilen eğlencelerde de kukla oynatılırdı. Bunlar Haydarpaşa, Kâğıthane, Beykoz, Küçüksu, Çırpıcı gibi mesire yerlerinde düzenlenirdi.

Türk kuklasının baş kişileri kurnaz ve hazırcevap olan İbiş ile varlıklı ihtiyardır. Kukla oyunları konularını Karagöz ve or-taoyunundaki konulardan, halk arasında yaygınlık kazanmış efsanelerden ve aşk hikâyelerinden almıştır.

Kukla 19. yy'dan itibaren önemini kaybetmeye başlamıştır. Cumhuriyet döne-


Yüklə 8,39 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   169   170   171   172   173   174   175   176   ...   889




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin