Bibi. S. Eyice, "istanbul", lA, V/2, 1214/110-111; Tuğlacı, Balyan Ailesi, 324.
AFiFE BATUR
r
î
MADENLER
238
239
MAĞLOVA KEMERİ
MADENLER
istanbul ili sınırları içinde kalan bölge maden bakımından hayli fakirdir. Cevher olarak, Sarıyer'in Maden semtinde pirit (demirsülfür), bakır, hattâ altın ve gümüş ihtiva eden seriler bulunmakla birlikte, bunların işletilmesi rantabl olmadığından maden yatağı olarak kabul edilemezler.
İstanbul ili alanı sedimanter (tortul) formasyonlardan ve onların yüksek ısı-basınç altında başkalaşıma uğramalarıyla oluşmuş kimi metamorfik serilerden (özellikle killi şistler) meydana gelmiştir. Manganez sayılmazsa, metal cevheri anlamında madenleri yoktur; buna karşılık yüksek evsafta olmayan kömüre (turba, linyit) sahiptir. Kentte elde edilen maddeler, esas olarak inşaat malzemesi sayabileceğimiz türdendir. Bu bakımdan çok miktarda taşocağı vardır.
Kalker, kumlası, kuvarsit, mermer, kil, kaolen, döküm kumu, perlit doğadan elde edilen, ya doğrudan kullanılan veya bir miktar işlendikten sonra (kiremit, briket, kireç, çimento vb halinde) inşaatlara sevk edilen malzemelerdir. Mavi kalker denilen ve paleozoik devirden (yaşı 600-230 milyon yıl) kalma kireçtaşı türünün dayanıklılık düzeyi yüksek olduğundan özellikle mıcır elde edilmesinde aranan bir taştır. İnşaatlarda doğrudan ya da dolaylı (kısmen işlenmiş olarak) kullanılan kum ve çakıllar çoğunlukla neogen devre (26 ile 2,5 milyon yıl) aittir. Aranan bir başka kalker türü de, gene neogenin kalın plakalar halinde çıkartılan maktralı kalkerleridir. Kuvars taşı da denilen kuvarsitler kırıklı olduğundan, daha çok öğütülerek izolasyon malzemesi olarak kullanılmaktadır.
İstanbul'un iskân edilmemiş yörelerinde kontrolsüz şekilde açılan çok sayıdaki taşocağı, peyzajın bozulmasına yol açmıştır. Boğaziçi sırtlarının orada-burada tıraş-lanmasıyla (floranın toprak örtüsünün ve doğal yamaç eğiminin yok edilmesi) yapılan çirkinleştirmeler ya da Haydarpaşa ikinci mendireğinin inşaatı sırasında taş elde edelim diye Sivriada'nın profilinin sorumsuzca tahrip edilmesi bu örnekler arasındadır.
İstanbul'un sanayide kullanılan yer zenginliklerine gelince, bunlar arasında cam ve seramik endüstrisini, dolayısıyla kuvarsit ve kaoleni başta saymak gerekir. Arna-vutköy, Şile ve Ağaçlı yörelerindeki kil ve kaolenler, 1990'lara değin ülkenin belli-başlı rezervleri arasında idi. Bu rezervlerden çıkarılan hammaddeler esas olarak tuğla-kiremit fabrikalarında işlenmiş, üretilen malzemenin de büyük çoğunluğu İstanbul'da harcanmıştır. 1990'lı yılların ilk yarısında İstanbul nüfusunun yılda 500.000 arttığı düşünülürse, sözü edilen rezervler artık eskiden olduğu kadar bol değildir.
Yapılaşmanın büyük boyutları nedeniyle İstanbul'da inşaat sektörü, bellibaş-lı endüstri dallarından birini oluşturur. Kentin çevresinden elde edilen kaolen, kil, marn, alçıtaşıve tras, çimento fabrikalarında ana madde, ayrıca kâğıt, cam, şeker, metalürji ve kimya endüstrilerinde çoğunluk-
la da küçük işletmelerdeki üretimde yardımcı madde olarak kullanılmaktadır.
Kuvarsit ise cam sanayiinin hammaddesi olan kuvarsın elde edildiği sedimanter kayaç türü olarak tüm Türkiye'de olduğu gibi İstanbul'da da boldur.
İstanbul'da mermer yakın yıllara değin çok az da olsa (iki ocakta) çıkartılmaktaydı, şimdi yok denilecek kadar azalmıştır, buna karşılık il dışından gelen mermeri işleyen üniteler çoğalmıştır.
Yeraltı kömürü diyebileceğimiz turp (turba) ya da linyit yatakları ise daha çok kentin batısında, kuzeybatısında ve ku-zeyindedir. Kemerburgaz, Eyüp ve Şile'de çeşitli linyit ve diğer doğal kömür ocakları bulunmaktadır. Yalova'da da bir miktar linyit vardır.
İstanbul İli'nin, metalik cevher anlamındaki işletilir yegâne madeni olan manganez ise Çatalca ve Silivri'de elde edilmektedir.
İSTANBUL
Dostları ilə paylaş: |