KirkçEŞme tesisleri



Yüklə 8,39 Mb.
səhifə368/889
tarix09.01.2022
ölçüsü8,39 Mb.
#91610
1   ...   364   365   366   367   368   369   370   371   ...   889
MAÇKA SİLAHHANESİ

Şişli Ilçesi'nde, Maçka'da, Maçka Caddesi üzerindedir.

1955'te istanbul Teknik Üniversitesi'nin (iTÜ) kullanımına verilen bina, bu üniversitenin Maçka Kampusu'nun ana binasıdır. Önce kimya, metalürji ve maden fakülteleri için kullanılan bina. yine iTÜ'nün ilgili birimlerince kullanılmak üzere 1993'ten bu yana onarılmaktadır. Binada ayrıca iTÜ' nün kullanımı ile sınırlı olmayan ve çeşitli kültürel ve sosyal etkinliklere açık olan Prof. Nezih Eldem'in tasarımı büyük bir oditoryum (Maçka "G" Amfisi) bulunmaktadır. Maçka Silahhanesi, 1873'te Abdülaziz (hd 1861-1876) tarafından mimar Sarkis Balyan'a yaptırılmıştır. 1875'te Pertevniyal Valide Sultan tarafından açılan bina Cumhuriyet döneminde bir süre askeri müze deposu olarak kullanılmıştır. İTÜ'nün kullanımına geçip eğitim yapılarına dönüştürülürken dış duvarları korunup içi bütünüyle değiştirilmiş ve bu değişim ne yazık ki rölevelerle belgelenmemiştir. Yapının ilksel durumuna ait proje, plan vb bir görsel belge de henüz bulunamamıştır. Dolayısıyla yapının iç düzeni, plan şeması ve strüktürü hakkında bilgi edini-lememektedir. Yalnızca bazı sözel anlatımlardan yapıda dönemin ileri inşa tekniklerinin kullanıldığı, içeride dökme demir ve çelikten bir strüktür sisteminin kurulduğu ve buna kagir bir dış cephe giy-dirildiği öğrenilmiştir. Bu anlatımı doğru-layıp ayrıntılandıran bir belge yoktur.

Yapı için tek görsel belge, Venedik'te Prof. Güreğyan arşivinde bulunduğu belirtilen bir cephe çizimidir. Silahhanenin güney cephesini gösteren bu çizim, gerçekleştirilmiş olan yapıya büyük ölçüde uymaktadır. Mevcut yapıyla çizim arasındaki tek ayrım, çizimde giriş ekseni üzerinde ve iki yanında bulunan kubbelerdir. Silahhanenin neoklasik tasarımına pek de uymamış olan bu kubbelerin uygulamada kaldırıldığı anlaşılmaktadır. Çünkü ge1 rek istanbul Üniversitesi Arşivi Yıldız Albümlerindeki, gerekse Setvet-iFünun'da.-ki diğer fotoğraflarda bu kubbeler mevcut değildir ve yine yapının, 1892'de geçirdiği bilinen onarımında da büyük bir değişiklik yapılmadığı sanılmaktadır.

Maçka Silahhanesi, yalnız yapıldığı dönemin değil, bugün bile istanbul'un sayılı anıtlarından biridir. Büyük boyutu, pahalı ve özenli yapımı, tasarımındaki seçkin sadelikle ayırt edilen bir yapıdır. Dönemin yayın organlarında İstanbul'un bu ilk ve tek silahhanesinin yapımı ile Abdü-laziz'in doğrudan ilgilendiği nakledilmektedir.

Silahhane binası, büyük bir dikdörtgen zemine oturmaktadır. Kitlenin içerde de büyük bir değişikliğe uğramadığı varsayılırsa, planda ana girişe göre orta aksın iki yanında simetrik bir çift orta avlu çevresinde biçimlenen bir ana şemadan söz edilebilir.

Maçka Caddesi'ne bakan güney cephesinde yüksek bir bodrum kat üzerinde iki katlı olan yapı, eğim farkından ötürü arkada kuzey cephesinde bodrum üzerinde

Günümüzde

İTÜ'nün

kullanımında

bulunan

Maçka


Silahhanesi

binası.


Nurdan Sözgen/ TETTV, 1994

üç katlıdır. Tümüyle kâgirmalzemeden inşa edilmiştir. Kitlesinin ve cephelerinin aksiyal ve simetrik bir kurgusu vardır. Simetrik kurgu, köşeleri tu tan üç kat yüksekliğinde kule kitleleriyle vurgulanmıştır. Yapının halen kullanılan güney ve batı girişleri geniş ve yüksek merdivenleriy-le simetri eksenini belirtirler. Yapının uzunkenarı üzerindeki güney cephesinde giriş bölümü de öne doğru çıkmalar yaparak ve iki yanda birer akslık yükseltilerle belirtilerek ekseni bir kez daha işaret ederler. Bu işaret, girişin tam üstündeki bayraklı ve tuğralı armalarla güçlendirilir. Aslında güney cephesi, bu büyüklük ve uzunlukta bir cephe düzeninin kurgulanması konusunda mimarlık açısından önemli dersler içermektedir. Silahhane örneği, bu tür anıtsal yapıların, özellikle o yıllarda İstanbul'un büyük, uzun ve sürekli cephe içermeyen kentsel dokusuna entegrasyonunu sağlamada, cephede ve kitlede küçük ileri geri oynamaların son derece önemli rolüne işaret eden bir uygulamadır. Güney girişi, dört çift farklı yüzeyle o-luşturulmuştur. Yüzeyler, köşelerde kullanılan geniş derzli taşlardan pilastrlarla belirlenmektedir. Düşey bir çizgileme yapan bu pilastrlar, cepheyi boydan boya kat eden yatay kornişlerin bağlayıcı çizgisini tutarlar ve dikkatli ve ölçülü bir öne çıkışla yatay sürekliliği dengelerler.

Giriş, en ön plandaki yüksek kolosal kapısı, yüksek pencereleri, armaları ve balkonu ile resmi görkemi biçimlendirir. İkinci kattaki balkona açılan ve özgün kullanımında muhtemelen padişaha ayrılmış olan salonun pencereleri, cephenin bütün diğer pencerelerinden farklı olarak profilli yatay kemerlerle işaret edilmiştir.

Cephede, giriş bölümü ile köşe kuleleri arasında tam ortada üç pencere aksını içeren bir bölüm, öne doğru bir çıkma yapmaktadır. Uzun cepheyi bölen bu çıkma da, kitledeki diğer çıkmalar gibi, dairesel kemerli yüksek pencerelerle ayırt edilmiştir. Cephenin geride kalan ana bölümünde pencereler, birinci katta kemerli, ikinci katta düz atkılı ve üstte sade bir kornişle belirtilmiş öğelerdir.

Aslında belirtilen kurgu özelliklerinin yanısıra, bu anıtsal yapıda daha pek çok ta-

sarım özenine rastlanmaktadır. Örneğin taş kaplama düzeninde dekoratif biçimlenmeler dışında başlıca iki teknik kullanılmış; cephenin geri çekilmiş yüzeyleri yanaşık derzli taşla kaplanırken, tüm pilastr ve pencere söve ve kemerleri derzlendirilmiş taşla işlenerek belirginleştirilmiştir. Bu ayrım, kaplamanın veya taş kullanımının binanın düşey akslarını vurgulama işlevine katılmasını sağlamaktadır. Taşların derz-lenme oyukları düz ve temizdir.

Bir diğer özen ve dikkat noktası da korniş kullanımına ilişkindir. Düşey aksların belirli malzeme ve tekniklerle belirtilmesine karşılık yapının yatay çizgileri, birbirine eklenerek genişletilmiş, zenginleştirilmiş profilleri olan kornişlerle biçimlendirilmiştir. Kornişler aşağıdan yukarıya doğru bir genişleme ve zenginleşme eğilimi gösterirler. Belirli profil birimleri yinelenerek veya yeni birimlerle birleşerek genişleyen yatay şeritler meydana getirirler. Bu korniş hiyerarşisi, sıradan veya amatörce olmayan programlı ve akademik bir biçimlendirmeyi gösterir.

Aynı akademik nitelikli düzenlemeyi, binanın pencere biçimlerinin programlanmasında da görmek olasıdır. Pencere biçiminin seçimi, binanın iç gerekleri ve işlevi yerine cephe düzenlemesine bağlı görünmektedir; mimari elemanlardaki çeşitlenme için de öğretici örnekler vermektedir. Giriş katı pencereleri yüksek ve daire kemerlidir. Aynı pencere tipi üst katta köşe kulelerinin çıkma yapan yüzlerinde de kullanılmıştır. Kulelerin geri kalan yüzlerinde ise üstü kornişli düz, küçük ve dikdörtgen pencereler vardır. Bu tip ayrıca, üst katın geri çekilmiş bütün yüzeylerinde kullanılmaktadır.

Pencereler, mimari ve dekoratif elemanlardaki çeşitlenme için de zengin örnekler oluşturmaktadır. Örneğin daire kemerli pencereler giriş katında derzlendirilmiş kemer taşlarıyla örülmekte, üst katta ise profilli şeritlerle çevrelenmektedir.

Maçka Silahhanesi, neoklasik üslubunun ötesinde Abdülaziz döneminin belki de en akademik nitelikli mimari örneklerinden biridir.




Yüklə 8,39 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   364   365   366   367   368   369   370   371   ...   889




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin