Mecidiyeköy
Likör ve
Kanyak
Fabrikası.
Haluk Özözlü, 1994
çileriyle günümüze kadar başarıyla sürdürülmüştür.
Mecidiyeköy Likör ve Kanyak Fabrika-sı'nın hizmete girdiği 1930'da fabrika müdürlüğüne, aynı zamanda Bomonti Bira Fabrikası müdürü olan Hikmet Barlan getirilmiştir. Hikmet Barlan, bu görevi, Mecidiyeköy Likör ve Kanyak Fabrikası'nın bağımsız müdürlüğe dönüştüğü 1943'e kadar sürdürmüştür.
Fabrika üretime başladığı yularda likör türleri özgün dizaynlarda hazırlanmış şişelerde piyasaya sürülüyor, likörler için taşbaskı etiketler kullanılıyordu. Bu türlerden, Sarı Likör, Kümmel ve Katran (Goud-ron) daha sonraki yıllarda üretimden kaldırılmıştır.
Mecidiyeköy Likör ve Kanyak Fabrikası kurulmadan önce, Tekel İdaresi'nce, o dönemlerdeki adıyla "1. Meşrubat-ı Kuûli-ye ldaresi"nce suni konyak üretilmiş, bu konyağın etiketi îhap Hulusi tarafından çizilmişti. Bu konyak için bir dönem altın varak taşbaskı etiketler kullanılmıştı. Yine, "ispirtolu içkiler İnhisarı İdaresi" tarafından üretilmiş olan bir tür kanyağa "Rus Konyağı" adı verilmişti. "Rus Konyağı" "Kamchatka" türünde bir kanyak olmalıdır. Dünya içki piyasasında bu kanyak "Tatlı Çimen Kanyağı" (Sweet Grass Brandy) o-larak bilinir.
Fabrika kurulduktan sonra üretimine başlanan "Hennessy" tipi kanyağa, konyak adı verilmesi istenince Fransızlar bunu bir dava konusu yapmışlar; bir söylentiye göre, Fransızlar dava açınca zamanın ilgilileri durumu Atatürk'e bildirmişler, Atatürk de kanı yakar derecede bir özelliğe sahip olan bu içkiye "kanyak" adını vermişti.
Yine bu fabrikada 1950'li yıllarda üretilmiş olan kahve likörü, Hollanda'nın Til-burg kentinde Andros Firması tarafından şişelenmiş ve ABD'de Seagrems Firması' na ihraç edilmişti. Bakır renkli bir şişede sunulan Paşa Likörü de dünya içki piyasasındaki en kaliteli üç kahve liköründen biriydi. Diğerleri ise "Kahlua" ve "Tia Ma-ria"dır. Paşa Likörü 19öO'lı yıllarda üretimden kaldırılmıştır.
Bugün Mecidiyeköy Likör ve Kanyak Fabrikası'nda, cin, kanyak, brandy, vermut ve kınakına şarabının yanısıra, ahududu,
kayısı, çilek, moka, acıbadem, limon, vişne, mandalina, bindallı, gül, turunç, altın, kakao, beğendik, muz, nane ve portakal likörleri olmak üzere 17 tür likör imal edilmektedir. Yakın bir zamana kadar bu likörler hammaddelerinin değerlerine göre, birinci ve ikinci sınıf olarak sınıflandırılıyordu. Bugün sınıflandırılma kaldırılmıştır.
Ihlara Brandy ve acıbadem likörü görece yeni ürünlerdir. Fabrikada sürekli o-larak deneme içki üretim çalışmaları yapılmaktadır. Şeftali, kızılcık likörleri ve Kirş (Kircsh) bunlardan bazılarıdır. Üretimde e-sans kullanılmaz. Likörler doğrudan doğruya meyveden yapılır. Bu nedenle likörler üstün kaliteye sahiptir. Bu likörler çeşitli uluslararası yarışmalarda, dönem dönem altın ve gümüş madalya almışlardır.
Üretilen likörlerden çilek ve ahududu İstanbul'a özgü likörlerdir. Çilek likörü, eskiden Boğaziçi'nin Arnavutköy ve İstin-ye sırtlarında yetiştirilen fevkalade nefis kokulu çileklerden imal edilirdi. Buralarda artık çilek tarlası kalmadığından ve yöre yoğun yapılaşmaya açıldığından, osman-lıçileği artık Zonguldak Ereğlisi'nde yetiştirilmektedir. Ahududu likörünün üretiminde kullanılan ahududu ise Tarabya sırtları ve Kilyos'a giderken Zekeriya Köyü civarında yetiştirilmekteydi. Bu alanlar da günümüzde inşaat alanına dönüştüğünden, osmanlıçileği gibi ahududu da yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır.
VEFA ZAT
Dostları ilə paylaş: |