Muhammed el-Ensarî Türbesi
Levent Yalçın, J994
ce Sultan'ın (ö. 1743) sıbyan mektebine bitişen türbe dikdörtgen bir alanı kaplar. Son yıllarda onarım geçirmiş olan türbenin duvarları kesme küfeki taşı ile örülmüş, üzeri kiremit kaplı bir kırma çatı ile örtülmüştür. Ayvansaray Caddesi üzerindeki cephesi, inşa edildiği dönemde revaçta olan ampir üslubunun özelliklerini yansıtır. Cephe iki yandan Dor başlıklı pilastrlarla kuşatılmış, cephenin eksenine giriş, bunun yanlarına da ikişer pencere yerleştirilmiştir. Kapının ve pencerelerin açıklıkları, ancak içeriden görülebilen yuvarlak kemerlerle geçilmiş, cephede ise mermerden söve-lerle çerçevelenmiştir. Girişin üzerinde yer alan ve II. Mahmud'un tuğrasını içeren beyzi bir madalyonla taçlandırılmış bulunan ta'lik hatlı, manzum kitabenin nâzımı Vakanüvis Mehmed Esad Efendi (ö. 1848), hattatı Yesarîzade Mustafa İzzet Efendi'dir (ö. 1849). Pencereler baklava taksimatlı demir parmaklıklarla donatılmış, kısa bir saçak silmesi ile son bulan cephede herhangi bir bezemeye yer verilmemiştir. Türbenin içinde bir ahşap sanduka ile bir kuyu yer almakta, N. îşli'nin yayımlamış olduğu eski fotoğraflarda görülen, ahşap duvarların sınırladığı türbedar odası tarihe karışmış bulunmaktadır. Söz konusu fotoğraflarda, türbedar odasının, dikdörtgen açıklıklı kapısının üzerinde, yarım daire biçiminde bir alınlığın içinde "Sultan Mahmud güneşi" tabir olunan ışınsal süsleme dikkati çeker.
Bibi. Ayvansarayî, Hadîka, I, 287; Unver, Sahabe Kabirleri, 45-46; Hasırcızade, İstanbul'da Sahabe ve Evliya Kabirleri, ist., 1987, s. 61-62; işli, Sahabe, 52-54; Fatih Camileri, 336. M. BAHA TANMAN
Dostları ilə paylaş: |