MUHYÎ EFENDİ TEKKESİ
bak. MEHMED ŞEMSEDDÎN EFENDİ TEKKESİ
MUHYÎEDDİN ÇELEBİ CAMÜ
bak. ÇUKURCUMA CAMİİ
MU'İD AHMED EFENDİ MEDRESESİ
Fatih'te Kadı Çeşmesi olarak anılan yörede, Yarhisar Camii'nin doğusundadır. Sultan İbrahim(-t) dönemi (1640-1648) şeyhülislamlarından Mu'id Ahmed Efendi tarafından yaptırılmıştır.
Bir külliyeye bağlı olmayan medresenin yapımına Ahmed Efendi'nin sağlığında başlanmış, ölümünden (25 Nisan 1647) kısa bir süre sonra Ağustos l647'de tamamlanmıştır. Evliya Çelebi "sanatlı, yeni, süslü bir medrese" olarak tanımladığı medresenin adını yanlışlıkla "Said Ahmed Efendi Medresesi" şeklinde vermiştir. 1869'da işler durumda olan medrese, 1870'lerde
hazırlanan İstanbul haritasında, küçük bir avluyu üç yönde saran bir kütle düzeninde gösterilmiştir; kollardan kuzeydekinin derinliği daha fazladır. Girişin hangi yönden olduğu belirtilmemiştir; medresenin diğer iki yönü binalarla sarılı olduğu için, kapının kuzeydeki Şebnem Sokağı ya da yeni imar planlarıyla Gelenbevi Sokağı'na dönüşen çıkmaz sokak üzerinde olması gerekiyor. 19l4'te yapılan tespitte 10 hücresi, ders okunur bir dershanesi, yeterli boyutta bir avlusu, suyu mevcut bir şadırvanı, kuyu, çamaşırhane, gusülhane ve abdest-haneleri olduğu saptanan medrese genel olarak harap bulunarak yerine yenisinin yapılması önerilmiştir. 1918'de yangın sonucu evsiz kalanların barındığı yapı hiç onarılmadan kendi haline bırakıldığından, şadırvan, kuyu gibi öğelerin tümü yok olmuş, geriye Şebnem Sokağı üzerinde bulunan kubbeli bir mekân ve duvar kalıntıları kalmıştır.
Hadîkatü'l-Cevâmi'de Ahmed Efendi' nin medresenin dershanesinde gömülü olduğu belirtilmiştir. İ. H. Danişmend ise mezarın medresenin yanında olduğunu ileri sürmektedir. Bugün üzerine gecekondular yapılan medresenin duvar kalıntıları a-rasında bir mezara ait mermer kapak taşı "in-situ" durmaktadır. 50 yıldır burada yaşadığını söyleyen Faris Yurdakul adlı kişi üzeri çöp dolu olan kalıntıları temizlerken mezarın ortaya çıktığını, moloz içinde mezar şahidesini aradığını fakat bulamadığım; kabri olduğu gibi koruduğunu belirtmiştir.
Bugün işgal edilmiş ve harap durumu nedeniyle, mezarı çevreleyen duvarların dershaneye ait olup olmadığını anlayabilmek zordur. Kütükoğlu medresenin en iyi korunmuş parçası olan kubbeli odayı dershane olarak değerlendirmekteyse de hacmin boyutları (plan ölçüleri 384x386 cm) bu görüşü desteklememektedir. Girişi güneyden olan bu mekânın avlu yönünde tek, kuzey duvarında iki alt penceresi vardır; içinde özgün ocak, niş gibi ayrıntılar kalmamıştır. Mekânın girişinin cephenin ortasında değil, yanda olması, yalnız alt pencereleri bulunması ve kubbesinin dışta kasnaksız olarak, doğrudan duvarlara oturması, bu odanın bir hücre olduğu kanısını güçlendirmektedir. Medrese Halic'e doğru eğimli bir arsa üzerine yerleştiği için, avlu ve çevresindeki mekânların döşeme kotu kuzeydeki Şebnem Sokağı'ndan yüksektedir. Kuzey cephe duvarının alt kesimi küçük boyutlu, düzgün kesme kü-feki taşıyla yapılmıştır; pencere seviyesine kadar bu özellikte yükselen duvar, yukarıda düzensizleşmekte, tuğladan yapılan basık pencere kemerlerinin üstünde gelişigüzel taşlarla onarılmış izlenimi veren bir doku sergilemektedir. Küfeki taşıyla yapılan saçak kornişi bir düz, bir pahlı şeritten oluşmaktadır. Örtü özgün kaplama malzemesini yitirmiştir; baca, alem gibi ayrıntılar kalmamıştır. Revak tarafına yeni bina eklendiği için bu yöndeki izler incele-nememektedir. Sağlam durumda olan hücre, Yarhisar Camii Koruma ve Yaşatma Derneği tarafından güney ve doğu tarafına ya-
pılan yeni eklerle 1991'den bu yana Kuran kursuna bağlı olarak kullanılmaktadır. Mezarın bulunduğu kalıntıların arasındaki tek katlı barakalarda oturanlar Vakıflar İdaresi'ne kira ödeyerek burada barınmaktadırlar. Medresenin tümü hakkında daha sağlıklı bilgi edinebilmek ve kimliğini ortaya çıkarabilmek için kalıntıları saran eklerin dikkatle temizlenmesi gerekmektedir.
Bibi. Sicül-i Osmanî, IV, 504; Ayvansarayî, Hadîka, I, 220; Ayverdi, istanbul Haritası, C 5; Danişmend, Kronoloji, 123-124; Evliya, Seyahatname, II, 19; Kütükoğlu, Darü'l-Hilafe, 104-105; Kütükoğlu, İstanbul Medreseleri, 361; Fatih Camileri, 339.
ZEYNEP AHUNBAY
Dostları ilə paylaş: |