Kişilik, bireyin belli uyaranlara karşı uyum sağlamak için geliştirdiği düzenli ve sürekli davranış örüntüleridir



Yüklə 446 b.
səhifə2/9
tarix12.08.2018
ölçüsü446 b.
#69841
1   2   3   4   5   6   7   8   9

Bunlar arasında sürekli bir etkileşim vardır. Freud’a göre, bilinçdışında bulunan istek ve anılar zaman ve yer tanımaksızın eski güçlerini ve enerjilerini sürdürmektedirler ve çeşitli biçimlerde davranışlar üzerinde etkili olmaktadırlar.

  • Bunlar arasında sürekli bir etkileşim vardır. Freud’a göre, bilinçdışında bulunan istek ve anılar zaman ve yer tanımaksızın eski güçlerini ve enerjilerini sürdürmektedirler ve çeşitli biçimlerde davranışlar üzerinde etkili olmaktadırlar.

  • Freud, kişiliğin büyük kısmının bilinçdışında oluştuğunu belirtir. Psikanalist yöntemle kişinin bilinçdışındaki sorunlarını gün ışığına çıkararak çözümlemeye çalışmıştır.

  • Mesela; uzun yıllar evlenemeyen ve annesini bırakamayan bir erkek, evliliğe karşı birçok akılcı gibi görünen bilinçli düşünceler ileri sürebilir. Fakat bunların altında, bilinçdışındaki bir Oedipal saplantı evlenemeyişinin gerçek dinamik kaynağı olabilir.





Freud; kişiliğin belirlenmesinde, bilinçdışı güçlerin ve içsel çatışmaların önemli bir rol oynadığı temel düşüncesinden hareketle, yapısal kişilik kuramını geliştirmiştir.

  • Freud; kişiliğin belirlenmesinde, bilinçdışı güçlerin ve içsel çatışmaların önemli bir rol oynadığı temel düşüncesinden hareketle, yapısal kişilik kuramını geliştirmiştir.



İd (Alt benlik): Kişiliğin temel sistemidir. Ego ve Süperego ondan ayrımlaşarak gelişir. Diğer iki sistemin çalışması için gerekli olan gücü id sağlar. İd, İnsanın biyolojik yönüdür. İd, doğuştan getirilen (kalıtımsal dürtüleri: açlık, susuzluk, cinsellik, saldırganlık, acıdan kaçma, korunma gibi) dürtüleri kapsar.

  • İd (Alt benlik): Kişiliğin temel sistemidir. Ego ve Süperego ondan ayrımlaşarak gelişir. Diğer iki sistemin çalışması için gerekli olan gücü id sağlar. İd, İnsanın biyolojik yönüdür. İd, doğuştan getirilen (kalıtımsal dürtüleri: açlık, susuzluk, cinsellik, saldırganlık, acıdan kaçma, korunma gibi) dürtüleri kapsar.



İd haz ilkesi’ne göre hareket eder. İd hiç geciktirilmeden tüm isteklerinin anında yerine getirilmesini bekler. Düşünce bu kısımda etkili değildir. İd’in kaynağı bilinçaltı dürtülerdir. Kişi çoğu kez bu dürtülerinin etkisinin farkında değildir. Bireyde doğuştan bulunan iki temel güdü cinsellik (libido/yaşam) ve saldırganlık (thanatos/ölüm) güdüsü id’den doğar. Bunlar ruhsal enerji kaynağıdır.

  • İd haz ilkesi’ne göre hareket eder. İd hiç geciktirilmeden tüm isteklerinin anında yerine getirilmesini bekler. Düşünce bu kısımda etkili değildir. İd’in kaynağı bilinçaltı dürtülerdir. Kişi çoğu kez bu dürtülerinin etkisinin farkında değildir. Bireyde doğuştan bulunan iki temel güdü cinsellik (libido/yaşam) ve saldırganlık (thanatos/ölüm) güdüsü id’den doğar. Bunlar ruhsal enerji kaynağıdır.



Ego (Benlik): Kişiliğin ikinci oluşan bölümüdür. İd’in isteklerini yerine getiren ve onu denetim altında tutmaya çalışan kişiliğin psikolojik yönüdür.

  • Ego (Benlik): Kişiliğin ikinci oluşan bölümüdür. İd’in isteklerini yerine getiren ve onu denetim altında tutmaya çalışan kişiliğin psikolojik yönüdür.

  • Ego, kişiliğin “yönetici” kesimini oluşturur. Yani kişiliğin karar (yürütme) verme organıdır. Bu karar işlemlerini gerçekçi ilkesine göre yürütür. İd’in karşı konulmaz istekleri ile ve süperego’nun sınırlayıcı tutumları arasında arabuluculuk yaparak uzlaşma sağlar.



Ego’nun bilinçli ve bilinçdışı olmak üzere iki yönü vardır. Bilinçli yönü ruhsal yapının yürütme organı, karar verme işlevini üstlenirken, bilinçdışı yönü sorunlarla baş edemediği zaman savunma mekanizmalarına başvurma işlevini gerçekleştirir.

  • Ego’nun bilinçli ve bilinçdışı olmak üzere iki yönü vardır. Bilinçli yönü ruhsal yapının yürütme organı, karar verme işlevini üstlenirken, bilinçdışı yönü sorunlarla baş edemediği zaman savunma mekanizmalarına başvurma işlevini gerçekleştirir.



Süperego (Üst Benlik): Kişiliğin en son oluşan bölümüdür. Kişiliğin sosyal/ahlaksal yönüdür. Çocuğa anne-babası tarafından aktarılan, ödül ve ceza uygulamaları ile şekillenen ve pekiştirilen değerler sistemi süperego’yu oluşturur. Bu değerler sistemi toplumsal kurallar, gelenek ve görenekler, vicdan ve ahlak kurallarıdır. Ego’yu gerçekçi amaçlar yerine ahlaki amaçlara yöneltmeye çalışır. Süperego hazdan çok kusursuzluğa ulaşmak ister.

  • Süperego (Üst Benlik): Kişiliğin en son oluşan bölümüdür. Kişiliğin sosyal/ahlaksal yönüdür. Çocuğa anne-babası tarafından aktarılan, ödül ve ceza uygulamaları ile şekillenen ve pekiştirilen değerler sistemi süperego’yu oluşturur. Bu değerler sistemi toplumsal kurallar, gelenek ve görenekler, vicdan ve ahlak kurallarıdır. Ego’yu gerçekçi amaçlar yerine ahlaki amaçlara yöneltmeye çalışır. Süperego hazdan çok kusursuzluğa ulaşmak ister.



Süperego İd’in isteklerini toplumsal kurallara ve yasalara göre değerlendirir ve çoğu zaman bunları reddeder. Yani bir şeyin doğru veya yanlış olduğuna karar verip, toplum tarafından onaylanmış değer yargılarına göre davranmayı esas alır.

  • Süperego İd’in isteklerini toplumsal kurallara ve yasalara göre değerlendirir ve çoğu zaman bunları reddeder. Yani bir şeyin doğru veya yanlış olduğuna karar verip, toplum tarafından onaylanmış değer yargılarına göre davranmayı esas alır.



1) İd'den gelen içgüdüsel dürtüleri (cinsellik ve saldırganlık dürtüleri) bastırmak ve yönlendirmektir.

  • 1) İd'den gelen içgüdüsel dürtüleri (cinsellik ve saldırganlık dürtüleri) bastırmak ve yönlendirmektir.


  • Yüklə 446 b.

    Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin