Astroloji (Tencîm) Hakkında Bâb
Buharı ^^'inde Karâde'nin şöyle anlattığını nakleder: "Yüce Allah bu yıldızları üç şey için yaratmıştır: Gökyüzünü süslemek için, şeytanları taşlamak için ve yol gösteren işaretle.^ olmaları için. Bundan başka bir yoruma yönelen hata etmiş vı nasibini yitirmiş olur. Ayrıca hakkında bilgisi bulunmadığı bl yükün altına girmiş demektir."99
Katâde, ayın evrelerinin öğrenilmesini mekruh addederdi. İbn 'Uyeyne de bu ilmin öğrenilmesine ruhsat tanımamıştır. Bu görüşleri Harb nakletmektedir.
İmam Ahmed ve Ishak, ayın evrelerine dair ilmîn öğrenilmesine ruhsat vermişlerdir.
EbÛ Mûsâ radıyallâhu anh Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem ŞÖy-
le buyurmuştur der ve şu hadisi rivayet eder: «Uç sınıf cennete giremeyecektir: İçki müptelası, akraba ilişkilerini gözetmeyen, sihri
tasdİkkyen.» 100 Ahmed, ve Sahîb'inde İbn Hlhbân rivayet etmiştir.
İlgili Meseleler
1. Yıldızların yaratılmasındaki hikmet.
2. Bu hikmetten farklı bir sebep bulunduğu İddiasını ileri sürenlere karşı cevap.
3. Ayın evreleri ilminin öğrenilmesi etrafındaki ihtilaf
4. Batıl olduğunu bildiği halde herhangi bir sihri tasdikle-yene yönelik tehdit.
Açıklamalar
Yıldızlarla alakalı olan ilim iki türdür:
a) Tesir ilmi:
Gezegenlerde ve uzayda meydana gelen kozmik durumlardan hareketle kainatta oluşan olaylara delil getirilmesidir. Bu tamamen asılsız ve batıldır. Gayb ilmi konusunda Allah ile ortaklık iddiası ya da böyle bir iddiayı ileri sürenin tasdiklen-mesini İçermektedir. Gerçek dışı batıl iddialar, Allah'tan başkasına gönül bağlamak ve aklın fesada uğraması gibi hususlar içermesi hasebiyle tevhide aykırıdır. Çünkü batıl yollara girmek ve tasdiklemek aklı da dini de bozan etkenlerdendir.
b) Tesytr ilmi:
Güneş, ay, diğer gezegen ve yıldızların delaletine başvurarak kıble, vakit ve yön tayin etmek. Bu tür ilimde herhangi bir sakınca görülmemektedir. Aksine bu tür ilmin çoğu ibadet vakitlerinin ve yönlerin tayininde kullanıldığı taktirde faydalıdır ve Sâri tarafından teşvike mahzar olmuştur.
Sâri tarafından yasaklanıp haram kılınan ile mubah, müs-tehab ya da vacip kılınmış olan arasının ayrılması gerekir. Bi-rincîsİ tevhide aykırı iken ikincisinde böyle bir durum mevzu bahis değildir.
Yıldızlardan Yağmur Umma Hakkında Bâb
«Allah'ın verdiği rızka karşı şükrü, onu yalanlamakla mı yerine getiriyorsunuz?» (Vakıa, 82)
Ebû Mâlik el-Eş'arî radıyallâhu anh'ın rivayet ettiğine göre Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: «Ümmetimde cahİliyyeden olup da terk etmemiş oldukları dört husus bulunmaktadır: Soy-sopla iftihar etmek, kqiyi nesebinden dolayı kötülemek, yıldızlardan yağmur ummak ve Ölünün arkasından ağıt yakmak.» Devamla şöyle demiştir: «Ağıt yakan kadın ölmeden önce tevbe etmediği taktirde üzerinde katrandan yapılma uzun bir elbise ve uyuzlu bir gömlek bulunduğu halde diriltİrİlir.» 101 Müslim rivayet etmiştir.
Buharı ve Müslim'de yer alan bir rivayette Zeyd b. Hâlid radiyallâhu anh şöyle anlatmaktadır: "Rasûlullah Hudeybİye'de geceden yağmış bir yağmurun ardından bizlere sabah namazını küdırmıştı. Namaz bitince cemaata doğru döndü ve: «Rabbiniz ne buyurdu biliyor musunuz?» dedi. "Allah ve Rasûlü daha iyi bilir dediler." Ardından şöyle buyurdu: «Allah dedi ki: Kullarımdan bazısı bana iman eder halde ve bazısıda küfr eder olarak sabahladı. Allah'ın fazlı ve rahmeti sayesinde yağmur yağdırıldı, diyen bana mümin yıldıza kafirdir. Falan ve falan yıldız sayesinde yağmura kavuştuk, diyen İse bana kafir yıldıza mümindir.»102
Yine Buharı ve Müslim'de aynı manada bir diğer hadis yer almaktadır. Bu rivayette Peygamber salkllâhu aleyhi ve sellem'İn «Bazıları falan ve falan yıldız dürüst davrandı, dediler ve Allah: «Hayır! Yıldızların yerlerine yemin ederim ki, bilirseniz, gerçekten bu, büyük bir yemindir. Şüphesiz bu, korunmuş bir kitapta bulunan değerli bir Kur'an'dır. Ona ancak temizlenenler dokunur. O, âlemlerin Rabbinden indirilmiştir. Şimdi siz, bu sözü mü küçümsüyorsunuz? Allah'ın verdiği rızka karşı şükrü, onu yalanlamakla mt yerine getiriyorsunuz?» (Vâba, 75-82) âyetlerini inzal buyurdu.» 103
İlgili Meseleler
1. Vakıa Sûresi'nde yer alan âyetin tefsiri.
2. Cahİliyyeden olan dört hususun zikredilmesi,
3. Bunlardan bazısının küfre neden olduğu.
4. Küfrün bir kısmının dînden çıkarmadığı.
5. Nimet gelmesi sebebiyle «Kullarımdan bazısı bana iman eder, bazısı da küfr eder bir halde sabahladı»
6. Konuyla alakalı olarak imanın iyice kavranıp anlaşılması.
7. Aynı konuyla ilgili olarak küfrün güzel bir şekilde anlaşılması.
8. «Falan ve falan yıldız dürüst davrandı» sözünün iyi anlaşılması.
9. Peygamber salkllâhu aleyhi ve sellem'İn: «Rabbiniz ne buyurdu biliyor musunuz?» sözünde görüldüğü üzere öğreticinin soru sorma yöntemi İle meseleyi öğrenciye kavratmaya çalışması.
10. Ağıt yakan kadınlar için tehdîtkâr vaadlerin bulunması.
Açıklamalar
Allah'ın nimetleri bahşeden, zorlukları def eden tek makam olduğunu itiraf etmek ve bunu hem söz, hem de fiil ile göstermek tevhidin gereği olduğuna göre 'falan ve falan yıldız sayesinde yağmura kavuştuk' tarzındaki sözler tevhidin maksadına tamamen aykırıdır. Çünkü yağmurun yağdırılması yıldızlara izafe edilmektedir.
Aslında olması gereken yağmurun ve diğer nimetlerin kaynağının Allah olduğunun itiraf edilmesidir. Çünkü tüm nimetlerin bahşedicisi O'dur.
Bununla birlikte yıldızlar ve gezegenler yağmurun yağması İçin hiçbir şekilde sebep teşkil etmezler. Yağmurların inmesinin gerçek sebebi Allah'ın inayeti, rahmeti, kulların ihtiyaçları ve hem lİsan-ı hal ile, hem de üsan-ı kavi ile rablerinden dilemeleridir. Allah hikmeti ve rahmeti gereği kulların ihtiyaçlarına ve zorunluluklarına göre yağmuru yağdırır.
Kul hem kendi üzerindeki, hem de tüm mahlukat üzerindeki zahir ve batın nimetlerin Allah tarafından bahsedildiğini itiraf etmedikçe, bu nimetleri Allah'a izafe edip ibadet, zikir ve şükrüne bu nimetlerle yardımcı olmadıkça mükemmel tevhide erişemez.
Bu konu tevhidin gerçekleşmesini sağlayan mühim konulardandır. İmanın kemal ve noksanlığı bu şekilde bilinebilir.
Dostları ilə paylaş: |