Elliikinci Bâb 'Esselamu Alallah1 Denmeyeceğine Dair Bâb
Sahih'de yer aldığına göre İbn Mes'ûd radıyallâhu anh şöyle anlatmaktadır: "Namazda Rasûlullah ile birlikte iken 'Kullarından Allah'a selam olsun! Falana ve falana da selam olsun!' derdik. Peygamber sallaliâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
«Esselamu alallah -Allah'a selam okun- demeyin. Allah kendisi selamdır.»150
İlgili Mes'eleler
1. Selamın açıklanması.
2. Selamın tahıyye, yani esenlik ve selamet dileme oldu-
3. Allah'a hitaben bu tür dileklerde bulunulanı ayacağı.
4. Böyle bir dilekte bulunulanı ayacağının nedeni.
5. Allah'a nasıl selamlamada bulunulacağının Peygamber salkllâhu aleyhi ve sellem tarafından öğretilmesi.İİA
Açıklamalar
Peygamber saMlâhu aleyhi ve sellem bu manayı: «Allah kendisi selamdır.» sözüyle açıklamaktadır. Allah, her türlü ayıp ve noksanlıktan, herhangi bir mahluka benzemekten uzak olan selamdır. Kullarını afetlerden, belalardan selamete eriştirendir. Kullar hiçbir surette Allah celle celâluhû'nun seviyesine ulaşamazlar; dolayısıyla Allah'a hiçbir zarar ve fayda veremezler. Bilakis tüm yaratıklar tüm hallerinde Allah'a muhtaçtırlar. Allah Ganî (zengin, hiçbir şeye ihtiyacı olmayan) ve Hamîd (sonsuz övgüye layık)'dİr.
İlgili hadisin devamında Peygamber iallallâbtı aleyhi ve sellem namazda bilinen tahıyyatın okunmasını tavsiye etmektedir, (çev.)
Elliüçüncü Bâb 'Allahım Dilersen Beni Bağışla' Demek Hakkında Bâb
Sahih'de kaynaklarda Ebû Hurayra radıyallâhu anh'tan gelen bir rivayette Rasûlullah salkllâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: «Herhangi biriniz 'Allah'ım, dilersen benî bağışla! Allah'ım, dilersen bana merhamet et!' demesin! İstediğini azmederek istesin! Çünkü Allah'ı zor altına sokacak kimse yoktur.»151
Müslim'in rivayetinde: «(İstekte bulunan) İsteğe karp ciddiyet göstersin! Çünkü hiçbir şey Allah'a karşı büyük görünmez ve o isteği karşılar!»
İlgili Meseleler
1. Duada istisna yapmanın yasaklanması.
2. Bu konudaki iletin ne olduğu.
3. Peygamber sallallâhu aleyhi ve sdlem'in: «isteğinde azimli davransın!» sözü.
4. İsteği ciddiyetle yapılması.
5. Bu konudaki emrin illeti.
Açıklamalar
Her şey Allah'ın irade ve meşietine bağlı olsa da rahmet ve mağfiret gibi dînî isteklerle afiyet, rızk gibi dine yardımcı dünyevî isteklerde bulunurken kulun ciddi ve ısrarcı olması ernredilmektedir. Bu istek, kulluğun kendisi ve özüdür.
Bunun yolu da İsteklerin meşiete bağlanarak şartlı bir şekilde değil emredildiği gibi direkt olarak kesin bîr biçimde arzedilmesİdir. Böyle bir tutum sergilenmesi tamamıyla hayırdır ve hiçbir zararı bulunmamaktadır. Allah karşısında büyük olan hiçbir şey bulunmamaktadır.
Bu tür isteklerde bulunmakla maslahat ve menfaati tahakkuk etmeyen ve meydana gelişi insan için hayırlı olup olmadığı kesin bilinmeyen belirli bazı isteklerde bulunulması arasında nasıl bir fark bulunduğu anlaşılmaktadır. İnsan, rabbine dua ederek iki durumdan kendisi için hayırlı olanın seçimini rabbine bırakabilir. Meselâ me'sur bir dua şöyledir: «Allah'ım, hayat benim İçin hayırlı ise beni yaşat! Vefatın benim için daha hayırlı olduğunu biliyorsan, canımı al!» İstihare duası da aynı şekildedir. Faydalı olduğu ve zararı bulunmadığı bilinen şeylerin İstenmesi, kulun bu tür isteklerini kesin bir dille yapıp meşiet şartına bağlamaması ile sonucu bilinmeyen, fayda ya da zarardan hangisinin ağır bastığı kestirilemeyen ve bu sebeple de her şeyi ilim, kudret, rahmet ve lütuf ile ihata eden Allah'ın seçimine bağlanması arasındaki ince fark iyi anlaşılmalıdır.
Ellidördüncü Bâb 'Kulum1 Denilmemesi Hakkında Bâb
Sahih'de Ebû Hurayra radiyaîlâhu anh'ın anlattığına göre Rasûlullah sailallâhu aleyhi ve seüem şöyle buyurmuştur: «Herhangi biriniz (kölesine hitaben) 'Rabbini doyur, rabbine abdest aldır' dem> -sin! 'Efendim, sahibim!' desin! Herhangi biriniz 'Kulum!' demesi) ! 'Yardımcım, hizmetçim!' desin!»152
İlgili Mes'eleler
1. 'Kulum, kölem' gibi ifadelerin yasaklanmış olması.
2. Kölenin 'Rabbim' diyemeyeceği; köleye de 'rabbİnİ doyur!' diye hitap edilemeyeceği.
3. Birinciye 'yardımcım, hizmetçim' denilmesinin Öğretilmesi.
4. İkinciye de 'efendim, sahibim' denilmesinin öğretilmesi.
5. Ağızdan çıkan kelime ve lafızlarda dahi tevhidi zedeleyebilecek unsurlara dikkat edilmesi gerektiği.
Açıklamalar
Bununla hedeflenen kulun uzak da olsa birtakım vehimlere ve sakıncalara yol açması muhtemel olan ifadeleri bırakıp daha zararsız sözcükler kullanmaya teşvik edilmesi. Meselâ 'kulum, kölem' yerine 'hizmetçim, yardımcım' denilmesi gibi. Bu tür İfadelerin kullanılması haram değildir. Fakat dilin muhtemel bir sakıncaya yol açmayacak tabirlere alıştırılın ası müstehabdır. Dilin sakıncalı unsurlardan en güzel şekilde korunması edep ve terbiyedendir. Kullanılan kelimelerde dahi edebe riâyet etmek, İhlasın mükemmellik göstergelerindendİr. Özellikle de bu tür sözcükler konumuz için en güzel örnektir.
Ellibeşinci Bâb Allah Adıyla İsteyenin Geri Çevrilmeyeceği Hakkında Bâb
İbn Ömer radıyallâhu anhumâ'dan rivayete göre Rasûlullah
saliallâhu aleyhi ve seilem şöyle buyurmuştur: «Al/ab adına istekte bulunana verini Allah adına korunmanıza sığınanı koruyun! Sizi davet edene icabet edin! Size İyilikte bulunanı mükâfatlandırın! Ödül olacak bir şey bulamazsanız mükâfatlandırmış olduğunuzu görene kadar
onun İÇİn dua edin!» 153 Ebû Dâvûd ve Nesâî sahih senedle rivayet etmiştir.
İlgili Mes'eleler
1. Allah adına korunmak isteyenin korunması gerektiği.
2. Allah adına işsteyene verilmesi gerektiği.
3. Davete İcabet.
4. Yapılan İyiliğin ödüllendirilmesi.
5. Mükâfat vermeye güç yetiremeyenin yaptığı duanın da ödül yerine geçeceği.
6. «Mükâfatlandırmış olduğunuzu görene kadar,..» sözü.
Dostları ilə paylaş: |