İMAM HÜSEYİN (A.S)’IN
FAZİLETLERİ VE SİRESİ İmam Hüseyin (a.s)’ın Makamı
Resulullah (s.a.a) buyurmuştur ki :
“Hüseyin bendendir; o benim oğlum ve evladımdır, kardeşinden sonra insanların en üstünüdür; o müslümanların İmamı, müminlerin mevlası, alemlerin Rabb’inin halifesidir; yardım dileyenlerin yardımına koşan, sığınak arayanların sığınağı ve Allah’ın yaratıklarına olan hüccetidir; o, cennet gençlerinin efendisi ve ümmetin babıdır (kapısıdır); onun emri benim emrimdir; ona itaat bana itaattir; ona uyan bendendir; ona isyan eden ise benden değildir.” [53]
İmam Hüseyin (a.s) buyurmuştur ki:
“Resulullah (s.a.a)’in yanına gittim, Ubey bin Ka’b da oradaydı. Resulullah (s.a.a) bana şöyle buyurdular: “Hoş geldin ya Eba Abdullah; ey göklerle yerin ziyneti!” Ubey bin Ka’b; Ya Resulellah, senden başka göklerle yerin ziyneti nasıl olabilir?! Resulullah (s.a.a) cevaben şöyle buyurdular:
“Ey Ubey! Beni hak olarak peygamberliğe seçene andolsun ki, Hüseyin bin Ali’nin göklerdeki makamı yeryüzündeki makamından daha büyüktür. Allah’ın arşının sağ tarafına şöyle yazılmıştır: Hüseyin, hidayet kandili ve kurtuluş gemisidir...” [54]
İmam Hüseyin (a.s)’ın Siyadeti
Allah-u Teala buyurmuştur ki:
“Bilin ki, Hüseyin, dünya ve ahirette bütün şehitlerin seyyidi (efendisi) ve cennet gençlerinin efendisidir.” [55]
İmam Hüseyin (a.s)’ın Sevgisi
Resulullah (s.a.a) buyurmuştur ki:
“Hüseyin bendendir, ben de Hüseyin’denim; Hüseyin’i seveni Allah sever.” [56]
İmam Hüseyin (a.s)’ın Mahbubiyeti
Resulullah (s.a.a) buyurmuştur ki:
“Kim, gök ehli yanında yeryüzü ehlinin en sevilenine bakmak istiyorsa, Hüseyin’e baksın.” [57]
Kardeşlerine Sevgi ve Saygısı
İmam Sadık (a.s) buyurmuştur ki:
“İmam Hüseyin (a.s), kardeşi İmam Hasan (a.s)’a saygı için asla onun önünde yürümüyor ve birlikte olduklarında da ondan önce konuşmaya başlamıyordu.”[58]
İmam Bakır (a.s) buyurmuştur ki:
“İmam Hüseyin (a.s), kardeşi İmam Hasan (a.s)’ı ululaması için onun yanında konuşmuyordu. Muhammed bin Hanefiyye de İmam Hüseyin (a.s)’ı ululaması için onun yanında konuşmuyordu.”[59]
Ravi diyor ki:
“Hz. Zeyneb (a.s), İmam Hüseyin (a.s)’ı ziyaret ettiğinde (onun yanına gittiğinde), İmam Hüseyin (a.s) ona ihtiram ve saygı için yerinden kalkıp onu kendi yerinde oturtuyordu.”[60]
İmam Sadık (a.s), babası İmam Bakır (a.s)’dan naklen şöyle buyurmuştur:
“İmam Hüseyin (a.s), her Cuma akşamı (kardeşi) İmam Hasan bin Ali (a.s)’ın kabrini ziyaret ediyordu.”[61]
İyi İşlerin Hepsini Yapması
İbn-i Esir diyor ki:
“İmam Hüseyin (a.s), faziletli bir şahıs idi; çok oruç tutar, çok namaz kılar, çok hacca gider, çok sadaka verir ve bütün hayır işleri yapardı.”[62]
Çok Müstehap Namazlar Kılması
İmam Zeyn’ul-Abidin (a.s), “Babanın evlatları ne kadar da azdır” diyen birisinin cevabında buyurdular ki:
“Ben nasıl doğduğuma şaşırıyorum; zira babam (Hüseyin (a.s)) her gün ve gece bin rekat namaz kılardı.”[63]
İbn-i Abbas diyor ki:
“İmam Hüseyin (a.s), bineğini ardından çektiği halde yaya olarak hacca gidiyordu.”[64]
İyiliğe Güzel Karşılık Vermesi
Enes diyor ki:
İmam Hüseyin (a.s)’ın yanında olduğum bir sırada bir cariye gelerek O’na bir demet gül takdim etti. İmam Hüseyin de (karşılık olarak): “Sen Allah yolunda hür ve serbestsin” buyurdular.
Ben Hazrete: “Bir cariyenin değersiz bir demet gül vermesiyle onu azat mı ediyorsun?” dediğimde buyurdular ki: “Allah-u Teala bizi böyle eğitmiştir ve Kur’an’da buyurmuştur ki: “Size bir iyilik edildiğinde, (veya bir selamla selamlandığınızda) siz ondan daha güzeliyle veya aynı ayarda karşılık verin.”[65] O iyilikten daha güzeli, onu azat etmekti (Allah yolunda serbest bırakmaktı).”[66]
Ali İsmini Sevmesi
Ali bin Hüseyin (İmam Zeyn’ul-Abidin –a.s-) buyurmuştur ki:
“Muaviye Mervan bin Hakem’i Medine’ye vali tayin ettiğinde, Kureyş gençlerine hukuk (aylık) belirlerken ben de onun yanına gittim. Bana: “İsmin nedir?” diye sordu. Ben de cevaben: “Ali (Zeyn’ul-Abidin)’dir” dedim. “Kardeşinin ismi nedir?” diye sorduğunda da “Ali’dir” dedim. Mervan: “Ali, Ali mi?! Babanın, çocuklarına Ali’den başka bir isim koymamasından maksadı nedir?” dedi.
Ben babamın yanına dönerek Mervan’ın dediği sözü ona anlattım. Babam Hüseyin (a.s) buyurdular ki:
“Eğer benim yüz tane erkek çocuğum olsaydı, onlardan hiç birine Ali’den başka isim koymak istemezdim?” [67]
Köle Azat Etmesi
İmam Hüseyin (a.s) bir gün müsteraha giderken müsterahın kenarında bir ekmek parçası bularak, onu dışarı çıktığında kendisine vermesi için kölesine verdi. İmam (a.s) dışarı çıkınca köleden o ekmek parçasını istedi. Köle de cevaben: “Yedim” dedi.
İmam (a.s) bunun üzerine: “Sen artık hür ve serbestsin; çünkü ceddim buyurmuştur ki: “Kim bir ekmek parçası bulur da temizledikten sonra onu yerse, ekmek karnına yetişmeden Allah onu cehennem ateşinden kurtarır.” Ben Allah’ın, ateşten azat ettiği (kurtardığı) kimseyi köle ve kul yapamam” buyurdu.[68]
Fakir ve Yoksullara Yardımda Bulunması
Şuayb bin Abdurrahman-i Huzaî diyor ki:
“Aşura günü İmam Hüseyin (a.s)’ın omuzlarında bir iz (siyahlık) görüldü. İmam Zeyn’ul-Abidin (a.s)’dan bunun sebebini sorduklarında şöyle buyurdular:
“Bu iz, fakir, yetim ve yoksulların evlerine götürdüğü (deriden olan) azık torbasının bıraktığı izdir.”[69]
Dostları ilə paylaş: |