İmam Rıza (a.s) İbn-i Şebib’e şöyle buyurdular:
“Ey Şebib, eğer cennette yapılmış olan odalarda Peygamber ve Ehl-i Beyt’i ile beraber olmak istiyorsan, Hüseyin’in katillerine lanet etmelisin.” [81]
Davud-u Rıkkî diyor ki:
İmam Sadık (a.s)’ın yanında durmuştum, su istedi, suyu içtiğinde gözlerinin yaşla dolduğunu ve ağladığını gürdüm. Sonra şöyle buyurdu:
“Ey Davud! Allah, Hüseyin’in katiline lanet etsin; Hüseyin’i anmak hayatı gamlı kılır (karartır). Ben her soğuk su içtiğimde Hüseyin’i anıyorum; kim su içip de Hüseyin’i anar ve onun katiline lanet ederse, Allah Teala ona yüz bin hasene (sevap) yazar, yüz bin günahı onun amel defterinden siler, yüz bin derece onun makamını yüceltir, yüz bin köle azat etmiş gibi olur ve Allah Teala onu, kıyamet günü güler yüzlü olarak haşır eder.” [82]
İmam Hüseyin (a.s)’ı Anmanın Niteliği
Hasan bin Ebu Fahite şöyle diyor:
İmam Sadık (a.s)’a dedim ki;”Canım sana feda olsun! Hüseyin bin Ali (a.s)’ı anıyorum, onu andığımda ne söyleyeyim?” İmam (a.s) buyurdular ki şöyle de: “Sallallahu aleyke ya Eba Abdullah” (Allah’ın selamı sana olsun ey Eba Abdullah) ve bu sözü üç defa tekrarla” [83]
İmam Rıza (a.s) buyurmuştur ki:
“Ey İbn-i Şebib, Hüseyin (a.s)’la şahadete erişen kimsenin sevabı kadar sen de sevap elde etmek istiyorsan, onu andığında şöyle de: “Ya leyteni kuntu meahum fe efuze fevzen azima” (Keşke ben de onlarla olsaydım ve büyük bir makama - şahadete- erişseydim.) [84]
İmam Hüseyin’in Musibetini Anmak
İmam Rıza (a.s) buyurmuştur ki:
“Kim bizim musibeti anıp da ağlar veya başkalarını ağlatırsa, gözlerin ağladığı gün onun gözü ağlamaz. Kim bizim emrimizin (velayetimizin) ihya edildiği bir mecliste oturursa, kalplerin öldüğü gün onun kalbi ölmez.” [85]
Şair olan Ebu İmare şöyle diyor:
İmam Sadık (a.s) bana: “Ey Ebu İmare! Hüseyin (a.s) hakkında bir şiir oku” diye buyurdu. Ben şiir okudum, o da ağladı. Sonra yine şiir okudum, yine ağladı. Allah’a andolsun ki, ben okudukça o da ağlıyordu, hatta evdekilerin de ağlama seslerini duydum.
İmam (a.s) bana buyurdular ki:
“Ey Ebu İmare! Kim Hüseyin bin Ali hakkında bir şiir okur da elli kişiyi ağlatırsa, cennet ona farz olur; kim Hüseyin (a.s) hakkında bir şiir okur da kırk kişiyi ağlatırsa cennet ona farz olur; kim Hüseyin (a.s) hakkında bir şiir okur da otuz kişiyi ağlatırsa cennet ona farz olur; kim Hüseyin (a.s) hakkında bir şiir okur da yirmi kişiyi ağlatırsa cennet ona farz olur; kim Hüseyin (a.s) hakkında bir şiir okur da on kişiyi ağlatırsa cennet ona farz olur; kim Hüseyin (a.s) hakkında bir şiir okur da bir kişiyi ağlatırsa cennet ona farz olur; kim Hüseyin (a.s) hakkında bir şiir okur da kendisi ağlarsa cennet ona farz olur; kim Hüseyin (a.s) hakkında bir şiir okur da ağlar görünmeye çalışırsa cennet ona farz olur.” [86]
İmam Hüseyin (a.s)’a Ağlamak
İmam Rıza (a.s) şöyle buyurmuştur:
“Ey İbn-i Şebib! Birine ağlayacak olursan, Hüseyin bin Ali’ye ağla. Çünkü o bir koçun boğazlandığı gibi boğazlandı ve onun ailesinden yeryüzünde eşleri bulunmayan on sekiz kişi öldürüldü. Onun ölümü için yedi gökle yerler ağladı.” [87]
Ebu İmare Şöyle diyor:
İmam Sadık (a.s)’ın yanında Hz. Hüseyin (a.s) anıldığı gün, İmam (a.s) o gün akşama kadar kesinlikle güler yüzlü görülmezdi ve; “Hüseyin her müminin göz yaşıdır.” buyuruyordu.[88]
İmam Rıza (a.s) buyurmuştur ki:
“Ağlayanlar Hüseyin gibisine ağlamalıdırlar; çünkü ona ağlamak büyük günahları döker (silip yok eder).” [89]
İmam Hüseyin (a.s)’ın Ziyareti
İmam Sadık (a.s) buyurmuştur ki:
“Hüseyin (a.s)’ın ziyareti en üstün amellerdendir.” [90]
İmam Bakır (a.s) buyurmuş ki:
“Kim yerinin cennet olmasını istiyorsa, mazlumun ziyaretini terk etmemelidir.” Mazlum kimdir? denildiğinde; “Kerbela sahibi Hüseyin bin Ali’dir.” buyurdular.[91]
İmam Sadık (a.s) buyurmuştur ki:
“Hüseyin (a.s)’ı ziyaret ediniz, ona cefa etmeyiniz (bu hususta kusur etmeyiniz). Çünkü o, yaratıklardan cennet ehli gençlerinin efendisi, şehitlerin ise serveridir.” [92]
Yine İmam Sadık (a.s) buyurmuştur ki:
“Allah-u Teala, kime hayır vermek isterse, İmam Hüseyin ve ziyaretinin sevgisini onun kalbine yerleştirir.” [93]
İmam Hüseyin’i Uzaktan Ziyaret Etmek
İmam Sadık (a.s) Sudeyr’e şöyle buyurmuşlardır:
“Ey Sudeyr! Neden Hüseyin (a.s)’ın kabrini her Cuma günü beş ve her gün bir defa ziyaret etmiyorsun?” Ben; “Sana feda olayım, bizimle onun arasında fersahlarca mesafe vardır” dediğimde şöyle buyurdular:
“Evin üzerine çık, sonra sağa ve sola bak, sonra başını göğe doğru kaldır, daha sonra Hüseyin (a.s)’ın kabrine doğru yönelerek şöyle de: “Es-Selamu aleyke ya Eba Abdillah! Es-Selamu aleyke ve rahmetullahi ve berekatuh” ( Selam olsun sana ey Eba Abdullah! Allah’ın selam, rahmet ve bereketi senin üzerine olsun). Böyle yaptığında bir ziyaretin sevabı sana yazılır, bu ziyaretin sevabı da bir hacla umredir.”
Sudeyr diyor ki: Ben (İmam’ın sözünü duyduktan sonra) her gün yirmi defadan fazla bu ziyareti okurdum.[94]
İmam Hüseyin (a.s)’ın Suresi
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur:
“Farz ve müstahap namazlarda Fecr suresini okuyun. Çünkü o sure, Hüseyin bin Ali’nin suresidir. O sureyi okumaya rağbet edin, Allah size rahmet etsin.”
Mecliste hazır olan Ebu Usame; “Bu sure nasıl sadece Hüseyin (a.s)’a mahsus olur?” dediğinde İmam (a.s) şöyle buyurdular:
“Allah’ın şu ayetini: “Ey mutmain (tatmin olmuş) nefs! Dön rabbine, O’ndan razı olarak ve rızasını kazanmış bulunarak. Artık kullarımın arasına katıl ve gir cennetime” işitmedin mi? Allah Teala bu ayetten Hüseyin bin Ali (a.s)’ı kastetmiştir. Çünkü onun nefsi tatmin bulmuş, razı olmuş ve rabbinin rızasını kazanmıştır. Muhammed (s.a.a) ailesinden olan ashabı ise kıyamet günü rablerinden razıdırlar, O da onlardan razıdır.
Bu sure, Hüseyin bin Ali, onun şiaları ve Muhammed Ehl-i Beyti’nin şialarına mahsustur. Kim Fecir suresini sürekli okursa, cennette İmam Hüseyin’le birlikte ve onun derecesinde olur. Allah Teala aziz ve hekimdir.” [95]
Dostları ilə paylaş: |