Ayşe Sucu:
“Ben” olmasa ahlak bitmiş mi oluyor?
Kenan Gürsoy:
Evet. O zaman nasıl müslüman oluruz yani. Bu bir nirvana peşinde koşan, bir kendini imha edecek olan bir zahit ve ya bir aset değil ki, yani bir kiliseye, bir manastıra ve ya bir mağaraya çekilmiş olan, müzevi hayat yaşayan bir insan değil ki. Müslüman tasavvufunun insanı kendisinin farkında olan bir adam. Şimdi bunu bugün açıklamak mecburiyetindeyiz. Bakın, dünya, tarih Aydınlanma felsefesinden dolayı bütün bir hukuk sistemine bağlı olarak bugün dünya bireyi fark etti. Bireyi, yani endividü, insanı fark etti, kendisini kendi üzerine alan bir şahsiyeti fark etti. Şimdi ben dünyanın bugün bu hukuk sisteminin içinde, bu sanat sisteminin içinde, bu felsefe sisteminin içinde imha et kendini dersem ne olur? Kendini yok et dersem ne olur? Burda bir problem var, bunun bir örneğini veriyim. Bizim Çanakkale destanı var biliyorsunuz. Çanakkale önünde düşman gemileri durmuş, İstanbul`u alacaklar. Yani “la faile ilallah” deyib duracakmıyız? Bir aksion ortaya koyacaksınız, yani hem askeri, hem siyasi, hem ahlaki bir eylem ortaya koyacaksınız. Kendinize, ülkenize sahib çıkmanız, müdafa etmeniz gerekiyor. Yani, ermeni basmış, duracakmıyız? Burada bir probem var. “La faile ilallah” demenin faydası elbette var, orada bir aksion gerçekleştiren insana ve aksion gerçekleştiren bu insanlardan oluşan bir topluma ihtitacımız var. Tasavvuf eğer kendi sarayında kendi içine kapanmış ve ben bunlarla meşgul olmuyorum, dünya başka bir yerde ben başka bir yerdeyim, yok, ben kendimden vaz geçtim derse Kuran-i Kerimin bize “emanet” sözcüyü ile hatırlatmakta olduğu o şeyi, yani “ben emaneti size verdim”, halife sıfatını vermekle bana hatırlatmakta olduğu o şeyden vaz geçiyorum demektir. Bunu felsefeciler tasavvufun içinde çalışmak mecburiyyetindedirler. İşte ben de “Etik ve tasavvuf”ta bunları işledim.
Mehmet Rıhtım
Burda menfi bir benlikten bahs ediyorlar. Yani tasavvufun hedef aldığı, yok etmek istediği insan içerisinde menfi bir benlik var, nefs var. Onu yok ederek müspet bir benliği ortaya çıkarmak lazım aslında.
Kenan Gürsoy:
Hadise bu! Mesela, büyük babamdan ben size bir örnek veriyim. Şiirinde “senin en büyük refikin, en büyük arkadaşın, dostun nefsindir, ama bu nefsi adam etmek lazım,” – diyordu.
Dostları ilə paylaş: |