C. ÇİN
Dünyanın en uzun tarihine sahip olan Çin’de, Zhou Hanedanı (MV. 1111-221) döneminde birer devlet görevlisi olan Konfüçyüs ve onu izleyen bilge önderler ortaya çıkmıştır. Ahlakî, dinî, sosyal, siyasî ve ekonomik konumlarla ilgili inanç ve uygulamalardan ibaret olan Konfüçyüs’lüğün temelleri Konfüçyüs (MÖ. 551-479) tarafından atılmıştır. Bunlar daha sonra Çin medeniyetinin temel öğretileri haline gelmiştir. Çinliler tüm kâinatı yaratan ve idare eden, her şeye kadir bir ilahi varlığı reddetmiş veya onun varlığına inanmamışlardır.
Çin’e adını veren Qin hanedanı (MÖ. 221-206) bütün Çin topraklarını içine alan bir yönetim biçimi oluşturdu. Göçleri önlemek/Çinlileri ekili bölgelerin içinde tutmak ve kuzey bölgelerdeki bereketli toprakları istilalardan korumak amacıyla inşa edilen ve bazı bölümleri MV. IV. yy.da yapılan Çin Seddi bu dönemde tamamlandı. Çin dili basitleştirildi, imparatorlum sarayı ihtişamlı bir hale getirildi. Baskıcı yönetim ve ağır cezalarıyla ünlü olan kısa ömürlü bir hanedan döneminde milyonlarca insan inşaat işlerinde zorla çalıştırıldı. Yıkıcı düşünceleri önlemek amacıyla tıp gibi yararlı olanların dışındaki tüm kitaplar yakıldı, yüzlerce aydın insan yok edildi. Bundan sonra hızla çöküşe doğru giderek yıkıldı.
Hanedanın yıkılmasından sonra Çin dört asırlık bir parçalanma dönemi yaşadı. Bu dönemde Budizm, zamanın ahlakî boşluğunu doldurdu ve sağlamlaştı. Taoculuk, mabetleri, rahipleri, birbiri ardı sıra gelen din adamlarıyla Budizm’e karşı yerli bir muhalefet oluşturan mistik bir din halini aldı. Konfüçyüscülük, IV. Sarın başlarında saygınlığını büyük ölçüde yitirmeye, Taoculuk başta olmak üzere eski düşünce akımlarına ilgi artmaya ve çeşitli dini eğilimler ortaya çıkmaya başladı.
İslam’ın doğuşu sırasında Çiun, Sui hanedanı (581-618) hâkimiyetinde idi. İslam’ın doğuşundan önceki yıllarda Konfüçyüs’ü tanrılaştırma teşebbüsü adına tapınaklar inşa edilmeye ve adına kurbanlar kesilmeye başlamıştı. Konfüçyüs Çin’in resmi ve milli dini haline getirildi.
Sui hanedanı döneminde başlayan sanat ve kültür alanındaki gelişmeler Tang hanedanı (618-907) döneminde de devam etmiştir. İslam medeniyetinin doğduğu ve geliştiği döneme tekabül eden bu hanedan döneminde başşehir Chang-an dünyanın en ihtişamlı şehirlerinden birisi idi. Konfüçyüsçülük, ölçülülüğü ve erdemliliği ön plana çıkaran Konfüçyüs’çü devlet geleneklerindeki gelişmeler Tang hanedanı döneminde yeniden canlandı. Bu arada din ile felsefenin, ilkel bilim ile büyünün karışımı olan Taocu felsefe yeninde doğdu. Yönetim, bürokrasi, ekonomik alanlarda olumlu politikalar izlenmeye başlandı. Sanat ve edebiyat gelişti, Taocular simya, Konfüçyüs’çüler haritacılık ile uğraştı. Şiir gelişti, saray müziği, halk müziği, yabancı müzik olmak üzere üç tarzda gelişen müzik türleri ve enstrüman çeşitleri yaygınlaştı. Resim, çanak, çömlek, porselen, biblo, seramik imalatı yaygınlaştı. Gerçek porselen ilk defa bu dönemde üretildi. Barut keşfedildi, 650’de tahta baskı kalıpları ile baskı sistemi icat edildi. Dinî metinleri çoğaltma çabaları sonucunda bulunduğu sanılan basımcılık, başka alanlarda da kullanılmaya başlandı. Bu teknik daha sonra Türkistan üzerinden Bağdat’a geçmiştir. Çinliler MÖ. XIV. Yy.da yazıyı kullandılar, MÖ. yy.da mürekkebi buldular ve ipek üzerine yazıyı yazmışlardır.
Çinliler matematik, astronomi alanında da birtakım gelişmelere imza atmışlardı. Çinliler ay takvimi kullanmışlar ancak mevsimleri belirlemek için güneş takviminden de istifade etmişlerdir. Daha MV. 1400’lerde güneş yılının 365 ¼ gün ve kamerî ayın 29 ½ gün olduğunu biliyorlardı. 12 kamerî aydan (354 gün) oluşan devreyi kullanmışlar buna mevsimler ile uygunluğu sağlamak için zaman zaman 29 veya 30 günlük bin ay eklemişlerdir.
Fizik alanında da birtakım ilerlemeler kaydeden Çinliler, manyetik pusulayı icat etmişlerdir. Bu arada imbiğin icadı, damıtma işleminin uygulanması, bazı minerallerin ilaç olarak kullanılması şeklinde kimya ilminden de azami ölçüde istifade etmişlerdir. Tıp alanında Çinliler akupunktur geleneğiyle ünlüdür.
Dostları ilə paylaş: |