Kur’an ayetlerinin yazılması dinî bir görev olarak kabul edilmesinden, hat sanatına Müslümanlar oldukça önemli ve yüce bir mevki vermişler, hattatlar diğer sanatçılardan daha üstün tutulmuşlardır. Hatta bunun sonucu olarak Türklerde herhangi bir yazılı kâğıt parçası bile hürmetle yükseğe kaldırılması ve saklanması dinî bir vecibe olarak kabul edilmiştir.
73
Ebru zevkli, ancak sabır isteyen bir sanattır. Önce boyayı iyice emecek nitelikte ve dayanıklı uygun bir kâğıt seçilir. Ebru yapmak için genellikle dikdörtgen biçiminde, büyükçe ve yayvan bir tekne gerekir. Geven denilen otun gövdesinden elde edilen ve beyaz renkli bir tür zamk olan kitre, belli bir oranda, suyla bir kabın içinde karıştırılır. Kitre salep, keten tohumu, ayva çekirdeği, gazyağı gibi birçok değişik madde de kullanılmaktadır. Kitre ile bir karışım 12 saat kadar bekletilir ve zaman zaman karıştırılır. Kitre bu süre sonunda erir ve karışım boza kıvamını alır.
Daha sonra küçük fincanlarda ebru için boya hazırlanır. Boyalara ayrıca kahve kâğıdı taze sığır ödü katılır. Bunun amacı iyice ezilmiş boyanın dibe çökmeden yüzeyde kalmasını sağlamaktır. Bu biçimde hazırlanan değişik renkteki boyalar özel tekneye boşaltılmış olan boza kıvamındaki sıvının yüzüne serpilir. Yüzeyde birikintiler halinde kalan bu boyalar daha sonra tahta bir çubukla karıştırıldığında ya da yayıldığında şaşırtıcı ve ilginç desenler ortaya çıkar. Ayrıca hazırlayanın isteğine göre belli desenler de elde edilebilir. Bu desenlerin üzerine yatırılan özel kâğıt, 5-10 saniye sonra, iki ucundan tutularak kaydırmadan ve oynatmadan, kitap sayfası açar gibi bir yana doğru kaldırılır. Kâğıt, boyalı tarafı üste gelmek üzere uygun bir yere serilerek kurutulur. Böylece ortaya binlerce ayrıntı ve renk taşıyan desenler çıkar.
74
Bunun tezahürü olarak mimarî tür olarak cami, türbe, medrese, tekke, süslemede arabesk ve hat hemen her yerde görülür.
75
Bu camide çift katlı sahın kemer sıraları ve yuvarlık at nalı kemerler ilk olarak kullanılmıştır. Bu unsurlar Roma sanatının devamı olan Vizigotlar mimarîsinden kalmadır.
76
Bunun dışında İslam mimarîsine katkı sağlayan ve özgün eserler veren Türk Devletleri; Karahanlılar, Gazneliler, Selçuklular, Memluklar, Timurlular, Safeviler, Babürlüler ve Osmanlılardır.
77
Müslümanların cami yapımınrdaki gayretlerini aşağıdaki sayılar kısmen göstermektedir. İbn Havkal’ın kayıtlarına göre Palermo’nun merkezinde 300, köylerinde 200 cami vardı. Aynı şekilde Kurtuba’da bir ara mescit sayısı 4000’e ulaşmıştır. XI. Yy.da Mısır’da 800, Bağdat’ta yüzlerce küçük mescit ve 6 Cuma camii bulunuyordu. XVI. yy.da da Şam’da 600 civarında cami ve mescit mevcuttu. XIX. yy.da İstanbul’da 900’e yakın cami ve mescit bulunuyordu.