Merak ettikleriMİZ


ALIŞKANLIK YAPAN ZARARLI MADDELER NELERDİR?



Yüklə 1,57 Mb.
səhifə18/66
tarix27.12.2018
ölçüsü1,57 Mb.
#87522
1   ...   14   15   16   17   18   19   20   21   ...   66

ALIŞKANLIK YAPAN ZARARLI MADDELER NELERDİR?

Prof. Dr. M. Münip YEĞİN

İrade sahibi olmak, intizam içinde, başarılı ve sıhhatli bir hayatın anahtarıdır. Bu anahtar, insanları mes'ud eder. Onun zıddına "Hızlı yaşamak" diyebiliriz.

Hızlı yaşamak sözü ile hızlı sürülen bir aracın durumu ara­sında çok büyük benzerlikler vardır. Hareket halindeki bir oto­nun fireni tutmuyorsa, sür'ati artacak, önüne geleni çiğneyecek ve kendi sonu da felâket olacaktır.

İnsan denen mahlûk, aklını kullanmayıp yalnız nefsanî arzu­larıyla hareket ediyorsa, hızı artmıştır; durumu, boşuna akıp gi­den nehir suyuna benzer Akıl denen baraj ile sakinleştirilirse, gücü artacak, verimi yükselecektir.

Dünyada her şey canlıların rahat yaşayabilmesi için öl­çülü ve ayarlı yaratılmıştır. Buna rağmen biz, havanın biraz sıcak veya biraz soğuk oluşu halinde hemen şikâyet ede­riz. Halbuki bu kabil değişiklikler, bizim ibret almamız içindir. Dünyada mutluluğun anahtarı, intizamlı ve ölçülü yaşayıştır.

Vaziyeti hızlı yaşamak tabirine uyan kişilerde, ayarlı ve intizamlı bir hayat bulamazsınız. Onlar, vücudumuzun ihtiyacı olan normal besin maddelerini yeyip içmekle yetinmezler; daha fazlasını isterler. Müsriftirler, ferasetsiz ve anlayışsızdırlar; kendi nefislerine hudutsuz hak tanımışlardır. Başkalarını hiç düşünmezler, bencildirler. Geceyi gündüzü birbirine karıştırır­lar, haram helâl tanımazlar. Onların hisleri, sadece hudutsuz zevk peşindedir. Akıl rafa kaldırılmıştır. Dolayısıyla hal ve ha­reketleri çok kere çocukça veya delicedir. Onlar ekseriya siga­ra, kumar, ve uyuşturucu müptelâsı olurlar.

Bunların her biri zevkli ve keyf vericidir. Lâkin, hiç bir can­lının yaşaması için onlara ihtiyacı yoktur. Herbirinin ZEHİR ol­duğunu bildikleri halde, hiç bir kanun ve nizam tanımadan, ön­celeri küçük dozda ve ufak çocukların ellerini ateşe uzattıkları gibi denemek maksadıyla kullanılan bu maddeler, ateş gibi âni yakıcı olmadıkları gibi, kendilerine hoş gelir. Çünkü, hiç bir ze­hirli maddenin etkisi, ateşin alevi derecesinde âni değildir. Felâketlerin, ilk tadını veya ilk adımla başladığını anlamak çok zordur. Dolayısıyla bunların herbirini birer "Gizli Düşman" ola­rak görmek icap eder.134



Gizli Düşmanlar

Gizli Düşman, yalnız insandan olmaz. Pek çeşitli zevk veri­ci maddelerin aynı maksatla kullanıldıkları bilinen bir gerçektir.

Bir düşman; sözünü, yüzünü, kıyafetini ve tavrını dosta ben­zeterek yanımıza sokulmuşsa, bize vereceği zarardan haberimiz olmaz. Vereceği zararı yalnız bir tek şeyle, yani AKIL ile önle­mek mümkündür. Özetle söylemek gerekirse, hayat boyunca uyanıklık lâzımdır. Çünkü uyuyan kişinin aklını kullanması el­bette kabil değildir.

Meselâ düşman, bulunduğumuz bölgeye uyutucu harp gazı atmış ise, uyku hali kaçınılmazdır. O halde önceden düşmanın böyle bir harp gazı kullanmasına fırsat verilmemesi icap eder. Yani, henüz aklımız başımızda iken gereken bütün tedbirler alınmalıdır.

Düşman ister açıktan, ister gizli şekilde gelsin, her hal ve vaziyete göre önceden tedbir almak, sadece akla mahsus bir marifettir. Aksi halde düşmana mağlubiyet ve ESARET kaçı­nılmaz olur. Netice olarak, aklını çalıştıranın şansı iyi gider, fa­kat aklını kullanmayanın şansı ise, hiç dikiş tutmaz.

Nitekim, alkol kullanmağa alışmış olanlar hemen daima "şanslarının fenalığından" şikâyet ederler ve güya içkiye şans­sızlıkları sebebiyle devam ettiklerini tekrarlayıp dururlar. Bazı düşmanlar da içinde ufak patlayıcılar veya zehirli maddeler bu­lunan; saat, bilezik, dolmakalem, küpe v.s. gibi bilhassa çocuk­ların hoşuna gidecek eşyaları hazırlayıp bunları düşman bildik­leri halkın arazisine atıyorlar. Böyle cazip görünüşlü eşyaları görüp alanların kısa veya uzun zamanda bu tuzaklar tarafından ağır şekilde yaralanıp veya zehirlenip öldükleri az rastlanan hâdiselerden değildir.

O halde harp, hile demektir. Daha bu misâllere benzeyen çok sayıdaki hileleri ve taarruz vasıtalarını, maalesef insanlar yine insanlara karşı kullanıyorlar.

Her türlü hileden uzak kalabilmek için illâ (AKIL CEVHE­RİMİZE) sahip olmamız lâzımdır. Keza onun kıymetini bilmek ve ona lâyık olduğu selâhiyeti tanımak mecburiyetindeyiz.

İnsanoğluna lütfolunan akıl, Cenâb-ı Hakkı tanıyabileceği ölçüdedir. Hakkı tanıyanın, O'nun emirlerine uyması iktiza eder. Allah her türlü keyf veren maddeyi insana haram kıldığı­na göre, nefsimizin istediği veya başkaları tarafından tavsiye edilen ve hiç bir gıdai değeri bulunmayan bu tür maddelere kar­şı uyanık olmamız şarttır. Aklımıza danışmadan bunlara yaklaş­mamız, bizi her an perişan edebilir.135

İnsanı Esaret Altına Alan Maddeler

Günümüzdeki Tıp dilinde Tutsak yapan maddeler denen ve çoğu ilâç etkisi gösteren; ağrı azaltıcı (analjezik), ağrı dindirici (sedatif), uyuşturucu (narkotik), rahatlatıcı (ataraksik), uyarıcı (stimülan) ve ruhi durumu düzelten maddeler, bu çeşit tehlike­lerle doludurlar.

Şayet yalnız tedavi maksadıyla kullanılırlarda, ilâçtırlar ve tababette yerleri doldurulamayacak değerdedirler. Diğer bir ifade ile, aklımıza danışarak kullandığımız zaman, teda­vi edici değerleri yüksektir. Fakat uzun süre kullanıldıkları takdirde iptilâ durumu, yani o ilâca mübtelâ (esir olma) hâdisesi ortaya çıkar ki, böyle bir insan, insanlık vasıflarını ya kısmen veya tamamen kaybetmiş olur.

İlâç iptilâsı (ilâç esareti) şöyle tarif ediliyor: İlâca alışmış olan bünyeye, o ilâcın devamlı olarak verilmesinin icap ettiği bir alışkanlık derecesidir. İlâç kesilirse kişide ağır zihnî ve fizikî hastalık belirtileri ortaya çıkar.

Bir de itiyat (alışkanlık) tâbiri vardır ki, ilâca alışmış olan kişiye, arzu ettiği halde o ilâç verilmediği zaman, kişide her­hangi bir hastalık belirtisi meydana gelmez. Meselâ yemekler­den sonra çay içmeğe alışmış olmak gibi.

İlâç esaretinde de, iptilâ derecesinde alıştığı ilâç kendisine verilmezse, kişinin yapamıyacağı hiçbir delilik kalmaz. Bu du­rum genellikle aklın baştan çıkmış olduğu bir hâli sergiler. İn­sanı ilâç esaretine kadar götüren sebep, bu kabil ilâçların su-i istimalidir; yani, lüzumsuz yere kullanılmasıdır. İlâçlara bağım­lılık, ya fizikî veya psikolojik özelliktedir.

Merkezi sinir sistemine etkili olan ve uzun süre kullanılınca iptilâ meydana getiren maddelerin en önemlileri; afyon, morfin, heroin, kodein, esrar, kokain, barbituratlar, amfetaminler, LSD ve benzerleri, alkol ve nikotindir.136


Yüklə 1,57 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   14   15   16   17   18   19   20   21   ...   66




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin