AYETLERİN HADİSLER IŞIĞINDA AÇIKLAMASI
el-Kâfi'de, müellif kendi rivayet zinciriyle Hammad b. İsa ve
İbn-i Ebu Ümeyr'den, onlar da Muaviye b. Ammar'dan, o da İmam
Cafer Sadık'tan (a.s) "Allah, sizi ellerinizin ve mızraklarınızın eri-şebileceği bir avla mutlaka sınar..."ayetiyle ilgili olarak şöyle ri-vayet eder: "Hudeybiye umresi sırasında vahşi hayvanlar Peygam-berin (s.a.a) çevresini sardı. Öyle ki, Müslümanların elleri ve mız-raklarıonlara erişebilir duruma geldi." [c.4, s.396, h:1]
Ben derim ki:Bu rivayeti Ayyâşî de Muaviye b. Ammar'dan mür-sel olarak nakletmiştir.
1
Bu anlama gelen bir rivayeti ise Kuleynî,
el-Kâfi adlıeserde2
ve Şeyh Tusi, et-Tehzib adlıeserde3
kendi riva-yet zinciriyle Halebi kanalıyla İmam Sadık'tan (a.s) nakletmişler-dir. Ay-yâşî de onu Semaa kanalıyla İmam Sadık'tan (a.s) mürsel
olarak nakl-etmiştir.
4Kummî de tefsirinde5
mürsel olarak nak-letmiştir. Yine bu anlam şimdi okuyacağınız üzere Mukatil b.
Hayyan'dan da nakledilmiştir.
ed-Dürr'ül-Mensûr tefsirinde belirtildiğine göre İbn-i Ebu
Hatem, Mukatil b. Hayyan'dan şöyle rivayet eder: "Bu ayet
Hudeybiye umresi sırasında indi. O sırada vahşi hayvanlar, kuşlar
ve av hayvanlarıMüs-lümanların etrafınıdaha önce hiç görmedik-leri biçimde sarmıştı. Fakat Allah Müslümanlara ihramlıiken o
hayvanlarıöldürmeyi yasakladı. Böylece kimin Allah'tan gayb hu-susunda korktuğu belli olacaktı."
Ben derim ki:Bu iki rivayet, daha önce açıkladığımız üzere a-yetin anlamının genişkapsamlılığıile çelişmez.
el-Kâfi'de rivayet zincirleri belirtilerek Ahmed b. Muhammed'-den, o da merfu olarak İmamdan, "ellerinizin ve mızraklarınızın
erişebileceği bir avla"ifadesiyle ilgili olarak şöyle rivayet eder: "El-lerin erişebileceği avlar, yumurtalar ve civcivler; mızrakların erişe-bileceği avlar ise, ellerin erişemeyeceği av hayvanlarıdır." [c.4,
1- [Tefsir'ul-Ayyâşî, c.1, s.343, h:193]
2- [Füru-u Kâfi, c.4, s.396, h:2]
3- [et-Tehzib, c.5, s.300, h:20]
4- [Tefsir'ul-Ayyâşî, c.1, s.342, h:192]
5- [Tefsir'ul-Kummî, c.1, s.182]
Mâide Sûresi 94-99 .............................................................................................. 199
s.397, h:4]
Tefsir'ul-Ayyâşî'de kendi rivayet zinciriyle Hariz'den, o da İmam
Cafer Sadık'tan (a.s) şöyle rivayet eder: "Eğer biri ihramlıiken bir
güvercin öldürürse, keffareti bir koyun, eğer bir civciv öldürürse,
kef-fareti bir erkek devedir. Eğer bir kuşyumurtasına basar da
onu çiğnerse, bir dirhem vermesi gerekir. Bütün bunlarıMekke'de
ve Mina'da sadaka olarak verir. Bu, Allah'ın kitabında açıkladığı
hükümdür: Allah, sizi ellerinizin erişebileceği 'yani yumurta ve
civcivle've mızraklarınızın erişebileceği bir avla 'yani bunların
anneleriyle' sınar." [c.1, s.342, h:191]
Ben derim ki: Şeyh Tûsî, et-Tehzib adlıeserinde Hariz kanalıyla
İmam Cafer Sadık'tan (a.s) naklen bu rivayetin sadece son bölü-müne yer vermiştir. [c.6, s.314, h:74]
Et-Tehzib adlıeserde müellif kendi rivayet zinciriyle İbn-i Ebu
Ümeyr'den, o da Hammad'dan, o da Halebi'den, o da İmam Cafer
Sadık'tan (a.s) şöyle rivayet eder: "İhramlıbir kişi av hayvanıöl-dürdü-ğünde, cezasınıödemesi gerekir. Avısebebiyle üzerine farz
olan cezayıbir yoksula sadaka olarak verir. Eğer tekrar bir av hay-vanıöldürürse ceza ödemesi gerekmez. Ondan Allah intikam alır
ve bu intikam ahirette olur." [c.5, s.372, h:209]
Yine et-Tehzib adlıeserde Kuleynî'den, o da İbn-i Ebu Ümeyr-den, o da bazıarkadaşlarından, onlar da İmam Cafer Sadık'tan
(a.s) şöyle rivayet edilir: "İhramlıbir kişi yanlışlıkla bir av hayvanı
öldürdüğünde, keffaret ödemesi gerekir. Eğer ikinci defa bile bile
bir hayvanıöldürürse, o kimse Allah'ın kendisinden intikam ala-cağıkimselerden olur ve artık üzerine keffaret gelmez." [c.5, s.372]
Yine aynıeserde İbn-i Ebu Ümeyr'den, o da Muaviye b. Ammar-dan şöyle rivayet edilir: "İmam Cafer Sadık'a (a.s) 'Eğer ihramlıbir
kişi av hayvanıöldürürse hükmü nedir?' diye sordum. 'Keffaret
ödemesi gerekir.' dedi. 'Eğer bir kere daha yaparsa?' dedim. 'Her
defasında kef-faret ödemesi gerekir.' dedi." [c.5, s.372, h:215]
Ben derim ki:Görüldüğü gibi rivayetlerde çelişki var. Şeyh
Tûsî, bu rivayetleri şöyle bağdaştırmıştır: İhramlıbir kişi eğer bile
bile bir av hayvanıöldürürse, keffaret ödemesi gerekir. Eğer yine
bile bile aynı şeyi yaparsa, keffaret ödemesi gerekmez. O, Allah'ın
kendisinden intikam alacağıkimselerden olur. Fakat unutarak bu
200 ......................................................................... El-Mîzân Fî Tefsîr'il-Kur'ân – c.6
işi tekrarlayan kimsenin her defasında keffaret ödemesi gerekir.
Yine aynıeserde Zürare'den, o da İmam Muhammed Bâkır'-dan (a.s) "İçinizden iki adil kişinin karar vereceği"ifadesiyle ilgili
olarak şöyle dediği rivayet edilir: "Adil kişi Peygamber (s.a.a) ve
ondan sonraki imamdır. Peygamber veya imam, adil kişilerdir.
Eğer sen Allah'ın verdiği hükmü Peygamberden veya imamdan
öğrendiysen, bu sana yeter. Artık onu başkasından sorma." [c.6,
s.314, h:74]
Ben derim ki:Bu anlamda birkaç rivayet var. Bir tanesi şöyle-dir: "İmam Cafer Sadık'ın (a.s) yanında 'zevâ adl'in minkum' iba-resini okuduğumda beni 'zû adl'in minkum' diye uyardıve 'Burada
Kur'ân'ıkopya edenler hata etmişlerdir.' dedi." İmamın bu uyarısı
açıkça görüldüğü üzere kelimelerden birinin kıraatıile ilgilidir.
el-Kâfi'de Zührî kanalıyla İmam Ali b. Hüseyin'den [Zeynelabi-din] (a.s) şöyle rivayet edilir: "Avlanma cezasıolarak tutulacak o-ruç farzdır. Çünkü yüce Allah, 'Sizden kim onu bilerek öldürürse,
yaptığıişin vebalini tatmasıiçin üzerine içinizden iki adil kişinin
karar vereceği deve, sığır ve davar cinsinden, öldürdüğü hayvana
denk, Kâbe'ye varacak bir kurban olmak üzere ceza veya yoksul-lara yedirme şeklinde bir keffaret ya dabuna denk oruç vardır.'
buyuruyor."
"Ey Zührî! Bu keffarete denk gelecek oruç gününün nasıl he-sap edileceğini biliyor musun? diye sordu. Hayır, dedim. Bunun
üzerine şunlarısöyledi: Av hayvanının değeri biçilir. Sonra bu de-ğer buğdaya çevrilir. Sonra o buğdayın kaç sa [yaklaşık üç kilog-ram] ettiği ölçülür ve suçlu avcıher yarım sa için bir gün oruç tu-tar." [c.4, s.83, h:1]
Yine el-Kâfi adlıeserde müellif kendi rivayet zinciriyle Ahmed
b. Muhammed'den, o da kendi hadis ravilerinin birinden, o da İ-mam Cafer Sadık'tan (a.s) şöyle rivayet eder: "İhramlıiken üzerine
kurban kesmesi farz olan kişi, bu kurbanıistediği yerde kesebilir.
Fakat av hayvanıöldürenlerin keffaret olarak kesecekleri kurban
hariç. Çünkü yüce Allah o konuda, 'Kâbe'ye varacak bir kurban.'
buyuruyor." [c.4, s.384, h:2]
Tefsir'ul-Ayyâşî'de Hariz kanalıyla İmam Cafer Sadık'tan (a.s)
"Hem kendinize, hem de yolculara bir geçimlik olmak üzere de-
Mâide Sûresi 94-99 .............................................................................................. 201
niz avıve yiyeceği size helâl kılındı." ayetiyle ilgili olarak şöyle ri-vayet edilir: "Maksat insanların yedikleri tuzlanmışhayvanlardır.
Kara ve deniz avlarıbirbirlerinden şöyle ayrılır: Sık ağaçlıkta yuva
yapan, karada yumurtlayıp karada kuluçkaya yatan kuşlar kara av
hayvanlarıdır. Fakat zaman zaman karada yaşadığıhâlde denizde
yumurtlayıp denizde kuluçkaya yatan kuşlar deniz av hayvanları-dır." [c.1, s.346, h:209]
Yine aynıeserde Zeyd-i Şahham kanalıyla İmam Cafer Sadık'-tan (a.s) "Hem kendinize, hem de yolculara bir geçimlik olmak
üzere deniz avıve yiyeceği size helâl kılındı." ayeti hakkında şöy-le buyurduğu rivayet edilir: "Maksat, tuzlanmışbalıklardır. Azık e-dindiğin balıklar ise, tuzlanmışolmasalar da insan için geçim
kaynağıdır ve yenir. [Ancak ayet onu kapsamına almıyor.]" [c.1,
s.346, h:210]
Bu anlamla ilgili olarak Şia kanalıyla Ehlibeyt İmamlarından
nak-ledilen rivayetler çoktur.
ed-Dürr'ül-Mensûr tefsirinde İbn-i Ebu Şeybe'nin, Muaviye b.
Kurre'ye, Ahmed'in de Ensar'dan birine dayanarak verdiği bilgiye
göre, "Adamın birinin devesi bir deve kuşunun yuvasınıayakladı
ve yumurtasınıkırdı. Bunun üzerine Peygamberimiz (s.a.a) ada-ma, 'Her kırılan yumurta için ya bir gün oruç tutman veya bir yok-sulun karnınıdoyurman gerekir.' dedi."
Ben derim ki:ed-Dürr'ül-Mensûr tefsirinin müellifi bu rivayeti
İbn-i Ebu Şeybe'den, o da Abdullah b. Zevkan'dan, o da Peygam-berden nakletmiştir. Ayrıca müellif İbn-i Ebu Şeybe'den, o da Ebu
Ze-nad'dan, o da Ayşe'den, o da Peygamberden (s.a.a) nakletmiş-tir.
Yine ed-Dürr'ül-Mensûr tefsirinde Ebu Mihzem kanalıyla Ebu'ş-Şeyh ve İbn-i Mürdeveyh Peygamber'den (s.a.a) şöyle tahriç etmiş-lerdir: "Deve kuşu yumurtasıkırmanın keffareti, onun değeridir."
Yine ed-Dürr'ül-Mensûr tefsirinde İbn-i Ebu Hatem, Ebu Cafer
Muhammed b. Ali'den [İmam Bâkır] (a.s) şöyle rivayet eder: "A-damın biri Hz. Ali'ye (a.s) kurbanlık hayvanların neler olduğunu
sordu. Hz. Ali, 'Sekiz çift hayvan' dedi. Adam sanki şüphe etti. Bu-nun üzerine Hz. Ali (a.s) ona, 'Kur'ân okuyor musun?' diye sordu.
Adam, 'Evet.' der gibi oldu. Hz. Ali (a.s), 'Ey inananlar! Yaptığınız
202 ......................................................................... El-Mîzân Fî Tefsîr'il-Kur'ân – c.6
akitleri yerine getirin... dört ayaklıhayvanlar size helâl kılındı.'
[Mâide, 1]ayetini işittin mi?' Adam, 'Evet.' dedi. Hz. Ali (a.s), 'Mak-sat, Allah'ın insanlara rızk olarak sunduğu hayvanlarıkeserken
onun adınıanmaktır.' [Hac, 34]ve 'Kimi yük taşıyan ve kiminin yü-nünden yaygıyapılan hayvanlarıyaratan O'dur. Allah'ın size rızk
olarak sunduğu hayvanların etini yiyin.' (En'âm, 143)ayetlerini işit-tin mi?' diye sordu. Adam, 'Evet.' dedi."
"Hz. Ali '(Erkekli dişili olmak üzere) sekiz başolan bu hayvan-ların ikisi koyun, ikisi keçidir. Geride kalanların ikisi deve, ikisi
sığırdır.' [En'âm, 144]ayetlerini işittin mi?' diye sordu. Adam 'evet'
dedi. Hz. Ali 'Ey inananlar! İhramlıiken av öldürmeyin... Kâbe'ye
varacak bir kurban olmak üzere cezasıvardır.' [Mâide, 95] ayetleri-ni işittin mi?' diye sordu. Adam 'evet' dedi."
"Bunun üzerine Hz. Ali, 'Eğer bir geyik öldürürsem keffaret ola-rak ne vermem gerekir?' diye sordu. Adam, 'Bir koyun.' dedi. 'Kâ-be'ye ulaştırmak üzere bir kurbanlık mıdır?' diye sordu. Adam, 'E-vet.' dedi. Hz. Ali, 'İşittiğin gibi Allah kurbanlığın Kâbe'ye ulaştırıla-cağınıbelirtmiştir.' dedi."
Yine ed-Dürr'ül-Mensûr tefsirinde İbn-i Ebu Hatem, Ata-i Hora-sani'den Ömer, Osman, Hz. Ali, İbn-i Abbas, Zeyd b. Sabit ve Mua-viye'nin ihramlıiken av hayvanıöldürenin ödeyeceği keffaretle il-gili olarak, öldürülen hayvana değer biçilmesine ve o değer kadar
yok-sullara yemek verilmesine hükmettiler, şeklinde rivayet eder.
Yine aynıeserde İbn-i Cerir'in, Ebu Hüreyre yoluyla "Hem ken-dinize, hem de yolculara bir geçimlik olmak üzere deniz avıve
yiyeceği size helâl kılındı." ayeti ile ilgili olarak Peygamber'den
(s.a.a), "Denizin ölü olarak sahile attığıhayvanlar denizin yiyecek-leridir." şeklinde rivayet ettiği belirtilir.
Ben derim ki:Bu anlamda rivayetler sahabîlerin bazısından da
nakledilmiştir. Fakat yukarıda değinildiği gibi Ehlibeyt İmamların-dan bu rivayetin tersi nakledilmiştir.
Tefsir'ul-Ayyâşî'de Eban b. Tağlib'den şöyle rivayet edilir: "İ-mam Cafer Sadık'a (a.s) 'Allah, Kâbe'yi, o saygıdeğer evi insanlar
için bir dayanak kıldı.'ayetinin anlamınısordum. Bana, 'Allah, o-rayıinsanların dinleri ve geçimleri için dayanak yaptı.' cevabını
verdi."
Mâide Sûresi 94-99 .............................................................................................. 203
Ben derim ki:Bu rivayetin ne demek istediğine ayetin anlamı-nıaçıklarken yer vermiştik.
204 ......................................................................... El-Mîzân Fî Tefsîr'il-Kur'ân – c.6
100-De ki: Pisin çokluğu seni şaşırtsa bile, pisle temiz bir de-ğildir. O hâlde ey akıl sahipleri, Allah'tan korkun. Umulur ki, kurtu-luşa erirsiniz.
Dostları ilə paylaş: |