MiLLİyetçİ hareket partiSİ


Giyimdeki artış da genel enflasyonun üzerinde…



Yüklə 1,51 Mb.
səhifə7/16
tarix07.08.2018
ölçüsü1,51 Mb.
#68404
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   ...   16

Giyimdeki artış da genel enflasyonun üzerinde…

TÜFE kapsamında yer alan giyim grubu ürünlerinde %14,1’le en çok pahalanan ürün olan kadın iç çamaşırı, onu %13,9’la çocuk eşofmanı, %10,05’le çocuk botu ve kadın takım elbisesi, % 10,03’le erkek eşofmanı olurken en az artış gösteren %2,8’lekadın pijaması ve %2,4 ile kadın gömleği oldu.



Eğitim de pahalandı…


2009 Yılı Eğitim Alanında Yıllık Fiyat Artışı (%)

Okul Kitapları

68,60

Diğer Kırtasiye malzemesi

17,51

Kalem

14,36

Okul Çantası

10,53

Özel Lise Ücreti

9,39

Özel İlkÖğretim Ücreti

8,94

Üniversite Harcı

8,02

Anaokulu Ücreti

7,65

Yurt Ücretleri

7,56

Özel Dershane Ücreti Üni.Haz.

6,79

Özel Üniversite Ücreti

5,86

Kreş ve Gündüz bakım Evileri

3,02

Okul Defteri

2,90
2009 yılında eğitim alanında en yüksek fiyat artışı %68,6 ile okul kitaplarında (yüksek öğrenim) yaşandı. Bunu %17,5’le diğer kırtasiye malzemeleri izledi.

Okul ve yurt üçerlerindeki artış ise %9,4’le özel lise, %8,9’la özel ilköğretim ücretleri olurken, %8,02 üniversite harçları, %7,8’le anaokulu, %7,6 ile yurt ücretleri takip etti. Dershane ücretlerinde %6,8 artış olurken, özel üniversitelerde %5,9, kreş ve gündüz bakım evi ücretlerinde %3,02 artarken okul defterlerinde bu artış %2,9 olarak belirlendi.



Sağlık sektörü ise %14,4 zamlandı…


2009 Yılı Sağlık Alanında Yıllık Fiyat Artışı (%)

Diğer Sağlık Ürnl.(Enjektör,Derece)

14,71

Hastane Yatak Ücreti

14,36

Doğum Ücreti (Normal)

10,79

Uzman Doktor Muayene Ücreti

9,33

Ameliyat Ücreti

9,09

Rontgen Ücreti

7,03

Doğum Ücreti (Sezaryen)

6,22

Diş Çekme Ücreti

2,76
2009 yılında sağlık alanındaki en yüksek artış enjektör, derece gibi diğer sağlık ürünlerinin fiyatında %14,71artış yaşanırken, hastane yatak ücretlerindeki yıllık artış %14,4 olurken, oldu. 2009 yılı normal doğum ücreti %10,8, uzman doktor muayene ücreti %9,33, ameliyat ücreti %9,1, röntgen ücreti %7, sezaryen doğum ücreti %6,2, diş çekme ücreti %2,8 arttı.

Seçimli bazı ürünlerde ise…

2009 yılında vatandaşın su faturası %13,8, kasko ve zorun trafik sigortası %17,7, tüp %11,3, araç tamiri %9,4, elektrik ücreti %9, belediye otobüsü %8,6 zamlanırken, dolmuş, metro, tiyatro ve doğalgaz fiyatları ucuzladı. Doğalgaza 2008 yılında kümülatif olarak %60 oranında zam yapılmıştı. 2009 yılında bu zamlar kimsen %33 oranında geri alınmış oldu.




2009 Yılı Seçilmiş Bazı Ürünlerde Fiyat Artışı (%)

Su Faturası

13,75

Kasko ve Zorunlu Trafik Sigortası

11,74

Tüp

11,34

Araç TamirÜcreti(Malzeme ve İşçilik)

9,40

Elektirik Ücreti

9,03

Belediye Otobüs Ücreti

8,64

Badana ve Boya Malzemeleri

4,73

Doğalgaz Ücreti

-33,00
Türkiye Kamu-Sen Araştırma Geliştirme Merkezi’nin hazırladığı “Gelir Dağılımı’nın İyileştirilmesi Sorunu ve Politikalar” raporuna göre Türkiye, OECD ülkeleri arasında gelir dağılımının en bozuk olduğu ikinci ülke konumunda. Yoksulluk oranının ise en yüksek olduğu üçüncü ülke durumunda.

Türkiye, Gelirin En Adaletsiz Olduğu İkinci Ülke…

Araştırmada en yüksek gelirli grup ile en düşük gelirli grup arasındaki fark ve gelirin paylaşımındaki adalete göre 0 ile 1 arasında değişen değerler alan Gini katsayısı kullanıldı. Buna göre eğer bir ülkede gelir tam olarak adil bir şekilde paylaşılıyorsa Gini katsayısı “0”; bir ülkedeki gelirin tamamını yalnızca bir kişi alıyorsa Gini katsayısı “1” rakamını alıyor. Bu rakamın büyüklüğü o ülkedeki gelir dağılımındaki adaletsizliği de ortaya koyuyor. Buna göre Gini katsayısı Danimarka’da 0,22, İsveç’te 0,24, Çek Cumhuriyeti ve Finlandiya’da 0,26, Macaristan’da 0,29, İspanya’da 0,30 olarak ölçüldü. OECD ülkeleri arasında en yüksek Gini katsayısı ise 0,38 ile Türkiye ve 0,46 ile Meksika’da. Buna göre OECD’ye üye ülkeler içinde gelir dağılımı en bozuk olan ülkelerin başında Türkiye ve Meksika geliyor.

Sosyal Patlamalar İçin Kritik Eşikteyiz…

Türkiye’de halen en düşük gelire sahip 14 milyon fert, toplam gelirin yalnızca %6,1’ini alırken; en yüksek gelirli 14 milyon fert ise toplam gelirin %44,4’ünü alıyor. Ülkemizde en düşük gelirli grup ile en yüksek gelirli grup arasında yaklaşık 7,3 kat fark bulunuyor. Uluslar arası bilim çevrelerine göre bu fark 8 kat olduğunda ülkede sosyal patlamalar yaşanıyor. Buna göre Türkiye, 7,3 kat farkla son derece kritik bir eşikte bulunuyor.



Araştırmada Ülkelerdeki Yoksulluk Oranları Da Oldukça Dikkat Çekiyor... Türkiye Kamu-Sen’in araştırmasına göre yoksulluk oranları bakımından da Türkiye’nin OECD içinde en yüksek oranlardan birine sahip olduğu görülüyor. Buna göre Danimarka’da nüfusun yalnızca %2,1’i, Norveç’te %2,9’u, İsveç’te %3,2’si, Çek Cumhuriyeti’nde %5,6’sı, Almanya’da %10,4’ü Yeni Zelanda’da %13,6’sı yoksulluk sınırının altında kalırken bu rakam Türkiye’de %17,11, ABD’de %18,4, ve Meksika’da da %21,3 olarak tespit edildi. Türkiye, OECD içinde yoksulluğun en yüksek olduğu üçüncü ülke konumunda. Açıklanan son enflasyon rakamlarına göre, Kasım ayında enflasyonun %1,29 olarak tespit edilmesi ve zorunlu tüketim harcamalarında yaşanan fiyat artışları, yoksulluk oranlarını biraz daha artırdı.

Geç kalınmadan Tedbir Alınmalı…

“Bu durum hükümetin Türkiye’de gelir dağılımı konusuna daha fazla önem vermesi ve konunun farklı boyutlarını dikkate alması gereğini ortaya koymaktadır. Toplumda ortaya çıkan ve kimi zaman çatışmaya dönüşen, bir çoğunda da çatışmaya dönüşme potansiyeli taşıyan sorunların çözümü için atılacak ilk adım, uygulanan ekonomi politikalarındaki tercihlerin dar ve sabit gelirlilerin öncelikli talepleri doğrultusunda değiştirilerek, gelir dağılımı yapısının, daha fazla geç kalınmadan düzeltilmelidir.”



Tüketici Güven Endeksi

Türkiye İstatistik Kurumu ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası işbirliği ile yürütülen Aylık Tüketici Eğilim Anketi, tüketicilerin harcama davranış ve beklentilerini değerlendirmektedir.

Endeksin 100’den büyük olması tüketici güveninde iyimser durum, 100’den küçük olması tüketici güveninde kötümser durum, 100 olması ise tüketici güveninde ne iyimser ne de kötümser durum olduğunu göstermektedir.

2007 yılında % 93,9 ile en yüksek seviyesinde olan Tüketici Güven Endeksi, 2008 yılında 69,9 olmuştur. 2009 yılı Aralık ayında 78,79 olan Tüketici Güven Endeksi, 2010 yılının Ocak ayında Aralık ayına göre %0,57 oranında artarak 79,24 değerine yükselmiştir.


TCMB tarafından açıklanan Beklenti anketi (Aralık 2009, 2. Dönem) sonuçlarına göre GSYİH büyüme beklentisi, 2009 yılı için 10 baz puan azalarak %-5.7, 2010 yılı için ise 20 baz puan artarak %3.4 olmuştur.

CNBC-e Tüketici Güven Endeksi Ocak ayında bir önceki aya göre yüzde 4,9 artış göstererek 91,93 olmuştur. Eylül ayından bu yana düşüş halinde olan endeksin Ocak ayında görece güçlü sayılabilecek bir toparlanma göstermektedir. 2009 dördüncü çeyrekte pozitif büyüme oranları beklentisine rağmen endeksin son çeyrekte sürekli düşüş göstermesi büyüme oranlarındaki iyileşme beklentilerinin tüketici güveni ile örtüşmediği mesajını vermektedir. Ayrıca işsizlik oranlarının son çeyrekte tekrar yükselişe geçmesinin de tüketicini güvenini olumsuz etkilediği düşünülmektedir.

Vatandaşların ekonomiye olan güveninin sayısal göstergelerinden biri olan, Merkez Bankası ve TUIK tarafından ortaklaşa hazırlanan Tüketici Güven Endeksi vatandaşın ekonomiden ümidini kesmeye başladığını net bir biçimde ortaya koymaktadır.



BÜYÜME

Tüm yıl revize edildi...

2008 yılı rakamlarında da revizyona giden TÜİK, 2008 yılı gayri safi yurtiçi hasıla değerini cari fiyatlarla yüzde 12.7’lik artışla 950 milyar 98 milyon TL, sabit fiyatlarla yüzde 0.9’luk artışla 102 milyar 164 milyon TL olarak açıkladı. 2008 yılında kişi başına gayri safi yurtiçi hasıla değeri cari fiyatlarla 13 bin 367 TL, dolar cinsinden 10 bin 436 dolar olarak hesaplandı. 2008 yılının tamamındaki büyüme TÜİK’in yaptığı revizyonlardan sonra yüzde 1.1’den yüzde 0.9’a geriledi. Böylece Türkiye 2008 yılında yüzde 1 bile büyüyememiş oldu.

2008 yılında Milli gelir 950,1 milyar TL'lik (741,8 milyar dolar) bir ekonomi haline gelirken sanayi ve ticaret sert fren yaptı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) yılı dördüncü çeyrek büyüme verilerini açıkladı. 2008 yılında ise birinci çeyrekte 7,3 olan büyüme ikinci çeyrekte 2,8'e, üçüncü çeyrekte ise 1,2'ye geriledi. Büyüme 2008 yılının son çeyreğinde ise eksi 6,2 olarak gerçekleşti. Yılın dördüncü çeyreğinde cari fiyatlarla 232 149 milyar TL'lik gayri safi yurt içi hasıla (GSYİH) yaratılırken son bir yıllık GSYİH 950,1 milyar TL olarak hesaplandı.

2008 yılında kişi başına gayri safi yurtiçi hasıla değeri cari fiyatlarla 13 367 TL, ABD doları cinsinden 10 436 Dolar olarak hesaplanmıştır.

Bu rakamlar 2002-2007 döneminde ulaşılan yüksek oranlı büyüme döneminin sona erdiğine işaret etmektedir.



Türkiye 2009 yılı ilk 9 ayda yüzde 8,4 küçüldü, çifte revizyon ‘TÜİK kuşkusu’ yarattı.

2009’un ilk çeyreğinde de küçülerek teknik olarak resesyona giren Türkiye ekonomisi 2009’un üçüncü çeyreğinde de küçülmeyi sürdürdü. Ekonomideki küçülme dört çeyrektir devam ederken, geçmiş dönemlere ait büyüme rakamlarının revize edilmesi dikkat çekti.



Üçüncü çeyrek yüzde 3,3 küçülme…

* Geçen yılın aynı dönemine göre 2009 üçüncü çeyrekte sabit fiyatlarla GSYİH yüzde 3,3’lük azalmayla 27 milyar 129 milyon lira oldu.

* Cari fiyatlarla ise GSYİH yüzde 0,1 azalışla 262 milyar 229 milyon lira düzeyinde gerçekleşti.

* Yılın ilk çeyreği için açıklanan yüzde 13.8 küçülme rakamı da yüzde 14.7 olarak revize edildi.

* Türkiye ekonomisi, üçüncü üç ayda, dolar bazında da cari fiyatlarla yüzde 23,6 küçüldü ve GSYİH 447 milyar 076 milyon dolar olarak gerçekleşti.

* Geçen yılın üçüncü çeyreğinde, GSYİH cari fiyatlarla yüzde 13,0 , sabit fiyatlarla yüzde 1,0 büyümüştü.



Dokuz aylık küçülme

* 2009 yılının dokuz aylık döneminde sabit fiyatlarla GSYİH geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8,4 azalarak 71 milyar 294 milyon TL’ye geriledi.

* Yılın ilk dokuz ayında cari fiyatlarla GSYİH yüzde 2,3 azalarak 700 milyar 958 milyon TL’ye geriledi.

Büyük revizyon...

TÜİK, 2009 yılı ilk çeyreğinde yüzde 13,8 olarak açıkladığı küçülme oranını, yüzde 14,7’e yükseltti. 2009 yılı ilk çeyrekte TÜİK, GSYİH değerini sabit fiyatlarla yüzde 13,8’lik azalışla 21 Milyar 145 milyon TL olarak açıklamıştı.



TÜİK yaptığı revizyonla bu rakamı 20 Milyar 879 milyon TL’ye çekti. İlk çeyreğe ilişkin yapılan revizyonla daha önce 210 Milyar 997 milyon TL olarak açıklanan cari fiyatlarla GSYİH değeri, yapılan revizyonla 209 Milyar 781 milyon TL’ye indi. 2009 ikinci çeyreğinde GSYİH değerini sabit fiyatlarla yüzde 7,9 azalışla 23 Milyar 285 milyon TL oldu. İkinci çeyrekte cari fiyatlarla GSYİH değeri yüzde 4,4’lük azalışla 228 Milyar 948 milyon TL’ye olmuştur.





2009 yılının üçüncü üç aylık döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre sabit fiyatlarla gayri safi yurtiçi hasıla % 3.3’lük azalışla 27 129 Milyon TL olmuştur. 2009 yılının ilk dokuz aylık döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre cari fiyatlarla gayri safi yurtiçi hasıla %2.3’lük azalışla 700 958 Milyon TL olmuştur. 2009 yılının ilk dokuz aylık döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre sabit fiyatlarla gayri safi yurtiçi hasıla % 8.4’lük azalışla 71 294 Milyon TL olmuştur. 2009 yılı üçüncü üç aylık döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre cari fiyatlarla gayri safi yurtiçi hasıla %0.1’lik azalışla 262 229 Milyon TL olmuştur.

Üreticinin Hali Vahim;

2009'un üçüncü çeyreğine ilişkin açıklanan GSYİH verilerine göre; geçen yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 4,3 küçülen inşaat sektörü, bu yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 3,3 ile önemli ölçüde daralma gösterdi. Yüksek oranda küçülme gösteren diğer sektörler arasında yer alan madencilik ve taş ocakçılığı sektöründe yüzde 3,2’lik daralma yaşandı. Bu sektörde geçen yılın ikinci çeyreğinde yüzde 3,9 büyüme olmuştu. Toptan ve perakende ticaret sektörü de geçen yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 1,5 küçülme göstermişti ancak bu yılın aynı döneminde söz konusu sektörde yüzde 7,2 küçülme gözlendi. İmalat sanayinde de geçen yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 0,3 büyüme kaydedilmişti, yılın aynı döneminde söz konusu sektörde yüzde 3,9 daralma meydana geldi. Geçen yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 1,2 büyüme gösteren ulaştırma-haberleşme sektörü de bu yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 6,9 daraldı. Vergi-sübvansiyon yüzde 8,4, elektrik, gaz, buhar ve sıcak su üretimi ve dağıtımı da yılın ikinci çeyreğinde yüzde 4,8 küçüldü.

Üretim Yönüyle Katkı

 

2007

2008

2009 I Çeyrek

2009 II Çeyrek

2009 III Çeyrek

Tarım

-7,3

3,9

-0,4

6,4

2,7

Ticaret

5,7

-1,1

-26,3

-15,4

-7,2

İmalat Sanayi

5,4

0,8

-21,8

-11,2

-3,9

İnşaat

5,7

-8,2

-18,9

-21,4

-18,1

Ulaştırma

7,1

1,3

-17,7

-12,2

-6,9

Mali Kuruluşlar

9,8

9,1

10,8

7,5

7,8

D.Ölç.Mali Arac.Hiz.

1,5

8,4

10,7

6,6

9,5

GSYİH Artış (%)

4,6

0,9

-14,7

-7,9

-3,3

Yüklə 1,51 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   ...   16




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin