Modül 2 (Teori)



Yüklə 215,5 Kb.
səhifə6/8
tarix30.10.2017
ölçüsü215,5 Kb.
#22769
1   2   3   4   5   6   7   8

Üretim Maliyetleri


İşletmenizin hangi üretim faktörlerine sahip olduğu ve bunları hangi miktarlarda dağıtacağı kararı;

  • teknolojik kısıtlar ve

  • ulaşılabilirliğe (ör. hammaddenin)

bağlı olsa da

  • maliyetlere

de bağlıdır.

Belirli bir noktaya kadar, pek çok üretim fonksiyonu seri veya kitlesel üretiminin prensip olarak maliyetleri düşüreceğini (ölçek ekonomisi) gösterir. Fakat bu üretim limitleri işletmeden işletmeye ve üründen ürüne bağımlılığa göre çok farklı şekillerde ortaya çıkar. Aslında, girişimciler piyasaya sürecekleri ürünün üretim miktarını belirlemek için devamlı maliyet artışlarını yakın takipte tutmalıdır. İnternet sunucusu adı verilen programları satan software üreticilerinin satmak yerine bunları dağıtması veya ücretsiz indirme imkanı sunması göze çarpmaktadır. Burada, internet sağlayıcılarının geliştirme maliyetlerinin gerçekten çok yüksek olduğu akılda tutulmalıdır. Fakat internetten pazarlama veya programların satış sırasında işletim sistemi ile birlikte yüklenmesi sayesinde ek bir sağlayıcının pazarlanma maliyeti göz ardı edilebilecek düzeydedir. Sonuçta, işletme parayı, sağlayıcının kullanıcıları öncelikli yönlendirdiği eşlik eden online hizmetlerden kazanmaktadır. Diğer durumlarda, ek bir üretim biriminin marjinal maliyeti çok yüksektir. Bir demiryolu firması normalde en yeni ve en ekonomik trenini işleterek çalışır. Ama eğer tatil mevsiminde talep bir an için artarsa, işletme, işletme ve bakım maliyetleri oldukça yüksek olan daha eski trenleri de kullanmak zorundadır. Hep birlikte bunlar, “Trenle Seyahat” ürünü için çok yüksek marjinal maliyetlere sebep olmaktadır.

Verim Yasası burada üretim miktarı ile bir işletmenin maliyetleri arasındaki ana tutarlılığı da göstermektedir. Maliyet fonksiyonu doğrudan üretim fonksiyonundan elde edilebilir: öncelikle süreçte üretim için önemli olan pek çok farklı maliyet birbirinden ayrıştırılır. İşletme üretim faktörleri olan emek, toprak ve sermayenin alımı için ödeme yapmak zorundadır. Bunlar:


  • Ücret ve maaşlar (veya bunlarla ilgili maliyetler, ör. ücret-dışı emek maliyetleri),

  • Fabrika alanlarının kullanımı için ödenen kira (örn. kira),

  • Dışsal sermayenin, gerçekte özkaynağın da, kullanımı için ödenen faiz,

  • İmalat için gerekli kaynak ve teçhizat (ör. petrol veya ara ürünler) hesapları.

Toplam maliyetler (C),

  • Değişken maliyetler (Cv): İşletmedeki üretim miktarına bağlıdır, ör. üretilen parça veya hizmete göre değişir, örneğin hammaddeler için maliyet, geçici istihdam anlaşmaları için ücretler, komisyonlar.

  • Sabit maliyetler (Cfix): Üretilen ürün miktarından bağımsızdır, ör. atölye, sera, ofis binası kirası veya bir biçerdöverin kullanıma hazır tutulması kalemlerinden oluşur.

Ek olarak, ürün miktarına benzer şekilde, hesaplanan maliyet değişkenleri de vardır:

  • Ortalama maliyetler (c) toplam maliyetlerin üretilen miktarla ilişkisidir (parça başı maliyetler).

  • Marjinal maliyetler (C’) üretimin bir birim artmasından dolayı toplam maliyetlerdeki artış olarak tanımlanır. Sabit maliyetler üründen bağımsız olduğu için, marjinal maliyetler değişken maliyetlerdeki değişimi ifade eder. Toplam sabit maliyetlerin marjinal maliyeti sıfırdır.

Aşağıdaki Şekil 4 sadece işgücünün değişikliğini ima eder, ör. üretim faktörü: emek.


Toplam maliyetler

X (kg cinsinden buğday miktarı)

(C) (Cfix) (CV)



Değişken toplam maliyetler (burada € cinsinden işçi maliyetleri)

Toplam sabit maliyet


c, C’

Üretim fiyatında artış (marjinal maliyet)

Buğday başına maliyet (tane maliyeti veya ortalama maliyet)

X (kg. cinsinden buğday miktarı)


Şekil 4: Verim Kanunu (Maliyet Değişkenleri)

İlk fazda toplam maliyetlerdeki artış üretim miktarındaki artış oranından daha düşüktür. Öte yandan bir sonraki fazda bu maliyetlerdeki artış oransal olarak yüksektir. İkinci fazın sonuna kadar maliyet sebebiyle üretim işletmeye ilginç gelmez. Bu nokta,



  • üretim eşiği veya firma minimumu

diye kavramsallaştırılmıştır.

Bu noktaya kadar işletmeler halen daha kayıplarla karşılaşabilir, çünkü burada en azından sabit maliyetler gelirler tarafından karşılanmaktadır. Üçüncü fazdan dördüncü faza geçişte, birim maliyet en düşük seviyeye ulaşmaktadır. Burada marjinal ve birim maliyet eşittir. Bu, firmaya



ulaşıldığını işaret eder. Artık değişken ve sabit maliyetler karşılandığı için kayıp oluşmamakta, fakat işletme halen daha kar elde edememektedir.

Paradoksal olarak uzun vadeli bakış açısına göre işletmeler kar elde etmemektedir, ör. kar eşiğinde üretim yapıyorlar. Bu işletmelerin devamlı bir maliyet rekabetine zorlanmalarına neden olan rekabetin statik fonksiyonudur. Şimdi işletmeler için az sayıda opsiyon kalmaktadır:

Örneğin işletmeler tekel gücüne sahip olmadıklarından fiyatı etkileyemiyorlarsa piyasa fiyatının yükselmesini umut etmelidirler, çünkü dünya piyasasında talep artmaktadır. İşletmeler, tasarrufta bulunmak amacıyla yeni üretim süreçlerinde inovatif olmalıdır. Yani, bu sayede


tabanlı kar eşiğine daha düşük bir piyasa fiyatından ulaşan yeni bir üretim fonksiyonu ile üretim yapabilirler. İşletmeler şimdiye kadar var olan ürünlerin üretimini bıraktıran yeni ürün geliştirmede inovatif olmalıdırlar.

Aslında son belirtilen durum bir işletmenin devamlı inovasyon kapasitesi bağlamında tertip edilmiş JOSEF SCHUMPETER’in düşünceleri ile uyuşmaktadır. Öteki türlü işletme piyasa tarafından zorlanacaktı. Buna da rekabetin dinamik fonksiyonu adı verilir.



  1. Yüklə 215,5 Kb.

    Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin