KONEVÎ, MEHMED
(ö. 930/1524 [?)) Astronomi âlimi ve muvakkit.
Hayatı hakkında yeterli bilgi yoktur. Nisbesinden anlaşıldığı gibi Konyalıdır. Babası, İstanbul'da devlet dairelerinde kâtip olarak hizmet ettiğinden Kâtib Sinan diye tanınmıştır. Babasının devlet bürokrasisinde görev almış olması yanında kendisinin hayatı hakkında bilgi verdiği el-Aslü'1-muaddil adlı eserinde zamanının böyük astronomlarıyia görüştüğünü söylemesinden hareketle 577 Mehmed Konevf nin, İstanbul'da Ali Kuşçu ile arkadaşları ve öğrencileri tarafından kurulan teorik ve gezegen astronomisiyle uğraşan bir ilmî çevrede yetiştiği, dolayısıyla hem Semerkant matematik-astronomi okulunun geleneğini hem de fetihten önce Osmanlı muhitinde kullanılmakta olan, XIV. yüzyılda Şemseddin el-Halfiî ve İbnü'ş-Şâtır eliyle Dimaşk'ta zirveye ulaştırılan klasik İslâm ilm-i mîkât birikimini tevarüs ettiği söylenebilir. Aralarında Edirne'deki Yenicami'nin de bulunduğu pek çok muvakkit hanede uzun süre muvakkitlik yapan Konevî 930 (1524) yılı civarında vefat etti.
Babasının görevinden dolayı devlet bürokrasisinin astronomi sahasındaki ihtiyaçlarından haberdar olan Konevî, bu alanda hizmet amacıyla kaleme aldığı eserlerden Hediyyetü'l-mülûk'ü II. Bayezid'e, Fazlü 'd-ddir'i Yavuz Sultan Se-lim'e v& Mîzânü'l-kevâkib'i Kanunî Sultan Süleyman'a sundu. Onun çalışmalarının önemli bir yönü de bir kısım eserlerini Türkçe kaleme almasıdır. Böylece astronomi, özellikle pratik astronomi sahasında Helenistik ve İslâm astronomi mirasının XVI. yüzyılın başlarından itibaren Arapça ve Farsça'dan Türkçe'ye aktarımına giden yolu açtı; kendisinden sonra gelen astronomlara örnek olduğu gibi astronomi dilinin Türkçeleşmesine de zemin hazırladı. Türkçe telif etmesinin bilincinde olan 578 KonevTnîn bu eserleri zamanımıza gelen nüshalarının bulunduğu kütüphanelerden anlaşıldığı üzere yalnız İstanbul, Balkanlar ve Anadolu'da değil Kahire'de de kullanılmıştır.
Konevî Ecnâhu'n-necâh, Kitâb fî manîeti'l-vazr'Tuhâmâî li-arzm mâ, Mîzânü'l-kevâkib, Mûzitıu'l-evkât fî ma(rifeti'l-mukantaröt, Risale üma'-riieü vazci rubci'd-dâıireti'l-mevzût'a 'aleyhi'l-mukantarât, lhhfetü'1-fuka-râ'r Tebyînü'l-evkât adıyla yedisi Arap Çave el-Aslü'1-maaddil, Fazlü'd-döir, Hediyyetü '1-ihvân, Hediyyetü '1-müiûk adıyla dördü Türkçe olmak üzere astronomi sahasında toplam on bir eser telif etti.579 Bu eserlerinin büyük bir kısmını ilm-i mîkât ile astronomi aletlerine tahsis etti. Zira ibadet zamanlarının ayarlanması, Kabe'nin yönünün tayin edilmesi, başta ramazan olmak üzere dinî ayların ve günlerin belirlenmesi gibi konuların devletin başşehri İstanbul'a göre yeniden düzenlenmesi için gerekli astronomik, geometrik-trigonometrik tablo ve tekniklerin geliştirilmesi, mevcut aletlerin daha doğru ve kullanışlı hale getirilmesi, ince hesaplamaların yapılması gerekiyordu. Böylece Helenistik ve islâm mirasını İstanbul'a göre yeniden düzenlemeye çalışan Konevî bir taraftan eserlerinde rub'-i müceyyeb, rub'-i mukantara, rub'-i dâire gibi eski astronomi aletlerinin kullanılış yöntemlerini basitleştirdi, diğer taraftan el-Aslü'1-muaddil adlı eserinde astronomi hesaplamaları için rub'-i dâireyi "sümünü'd-devr" adını verdiği yeni bir yöntem icat ederek kullandı. Konevrnin çalışmaları kendisinden sonra. Kanunî Sultan Süleyman'ın baş astronomu olan Muvakkit Mustafa b. Ali tarafından geliştirilmiş ve yaygınlaştırılmıştır.
Konevî'nin şimdiye kadar incelenen eserleri içerisinde en çok dikkate değer olanı Mîzânü'l-kevâkib'di. Yıldızlarla zaman hesabı cetvelleri ve yaklaşık çeyrek milyon kaydı içeren eser 500 sayfayı aşan tabloları ihtiva eder. King'e göre bu muazzam tabloların bilinen İslâmî yazma eserlerde 142S'te Dımaşk'ta tamamlanan, Mehmed Konevî'nin tablolarına göre oldukça eksik bir çalışma dışında bir benzeri yoktur. Bu eser, tablolarla astronomik zamanı tesbit etme konusunda bilinen en orijinal Osmanlı katkısını temsil eder.580
Konevî ayrıca, Şemseddin el-Halîlî'nin bütün enlemler için küresel astronominin standart problemlerini çözen mîkât cetvellerinin girişini Terceme-i Cedâviî-i Âfâkî 581 adıyla Türkçe'ye çevirdi ve Halîlî'nin her bir enlem derecesi için hazırladığı takıma gayri muayyen bir mevkide 40;30° enlemi için özel bir tablo ekledi.582 Konevî'nin, bilhassa Osmanlı Devleti'ndeki pratik astronomi eğitimi açısından dikkate değer olan Terceme-i Risâletü'1-ceybadlı çalışmasının önsözünden.583 hem onun görev yaptığı muvakkithânelerde astronomi dersleri verdiği hem de muvakkithâneler-deki eğitim Öğretim dilinin Türkçe olduğu anlaşılmaktadır.
Bibliyografya :
Mehmed Konevî, el-Aslü'l-muaddü, İstanbul Arkeoloji Müzesi Ktp., nr. 1255/4, vr. 156"; a.mlf-, Fazlü'd-dâlr, İstanbul Arkeoloji Müzesi Ktp., nr. 1255/5;a.mlf., Hediyyetü'l'ihuân,S0-leymaniye Ktp., Hasan Hüsnü Paşa, nr. 1286/1; a.mlf., Hediyyetü'l-mülûk, Süleymaniye Ktp., Cârullah Efendi, nr. 1473/3; a.mlf.. Mİzânü'l-ke-oâkib, Süleymaniye Ktp., Ayasofya, nr. 2710; a.mlf.. Terceme-i Ri$âletü't584 Leiden 1996, s. 285-346; Ekmeleddin İnsanoğlu v.dğr.. Osmanlı Astronomi Literatürü Tarihi, İstanbul 1997,1, 84-90. Îhsan Pazlıoğlu
KONEVÎ, MUHAMMED B. AHMED 585 KONEVÎ, SADREDDİN 586 KONEVÎ, ŞEMSEDDİN
Ebû Abdillâh Şemsüddîn Muhammed b. Yûsuf b. İlyâs el-Konevî ed-Dımaşki (ö. 788/1386) Hanefî fakihi.
715 (1315) veya 716 yılında doğdu. Memleketi Konya'da öğrenim gördükten sonra genç yaşta ailesiyle birlikte Dı-maşk'a yerleşti. Tâceddin İsmail b. Haiîl et-Tebrîzî'den ve diğer bazı hocalardan ders aldı. İki defa Kahire'ye gitti, burada ve Kudüste bir müddet kaldı. Daha sonra tekrar Dımaşk'a döndü. 5 Cemâziyelâ-hir788'de (4 Temmuz 1386) Dımaşk'ta vefat etti. Bazı kaynaklarda cemâziyelevvel ayında öldüğü belirtilir.
Usul ve fürûda geniş bilgi sahibi olan Konevfnin, döneminde Hanefî ulemâsının önde gelen şahsiyetleri arasında yer aldığı, çeşitli ilimlerde ve özellikle meânî ve beyanda önemli bir yeri olduğu belirtilir. Hayatının sonlarına doğru hadisle daha çok ilgilendiği kaydedilen Konevî, fık-hî meselelerde hadislere dayanarak dört mezhebin görüşlerine muhalif tercihlerde bulunmuştur.
Şemseddin Konevfnin zâhid bir kişi olduğu, münzevi bir hayat yaşadığı, kendisinin ve çocuklarının resmî görev almadığı, yakınlarına da bu yönde telkinde bulunduğu, emir bi'1-ma'rûf nehiy ani'l-münker hususunda çok hassas olduğu kaydedilir. Devlet yöneticilerinin hediyelerini kabul etmemiş, sultanın, kadıların ve diğer devlet adamlarının saygısını kazanmış ve tavsiyeleri dikkate alınmıştır. Geçimini at yetiştiriciliği, savaş aletleri yapımı ve bostancılıkla sağlamıştır. At ticareti amacıyla Sayda ve Beyrut'a gidip geldiği, bir defasında Beyrut'ta savaşa katılarak sahilde bir burç inşa ettiği belirtilir.
Eserleri.
1. Dürerü'l-bihâr fi'1-mezâ-hibi'l-erbaıati'l-ahyâr. İbnü's-Sââtfnin Mecmcfu'l-bahreyn adlı eserinde yer alan Ebû Hanîfe. Ebû Yûsuf, Muhammed b. Hasan eş-Şeybânî, Züfer b. Hüzeyl, İmam Şafiî ve Mâlik'in görüşlerine Ahmed b. Hanbel'in görüşleri de ilâve edilmek suretiyle kaleme alınan bir eserdir.
Konular klasik fıkıh kitaplarındaki tasnife uyularak düzenlenmiş, mezhep imamlarının ittifak ve ihtilâf ettikleri meselelere ayrı ayrı işaret edilmiştir.587 Esere İbn Vehbân, İbn Kutluboğa. Zeynüddin el-Aynî, Şemseddin Muhammed b. Muhammed el-Buhârî,588 Şehâbeddin Ahmed b. Muhammed b. Hıdır 589 ve Ganim el-Bağdâdî 590 şerh yazmış, ayrıca kitabı Ebü'l-Mehâsin Hüsâmeddin er-Ru-hâvî el-Bihörü'z-zâhire adıyla 591 manzum hale getirmiştir. 592
2. Şerhu Mecmcfi'l-bahreyn. Kaynaklarda Şemseddin Konevî'nin MecmaVi-bahreyn'i önce on cilt halinde şerhettiği, daha sonra da altı cilt halinde telhis ettiği kaydedilir.
3. Şerhu Telhîşi'i-Miftâh. SekkâkTnin Mi/fâ/ıuVuIûm'unun belagata dair olan üçüncü bölümü üzerine Kazvînî tarafından Telhîşü '1-Miîtâh adıyla yazılan muhtasarın şerhidir.
4. Muh-taşarü'l-Mufaşşal. Zemahşerînin nahve dair eserinin ihtisarıdır.
5. Muhtaşaru Şerhi Müslim. Nevevî'nin el-Minhâc adlı Şahîh-i Müslim şerhinin ihtisarıdır.
6. Şerha 'Umdeti'n-Nesefî. Ebü'l-Berekât en-Nesefî'nin idadlı eserinin şerhidir.
7. Risale fî hakikati't-tev-hîd. Kitap ve Sünnet'e uygun olarak tevhidin hakikatini anlatan bir çalışmadır. 593
8. Risale fî cevâzi icâreti'î-iktâ. Orduya iktâ edilen arazi ve akarın kiraya veriüp verilemeyeceği meselesine dair bir risaledir. 594
9. Şerhu'ş-Şecereti'n^Nu'mû-niyye fi'd-Devleti'1-Oşmâniyye. Muh-yiddin İbnü'l-Arabî'ye nisbet edilen eserin şerhidir.595 Kaynaklarda Şemseddin Kone-vî'ye daha başka eserler de nisbet edilmektedir.
Bibliyografya :
İbn Hacer, ed-Dürerü'l-kâmine. IV, 292-295; a.mlf.. Inbâ'ü't-ğLtmr, II, 244-246; İbn 'fağrîber-(S,en-Nücûmü'z-zâfıire, XI,309-310; İbn Kutlu-boğa, Tâcü't-terâcim fi tabakâti'l-Hanerıyye, Bağdad 1962, s. 68; Süyûtî. Buğyetü'l-uu'ât, I, 287-288; Keşfü'?-?unûn, I, 477. 557, 746; II, 1168,1600,1776; İbnû'l-İmâd, Şezerât, VI, 305-306; Leknevî. el-Feuâ'İdü'l-behiyye, s. 202-203; Osmanlı Müellifleri, I, 331-332; Brockel-mann, GAL, II, 97; SuppL, !I, 90; Ziriklî, el-A'lâm, VIII, 28; HeeUyyeta'l-'ârtfin, II, 172; Keh-hâle, Mu'cemü'l-mü'eUifın, XII, 122-123; Ahmet özel. tfane/î Fıfcfft ÂJİm/eri, Ankara 1990, s. 86. Tahsin Ozcan
Dostları ilə paylaş: |