Mormon kitabi isa mesih hakkinda başka bir taniklik



Yüklə 4,31 Mb.
səhifə7/57
tarix26.07.2018
ölçüsü4,31 Mb.
#58363
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   ...   57
5 Ve onlar uzaklara götürüldükten sonra, onların hakkında ve ayrıca İsrail'in Kutsalı yüzünden gelecekte dağılıp başkalarıyla karışacak olan herkesin hakkında şöyle peygamberlikte bulunulmuştur: Çünkü onlar İsrail'in Kutsalı’na karşı yüreklerini katılaştıracaklar; bu nedenle, bütün ulusların arasına dağıtılacaklar ve bütün insanlar onlardan nefret edecek.
6 Buna rağmen, onlar Yahudi olmayan uluslar tarafından bakılıp beslendikten ve Rab, elini Yahudi olmayan uluslara kaldırıp onları bir sancak gibi yukarı kaldırdıktan ve çocukları onların kollarında ve kızları onların omuzlarında taşındıktan sonra, bakın bu sözü edilen şeyler geçici şeylerdir; çünkü Rab'bin atalarımızla yaptığı antlaşmalar böyledir; ve bunların gelecekte bizimle ve ayrıca İsrail Evi’nden olan bütün kardeşlerimizle ilgisi vardır.
7 Ve bu demektir ki bütün İsrail Evi dağıtılıp başka ulusların arasına karıştırıldıktan sonra, bir gün gelecek ki Rab Tanrı, Yahudi olmayan ulusların arasında, evet, hem de bu topraklar üzerinde güçlü bir ulus yetiştirecektir ve soyumuz onlar tarafından dağıtılacaktır.
8 Ve soyumuz dağıtıldıktan sonra Rab Tanrı, Yahudi olmayan ulusların arasında soyumuz için büyük bir değer taşıyacak olağanüstü bir iş yapmaya başlayacaktır; bu nedenle, bunlar onların Yahudi olmayan uluslar tarafından bakılıp beslenmelerine ve onların kollarında ve omuzlarında taşınmalarına benzetilebilir.
9 Ve bu olağanüstü iş Yahudi olmayan uluslar için de değer taşıyacaktır ve sadece Yahudi olmayan uluslar için değil, fakat bütün İsrail Evi için de değer taşıyacaktır; çünkü onlara Göklerdeki Baba'nın İbrahim'le yaptığı antlaşmaları bildirecektir: ASenin soyun aracılığıyla yeryüzündeki sülalelerin hepsi kutsanacaktır@ diye söyler.
10 Ve kardeşlerim, şunu bilmenizi isterim ki Rab, bütün ulusların gözü önünde kolunu sıvamadıkça yeryüzündeki sülalelerin hiçbiri kutsanamaz.
11 Bu nedenle Rab Tanrı, bütün ulusların gözleri önünde İsrail Evi’nden olanlara antlaşmalarını ve Sevindirici Haber’ini getirerek kolunu sıvamaya başlayacaktır.
12 Bu nedenle Rab onları yeniden tutsaklıktan çıkaracak ve onlar kendilerinin mirası olan topraklarda bir araya toplanacaklar; ve belirsizlikten ve karanlıktan çıkarılacaklar; ve Kurtarıcı’larının ve Fidye ile Kurtaran’larının, İsrail'in Güçlüsü Rab olduğunu anlayacaklardır.
13 Ve bütün dünyanın fahişesi olan o büyük ve iğrenç kilise ise kendi kanında boğulacak; çünkü kendi aralarında savaşacaklar, ellerindeki kılıçları kendi başlarına düşecek ve kendi kanlarıyla sarhoş olacaklardır.
14 Ve ey İsrail Evi sana karşı savaşacak her ulus birbirine girecek ve Rab'bin halkını tuzağa düşürmek isteyenler ise kendi kazdıkları kuyuya düşeceklerdir. Ve Sion'a karşı savaşanların hepsi yok edilecek ve Rab'bin doğru yollarını saptıran o koca fahişe, evet, o büyük ve iğrenç kilise yıkılıp toza toprağa karışacak ve onun yıkılışı büyük olacaktır.
15 Çünkü işte şöyle diyor peygamber: Şeytanın insançocuklarının yüreklerinde hiçbir güce sahip olamayacağı zaman hızla yaklaşıyor; çünkü gururluların ve kötülük yapanların saman gibi olacakları gün yakında geliyor ve onların yakılmaları gereken gün geliyor.
16 Çünkü Tanrı'nın tüm gazabının bütün insançocuklarının üzerine boşalacağı gün yakında geliyor; çünkü O, kötülerin doğruları yok etmesine izin vermeyecektir.
17 Bu nedenle Tanrı, doğruları kendi gücüyle koruyacaktır; hatta tüm öfkesini yağdırmak ve düşmanlarını ateş ile yok etmek zorunda kalsa bile, doğrular korunacaktır. Bunun için doğruların korkmasına gerek yoktur; çünkü peygamber şöyle diyor: Ateşle de olsa onlar kurtulacaktır.
18 İşte kardeşlerim, size söylüyorum ki bütün bunlar kısa bir süre içinde olacak; evet, hatta kan, ateş ve duman bulutları gelecektir; ve bütün bunlar mutlaka bu dünyada olacaktır; ve eğer öyle olur da İsrail'in Kutsalı'na karşı yüreklerini katılaştırırlarsa, bütün bunlar bedene göre insanların başına gelecektir.
19 Çünkü işte, doğrular yok olmayacak; Sion'a karşı savaşanların tümünün kovulup atılacağı zaman kesinlikle gelecektir.
20 Ve Rab, kesinlikle halkı için bir yol hazırlayacak ve Musa'nın söylediği şu sözlerin yerine gelmesini sağlayacaktır: Tanrınız Rab, size benim gibi bir peygamber gönderecek; onun söylediği her şeyi dinleyeceksiniz. Ve öyle olacak ki bu peygamberi dinlemeyenler, halkın arasından kovulup atılacaklar.
21 Ve şimdi ben Nefi, size Musa'nın sözünü ettiği bu peygamberin İsrail'in Kutsalı olduğunu bildiririm; bu nedenle, O doğrulukla yargılayacaktır.
22 Ve doğruların korkmasına gerek yoktur; çünkü yenilmeyecek olanlar onlardır. Ancak insançocukları arasında şeytanın krallığı kurulacaktır; bu krallık bedende yaşayanların arasında kurulacaktır.
23 Çünkü kazanç sağlamak için kurulan bütün kiliselerin ve insan bedeni üzerinde güç kazanmak için kurulan bütün kiliselerin ve dünya gözünde popüler olmak için kurulan kiliselerin ve bedensel tutkuları ve maddi istekleri doyurmaya çalışan ve her türlü kötülüğü yapmak isteyen kiliselerin, evet, sonuçta şeytanın krallığına ait olan herkesin korkup tir tir titremesi ve sarsılması gereken gün yakında gelecektir; yerin dibine geçecek olanlar onlardır; saman gibi yanıp kül olacak olanlar onlardır; ve bunlar peygamberin söylediği gibi olacaktır.
24 Ve doğruların, ağıldaki buzağılar gibi bakılıp besleneceği ve İsrail’in Kutsalı’nın egemenlikle ve güçle ve yetkiyle ve büyük bir görkemle hüküm süreceği zaman hızla yaklaşmaktadır.
25 Ve O, çocuklarını dünyanın dört bir tarafından toplar; ve koyunlarını sayar, onlar da O'nu tanır; ve tek bir sürü ve tek bir çoban olacaktır; ve O koyunlarını otlatacak ve onlar O'nda otlaklarını bulacaklardır.
26 Ve halkının doğruluğundan dolayı, şeytanın gücü kalmamıştır; bu nedenle şeytan yıllarca bağlı kalacaktır; çünkü halkın yürekleri üzerinde hiçbir gücü yoktur; çünkü halk doğruluk içinde yaşar ve yöneten İsrail'in Kutsalı’dır.
27 Ve şimdi işte, ben Nefi, bütün bunların bedene göre gerçekleşeceğini size söylerim.
28 Fakat işte, öyle olur da tövbe ederlerse, bütün uluslar, sülaleler, diller ve halklar, İsrail'in Kutsalı ile birlikte güvenlik içinde yaşayacaklardır.
29 Ve şimdi ben Nefi, yazdıklarıma burada son veriyorum; çünkü bu konularda daha çok konuşmaktan şimdilik çekiniyorum.
30 Bu nedenle kardeşlerim, pirinç levhalara yazılmış olan bu şeylerin doğru olduğunu düşünmenizi isterim; ve bunlar, insanın Tanrı'nın emirlerine itaat etmesi gerektiğine tanıklık ederler.
31 Bu nedenle, tanıklık edenlerin ve bunları öğretenlerin yalnız babamla ben olduğumuzu sanmayın. Bu nedenle emirlere itaat eder ve sonuna kadar dayanırsanız, son günde kurtulacaksınız. Ve bu böyledir. Amin.

İkİncİ Nefİ Kİtabı
Bölümler:

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

11 12 13 14 15 16 17 18 19 20

21 22 23 24 25 26 27 28 29 30

31 32 33
Lehi'nin ölümü anlatılır. Nefi'nin kardeşleri ona baş kaldırır. Rab, Nefi'yi çöle gitmesi için uyarır. Nefi'nin çölde geçirdiği yolculuklar ve başından geçen diğer olaylar.
1. BÖLÜM
Lehi bir özgürlük ülkesi hakkında peygamberlikte bulunurİsrail'in Kutsalını reddederlerse, Lehi'nin soyu dağıtılacak ve cezalandırılacaktırLehi, oğullarına doğruluk zırhını kuşanmalarını öğütler. m.ö. tahminen 588--570 yılları.

VE şimdi öyle oldu ki ben Nefi, kardeşlerime öğretmeyi bitirdikten sonra babamız Lehi de onlara birçok şey söyledi ve Rab'bin onları Yeruşalem ülkesinden çıkarmakla kendileri için ne kadar büyük bir iş yapmış olduğunu onlara anlattı.


2 Ve babam onlara denizde çıkardıkları isyanları hakkında ve canlarını bağışlayan Tanrı'nın merhameti hakkında konuştu; öyle ki deniz onları yutmamıştı.
3 Ve Lehi onlara ayrıca elde ettikleri bu vaadedilmiş diyar hakkında konuştu. Yeruşalem ülkesinden kaçmamız için bizi uyaran Rab'bin ne kadar merhametli olduğunu anlattı.
4 Çünkü işte Lehi: ABir görüm gördüm; bu yüzden Yeruşalem'in yerle bir olduğunu biliyorum; ve eğer Yeruşalem'de kalmış olsaydık, biz de mahvolacaktık@ dedi.
5 Fakat, dedi Lehi: Çektiğimiz sıkıntılara rağmen, bütün diğer ülkelerden daha seçkin olan bir ülkeyi, vaadedilmiş bir diyarı elde ettik; bu ülke, Rab Tanrı'nın benimle yaptığı antlaşmaya göre soyuma miras kalacak bir ülkedir. Evet, Rab yaptığı antlaşma ile bu ülkeyi bana, çocuklarıma ve ayrıca O'nun eliyle başka ülkelerden buraya getirilecek herkese sonsuza dek vermiştir.
6 Bu nedenle, ben Lehi, içimdeki Ruh'un etkisiyle Rab'bin eliyle getirilmedikçe, bu ülkeye hiç kimsenin gelmeyeceğine dair peygamberlik ederim.
7 Bu nedenle bu ülke O'nun buraya getireceği kimselere adanmıştır. Ve eğer öyle olur da onlar Tanrı'nın verdiği emirlere göre O'na hizmet ederlerse, bu ülke onlar için bir özgürlük ülkesi olacaktır; bu nedenle onlar hiçbir zaman tutsaklığa düşmeyeceklerdir; tutsaklığa düşerlerse, bunun nedeni yaptıkları kötülükler olacaktır; çünkü kötülük artarsa, bu ülke onlar için lanetlenecek, ancak doğrular için sonsuza dek kutsanacaktır.
8 Ve işte bu ülkenin henüz diğer ulusların bilgisinden gizli tutulmasında bir hikmet vardır; çünkü işte, bir çok ulus bu ülkeyi istila edebilir, sonunda miras olarak hiçbir yer kalmayabilir.
9 Bu nedenle, ben Lehi'ye söz verildi ki Rab Tanrı'nın Yeruşalem ülkesinden çıkaracağı kimseler O'nun emirlerini yerine getirdikleri sürece, bu ülkede refaha kavuşacaklar ve bu ülkenin sahibi olabilmeleri için tüm diğer ulusların bilgisinden uzak tutulacaklar. Ve eğer öyle olur da O'nun emirlerini yerine getirirlerse, bu ülkede bereketlenecekler ve hiç kimse, onları rahatsız etmeyecek ve mirasları olan bu ülkeyi ellerinden alamayacaktır; ve onlar sonsuza dek güven içinde yaşayacaklardır.
10 Fakat işte, Rab'bin elinden öylesine büyük nimetler gördükten sonra---dünyanın ve bütün insanlığın yaratılışı hakkında bilgileri varken, Rab'bin dünyanın yaratılışından beri yapmış olduğu yüce ve olağanüstü işleri bilirken, kendilerine inançla her şeyi yapabilecek bir güç verilmişken, başlangıçtan beri bütün emirlere sahipken ve O'nun sonsuz iyiliği sayesinde bu vaadedilen değerli diyara getirilmişken, bir gün gelecek ki onlar yavaş yavaş inançlarını kaybedecekler---işte söylüyorum, eğer o gün gelir de Kurtarıcıları ve Tanrıları, İsrail'in Kutsalı'nı, gerçek Mesih'i reddederlerse, işte Adil Olan'ın yargısı onların üzerine inecektir.
11 Evet, O başka ulusları onların yanına getirip onlara güç verecek, sahip oldukları toprakları ellerinden alacak ve onları darmadağın edip cezalandıracaktır.
12 Evet, bir kuşak gelip diğeri giderken, cinayetler işlenecek ve aralarında büyük felaketler yaşanacaktır; bu nedenle oğullarım, sizlerin bunları hatırlamanızı, evet, sözlerime kulak vermenizi dilerim.
13 Ah, keşke derin uykunuzdan, evet, bu cehennem uykusundan uyansanız da bağlı olduğunuz bu zincirleri, insançocuklarını bağlayan ve onları tutsak olarak sonsuz sefalet ve elem uçurumuna doğru sürükleyen bu korkunç zincirleri üzerinizden silkip atsanız.
14 Uyanın ve tozun içinden kalkın ve bedenini yakında hiçbir yolcunun geri dönmediği, soğuk ve sessiz bir mezara koyacağınız titrek bir babanın sözlerini dinleyin; birkaç gün daha buradayım ve bütün dünyanın gittiği yoldan ben de gideceğim.
15 Fakat işte, Rab ruhumu cehennemden fidye ile kurtardı; O'nun yüceliğini gördüm ve O'nun sevgi dolu kolları beni sonsuza dek sardı.
16 Ve dilerim ki sizler Rab'bin yasalarına ve yargılarına uymayı hatırlarsınız; işte baştan beri ruhumun kaygısı bu olmuştur.
17 Yüreğim zaman zaman çektiğim acılarla ezildi, çünkü yüreklerinizin katılığından dolayı Tanrınız Rab'bin tüm öfkesiyle üzerinize gelmesinden, kovulmanızdan ve sonsuza kadar yok olmanızdan endişe duydum.
18 Başka bir deyişle, kuşaklar boyu sürecek bir lanete uğramanızdan, kılıç ve kıtlıkla yoklanmanızdan ve nefret edilmenizden ve şeytanın isteği ve tutsaklığı altında yerlerde sürüklenmenizden korktum.
19 Ey oğullarım dilerim, bu şeyler sizin başınıza gelmez; fakat siz Rab'bin seçtiği ve kayırdığı bir halk olasınız. Fakat işte, O’nun istediği olacaktır; çünkü O’nun yolları sonsuza dek doğruluktur.
20 Ve Rab şöyle dedi: Emirlerimi yerine getirdiğiniz ölçüde, bu ülkede refaha kavuşacaksınız; fakat emirlerimi yerine getirmezseniz, huzurumdan kovulacaksınız.
21 Ve şimdi ruhumun sizlerle sevinç duyması ve yüreğimin bu dünyadan mutluluk içinde sizlerden ayrılabilmesi ve mezara üzüntülü ve kederli bir şekilde gitmemem için artık tozun içinden kalkın, oğullarım ve adam olun; ve tek bir yürek ve tek bir düşünceyle her konuda birlik olmaya karar verin ki tutsaklığa düşmeyesiniz.
22 Öyle ki acı bir lanete uğramayın ve ayrıca adil olan Tanrı'nın hoşnutsuzluğunu üzerinize çekmeyin ki yıkıma, evet, hem ruhun hem de bedenin sonsuz yıkımına uğramayın.
23 Oğullarım uyanın, doğruluk zırhını kuşanın. Sizi bağlayan zincirleri üzerinizden silkip atın ve karanlıktan çıkıp tozun içinden kalkın artık.
24 Muhteşem görüntülere tanık olan ve Yeruşalem'den ayrıldığımızdan beri emirleri yerine getiren ve Tanrı'nın elinde, bizi bu vaadedilen diyara getirmek için bir araç olan kardeşinize karşı bir daha baş kaldırmayın; çünkü o olmasaydı, çölde açlıktan ölürdük; yine de onun canına kıymaya çalıştınız; evet ve kardeşiniz sizin yüzünüzden çok acı çekti.
25 Ve sizin yüzünüzden kardeşiniz daha çok acı çekecek diye son derece korkuyorum ve bundan endişe duyuyorum; çünkü işte, onu üzerinizde güç ve yetki elde etmeye çalışmakla suçladınız; ama ben onun üzerinizde güç ve yetki elde etmeye çalışmadığını, ancak Tanrı'nın yüceliği ve sizin sonsuz mutluluğunuz için çalışıp didindiğini biliyorum.
26 Ve sizinle açık bir şekilde konuştuğu için söylenip durdunuz. Sizinle sert bir dille konuştuğunu söylüyorsunuz; onun size kızdığını söylüyorsunuz; fakat işte, onun sertliği kendisinde bulunan Tanrı'nın güçlü sözünün sertliğiydi; ve sizin öfke diye adlandırdığınız, Tanrı'dan gelen ve sizin kötülüklerinizi cesur bir şekilde ortaya koyan onun söylemeden edemeyeceği bir gerçekti.
27 Ve itaat etmeniz için onun size emir vermesi, Tanrı'nın gücünün mutlaka onunla birlikte olduğunu gösterir. Fakat işte konuşan o değildi, ama onun içinde bulunan, konuşması için onun ağzını açan Rab'bin Ruhu'ydu; öyle ki susmak onun elinde değildi.
28 Ve şimdi oğlum Laman ve ayrıca Lemuel ile Sam ve ayrıca İsmail'in oğulları olan siz oğullarım, işte, Nefi'nin sesine kulak verirseniz, mahvolmazsınız. Ve eğer ona kulak verirseniz, size bir kutsama, evet, hem de ilk kutsamamı bırakacağım.
29 Fakat ona kulak vermezseniz, ilk kutsamamı, evet, hatta kutsamamı geri alırım ve bu kutsama Nefi'nin üzerinde kalır.
30 Ve şimdi Zoram, sana söylüyorum: Bak, sen Laban'ın uşağısın; Yeruşalem ülkesinden getirilmene rağmen, oğlum Nefi'nin daima gerçek bir arkadaşı olacağını biliyorum.
31 Bu nedenle sadık kaldığın için senin soyun, onun soyu ile birlikte bereketlenecek; öyle ki uzun bir süre bu topraklarda refah içinde yaşayacaklar; ve aralarında kötülük olmadıkça, bu topraklar üzerindeki hiçbir şey onların mutluluğunu sonsuza kadar engelleyemeyecek ve rahatlarını bozamayacak.
32 Bu nedenle, eğer Rab'bin emirlerini yerine getirirseniz, Rab bu ülkeyi senin soyunun oğlumun soyuyla birlikte güven içinde yaşaması için kutsayacak.

2. BÖLÜM
Fidye ile kurtuluş Kutsal Mesih'in aracılığıyla gelir---Varolmak ve ilerlemek için seçme özgürlüğü (irade) gereklidirAdem insanların var olması için düşmüştür---İnsanlar özgürlük ve sonsuz yaşamı seçmekte özgürdür. m.ö. tahminen 588--570 yılları.


Ve şimdi sana söylüyorum Yakup: Sen çölde sıkıntılı günlerimde doğan ilk çocuğumsun. Ve işte, çocukluğunda kardeşlerinin kabalığı yüzünden birçok acı ve sıkıntı çektin.
2 Buna rağmen çölde doğan ilk oğlum Yakup, sen, Tanrı'nın yüceliğini bilirsin ve O, senin sıkıntılarını iyiliğine çevirecektir.
3 Bu nedenle, senin ruhun kutsanacak ve kardeşin Nefi ile güven içinde yaşayacaksın; ve günlerin Tanrı'nın hizmetinde geçecek. Bu nedenle, Fidye ile Kurtaran'ın doğruluğu sayesinde senin kurtulduğunu biliyorum; çünkü vakti geldiğinde, O'nun insanları kurtarmak için geleceğini gördün.
4 Ve genç yaşta O'nun yüceliğini gördün; bu nedenle O'nun bedende iken hizmet edeceği kimseler gibi sen de kutsanacaksın; çünkü Ruh dün, bugün ve sonsuza dek aynıdır. Ve yol insanın düşüşünden beri hazırlanmıştır ve kurtuluş ücretsizdir.
5 Ve insanlara iyiyi kötüden ayırabilmeleri için yeterince bilgi verilmiştir. Ve yasa insanlara verilmiştir. Ve yasaya göre hiç kimse haklı çıkamaz; başka bir deyişle, yasa uyarınca insanların Tanrı ile olan ilişkileri kesilmiştir. Evet, geçici yasaya göre onların Tanrı ile olan ilişkileri kopmuştur; ve ruhsal yasaya göre de ölürler, iyilikten ayrılıp sonsuza dek perişan olurlar.
6 Bu nedenle, fidye ile kurtuluş Kutsal Mesih'in sayesinde ve O’nun aracılığıyla gelir; çünkü O lütuf ve gerçek doludur.
7 İşte O, yasanın gereklerini yerine getirmek için yüreği kırık ve ruhu pişmanlık duyan herkesin adına kendisini günaha kurban olarak sunar ve O'ndan başka hiç kimse yasanın gereklerini yerine getiremez.
8 Bu nedenle, bütün bunların dünyada yaşayanlara bildirilmesi çok önemlidir. Öyle ki dirilecek ilk kişi olarak, ölülerin dirilişini gerçekleştirebilmek amacıyla canını bedenen feda edecek ve Ruh'un gücüyle onu tekrar geri alacak olan Kutsal Mesih'in erdemleri, merhameti ve lütfu aracılığıyla olmadıkça, hiç kimsenin Tanrı'nın huzurunda yaşayamayacağını bilsinler.
9 Bu nedenle, Tanrı'ya sunulan ilk ürün O'dur, öyle ki O, bütün insançocukları için aracılık edecektir ve O'na inananlar kurtulacaklardır.
10 Ve O, herkese aracı olduğundan, bütün insanlar Tanrı'ya gelir; bu nedenle, onlar Tanrı'da bulunan gerçeğe ve kutsallığa göre, O'nun tarafından yargılanmak üzere, O'nun huzurunda duracaklardır. Bu nedenle, Kutsal Olan'ın verdiği yasanın gereği olarak öngörülen cezayı uygulamak, öngörülen mutluluğa zıt olarak kefaretin gereklerini yerine getirir.
11 Çünkü her şeyin bir zıttının olması gerekir. Eğer her şeyin bir zıttı olmazsa, ey çölde doğan ilk oğlum, o zaman doğruluk var olamazdı; ne kötülük, ne kutsallık, ne perişanlık, ne iyi ne de kötü bir şey olabilirdi. Bu nedenle, her şeyin bir bütün olarak birleşmesi gerekir; dolayısıyla, her şey tek bir beden olsaydı, bu bedenin ne yaşamı ne ölümü, ne çürümesi ne çürümezliği, ne mutluluğu ne perişanlığı, ne duygusu ne de duygusuzluğu olan bir ölü olarak kalması gerekirdi;
12 Bu nedenle, bu bütünlük boşuna yaratılmış olurdu; dolayısıyla yaratılışının hiçbir amacı olmazdı. Dolayısıyla bu, Tanrı'nın hikmetini ve O'nun sonsuz amaçlarını ve aynı zamanda O'nun kudretini ve merhametini ve adaletini mutlaka yok ederdi.
13 Ve eğer siz yasa yoktur derseniz, günahın da olmadığını söylersiniz. Eğer günah yoktur derseniz, doğruluk da yoktur demiş olursunuz. Ve eğer doğruluk yoksa, mutluluk da olmayacaktır. Ve doğruluk ve mutluluk yoksa, ceza ve perişanlık da yoktur. Ve bütün bunlar yoksa, Tanrı da yok demektir. Ve Tanrı yoksa, biz de yokuz ve dünya da yoktur; çünkü o zaman hiçbir şey yaratılamazdı; ne etkileyecek, ne de etkilenecek bir şey olurdu; dolayısıyla her şeyin yok olması gerekirdi.
14 Ve şimdi oğullarım, bunları size yararlanmanız ve öğrenmeniz için söylüyorum; çünkü bir Tanrı vardır ve O, hem göğü hem yeri ve yerde ve gökte olan her şeyi, hem etkileyen hem de etkilenen her şeyi yaratmıştır.
15 Ve O, ilk anne ve babamızı ve kırdaki hayvanları ve havadaki kuşları ve kısacası yaratılmış olan her şeyi yarattıktan sonra, Tanrı'nın, insanın son durumu ile ilgili olarak sonsuz amaçlarını gerçekleştirebilmesi için her şeyin bir zıttının olması gerekiyordu; hatta yaşam ağacına zıt olarak yasak meyvenin de olması gerekiyordu; bunlardan biri tatlı, diğeri ise acıydı.
16 Bu nedenle, Rab Tanrı insanı istediği gibi hareket etmekte özgür bıraktı. Dolayısıyla, insan meyvelerden birinin veya diğerinin çekiciliğiyle etkilenmeden kendi başına hareket edemezdi.
17 Ve ben Lehi, okuduklarıma dayanarak Tanrı'nın bir meleğinin bu yazılan şeylere göre cennetten düşmüş olduğunu var sayıyorum; dolayısıyla o, Tanrı'nın gözünde kötü olan şeyi yapmaya çalıştığı için şeytan olmuştur.
18 Ve kendisi Cennet'ten düşüp sonsuza dek perişan olduğu için, bütün insanları da perişan etmeye çalıştı. Onun için, her yalanın babası olan şeytan, hatta o yaşlı yılan, bu yüzden Havva'ya: AYasak meyveden yiyin, ölmezsiniz. Tersine iyiyi ve kötüyü bilerek Tanrı gibi olacaksınız@ dedi.
19 Ve Adem ile Havva yasak meyveden yedikten sonra Aden bahçesinden toprağı işlemeleri için kovuldular.
20 Ve onların çocukları oldu; evet, hatta tüm insanlık ailesi onların çocuklarıdır.
21 Ve Tanrı'nın isteğiyle, bedende yaşarken tövbe edebilsinler diye insançocuklarının ömrü uzatıldı; bu nedenle, onların durumu bir denenme durumu oldu ve Rab Tanrı'nın insançocuklarına verdiği emirler uyarınca ömürleri uzatıldı. Çünkü O, bütün insanlara tövbe etmesini emretti; çünkü bütün insanlara, anneleri ve babaları yasayı çiğnedikleri için onların kaybolduğunu gösterdi.
22 Ve şimdi işte, Adem yasayı çiğnemeseydi, düşmez, Aden bahçesinde kalırdı. Ve yaratılan her şeyin yaratıldıktan sonraki aynı durumda kalmaları gerekirdi; ve onların sonsuza kadar böyle kalmaları gerekirdi ve bunun bir sonu olmazdı.
23 Ve onların çocukları olamazdı; bu yüzden acıyı bilmedikleri için sevinç duymadan, günahı tanımadıkları için de iyilik yapmadan masum bir durumda kalırlardı.
24 Fakat işte her şey, her şeyi Bilen'in hikmetiyle oldu.
25 Adem, insanların var olabilmesi için düştü ve insanlar da sevinebilmek için var oldular.
26 Ve zamanı geldiğinde, Mesih insançocuklarını düşüşten fidye ile kurtarmak için gelir. Ve insanlar düşüşten fidye ile kurtarıldıkları için, iyiyi kötüden ayırt etmeyi bilirler ve sonsuza kadar özgürdürler; o büyük ve son gündeki yasanın gerektirdiği ceza dışında, Tanrı'nın verdiği emirlere göre, hiçbir etki altında kalmadan kendi başlarına hareket edebilirler.
27 Bu nedenle insanlar bedende özgürdür ve insanlara gerekli olan her şey verilmiştir. Ve onlar, bütün insanların Yüce Aracısı sayesinde özgürlük ve sonsuz yaşamı ya da şeytanın gücü ve tutsaklığı altında tutsaklık ve ölümü seçmekte özgürdürler; çünkü şeytan bütün insanların kendisi gibi perişan olmasını ister.
28 Ve şimdi oğullarım, Yüce Aracı'ya bakmanızı, O'nun yüce emirlerine kulak vererek O'nun sözlerine sadık kalmanızı ve Kutsal Ruhu'nun isteği doğrultusunda sonsuz yaşamı seçmenizi diliyorum.
29 Ve bedenin isteklerine ve içindeki kötülüklere uyarak sonsuz ölümü seçmemenizi diliyorum; şeytanın ruhuna köle etme gücünü ve sizi cehenneme sürükleme gücünü veren budur; öyle ki şeytan kendi krallığında size egemen olabilsin.
30 Oğullarım, bu denenme zamanımın son günlerinde şu birkaç sözü hepiniz için söyledim ve peygamberin dediklerine göre iyi olanı seçtim. Ve ruhlarınızın sonsuz mutluluğundan başka bir amacım yoktur. Amin.

3. BÖLÜM
Yusuf Mısır'dayken bir görümde Nefililer'i görürSon zamanların Göreni Joseph Smith'le ilgili peygamberlikte bulunur; Musa'nın İsrail'i kurtaracağını ve Mormon Kitabı'nın gelişini görür. m.ö. tahminen 588--570 yılları.


Ve şimdi en küçük oğlum Yusuf, sana söylüyorum. Sen çölde acı dolu günlerimde doğdun; evet, en üzüntülü günlerimde annen seni dünyaya getirdi.
2 Eğer öyle olur da İsrail'in Kutsalı’nın emirlerini yerine getirirseniz, Rab çok değerli olan bu ülkeyi sana, soyuna ve kardeşlerinin soyuna miras olarak orada güvenle oturmanız için sonsuza kadar kutsasın.
3 Ve şimdi, Yusuf, kederli günlerimde çölden getirdiğim en küçük oğlum Rab seni sonsuza dek bereketlesin; çünkü senin soyun tamamen yok olmayacak.
4 Çünkü işte, sen benim soyumun meyvesisin ve ben de Mısır'a tutsak olarak götürülen Yusuf'un soyundanım. Ve Rab'bin Yusuf'la yaptığı antlaşmalar çok büyüktü.
5 Bu nedenle, Yusuf bizim günlerimizi gerçekten gördü. Ve Rab Tanrı'nın İsrail Evi için kendi soyunun meyvelerinden adil bir dal çıkaracağına dair Rab'den söz aldı; bu Mesih değilse de, İsrail Evi'nden kopacak bir daldır; yine de bu dal, Rab'bin antlaşmalarında Mesih'in son günlerde Ruh'un gücüyle kendilerine görünerek onları karanlıktan aydınlığa, evet, gizli karanlıktan ve kölelikten özgürlüğe çıkaracağını hatırlatmaktadır.
6 Çünkü Yusuf gerçekten tanıklık ederek: ARab Tanrım, soyumun meyveleri için seçkin bir gören çıkaracak@ demiştir.

Yüklə 4,31 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   ...   57




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin