Microsoft Word +Islam Mezhepler Tarihi Yayin Nushasi MehmetAliBuyukkara +++



Yüklə 1,92 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə171/283
tarix31.12.2021
ölçüsü1,92 Mb.
#113334
1   ...   167   168   169   170   171   172   173   174   ...   283
ILH2004-MZHP

Pehlevîler dönemi (1925-1979), Rıza Pehlevî’nin 1925 yılında Kaçar 
hanedanlığına son verip kendisinin şahlığını ilan etmesiyle başladı. Rıza Şah 
ve daha sonra oğlu Muhammed Rıza Şah, İran’ı çağdaşlaştırmak ve ulemânın 
Safevîler döneminden bu yana büyüyen tesir ve gücünü kırmak için birçok 
radikal reform ve tedbire başvurdu. Özellikle hukuk ve eğitim alanlarındaki 
düzenlemeler,  İslam hukukunun göz ardı edilmesi sebebiyle, ulemânın 
nüfuzunun ciddi şekilde sarsılmasına sebep oldu. Ulemâyı en fazla rahatsız 
eden uygulamalardan birisi, Muhammed Şah’ın 1963 yılında yapılan 
referandumla uygulamaya koyduğu meşhur Ak Devrimdir. Kadın haklarının 
iyileştirilmesi ve okuyup yazma seferberliği gibi bir dizi radikal reformun 
yanı sıra, bu devrimle şahın hedeflediği en önemli nokta, ellerindeki toprak 
ve vakıfları kontrol altına almak suretiyle Şiî ulemânın maddî güç ve 
ekonomik bağımsızlığını  kırmaktır.  Şiî ulemâyı rahatsız eden en önemli 
husus, toprak reformu olmuştur. 
Devrim yapıldığında sosyal ve ekonomik kalkınmanın sağlanacağını 
uman  şah, tam aksi sonuçlar aldı. Din adamları da, bu tedbirleri kendi 
nüfuzlarının kırılması ve dinden uzaklaşılması olarak değerlendirdiler. Bu 
uygulamalar, Mehdî Bazargan ve Ali Şerîatî gibi modernist entelektüelleri 
rahatsız ettiği gibi, o sırada Irak’ta sürgünde bulunan ve Necef’te 1969 
yılında Hükümet-i İslamî yâ Velâyet-i Fakîh adlı kitabını yazan Humeynî’yi 
de harekete geçirdi. Monarşiyi gayri İslamî bir kurum olarak değerlendiren 
Humeynî, fakîhin idaresinde bir İslamî hükümetin kurulması niyetiyle yola 
çıkmakla birlikte, diğer muhalefet unsurlarını yanına çekebilmek için esas 
niyetini gizleyerek, şah karşıtlarını monarşinin kaldırılması ortak paydasında 
birleştirmeyi başardı. Kendi önderliğinde bir devrim hareketi başlattı. 
Meşrûtiyet hareketindeki (1905-1911) ulemânın işbirliği, batı tipi bir 
anayasayı savunan liberal modernistlerin zaferiyle sonuçlanmıştı. Benzer bir 
ittifak sonucu gerçekleşen  1979  İran devrimi ise, İslam’ın altın çağından 
ilham aldığını ileri sürüp modern çağı geleneksel Şîa fıkhının sınırları içine 
sıkıştırmak isteyen ulemânın zaferiyle sonuçlandı. 
Nitekim 3 Aralık 1979 tarihinde yapılan referandumla kabul edilen 
anayasa,  İran’ı bir İslam cumhuriyeti, mezhebini de İsnâaşeriyye olarak 


 
 
139
belirliyordu:  On ikinci imamın gaybeti zamanında,  İran  İslam 
Cumhuriyeti’nde velâyet-i emr ve ümmetin imâmeti adâlet ve takvâ sahibi, 
zamanının  şartlarına agâh ve cesur fakîhin uhdesine verilmiştir (Anayasa, 
bölüm: 1, madde: 1 ve 5). İran’ın resmî dini İslam ve İsnâaşerî mezhebidir. 
Ve bu madde, ebediyen değiştirilemez (Anayasa, bölüm: 1, madde: 12). 
Dolayısıyla Humeynî’nin velâyet-i fakîh teorisi, yani fakîhin, sadece sosyal 
ve dinî konularda değil, siyasî alanda da İmam’ı temsil yetkisine sahip 
olduğu düşüncesi, sistemin merkezine oturtulmak suretiyle, İran, geleneksel 
kollektif merceiyyet (gerekli şartları taşıyan merci-i taklidlerin, yani 
müctehidlerin müşterek temsil yetkisine sahip olması) anlayışını terk ederek, 
imamın bütün yetkilerini tek bir fakîhin uhdesine bırakan tekelci merceiyyeti 
uygulamaya başladı. Bu yüzden velâyet-i fakîh nazariyesi, başlangıçta, 
Humeynî’nin dışındaki bütün taklid mercilerinin tepkisini çekmiştir. 
4 Haziran 1989 tarihinde vefat eden ve kefeninden bir parçaya sahip 
olabilmek için insanların birbirini ezdiği büyük bir merasimle defnedilen 
Âyetullah Rûhullah el-Mûsevî el-Humeynî’den sonra, Anayasanın 110. 
maddesi gereğince, Rehberlik, yani dinî-siyasî önderlik makamına Âyetullah 
Ali Hüseyin Hameneî (1989--) getirilmiş ve Cumhurbaşkanlığı’na da 
sırasıyla Ali Ekber Hâşimî Rafsancânî (1989-1997), Muhammed Hâtemî 
(1997-2005) ve nihayet Mahmud Ahmedî Nejâd (3 Ağustos 2005--) 
seçilmişlerdir. Fakat İran’ın devrim sonrası kaydettiği gelişmeler ile Şiîliğin 
durumu, henüz tam anlamıyla istikrara kavuşmuş değildir. 

Yüklə 1,92 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   167   168   169   170   171   172   173   174   ...   283




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin