Paragrafin yapisi


Bu parçadaki kişi için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? (99 DMS L)



Yüklə 1,2 Mb.
səhifə2/16
tarix26.08.2018
ölçüsü1,2 Mb.
#74991
növüYazı
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   16

Bu parçadaki kişi için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? (99 DMS L)

  1. Denizdeki değişiklikten etkilendiği

  2. Yaptığı işin inceliklerini bildiği

  3. Korku içinde olduğu

  4. Ruhsal durumunun değiştiği

E) Nereye gittiğinin belli olmadığı

Parçada, sözü edilen kişinin korku içinde olduğun-dan söz edilmemiştir. Aksine, ilk cümlede bu kişinin kendinden emin tavrından söz ediliyor.

(Cevap C)

£2 'o cc


UJ Q W

w

CL
18. Kasaba bumumuzun dibinde. (I) Suyu var, elektriği var. (II) Evimiz pazar yerine bakıyor. (III) Akşamları kuşların cıvıltısını dinliyorum. (IV) Yaz yağmurlarının telaşlı serinliğinde çevredeki dağları seyrediyorum. (V)

B) l.yadalll. D) III. ya da IV.

"Bir hayli gelişmiş bir yer." sözü yukarıdaki parçada numaralanmış yerlerden hangilerine getirilebilir? (2000 DMS)

A) l.yadall. C) ll.yadalll. E) IV.yadaV.

Akşamları kuş cıvıltılarını dinlemek gelişmiş olmakla ilgili olamayacağına göre cevap A'dır.

(Cevap A)




17. Çağdaş insan, düşünce ve duyarlılık açısından bir bütünlük kazanmış kişidir. Onun olaylara, olgulara, insanlara yaklaşımında çok yönlülük vardır. 0, yerine göre uygulayıcı, yerine göre bilgedir. Hem kendisine hem de yaşama karşı eleştirel bir bakış, eleştirel bir bilinç gelişmiştir. Bu nitelikler onu hiçbir zaman sallan-tıda bırakmaz.

Böyle nitelendiren çağdaş insan için aşağıdaki-lerden hangisi sövlenemez? (99 DMS L)

  1. Soran, sorgulayan ve düşünen bir varlık olduğu

  2. Özeleştiri yapmaktan kaçınmadığı

  3. Aklı ile duyguları arasında denge kurduğu

  4. Çevresindeki etkinliklere kuşkuyla baktığı

E) Hem düşünür hem de uygulayıcı olduğu

19. Antikacılığın her geçen gün önemi artıyor. Bu tür eşya, sahibine büyük kar getiriyor. ... kültürel ve sa-natsal bir birikim de oluşturuyor; ... ister ticaret ama-cıyla ister koleksiyon yapmak için olsun, antikaya bi-

linçli yaklaşanların beklentisi, kâr değildir değerini

bildiği eşyaya sahip olma, onu koruma, onun bütün-leştiği kültür ve sanatı yayma tutkusudur.



Yukarıda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerin hangisinde verilenler sırasıyla getirilmelidir? (2000 DMS)

  1. Ne var ki - ayrıca - Zaten

  2. Buna ek olarak - çünkü - Aslında

  3. Gerçekte - sonuç olarak - Yoksa

  4. Bu nedenle - öyleyse - Ayrıca

E) Ayrıca - ama - Asıl amaç

-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

Cümlelerin anlam ve söyleyiş açısından güzelliğine önem vermemiz gerekmektedir. Boş bırakılan yerle-re E seçeneğindeki sözcükleri yerleştirdiğimizde an-lam ve söyleyiş açısından doğru bir paragraf oluştu-ruruz.

(Cevap E)

Kendini bu şekilde tanıtan bir yazarın okudukların-dan, değişik bileşimlere vardığını söyleyebiliriz. En iyi sıfatı da bu olur.

(Cevap D)




20. (I) Burası, Fas'ın gelir düzeyi yüksek ailelerin tercih ettiği güzel bir tatil beldesi. (II) Tek olumsuz yanı, nem oranının çok yüksek olması. (III) Elbiseleri yıka-dıktan sonra kuruması için dışarıya asmak, yalnız va-kit kaybı. (IV) Burada günbatımı mutlaka izlenmeli. (V) Bir de Büyükayı takımyıldızının yavaş yavaş ok-yanusa dalması ... (VI) Bunları başka bir yerden bu kadar zevkle izleyemezsiniz.

Yukarıdaki parçayı iki paragrafa ayırmak gerekse, ikinci paragraf kaçıncı cümleyle başlar? (2000 DMS)

A)ll. B)lll. C) IV. D)V. E) VI.

Konunun genelden özele geçişi; nesnelden öznele geçişi ya da gerçekten başka bir konuya geçişi ikinci paragrafın başlama nedenidir. I ve II numaralı cüm-leler genel bilgiler verirken III. cümlede özele inip pa-ragraf öyle devam ettirilmiştir.

(Cevap C)

21. Ben, okuduklarımdan kalanlara, mantar bahçesi adını veririm. Mantar bahçeleri, ağaçların altına düşen yap-rak, dal ve kabuklardan oluşur. Bunları kısa zamanda beyaz, sarı, yeşil, siyah küf bağlar. Bu küflerin, yani mantarların incecik iplikleri, koskoca kütükleri, dalları, kabukları çürütüp humusa ekler. Bundan da yepyeni bir orman fışkırır. Benim çalışmam da buna benzer.



Kendini bu şekilde tanıtan bir yazar aşağıdakiler-den hangisiyle nitelendirilebilir? (2000 DMS)

  1. Okuduklarıyla izlenimlerini birlikte veren

  2. Edindiği bilgilerden ilginç buldukiarını kullanan

  3. Birbirlerinden kopuk düşünceleri bir düzene ko-
    yan

  4. Okuduklarından, değişik bileşimlere varan

E) Bilgi boşluklarını hayal gücüyle bütünleyen

22. Ne zaman dostluk konusu üzerinde dursam, hep şu noktayı göz önünde tutmak gerektiğini düşünürüm: Acaba dostluğu arttıran neden, güçsüzlük ya da ihti-yaç mıdır? Acaba karşılıklı yardımlaşmaya girişirken insanların amacı, tek başlarına pek başaramayacak-ları şeyi bir başkasının yardımıyla elde etmek, sırası gelince karşılığını yapmak mıdır? Yoksa yardımlaşma dostluğun yalnızca bir özelliğidir ve dostluğun daha derin, daha soylu, salt doğanın yarattığı başka bir ne-deni mi vardır? Dostluk, insanların sıcak duygularla birbirlerine sıkı sıkıya bağlanmalarıdır.



Bu parçada görüşlerini belirten kişinin anlatmak istediği aşağıdakilerden hangisidir? (2000 DMS)

  1. Dostluğun asıl kaynağı, insanın doğasında bulu-
    nan sevgidir.

  2. Dostluk karşılıklı yardımlaşma sonucunda kuru-
    lur.

  3. Dostluğun temel amacı birleşerek güçlenmektir.

  4. Dostluğun temelinde güçsüzlük ve çıkar düşün-
    cesi yatar.

E) Dostluğun doğuş nedeni insanların yardınnlaşma
ihtiyacıdır.

Görüşlerini belirten kişinin anlatmak istediği şey, "Dostluğun asıl kaynağının içimizde yaratılıştan var olan sevgi olduğudur.

(Cevap A)

-TÜRKÇE-

23. Sınıf otuz kişi. Yaşlıların arasında gençler de yok değil. En genç öğrenci yirmi yaşında. Erkek öğrenci sayısı yalnızca üç. Birbirlerine övlesine kengtlenmis-ler ki biri vasadıklarını anlatmava baslavınca, ötekile-rin gözü doluvor. Aralarından biri de getiriveriyor öy-künün sonunu. Ağır bir hava oluşuyor sınıfta.

Bu parçada altı çizili cümlede, anlatılan kişilerin hangi yönü üzerinde durulmaktadır? (2000 DMS)


  1. Geçmişe özİ9m duymaları

  2. Tek başlarına kendilerini güçsüz hissetmeleri

  3. Aralarında, duygusal yönden sıkı bir bağ olması

  4. Olaylar karşısında, birlikte har9k9t etmek iste-
    meîeri

E) Sorunları ele alış biçimlerinin aynı olması

Birbiriyle kenetlenmek yeterli bir bağ oluşturur. Bu nedenle cevabın "C" olduğu açıktır.

(Cevap C)

25. Ünlü kişilerin yaşamlarını, yaptıklannı, yaşadıkları döneme katkılarını anlatan yazı ve kitaplara yaşa-möyküsü denir. Yaşamöyküsü belgelere dayanır. Ko-nu olarak alınan kişüerin m^ktuplarından, günlükle-rinden, anılarından, yapıtlarından yararlanarak yazılır. Bu türe, Tanzimat Dönemi'nde Namık Kemal "Evrak-ı Perişan", Edebiyatı Cedid9'de Süleyman Nazif "Fuzu-li", yirminci yüzyılda Yakup Kadri "Ahm9t Haşim" adlı eseri ile katkıda bulunmuştur. Türk ünlüleriyle ilgili o-larak, İ. Alaattin Gövsa ve edebiyat tarihçisi Fuat Köp-rülü'nün de yapıtları vardır.



Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin yanıtı yoktur? (2000 DMS)

  1. Yaşamöyküsünün özellikleri nelerdir?

  1. Edebiyatımızda yaşamöyküsü türünde yazılmış
    ilk eser kimindir?

  1. Fuat Köprülü kimdir?

  1. Edebiyatımızda, yaşamöyküsü türünde yazılmış
    önemli eserler hangileridir?

E) Yaşamöyküİ9rinde hangi kaynaklardan yararla-
nılır?


tn

"o tr

LÜ Q (fi W

Edebiyatımızda yaşam öyküsü türünde yazılmış ilk eserin kimin olduğu parçada cevaplanmamıştır.

(Cevap B)


24. Okur, bazen ilk bakışta kendisine hoş gelmey^n bir şiiri bırakıverir. "Bundan bir §9y anlaşılmıyor." der. Birçok şeyde olduğu gibi, öğrenmek yerine bırakı-v^rmek, vazg9çm9k daha kolay gelir ona. Oysa aynı şiiri iki, üç kez daha okursa, onun kendisine bir şeyler söylediğini görecektir. Giderek bir şiir okuma alışkan-lığı edinecek, şiirden tat almasını öğr9n9C9k, iyi şiiri kötüsünden ayırmaya başlayacaktır.

Bu parçada, sözü edilen okurun şiir konusundaki tutumuna yönelik eleştiri aşağıdakilerden hangi-sidir? (2000 DMS)

  1. Yeterli bilgile donanmamış olması

  2. Değişik ömeklerle karşılaşmaması

  3. Bazı anlarda dikkatini toplamakta zorlanması

  1. Seçtikleri ve okudukları arasında ayrım gözet-
    mem9si

E) Özümleme, sevme çabalarını sürdürmemesi

Paragrafın dördüncü cümİ9Sind9 vazgeçmenin daha kolay olduğunu düşünmesin^ yönelik bir eleştiri var-dır. Bu, S9vme çabalarını sürdürmediğini gösterir.

(Cevap E)


10-

-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-






ÇIKMIŞ SORULAR ve ÇÖZÜMLERİ

1. 0, üslubuyla klasik öyküye özgün boyutlar kazandırı-yor. Kişiler, ortam ve kurgu belli bir düzen içinde şa-şırtıcı bir sona götürüyor okuru. Bu özgünlüğü bence en iyi tamamlayan, öyküdeki kişiler ve kişilerin diya-loglarıdır. Kişileri, karakterleri çok yakından tanıyorsunuz. Onları bir yazarın kaleminden tanımak-tan çok, bir avluda, bir meydanda, bir mahallede ken-di seslerinden, kendilerine özgü konuşma biçimleriyle dinliyorsunuz sanki. Öyküleri okurken, bir öykü oku-maktan çok, bir film izlediğiniz kanısına kapılıyorsu-nuz.

Bu parçada sözü edilen sanatçıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? (2000 DMS)

  1. Okurlarını gerçekçi bir ortama taşır.

  2. Gelenekselleşmiş olanla kendine özgü olanı
    kaynaştırır.

  3. Seçtiği kahramanlar, günlük yaşamlarıyla karşı-
    mıza çıkar.

  4. Kalıcı olmak için yeniliklere başvurur.

E) Öykülerini, beklenmedik biçimlerde sonuçlandı-
rır.

o w

'a

lu

Parçadan, sözü edilen sanatçının kalıcı olmak için îi.


çaba harcadığı anlamı çıkartılamıyor. Bu nedenle S
cevap "D" dir. ^*

(Cevap D)



2.

Öykülerimin yarısından çoğu, birinci kişi ağzından anlatılıyor. Bu anlatımla başlayan öykülerimin çoğu, üçüncü kişi ağzından anlatılarak sürer. Çünkü bu, öy-künün konusunun gerektirdiği bir durumdur. Örneğin, birinci kişiye anlattırdığım öykülerim bir yerde tıkanır kalır. Boşuna uğraşırım, yazamam. Oysa bir süre sonra o öyküyü üçüncü kişi ağzından anlattırınca yazmak kolaylaşır. Buna karşılık, konu gerektiriyorsa gülmece öykülerini birinci kişinin anlatması daha etki-li, inandırıcı olur. Çünkü birinci kişili anlatımda içtenlik vardır. Üçüncü kişili anlatım daha yapaydır.

Sanatçı, bu sözlerinde öyküleriyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine deginmemistir? (2000 DMS)

  1. Nasıl bir anlatım yeğlediğine

  2. Konuyla anlatım arasındaki ilişkiye

  3. Gülmeceye uygun anlatımın özelliğine

  4. Kimi anlatım yolları arasındaki farka

E) Seçtiği anlatım biçiminin okumayı kolaylaştırdı-
ğına

Sanatçı seçtiği anlatım biçimini anlatmış, üçüncü kişi ağzından yazdığını özellikle belirtmiştir; fakat anla-tım biçiminin okumayı kolaylaştırdığına değinmemiş-tir.

(Cevap E)


  1. Daha sonra da birkaç yarışmaya katılıp ödüller
    almış.

  2. Bu uçurtmaları gören öbür oyuncakçılar ondan
    uçurtma istemişler.

  3. Oyuncakçılık yapan bir arkadaşının dükkanında,
    yaptığı uçurtmaları satmaya başlamış.

  4. Bunun üzerine eşiyle birlikte bol miktarda uçurt-
    ma imal etmiş.

  5. Giderek bu işte uzmanlaşmış; ilk olarak 1982'de
    bir gazetenin düzenlediği uçurtma şenliğinde birinci
    olmuş.

Yukarıdaki cümlelerin anlamlı bir bütün oluşturan sıralanışı aşağıdakilerden hangisidir?(200 DMS)

B)ll.,l, III..V., IV. D)IV.,V., II., I., III.

A) II.,V., IV., I., I C) III., II., IV., V., E) V., IV., II., III.,

Anlamlı bir bütün oluşturmak için ilk sırayı III. cümle alacaktır. Çünkü diğer cümleler bir cümlenin devamı niteliğindedir. Bunu da "daha sonra, bu uçurtmaları, bunun üzerine, giderek" şeklindeki ifadelerden anlıyoruz. Daha sonra II. ve IV. cümleler gelecektir. Paragrafımız V. cümleyle devam edecektir. Çünkü imalattan sonra uzmanlaşma söz konusudur. Bu eümlede bahsedilen bir ödülü I. cümlede diğer ödül-ler takip etmiştir. Doğru cevabımız "C" şıkkıdır.

(Cevap C)

-TÜRKÇE-

11


4. Acılarımızı, sevinçlerimizi, özlemlerimizi dile getire-mediğimiz zamanlar olur. İşte o zaman, ozanlar im-dadımıza yetişir...

Bu sözler aşağıdakilerden hangisiyle sürdürülemez? (2000 DMS)


  1. Şiirleri bizim sözümüz olur, kendimizi onlarda
    buluruz.

  1. Söyleyemediklerimizi ustaca yansıtırlar.

  2. Şiirleriyle duygularımız arasında bir bağ oluşur.

  1. Kendi sözcüklerimizle anlatamadığımız düşün-
    celeri, onların iki küçük dizesinde bulabiliriz.

E) Bizi etkileyen olayları anlatan küçük bir şiir yazı-
veririz.

Burada çeşitli duyguların dile getirilemediğinden, bu sebeple ozanlara ihtiyaç duyulduğundan söz edili-yor. Demek ki ozanların şiirlerinde, dile getirilemeyen duygular bulunacak, A, B, C, D şıklarında insanın anlatamadığını ozanların anlattığı ve kişinin kendini onda bulması söz konusudur. "E" şıkkındaki cümle paragrafımızın anlamını bozar.



o (Cevap E) S

to a.

!*■


UJ

5. Yolcular, akşamdan önce kasabaya varıp(l) güneşin batışını(ll) hep birlikte(lll) sahildeki kahved9n(IV) iz-lemek(V) istediler.



Bu cümlede numaralanmış bölümlerden hangisi atılırsa, cümlenin anlamında hem yer hem de za-man yönünden bir daralma olur? (2000 DMS)

A)l. B)ll. 0) III- D) IV. E) V.

I. bölümde "akşamdan öce" sözcüğü zaman, "kasa-ba" sözcüğü yer bildirmektedir. Eğer bu bölümü cümleden çıkarırsak, hem yer hem zaman yönünden cümİ9de daralma olur. Oysaki II. bölümde zaman, III. bölümd9 ve IV. bölümde mekan, V. bölümde ey-lem bildirilmiştir. Hem zaman hem mekanın bir arada bulunduğu bölüm I. olduğu için doğru cevap "A" se-çeneğind9 verilmiştir.

(Cevap A)

Gazetecinin gözü her zaman toplumun üzerinde olmamalıdır. Toplumun hiçbir kesimiyle içli dışlı ol-mamalı, toplumla arasında mesafe olmalıdır. Kimi zaman bazı gruplann basını kendi amaçları için kul-lanmak, bir haberi istedikleri biçimde yazdırmak iste-yeceklerini göz ardı etmemelidir. Kısaca, gazeteci, mesleğinin ahlak kurallarına göre davranmalı, olayları derinlemesine incelemeli ve tarafsız davranarak okuyucuların güvenini kazanmalıdır.

Yukarıdaki paragrafta gazeteciyle ilgili olarak aşağıdakilerin hangisinden söz edilmemistir? (2001 KMS)


  1. Yazacağı haberin doğruluğunu araştırmasından

  2. Taraflı olmamasından

  3. İnsanlarla çok yakın ilişki kurmamasından

  4. Toplumu gözlemeye çalışmasından

E) İlginç haberleri yakalamaya özen göst^rmesin-
den

Parçada sözü edilen gazeteci sadece gazetecilik mesleğinin doğru bir şekilde nasıl yapılacağını açık-lamaktadır. Fazla ahlakçıdır. İlginç haber yakalama-ya gösterilen özenden söz edilmez.

(Cevap E)

Nedir yaşamın anlamı? Öyle çok ki... Yaşamaktır, soluk almaktır. Şiir okumaktır. Birini sevmektir. Bir d^niz kıyısında dolaşmaktır. Ormanda tek başına yü-rümektir. N9 var ki kimi zaman anlamsızlaşır yaşam. Oysa...



Yukarıdaki parça düşüncenin akışına göre aşağı-dakilerden hangisiyle sürdürülebilir? (2001 KMS)

  1. başımız sıkıştıkça anlamı ararız hep.

  2. yazarlar, yaşamın anlamı üzerind9 çok durmuş-
    lardır.

  3. anlamsızlaşan yaşam değil, bizler oluruz çoğu

k9Z

D) bir avuntu aracına gereksinme duyar insan

E) böyle durumlarda hemen kitaplara sarılırız

ÇÖZÜM:

"Oysa" bağlacı, olumlu bir cümleden sonra kullanıl-mışsa, "oysa"dan sonra olumsuz bir cümle gelmeli-dir; çünkü oysa, ama, fakat, gibi bağlaçlar bu durum-ları anlatmak için kullanılır.

(Cevap C)

12-

-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-



A)
8.

(I) Çatalhöyük'teki kazı çalışmaları büyük bir titizlikle sürdürülüyor. (II) Küçücük fırçalarla, çekiçlerle, iğney-le tarih kazılıyor bir bakıma (III) Geçmişe ait kırıntılar pirinç gibi ayıklanıyor. (IV) Bu arada bulunan bina ka-lıntıları da özel bir teknikle çeşitli etkilerden ve eroz-yondan korunuyor. (V) Çatalhöyük'teki duvar resimle-rini çıkarmak başlı başına bir sorun. (VI) 0 dönemin aydınlatılması için çok önemli olan bu resimler toprak altında bozulmadan kalmış (VII) Ancak, gün ışığına çıktığı an, bütün renklerini bir anda yitiriyor; solup gi-diyor.



Yukarıdaki parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf hangi cümleyle başlar? (2001 KMS)

B)ll O> III D) IV E)V

Konunun değiştiği cümle V. cümledir. Çatalhöyük'teki kazı çalışmaları anlatılırken V. cüm-lede yön değiştirilir ve kazı yapılarak varılmayan ta-rihi kalıntılardan söz edilmeye başlamr.

(Cevap E)



10. Mutlu bir yaşamın değişmez ve öncelikli özelliğidir sağlık. 0 yüzden yakınımızdan ayrılırken; "Sağlıcakla kal.", olumsuz bir davranışla karşılaştığımızda "Sağlık olsun." gibi sözlerle... vurgulamak isteriz. Çünkü in-san olarak çalışmak, üretmek, böylece kendimize ve çevremize yararlı olmak temel amacımızdır. Bunu da ancak sağlıklı olursak başarabiliriz.

Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin akışı-na göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? (2002 KPSS)

  1. sağlıkla ilgili sorunların ciddiye alınmast gerekti-
    ğini

  2. sağlıklı olmak için neler yapmak gerektiğini

  3. sağlığın önemli görülmediğini

  4. sağlıklı kişilerin yaşamdan tat alabileceğini

E) sağlığın her şeyden önemii olduğunu

Sağlık her şeyin üstünde gelen bir dilektir; çünkü sağlık olmadan huzur da mutluluk da olamaz. Bu ned^nle Cevap E'dir.

(Cevap E)


2S O

9. (I) Küçücük bir meydanı var Kanlıca'nın; burada her şey iç içe. (II) Bir yanda Mimar Sinan imzalı 1559-1560 tarihli İskender paşa camisi bulunuyor. (III) 0-nun hemen karşısında iskele ve küçük bir balıkçı ba-rınağı... (IV) Sonra da kıyı boyunca uzanan yalılar... (V) Şimdi biraz yukarıya, Kanlıca'nın sırtlarına tırma-nalım. (VI) Yol boyunca rastladığımız evlerin mimarisi çok çeşitli. (VII) Kimi penceresinden sardunyalar sar-kan, sabun kokulu evlerden; kimi de bahçesinde yüzme havuzu bulunan bir villa. (VIII) Sağlı sollu çalı-lıklarda böğürtlenier var; en kocamanından, en mo-rundan...

Bu parçayı iki paragrafa bölmek gerekse ikinci paragraf hangi cümleyle başlar?(2002 KPSS)

A)

B) IV. C)V. D) VI. E) VII.

"a

UJ

H.Zaman zaman iyice yaşlandığımı, bastonsuz yürür-sem dengemi kaybedeceğimi düşünüyor: "Denizlerde gezinme zamanı geçti artık." diyorum kendi k^ndime. Ne var ki insan, sevdiği şeylerden öyle kolay kolay vazg^çemiyor. Çocuklarım beni deniz yolculuğuna çı-karacaklarını söylediklerinde bundan anlatılmaz bir mutluluk duyuyorum; çünkü Gökova'yı Sedir adasını, güzel yerlerin her birini bir kez daha' görmek istiyorum.



Kendinden böyle söz eden bir kişi için aşağıdaki-lerden hangisi söylenebilir? (2002 KPSS)

  1. Kendisine önem verilmesini istemektedir.

  2. Artık hiçbirşeyden zevk almamaktadır.

  3. Gençlik günlerini özlemektedir.

  4. Denizde olma düşüncesi ona yaşama sevinci
    vermektedir.

E) Dostlarının onu yalnız bırakacağından korkmak-
tadır.


Bu parçayı ikiye bölme nedenimiz genel-özel ilişkisi-dir. IV. cümleye kadar Kanlıca'dan, Vl'dan sonra sa-dece evlerin mimarisinden söz edilir.

(Cevap D)

Bu parçada anlatılan kişi artık yaşlanmıştır, ancak deniz sevgisi bu kişiye yaşama sevgisi vermektedir.

(Cevap D)



-TÜRKÇE-

13


12. 0 sanatçıların bütün özlemi, bu topraktan aldıklarını işleyip yine bu toprakların insanlarına vermekti. Kim-senin aymmına varamadığı, ilgilenmediği değerleri gün ışığına çıkartmak, tanıtmak, yaymak, insanlara sevdirmekle geçirdiler ömürlerini. Onların gözleri dai-ma güzele açıldı, kafaları iyiye çalıştı; elleri durmadan bir şey yoğurup bir şeyler yarattı. Bu nedenle, insanın eğitimi için gösterdikleri çabalarda onlardan daha ba-şarılısı yoktu.

Bu parçaya göre, sözü edilen sanatçıların asıl amacı aşağıdakilerden hangisidir? (2002 KPSS)

  1. Yaşadıkları toplumdan kazandıklarını biçimlendi-
    rerek insanları aydınlatmak

  2. Alışılmış konuları işleyerek okura kolaylık sağ-
    lamak

  1. Yenilikteri kendi insanlarına ve dünyaya tanıtmak

  1. Toplumun, çağdaş sanat ürünlerinden yararlan-
    masını sağlamak

E) Olabildiğince çok ve alışılmamış yapı üretmek

14. (I) Edebiyatın sorunlarından günlük yaşamın renkleri-ne kadar geniş bir coğrafyada koşturur kalemini. (II) Kaleminden dökülen sözcükler, kullandığı dil, okura yepyeni tatlar sunar. (III) Bunlarda, "lezzet" sözcüğü-nün dildeki tam karşılığını bulabilirsiniz. (IV) Sanatçı-nın, 1001 Gece Denemeleri adını verdiği seri, tekrar yayımlanmaya başlandı. (V) Okur olarak, böyle bir dil ustasını yapıtları aracılığıyla tanımış olmanın mutlu-luğunu yaşıyorum.



Yüklə 1,2 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   16




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin