Musa (Aleyhi-s-Selâm / Selâm O’na) : Ahkâf Suresi 12



Yüklə 8,04 Mb.
səhifə106/260
tarix07.01.2022
ölçüsü8,04 Mb.
#88301
1   ...   102   103   104   105   106   107   108   109   ...   260
M. Pickthall (English)

So they routed them by Allah's leave and David slew Goliath; and Allah gave him the kingdom and wisdom, and taught him of that which He willeth. And if Allah had not repelled some men by others the earth would have been corrupted. But Allah is a Lord of Kindness to (His) creatures.


Bakara Suresi
252


تِلْكَ

bunlar


آيَاتُ

ayetleridir



اللَّهِ

Allah'ın


نَتْلُوهَا

okuyoruz (açıklıyoruz)



عَلَيْكَ

sana


بِالْحَقِّۚ

hak olarak



وَإِنَّكَ

elbette sen



لَمِنَ الْمُرْسَلِينَ

gönderilenlerdensin


















Türkçe Transcript (*)

Tilke âyâtu(A)llâhi netlûhâ ‘aleyke bilhakk(i)(c) ve-inneke lemine-lmurselîn(e)

Ali Bulaç Meali

İşte bunlar, Allah'ın ayetleridir; onları sana bir hak olarak okuyoruz. Sen de gönderilen elçilerdensin.

Edip Yüksel Meali

Bunlar, sana gerçek olarak okuduğumuz ALLAH'ın ayetleridir ve elbette sen elçilerden birisin.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

İşte bunlar, Allah'ın âyetleridir. Onları sana hakkıyla okuyoruz. Şüphesiz ki sen o gönderilen resullerdensin.

Süleyman Ateş Meali

Bunlar, Allah'ın ayetleridir; bunları sana gerçek ile okuyoruz (bunlarla sana gerçekleri açıklıyoruz). Elbette sen gönderilen elçilerdensin.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

İşte bunlar Allah'ın ayetleri. Onları sana hak olarak okuyoruz. Yemin olsun ki sen, gönderilen elçilerdensin.

Yusuf Ali (English)

These are the Signs of Allah. we rehearse them to thee in truth: verily Thou art one of the messengers.

M. Pickthall (English)

These are the portents of Allah which We recite unto thee (Muhammad) with truth, and Lo! thou art of the number of (Our) messengers;

Duhân Suresi
17


وَلَقَدْ

andolsun


فَتَنَّا

sınadık


قَبْلَهُمْ

onlardan önce



قَوْمَ

toplumunu



فِرْعَوْنَ

Fir\avn


وَجَٓاءَهُمْ

onlara geldi



رَسُولٌ

bir elçi


كَر۪يمٌۙ

değerli
















Türkçe Transcript (*)

Ve lekad fetennâ kablehum kavme fir’avne ve câehum rasûlun kerîm(un)

Ali Bulaç Meali

Andolsun, biz kendilerinden önce, Firavun'un kavmini de denedik. Onlara kerim bir elçi gelmişti;

Edip Yüksel Meali

Onlardan önce Firavun'un halkını sınamıştık; onlara şerefli bir elçi gitmişti:

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Andolsun ki, biz onlardan önce Firavun kavmini de denemiştik. Onlara çok kıymetli bir peygamber gelmişti.

Süleyman Ateş Meali

Andolsun, onlardan önce Fir'avn toplumunu da (imkanlar vererek) sınadık. Onlara değerli bir elçi geldi, (şöyle diyerek):

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Kudretimize yemin olsun ki, onlardan önce Firavun'un kavmini de ince bir imtihana çektik de, asil ve onurlu bir resul geldi onlara.

Yusuf Ali (English)

We did, before them, try the people of Pharaoh:(4700) there came to them a messenger most honourable,(4701) *

M. Pickthall (English)

And verily We tried before them Pharaoh's folk, when there came unto them a noble messenger,

Duhân Suresi
18


اَنْ اَدُّٓوا

teslim edin



اِلَيَّ

bana


عِبَادَ

kullarını



اللّٰهِۜ

Allah\ın


اِنّ۪ي

çünkü ben



لَكُمْ

sizin için



رَسُولٌ

bir elçiyim



اَم۪ينٌۙ

güvenilir

















Türkçe Transcript (*)

En eddû ileyye ‘ibâda(A)llâh(i)(s) innî lekum rasûlun emîn(un)

Ali Bulaç Meali

'Allah'ın kullarını bana teslim edin; gerçekten ben, sizin için güvenilir bir elçiyim' (demişti).

Edip Yüksel Meali

"Ey ALLAH'ın kulları, bana kulak verin. Ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim."

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

O peygamber onlara şöyle demişti: "Esaretiniz altındaki Allah'ın kullarını bana teslim edin. Çünkü ben size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim.

Süleyman Ateş Meali

Allah'ın kullarını bana teslim edin; çünkü ben sizin için güvenilir bir elçiyim.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Şöyle sesleniyordu: "Ey Allah'ın kulları, bana gelin! Çünkü ben sizin için güvenilir bir resulüm."

Yusuf Ali (English)

Saying: "Restore to me(4702) the Servants of Allah. I am to you a messenger worthy of all trust;(4703) *

M. Pickthall (English)

Saying: Give up to me the slaves of Allah. Lo! I am a faithful messenger unto you.

Duhân Suresi
19


وَاَنْ لَا تَعْلُوا

ve ululanmayın



عَلَى

karşı


اللّٰهِۚ

Allah\a


اِنّ۪ٓي

ben


اٰت۪يكُمْ

size getiriyorum



بِسُلْطَانٍ

bir delil



مُب۪ينٍۚ

apaçık



















Türkçe Transcript (*)

Ve-en lâ ta’lû ‘ala(A)llâh(i)(s) innî âtîkum bisultânin mubîn(in)

Ali Bulaç Meali

'Allah'a karşı büyüklenmeyin; şüphesiz size apaçık, bir delil getiriyorum.'

Edip Yüksel Meali

"ALLAH'a karşı ululanmayın. Ben size apaçık bir delille gelmiş bulunuyorum."

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Allah'a karşı üstünlük taslamayın. Şüphesiz ki ben size apaçık bir delil getiriyorum.

Süleyman Ateş Meali

Allah'a karşı ululanmayın. Ben size apaçık bir delil getiriyorum.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

"Allah'a karşı ululuk taslamayın! Ben size apaçık bir kanıt getirmekteyim."

Yusuf Ali (English)

"And be not arrogant as against Allah. for I come to you with authority manifest.

M. Pickthall (English)

And saying: Be not proud against Allah. Lo! I bring you a clear warrant.

Duhân Suresi
20


وَاِنّ۪ي

ben


عُذْتُ

sığındım


بِرَبّ۪ي

benim Rabbim



وَرَبِّكُمْ

ve sizin Rabbiniz olana



اَنْ تَرْجُمُونِۘ

beni taşla(yıp öldür)menizden





Türkçe Transcript (*)

Ve-innî ‘użtu birabbî ve rabbikum en tercumûn(i)

Ali Bulaç Meali

'Doğrusu beni taşa tutmanızdan benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan (Allah)a sığındım.'

Edip Yüksel Meali

"Sizin beni taşlamanızdan, benim Rabbime ve sizin Rabbinize sığınıyorum."

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Gerçekten ben, beni taşlamanızdan dolayı benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a sığındım.

Süleyman Ateş Meali

Ben, beni taşla(yıp öldür)menizden, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan(Allah)a sığındım.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

"Ben, beni taşlamanızdan Rabbim ve Rabbinize sığındım."

Yusuf Ali (English)

"For me, I have sought(4704) safety with my Lord and your Lord, against your injuring me.(4705) *

M. Pickthall (English)

And lo! I have sought refuge in my Lord and your Lord lest ye stone me to death.

Duhân Suresi
21


وَاِنْ

eğer


لَمْ تُؤْمِنُوا

inanmadınızsa



ل۪ي

bana


فَاعْتَزِلُونِ

benden uzaklaşın





Türkçe Transcript (*)

Ve-in lem tu/minû lî fa’tezilûn(i)

Ali Bulaç Meali

'Eğer bana inanmıyorsanız, bu durumda benden kopup-ayrılın.'

Edip Yüksel Meali

"Bana inanmıyorsanız, bari beni yalnız bırakın."

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Eğer siz bana iman etmezseniz hemen yanımdan uzaklaşın."

Süleyman Ateş Meali

Eğer bana inanmadınızsa bari ben(im yolum)dan çekilin.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

"Bana inanmadınızsa bari benden uzak durun!"

Yusuf Ali (English)

"If ye believe me not,(4706) at least keep yourselves away from me." *

M. Pickthall (English)

And if ye put no faith in me, then let me go

Duhân Suresi
22


فَدَعَا

sonra du\a etti



رَبَّهُٓ

Rabbine


اَنَّ

gerçekten



هٰٓؤُ۬لَٓاءِ

bunlar


قَوْمٌ

bir toplumdur



مُجْرِمُونَ

suç işleyen























Türkçe Transcript (*)

Fede’â rabbehu enne hâulâ-ikavmun mucrimûn(e)

Ali Bulaç Meali

Sonunda Rabbine: 'Gerçekten bunlar, suçlu-günahkar bir kavimdirler' diye dua etti.


Yüklə 8,04 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   102   103   104   105   106   107   108   109   ...   260




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin