Musa (Aleyhi-s-Selâm / Selâm O’na) : Ahkâf Suresi 12



Yüklə 8,04 Mb.
səhifə12/260
tarix07.01.2022
ölçüsü8,04 Mb.
#88301
1   ...   8   9   10   11   12   13   14   15   ...   260
M. Pickthall (English)

Pharaoh said: Ye believe in Him before I give you leave! Lo! this is the plot that ye have plotted in the city that ye may drive its people hence. But ye shall come to know!

A’râf Suresi
124


لَأُقَطِّعَنَّ

elbette keseceğim



أَيْدِيَكُمْ

ellerinizi



وَأَرْجُلَكُمْ

ve ayaklarınızı



مِنْ خِلَافٍ

çaprazlama



ثُمَّ

sonra


لَأُصَلِّبَنَّكُمْ

asacağım


أَجْمَعِينَ

hepinizi



















Türkçe Transcript (*)

Leukatti’anne eydiyekum veerculekum min ḣilâfin śümme leusallibennekum ecme’în(e)

Ali Bulaç Meali

Muhakkak ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim ve hepinizi idam edeceğim.'

Edip Yüksel Meali

"Ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim ve sonra topunuzu asacağım!"

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

"Ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama kestireceğim, sonra da bilin ki, sizi astıracağım."

Süleyman Ateş Meali

Elbette ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim, sonra hepinizi (hurma dallarına) asacağım!

Yaşar Nuri Öztürk Meali

"Ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim, sonra da hepinizi asacağım."

Yusuf Ali (English)

"Be sure I will cut off your hands and your feet on apposite sides, and I will cause you all to die on the cross."

M. Pickthall (English)

Surely I shall have your hands and feet cut off upon alternate sides. Then I shall crucify you every one.

A’râf Suresi
125


قَالُوا

dediler ki



إِنَّا

biz zaten



إِلَىٰ رَبِّنَا

Rabbimize



مُنْقَلِبُونَ

döneceğiz





Türkçe Transcript (*)

Kâlû innâ ilâ rabbinâ munkalibûn(e)

Ali Bulaç Meali

(Onlar da:) 'Biz de şüphesiz Rabbimize döneceğiz' dediler.

Edip Yüksel Meali

Dediler ki: "Biz zaten Rabbimize döneceğiz."

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Onlar da: "Şüphesiz o takdirde biz Rabbimize döneceğiz." dediler.

Süleyman Ateş Meali

Dediler ki: "Biz zaten Rabbimize döneceğiz!"

Yaşar Nuri Öztürk Meali

"Biz, dediler, doğruca Rabbimize varacağız."

Yusuf Ali (English)

They said: "For us, We are but sent back unto our Lord:

M. Pickthall (English)

They said: Lo! We are about to return unto our Lord!

A’râf Suresi
126


وَمَا تَنْقِمُ

öc alıyorsun



مِنَّا

bizden


إِلَّا

için


أَنْ آمَنَّا

inandığımız



بِآيَاتِ

ayetlerine



رَبِّنَا

Rabbimizin



لَمَّا جَاءَتْنَاۚ

bize gelmiş olan



رَبَّنَا

Rabbimiz


أَفْرِغْ

boşalt


عَلَيْنَا

üzerimize



صَبْرًا

sabır


وَتَوَفَّنَا

ve bizi öldür



مُسْلِمِينَ

müslümanlar olarak




















Türkçe Transcript (*)

Vemâ tenkimu minnâ illâ en âmennâ bi-âyâti rabbinâ lemmâ câetnâ(c) rabbenâ efriġ ‘aleynâ sabran veteveffenâ muslimîn(e)

Ali Bulaç Meali

Oysa sen, yalnızca, bize geldiğinde Rabbimizin ayetlerine inanmamızdan başka bir nedenle bizden intikam almıyorsun. 'Rabbimiz, üstümüze sabır yağdır ve bizi müslüman olarak öldür.'

Edip Yüksel Meali

"Rabbimizin işaretleri bize geldiğinde ona inandık diye bizden öc alıyorsun. Rabbimiz, bize dayanma gücü ver ve canımızı müslümanlar olarak al."

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

"Senin bize kızman da sırf Rabbimizin âyetleri gelince onlara iman etmemizden dolayıdır. Ey Rabbimiz! Üzerimize sabır yağdır ve canımızı müslüman olarak al." derler.

Süleyman Ateş Meali

Rabbimizin, bize gelmiş olan ayetlerine inandığımız için bizden öc alıyorsun. (Ey) Rabbimiz, üzerimize sabır boşalt ve bizi müslümanlar olarak öldür!

Yaşar Nuri Öztürk Meali

"Sen bizden, sırf Rabbimizin ayetleri bize gelince, onlara iman ettiğimizden ötürü intikam alıyorsun. Ey Rabbimiz! Üzerimize sabır yağdır. Canımızı müslümanlar olarak al."

Yusuf Ali (English)

"But thou dost wreak thy vengeance on us simply because we believed in the Signs of our Lord when they reached us! Our Lord! pour out on us patience and constancy, and take our souls unto thee as Muslims (who bow to Thy Will)!(1083) *

M. Pickthall (English)

Thou takest vengeance on us only forasmuch as we believed the tokens of our Lord when they came unto us. Our Lord! Vouchsafe unto us steadfastness and make us die as men who have surrendered (unto Thee).

A’râf Suresi
127


وَقَالَ

dedi ki


الْمَلَأُ

ileri gelen bir topluluk



مِنْ قَوْمِ

kavminden



فِرْعَوْنَ

Fir'avn


أَتَذَرُ

bırakacak mısın?



مُوسَىٰ

Musa'yı


وَقَوْمَهُ

ve kavmini



لِيُفْسِدُوا

bozgunculuk yapsınlar diye



فِي الْأَرْضِ

yeryüzünde



وَيَذَرَكَ

seni terk edip



وَآلِهَتَكَۚ

ve tanrılarını



قَالَ

dedi


سَنُقَتِّلُ

biz öldüreceğiz



أَبْنَاءَهُمْ

onların oğullarını



وَنَسْتَحْيِي

sağ bırakacağız



نِسَاءَهُمْ

kadınlarını



وَإِنَّا

biz daima



فَوْقَهُمْ

onların üstünde



قَاهِرُونَ

eziciler olacağız




















Türkçe Transcript (*)

Vekâle-lmeleu min kavmi fir’avne eteżeru mûsâ vekavmehu liyufsidû fî-l-ardi veyeżerake veâlihetek(e)(c)kâle senukattilu ebnâehum venestahyî nisâehum ve-innâ fevkahum kâhirûn(e)

Edip Yüksel Meali

Firavun'un halkının elit takımı, "Musa'yı ve halkını, seni ve tanrılarını bıraksınlar ve yeryüzünde bozgunculuk çıkarsınlar diye mi bırakıyorsun," dediler. (Firavun:) "Kadınlarını yaşatıp oğullarını öldüreceğiz. Biz onlardan çok daha güçlüyüz," dedi.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Firavun kavminin ileri gelenleri dediler ki: "Seni ve ilâhlarını terketsinler de yeryüzünde fesat çıkarsınlar diye mi Musa'yı ve kavmini serbest bırakacaksın?" Firavun da dedi ki: "Onların oğullarını öldüreceğiz, kızlarını sağ bırakacağız ve onlar üzerinde kahredici bir üstünlüğe sahibiz."

Süleyman Ateş Meali

Fir'avn kavminden ileri gelen bir topluluk dedi ki: "Musa'yı ve kavmini bırakıyorsun ki, seni ve tanrılarını terk edip yeryüzünde bozgunculuk mu yapsınlar?" (Fir'avn): "Biz onların oğullarını öldüreceğiz, kadınlarını sağ bırakacağız. Biz daima onların üstünde eziciler olacağız!" dedi.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Firavun kavminin kodamanları dediler ki: "Mûsa'yı ve toplumunu, yeryüzünü fesada verip seni ve ilahlarını terk etsinler diye mi bırakıyorsun?" Dedi ki Firavun: "Biz onların oğullarını öldürüp kadınlarını diri bırakacağız/kadınlarının rahimlerini yoklayıp çocuk alacağız/kadınlarına utanç duyulacak şeyler yapacağız. Üstlerine sürekli kahır yağdıracağız."

Yusuf Ali (English)

Said the chiefs of Pharaoh´s people: "Wilt thou leave Moses and his people, to spread mischief in the land, and to abandon thee and thy gods?" He said: "Their male children will we slay; (only) their females will we save alive; and we have over them (power) irresistible."(1084) *

M. Pickthall (English)

The chiefs of Pharaoh's people said: (O King), wilt thou suffer Moses and his people to make mischief in the land, and flout thee and thy gods? He said: We will slay their sons and spare their women, for lo! we are in power over them.

A’râf Suresi
128


قَالَ

dedi


مُوسَىٰ

Musa


لِقَوْمِهِ

kavmine


اسْتَعِينُوا

yardım isteyin



بِاللَّهِ

Allah'tan



وَاصْبِرُواۖ

sabredin


إِنَّ

şüphesiz


الْأَرْضَ

yeryüzü


لِلَّهِ

Allah'ındır



يُورِثُهَا

onu verir



مَنْ يَشَاءُ

dilediğine



مِنْ عِبَادِهِۖ

kullarından



وَالْعَاقِبَةُ

sonuç


لِلْمُتَّقِينَ

korunanlarındır

















Türkçe Transcript (*)

Kâle mûsâ likavmihi-ste’înû bi(A)llâhi vasbirû(s) inne-l-arda li(A)llâhi yûriśuhâ men yeşâu min ‘ibâdih(i)(s) vel’âkibetu lilmuttekîn(e)

Ali Bulaç Meali

Musa kavmine: 'Allah'tan yardım dileyin ve sabredin. Gerçek şu ki, arz Allah'ındır; ona kullarından dilediğini mirasçı kılar. En güzel sonuç muttakiler içindir.' dedi.


Yüklə 8,04 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   8   9   10   11   12   13   14   15   ...   260




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin