Musa (Aleyhi-s-Selâm / Selâm O’na) : Ahkâf Suresi 12



Yüklə 8,04 Mb.
səhifə8/260
tarix07.01.2022
ölçüsü8,04 Mb.
#88301
1   ...   4   5   6   7   8   9   10   11   ...   260
M. Pickthall (English)

Then, after them, We sent Moses with our tokens unto Pharaoh and his chiefs, but they repelled them. Now, see the nature of the consequence for the corrupters!

A’râf Suresi
104


وَقَالَ

dedi ki


مُوسَىٰ

Musa


يَا

Ey


فِرْعَوْنُ

Fir'avn


إِنِّي

muhakkak ben



رَسُولٌ

bir elçiyim



مِنْ

tarafından



رَبِّ

Rabbi


الْعَالَمِينَ

alemlerin














Türkçe Transcript (*)

Vekâle mûsâ yâ fir’avnu innî rasûlun min rabbi-l’âlemîn(e)

Ali Bulaç Meali

Musa dedi ki: 'Ey Firavun, gerçekten, ben alemlerin Rabbinden (gönderilme) bir elçiyim.'

Edip Yüksel Meali

Musa: "Firavun, ben alemlerin Rabbinden bir elçiyim."

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Musa: "Ey Firavun! Bil ki ben âlemlerin Rabbi tarafından gönderilmiş bir peygamberim." dedi.

Süleyman Ateş Meali

Musa dedi ki: "Ey Fir'avn, ben alemlerin Rabbi tarafından gönderilmiş bir elçiyim."

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Mûsa dedi ki: "Ey Firavun! Kuşkun olmasın ki ben, âlemlerin Rabbi'nin bir resulüyüm."

Yusuf Ali (English)

Moses(1071) said: "O Pharaoh!(1072) I am a messenger from the Lord of the worlds,- *

M. Pickthall (English)

Moses said: O Pharaoh! Lo! I am a messenger from the Lord of the Worlds,


A’râf Suresi
105


حَقِيقٌ

borçtur


عَلَىٰ

benim üzerime



أَنْ لَا أَقُولَ

söylememem



عَلَى

karşı


اللَّهِ

Allah'a


إِلَّا

başkasını



الْحَقَّۚ

gerçekten



قَدْ

andolsun


جِئْتُكُمْ

size getirdim



بِبَيِّنَةٍ

açık bir delil



مِنْ رَبِّكُمْ

Rabbinizden



فَأَرْسِلْ

artık gönder



مَعِيَ

benimle


بَنِي

oğullarını



إِسْرَائِيلَ

İsrail













Türkçe Transcript (*)

Hakîkun ‘alâ en lâ ekûle ‘ala(A)llâhi illâ-lhakk(a)(c)kad ci/tukum bibeyyinetin min rabbikum feersil me’iye benî isrâ-îl(e)

Ali Bulaç Meali

'Benim üzerimdeki yükümlülük, Allah'a karşı ancak gerçeği söylemektir. Rabbinizden size apaçık bir belge ile geldim. Artık İsrailoğullarını benimle gönder.'

Edip Yüksel Meali

"ALLAH hakkında gerçeğin dışında bir şey söylememek benim görevimdir. Rabbinizden size bir kanıt ile geldim; İsrail oğullarını benimle birlikte salıver."

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Allah'a karşı ilk görevim, hak olandan başka bir şey söylemememdir. Gerçekten ben size Rabbinizden bir mucize getirdim, artık İsrailoğullarını benimle gönder.

Süleyman Ateş Meali

Allah'a karşı gerçekten başkasını söylememek, benim üzerime borçtur. Size Rabbinizden açık bir delil getirdim, artık İsrail oğullarını benimle gönder!

Yaşar Nuri Öztürk Meali

"Allah hakkında gerçek dışında bir şey söylememek benim üzerimde bir varoluş borcudur. Ben size Rabbinizden bir beyyine getirdim. Artık İsrailoğullarını benimle gönder."

Yusuf Ali (English)

One for whom it is right to say nothing but truth about Allah. Now have I come unto you (people), from(1073) your Lord, with a clear (Sign): So let the Children of Israel depart along with me." *

M. Pickthall (English)

Approved upon condition that I speak concerning Allah nothing but the truth I come unto you (lords of Egypt) with a clear proof from your Lord. So let the Children of Israel go with me.

Firavun, İsrailoğullarını vatanlarından uzaklaştırmış, onları en zor işlerde köle olarak çalıştırıyordu.

A’râf Suresi
106


قَالَ

(Fir'avn) dedi



إِنْ

eğer


كُنْتَ

isen


جِئْتَ

getirmiş


بِآيَةٍ

bir ayet


فَأْتِ

göster bakalım



بِهَا

onu


إِنْ

şayet


كُنْتَ

isen


مِنَ الصَّادِقِينَ

doğru söyleyenlerden











Türkçe Transcript (*)

Kâle in kunte ci/te bi-âyetin fe/ti bihâ in kunte mine-ssâdikîn(e)

Ali Bulaç Meali

(Firavun) Dedi ki: 'Eğer gerçekten bir ayet getirmişsen ve doğru söylüyrsan, bu durumda onu getir (bakalım).'

Edip Yüksel Meali

Dedi: "Bir ayet (mucize) ile gelmişsen ve gerçekten doğru sözlüysen getir onu bakalım."

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Firavun: "Eğer bir mucize getirdiysen ve eğer doğru söyleyenlerden isen onu göster" dedi.

Süleyman Ateş Meali

(Fir'avn) dedi. "Eğer bir ayet (mu'cize) getirmiş isen, hakikaten doğru söylüyorsan göster onu bakalım!"

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Firavun dedi: "Bir mucize getirdinse, doğru sözlülerden isen onu ortaya çıkar!"

Yusuf Ali (English)

(Pharaoh) said: "If indeed thou hast come with a Sign, show it forth,- if thou tellest the truth."(1074) *

M. Pickthall (English)

(Pharaoh) said : If thou comest with a token, then produce it, if thou art of those who speak the truth.

A’râf Suresi
107


فَأَلْقَىٰ

bunun üzerine attı



عَصَاهُ

asasını


فَإِذَا

birden


هِيَ

o


ثُعْبَانٌ

bir ejderha (oluverdi)



مُبِينٌ

açıkça






















Türkçe Transcript (*)

Feelkâ ‘asâhu fe-iżâ hiye śu’bânun mubîn(un)

Ali Bulaç Meali

Böylelikle (Musa) asasını fırlatınca, anında apaçık bir ejderha oluverdi.

Edip Yüksel Meali

Asasını attı, iri bir yılan oluverdi.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Bunun üzerine Musa, asâsını yere bırakıverdi, o da birdenbire kocaman bir ejderha kesiliverdi.

Süleyman Ateş Meali

Bunun üzerine (Musa), asasını attı, birden o, açıkça bir ejderha (oluverdi).

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Bunun üzerine Mûsa, asasını yere attı; birden korkunç bir ejderha oluverdi o.

Yusuf Ali (English)

Then (Moses) threw his rod, and behold! it was a serpent, plain (for all to see)!(1075) *

M. Pickthall (English)

Then he flung down his staff and lo! it was a serpent manifest;

A’râf Suresi
108


وَنَزَعَ

ve (böğründen) çıkardı



يَدَهُ

elini


فَإِذَا

birden


هِيَ

o


بَيْضَاءُ

bembeyaz parlayıverdi



لِلنَّاظِرِينَ

bakanlar için























Türkçe Transcript (*)

Veneze’a yedehu fe-iżâ hiye beydâu linnâzirîn(e)

Ali Bulaç Meali

(Bir de) Elini sıyırdı, o da anında bakanlara bembeyaz (görünüverdi).

Edip Yüksel Meali

Elini çıkardı, bakanlar için bembeyaz oluverdi.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Ve Musa elini koynundan çıkarıverdi, eli bembeyaz olmuş, bakanların gözünü kamaştırıyordu.

Süleyman Ateş Meali

Ve elini (böğründen) çıkardı, birden o, bakanlar için, bembeyaz parlayan bir şey oldu.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Elini çekip çıkardı; birden o el, bakanların önünde bembeyaz kesildi.

Yusuf Ali (English)

And he drew out his hand, and behold! it was white to all beholders!(1076) *

M. Pickthall (English)

And he drew forth his hand (from his bosom): and lo! it was white for the beholders.

A’râf Suresi
109


قَالَ

dediler ki



الْمَلَأُ

ileri gelenler



مِنْ قَوْمِ

kavminden



فِرْعَوْنَ

Fir'avn


إِنَّ

muhakkak


هَٰذَا

bu


لَسَاحِرٌ

bir büyücüdür



عَلِيمٌ

çok bilgili

















Türkçe Transcript (*)

Kâle-lmeleu min kavmi fir’avne inne hâżâ lesâhirun ‘alîm(un)

Ali Bulaç Meali

Firavun kavminin önde gelenleri dediler ki: 'Bu gerçekten bilgin bir büyücüdür.';


Yüklə 8,04 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   4   5   6   7   8   9   10   11   ...   260




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin