Musa (Aleyhi-s-Selâm / Selâm O’na) : Ahkâf Suresi 12



Yüklə 8,04 Mb.
səhifə22/260
tarix07.01.2022
ölçüsü8,04 Mb.
#88301
1   ...   18   19   20   21   22   23   24   25   ...   260
Yusuf Ali (English)

We took the Children of Israel (with safety) across the sea. They came upon a people devoted entirely to some idols(1097) they had. They said: "O Moses! fashion for us a god like unto the gods they have." He said: "Surely ye are a people without knowledge. *

M. Pickthall (English)

And We brought the Children of Israel across the sea, and they came unto a people who were given up to idols which they had. They said: O Moses! Make for us a god even as they have gods. He said: Lo! ye are a folk who know not.

A’râf Suresi
139


إِنَّ

şüphesiz


هَٰؤُلَاءِ

şunların


مُتَبَّرٌ

yıkılmıştır



مَا

bulundukları (din)



هُمْ فِيهِ

içinde


وَبَاطِلٌ

ve boşa çıkmıştır



مَا كَانُوا

şeyler


يَعْمَلُونَ

yaptıkları

















Türkçe Transcript (*)

İnne hâulâ-i mutebberun mâ hum fîhi vebâtilun mâ kânû ya’melûn(e)

Ali Bulaç Meali

Onların içinde bulundukları şey (din) mahvolucudur ve yapmakta oldukları şeyler (ibadetler) de geçersizdir.'

Edip Yüksel Meali

"Bunlar, daldıkları bu şeylerle helak olacaklar ve yaptıkları ise hiç bir temele dayanmıyor."

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Çünkü o gördüklerinizin içinde bulundukları din, yok olmaya mahkûmdur ve bütün yaptıkları batıldır.

Süleyman Ateş Meali

Şunların içinde bulundukları (din) yıkılmıştır ve yaptıkları şeyler boşa çıkmıştır.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

"Şu gördüklerinizin, içinde bulundukları din çökmüştür. Yapmakta oldukları da boşa çıkacaktır."

Yusuf Ali (English)

"As to these folk,- the cult they are in is (but) a fragment of a ruin,(1098) and vain is the (worship) which they practise." *

M. Pickthall (English)

Lo! as for these, their way will be destroyed and all that they are doing is in vain.

A’râf Suresi
140


قَالَ

dedi


أَغَيْرَ

başka mı?



اللَّهِ

Allah'tan



أَبْغِيكُمْ

size arayayım



إِلَٰهًا

bir tanrı



وَهُوَ

O


فَضَّلَكُمْ

sizi üstün yapmış iken



عَلَى الْعَالَمِينَ

alemlere
















Türkçe Transcript (*)

Kâle eġayra(A)llâhi ebġîkum ilâhen vehuve faddalekum ‘alâ-l’âlemîn(e)

Ali Bulaç Meali

'O sizi alemlere üstün kılmışken, ben size Allah'tan başka bir ilah mı arayacağım?'

Edip Yüksel Meali

"Size ALLAH'ın dışında bir tanrı mı arayayım? Oysa O, lütfuyla sizi başkalarına tercih etti. "

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Sizi âlemlere üstün kılan Allah olduğu halde, ben size O'ndan başka ilâh mı arayayım! dedi.

Süleyman Ateş Meali

Allah, sizi alemlere üstün yapmış iken size Allah'tan başka bir tanrı mı arayayım? dedi.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Şunu da söyledi: "Size Allah'tan başka bir ilah mı arayayım? O sizi âlemlere üstün kılmıştır."

Yusuf Ali (English)

He said: "Shall I seek for you a god other than the (true) Allah, when it is Allah Who hath endowed you with gifts above the nations?"

M. Pickthall (English)

He said : Shall I seek for you a god other than Allah when He hath favoured you above (all) creatures?

A’râf Suresi
141


وَإِذْ

hani


أَنْجَيْنَاكُمْ

biz sizi kurtarmıştık



مِنْ آلِ

ailesinden



فِرْعَوْنَ

Fir'avn


يَسُومُونَكُمْ

onlar size yapıyorlardı



سُوءَ

en kötüsünü



الْعَذَابِۖ

azabın


يُقَتِّلُونَ

öldürüyor



أَبْنَاءَكُمْ

oğullarınızı



وَيَسْتَحْيُونَ

sağ bırakıyorlardı



نِسَاءَكُمْۚ

kadınlarınızı



وَفِي

bunda


ذَٰلِكُمْ

size vardı



بَلَاءٌ

imtihan


مِنْ

tarafından



رَبِّكُمْ

Rabbiniz


عَظِيمٌ

büyük bir








Türkçe Transcript (*)

Ve-iż enceynâkum min âli fir’avne yesûmûnekum sû-e-l’ażâb(i)(s) yukattilûne ebnâekum veyestahyûne nisâekum(c) vefî żâlikum belâun min rabbikum ‘azîm(un)

Ali Bulaç Meali

'Hani size dayanılmaz işkenceler yapan, kadınlarınızı sağ bırakıp erkek çocuklarınızı öldüren Firavun ailesinden sizi kurtarmıştık. Bunda Rabbinizden sizin için büyük bir imtihan vardı.'

Edip Yüksel Meali

"Hani size en kötü azabı uygulayan Firavun'un taraftarlarından sizi kurtarmıştık. Kadınlarınızı sağ bırakıp çocuklarınızı öldürüyorlardı. Bunda Rabbinizden sizin için büyük bir sınav vardı."

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Hani sizi, Firavun sülâlesinin elinden kurtardığımız zaman, hatırlasanıza, size azabın kötüsünü yapıyorlardı; oğullarınızı öldürüyorlar, kızlarınızı sağ bırakıyorlardı. Bunda sizin için Rabbiniz tarafından büyük imtihan vardı.

Süleyman Ateş Meali

(Ey İsrail oğulları), hatırlayın o zamanı ki biz sizi Fir'avn ailesinden kurtarmıştık. Onlar size azabın en kötüsünü yapıyorlardı: "Oğullarınızı öldürüyor, kadınlarınızı sağ bırakıyorlardı. Bunda,size Rabbiniz tarafından büyük bir imtihan vardı.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Şunu da hatırlayın: Sizi Firavun hanedanından kurtarmıştık. Size azabın en kötüsü ile işkence ediyorlardı: Oğlanlarınızı katlediyorlar, kadınlarınıza hayâsızca davranıyorlar/kadınlarınızın rahimlerini yokluyorlar/kadınlarınızı hayata salıyorlardı. Bunda sizin için Rabbinizden gelmiş büyük bir imtihan vardı.

Yusuf Ali (English)

And remember We rescued you from Pharaoh´s people, who afflicted you with the worst of penalties, who slew your male children and saved alive your females: in that was a momentous trial from your Lord.(1099) *

M. Pickthall (English)

And (remember) when We did deliver you from Pharaoh's folk who were afflicting you with dreadful torment, slaughtering your sons and sparing your women. That was a tremendous trial from your Lord.

A’râf Suresi
142


وَوَاعَدْنَا

sözleştik



مُوسَىٰ

Musa ile


ثَلَاثِينَ

otuz


لَيْلَةً

gece


وَأَتْمَمْنَاهَا

ve buna kattık



بِعَشْرٍ

on (gece daha)



فَتَمَّ

böylece tamamlandı



مِيقَاتُ

tayin ettiği vakit



رَبِّهِ

Rabbinin


أَرْبَعِينَ

kırk


لَيْلَةًۚ

geceye


وَقَالَ

dedi ki


مُوسَىٰ

Musa


لِأَخِيهِ

kardeşi


هَارُونَ

Harun'a


اخْلُفْنِي

benim yerime geç



فِي

içinde


قَوْمِي

kavmim


وَأَصْلِحْ

ıslah et


وَلَا تَتَّبِعْ

uyma


سَبِيلَ

yoluna


الْمُفْسِدِينَ

bozguncuların











Türkçe Transcript (*)

Vevâ’adnâ mûsâ śelâśîne leyleten veetmemnâhâ bi’aşrin fetemme mîkâtu rabbihi erba’îne leyle(ten)(c) vekâle mûsâ li-eḣîhi hârûne-ḣlufnî fîkavmî veaslih velâ tettebi’ sebîle-lmufsidîn(e)

Ali Bulaç Meali

Musa ile otuz gece için sözleştik ve ona bir on daha ekledik. Böylece Rabbinin belirlediği süre, kırk geceye tamamlandı. Musa, kardeşi Harun'a 'Kavmimde benim yerime geç, ıslah et ve bozguncuların yolunu tutma' dedi.

Edip Yüksel Meali

Musa ile otuz gece için sözleştik ve ona on gece daha ekledik. Böylece Rabbinin belirlediği vakit kırk geceye tamamlandı. Musa, kardeşi Harun'a, "Halkım içinde benim yerime geç, doğru davran. Bozgunculuk yapanların yoluna da uyma," dedi. *

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Ve Musa'ya otuz geceye vaat verdik ve süreye bir on gece daha ekledik ve böylece Rabbinin mikatı (tayin ettiği vakit) tam kırk gece oldu. Musa, kardeşi Harun'a şöyle dedi: Kavmim içinde benim yerime geç, ıslaha çalış ve bozguncuların yolundan gitme!

Süleyman Ateş Meali

Musa ile otuz gece (bana ibadet etmesi için) sözleştik ve buna on gece daha kattık. Böylece Rabbinin tayin ettiği vakit, kırk geceye tamamlandı. Musa, kardeşi Harun'a dedi ki: "Kavmim içinde benim yerime geç, ıslah et, bozguncuların yoluna uyma."

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Mûsa ile otuz gece için vaatleştik. Ve bunu, bir on ekleyerek tamamladık. Böylece Rabbinin belirlediği süre kırk geceye ulaştı. Mûsa, kardeşi Hârun'a dedi ki: "Toplumum içinde benim yerime sen geç, barışçı ol, bozguncuların yolunu izleme!"

Yusuf Ali (English)

We appointed for Moses thirty nights, and completed (the period) with ten (more): thus was completed the term (of communion) with his Lord,(1100) forty nights. And Moses had charged his brother Aaron (before he went up): "Act for me amongst my people: Do right, and follow not the way of those who do mischief."(1101) *


Yüklə 8,04 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   18   19   20   21   22   23   24   25   ...   260




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin