Musa (Aleyhi-s-Selâm / Selâm O’na) : Ahkâf Suresi 12



Yüklə 8,04 Mb.
səhifə87/260
tarix07.01.2022
ölçüsü8,04 Mb.
#88301
1   ...   83   84   85   86   87   88   89   90   ...   260
Bakara Suresi
92


وَلَقَدْ

Andolsun


جَاءَكُمْ

size gelmişti



مُوسَىٰ

Musa


بِالْبَيِّنَاتِ

apaçık delillerle



ثُمَّ

sonra


اتَّخَذْتُمُ

(ilah) edinmiştiniz



الْعِجْلَ

buzağıyı


مِنْ بَعْدِهِ

ardından


وَأَنْتُمْ ظَالِمُونَ

zalimler olarak














Türkçe Transcript (*)

Velekad câekum mûsâ bilbeyyinâti śumme-tteḣażtumu-l’icle min ba’dihi veentumzâlimûn(e)

Ali Bulaç Meali

Andolsun, Musa size apaçık belgelerle geldi. Sonra siz onun arkasından (yokluğunda) buzağıyı (tanrı) edindiniz. İşte siz (böyle) zalimlersiniz.

Edip Yüksel Meali

Musa, size mucizelerle gelmişti; fakat onun ardından buzağıyı tanrı edinerek zalimlerden oldunuz.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Celâlim hakkı için Musa size belgelerle gelmişti de onun arkasından tuttunuz o buzağıya taptınız. Siz işte o zâlimlersiniz.

Süleyman Ateş Meali

Andolsun Musa, size açık deliller getirmişti, sonra onun ardından tuttunuz buzağıya taptınız; siz öyle zalimlersiniz işte!

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Yemin olsun ki, Mûsa size açık-seçik hak beyanlarla gelmişti de onun arkasından buzağıyı ilah edinmiştiniz. Zalimlersiniz sizler.

Yusuf Ali (English)

There came to you Moses with clear (Signs); yet ye worshipped the calf (Even) after that, and ye did behave wrongfully.

M. Pickthall (English)

And Moses came unto you with clear proofs (of Allah's sovereignty), yet, while he was away, ye chose the calf (for worship) and ye were wrongdoers.

Bakara Suresi
93


وَإِذْ

hani bir zaman



أَخَذْنَا

almıştık


مِيثَاقَكُمْ

kesin sözünüzü



وَرَفَعْنَا

ve kaldırmıştık



فَوْقَكُمُ

üzerinize



الطُّورَ

Tur(dağın)ı



خُذُوا

tutun


مَا

şeyi


آتَيْنَاكُمْ

size verdiğimiz



بِقُوَّةٍ

kuvvetle


وَاسْمَعُواۖ

dinleyin (demiştik)



قَالُوا

dediler


سَمِعْنَا

dinledik


وَعَصَيْنَا

ve isyan ettik (asayı tuttuk/asaya sarıldık/HK)



وَأُشْرِبُوا

içirildi


فِي قُلُوبِهِمُ

kalblerine



الْعِجْلَ

buzağı (sevgisi)



بِكُفْرِهِمْۚ

inkarlarıyla



قُلْ

de ki


بِئْسَمَا

ne kötü şey



يَأْمُرُكُمْ بِهِ

size emrediyor



إِيمَانُكُمْ

imanınız


إِنْ

eğer


كُنْتُمْ

iseniz


مُؤْمِنِينَ

inanan kimseler




















Türkçe Transcript (*)

Ve-iż eḣażnâ mîśâkakum verafa’nâ fevkakumu-ttûra ḣużû mââteynâkum bikuvvetin vesme’û(s)kâlû semi’nâ ve’asaynâ ve uşribû fî kulûbihimu-l’icle bikufrihim(c)kul bi/semâ ye/murukum bihi îmânukum in kuntum mu/minîn(e)

Ali Bulaç Meali

Hani sizden misak almış ve Tur'u üstünüze yükseltmiştik (ve): 'Size verdiğimize (Kitaba) sımsıkı sarılın ve dinleyin' (demiştik). Demişlerdi ki: 'Dinledik ve isyan ettik.' İnkârları yüzünden buzağı (tutkusu) kalplerine sindirilmişti. De ki: 'İnanıyorsanız, inancınız size ne kötü şey emrediyor?'

Edip Yüksel Meali

Hani üzerinize Tur dağını kaldırıp sizden söz almıştık: "Size verdiğim emirlere sıkıca sarılın ve dinleyin." Fakat "Dinledik ve karşı geldik," dediler. İnkarlarından dolayı kalpleri buzağı ile kandı. De ki: "İnanmışsanız, inancınız size ne de kötü yön veriyor!"

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Bir zamanlar size, "verdiğimiz kitaba kuvvetle sarılın ve onu dinleyin." diye Tûr'u tepenize kaldırıp mîsakınızı aldık. (O yahudiler): "Duyduk, dinledik, isyan ettik." dediler, kâfirlikleri yüzünden o danayı yüreklerinde besleyip büyüttüler. De ki, " Eğer siz mümin kimseler iseniz, bu imanınız size ne çirkin şeyler emrediyor!

Süleyman Ateş Meali

Bir zaman üzerinize Tur(dağın)ı kaldırıp sizden kesin söz almıştık: "Size verdiğimiz şeyi kuvvetle tutun, dinleyin!" (demiştik). "Dinledik ve isyan ettik." dediler. İnkarlarıyla kalblerine buzağı sevgisi içirildi. De ki: "Eğer inanan kimseler iseniz, imanınız size ne kötü şey emrediyor."

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Hani, kesin söz almıştık sizden de Tûr'u üzerinize kaldırmıştık. "Size verdiğimizi kuvvetlice tutun ve dinleyin!" demiştik. Şöyle demişlerdi: "Dinledik ve isyan ettik." İnkârları yüzünden gönüllerine buzağı içirildi. De ki: "Eğer inanan kişilerseniz, ne kötü şeydir size imanınızın emretmekte olduğu!"

Yusuf Ali (English)

And remember We took your covenant and We raised above you (the towering height) of Mount (Sinai): (Saying): "Hold firmly to what We have given you, and hearken (to the Law)(97)": They said:" We hear, and we disobey(98):" And they had to drink(99) into their hearts (of the taint) of the calf because of their Faithlessness. Say: "Vile indeed are the behests of your Faith if ye have any faith!" *


Yüklə 8,04 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   83   84   85   86   87   88   89   90   ...   260




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin