Türkçe Transcript (*)
|
Elleżîne yucâdilûne fî âyâti(A)llâhi biġayri sultânin etâhum(s) kebura makten ‘inda(A)llâhi ve ’inde-lleżîne âmenû(c) keżâlike yatbe’u(A)llâhu ‘alâ kulli kalbi mutekebbirin cebbâr(in)
|
Ali Bulaç Meali
|
'Ki onlar, Allah'ın ayetleri konusunda kendilerine gelmiş bir delil bulunmaksızın mücadele edip dururlar. (Bu,) Allah katında da, iman edenler katında da büyük bir öfke (sebebi)dir. İşte Allah her mütekebbir zorbanın kalbini böyle mühürler.'
|
Edip Yüksel Meali
|
ALLAH'ın ayet ve mucizelerine karşı, hiç bir delile sahip olmadan tartışanlar, hem ALLAH katında ve hem de inananlar katında büyük bir öfkeye muhataptır. ALLAH her kibirli zorbanın kalbini işte böyle mühürler.
|
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
|
Onlar, kendilerine gelmiş bir delil olmaksızın, Allah'ın âyetleri hakkında mücadele ederler. Bu durum, Allah katında ve iman edenler yanında büyük bir buğzu gerektirir. İşte Allah, her böbürlenen zorbanın kalbini öyle bir tabiat ile mühürler.
|
Süleyman Ateş Meali
|
Onlar ki kendilerine gelmiş bir delil olmadan Allah'ın ayetleri hakkında tartışırlar. (Bu hareketleri) Gerek Allah yanında, gerek inananlar yanında (onlara karşı) ne büyük bir kızgınlık (doğurur)! İşte Allah, her kibirli zorbanın kalbini böyle mühürler."
|
Yaşar Nuri Öztürk Meali
|
Kendilerine gelmiş bir kanıt olmaksızın Allah'ın ayetleri hakkında mücadele edenlerin durumu, hem Allah katında hem de inananların katında büyük bir öfke konusu olmuştur. Allah, tüm zorba, kibirli kalpler üzerine işte böyle mühür basıyor.
|
Yusuf Ali (English)
|
"(Such) as dispute about the Signs of Allah, without any authority that hath reached them, grievous and odious (is such conduct) in the sight of Allah and of the Believers. Thus doth Allah seal up(4407) every heart - of arrogant and obstinate Transgressors." *
|
|