We took the Children of Israel (with safety) across the sea. They came upon a people devoted entirely to some idols(1097) they had. They said: "O Moses! fashion for us a god like unto the gods they have." He said: "Surely ye are a people without knowledge. *
M. Pickthall (English)
And We brought the Children of Israel across the sea, and they came unto a people who were given up to idols which they had. They said: O Moses! Make for us a god even as they have gods. He said: Lo! ye are a folk who know not.
'O sizi alemlere üstün kılmışken, ben size Allah'tan başka bir ilah mı arayacağım?'
Edip Yüksel Meali
"Size ALLAH'ın dışında bir tanrı mı arayayım? Oysa O, lütfuyla sizi başkalarına tercih etti. "
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Sizi âlemlere üstün kılan Allah olduğu halde, ben size O'ndan başka ilâh mı arayayım! dedi.
Süleyman Ateş Meali
Allah, sizi alemlere üstün yapmış iken size Allah'tan başka bir tanrı mı arayayım? dedi.
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Şunu da söyledi: "Size Allah'tan başka bir ilah mı arayayım? O sizi âlemlere üstün kılmıştır."
Yusuf Ali (English)
He said: "Shall I seek for you a god other than the (true) Allah, when it is Allah Who hath endowed you with gifts above the nations?"
M. Pickthall (English)
He said : Shall I seek for you a god other than Allah when He hath favoured you above (all) creatures?
A’râf Suresi 141
وَإِذْ
hani
أَنْجَيْنَاكُمْ
biz sizi kurtarmıştık
مِنْ آلِ
ailesinden
فِرْعَوْنَ
Fir'avn
يَسُومُونَكُمْ
onlar size yapıyorlardı
سُوءَ
en kötüsünü
الْعَذَابِۖ
azabın
يُقَتِّلُونَ
öldürüyor
أَبْنَاءَكُمْ
oğullarınızı
وَيَسْتَحْيُونَ
sağ bırakıyorlardı
نِسَاءَكُمْۚ
kadınlarınızı
وَفِي
bunda
ذَٰلِكُمْ
size vardı
بَلَاءٌ
imtihan
مِنْ
tarafından
رَبِّكُمْ
Rabbiniz
عَظِيمٌ
büyük bir
Türkçe Transcript (*)
Ve-iż enceynâkum min âli fir’avne yesûmûnekum sû-e-l’ażâb(i)(s) yukattilûne ebnâekum veyestahyûne nisâekum(c) vefî żâlikum belâun min rabbikum ‘azîm(un)
Ali Bulaç Meali
'Hani size dayanılmaz işkenceler yapan, kadınlarınızı sağ bırakıp erkek çocuklarınızı öldüren Firavun ailesinden sizi kurtarmıştık. Bunda Rabbinizden sizin için büyük bir imtihan vardı.'
Edip Yüksel Meali
"Hani size en kötü azabı uygulayan Firavun'un taraftarlarından sizi kurtarmıştık. Kadınlarınızı sağ bırakıp çocuklarınızı öldürüyorlardı. Bunda Rabbinizden sizin için büyük bir sınav vardı."
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Hani sizi, Firavun sülâlesinin elinden kurtardığımız zaman, hatırlasanıza, size azabın kötüsünü yapıyorlardı; oğullarınızı öldürüyorlar, kızlarınızı sağ bırakıyorlardı. Bunda sizin için Rabbiniz tarafından büyük imtihan vardı.
Süleyman Ateş Meali
(Ey İsrail oğulları), hatırlayın o zamanı ki biz sizi Fir'avn ailesinden kurtarmıştık. Onlar size azabın en kötüsünü yapıyorlardı: "Oğullarınızı öldürüyor, kadınlarınızı sağ bırakıyorlardı. Bunda,size Rabbiniz tarafından büyük bir imtihan vardı.
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Şunu da hatırlayın: Sizi Firavun hanedanından kurtarmıştık. Size azabın en kötüsü ile işkence ediyorlardı: Oğlanlarınızı katlediyorlar, kadınlarınıza hayâsızca davranıyorlar/kadınlarınızın rahimlerini yokluyorlar/kadınlarınızı hayata salıyorlardı. Bunda sizin için Rabbinizden gelmiş büyük bir imtihan vardı.
Yusuf Ali (English)
And remember We rescued you from Pharaoh´s people, who afflicted you with the worst of penalties, who slew your male children and saved alive your females: in that was a momentous trial from your Lord.(1099) *
M. Pickthall (English)
And (remember) when We did deliver you from Pharaoh's folk who were afflicting you with dreadful torment, slaughtering your sons and sparing your women. That was a tremendous trial from your Lord.
Musa ile otuz gece için sözleştik ve ona bir on daha ekledik. Böylece Rabbinin belirlediği süre, kırk geceye tamamlandı. Musa, kardeşi Harun'a 'Kavmimde benim yerime geç, ıslah et ve bozguncuların yolunu tutma' dedi.
Edip Yüksel Meali
Musa ile otuz gece için sözleştik ve ona on gece daha ekledik. Böylece Rabbinin belirlediği vakit kırk geceye tamamlandı. Musa, kardeşi Harun'a, "Halkım içinde benim yerime geç, doğru davran. Bozgunculuk yapanların yoluna da uyma," dedi. *
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Ve Musa'ya otuz geceye vaat verdik ve süreye bir on gece daha ekledik ve böylece Rabbinin mikatı (tayin ettiği vakit) tam kırk gece oldu. Musa, kardeşi Harun'a şöyle dedi: Kavmim içinde benim yerime geç, ıslaha çalış ve bozguncuların yolundan gitme!
Süleyman Ateş Meali
Musa ile otuz gece (bana ibadet etmesi için) sözleştik ve buna on gece daha kattık. Böylece Rabbinin tayin ettiği vakit, kırk geceye tamamlandı. Musa, kardeşi Harun'a dedi ki: "Kavmim içinde benim yerime geç, ıslah et, bozguncuların yoluna uyma."
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Mûsa ile otuz gece için vaatleştik. Ve bunu, bir on ekleyerek tamamladık. Böylece Rabbinin belirlediği süre kırk geceye ulaştı. Mûsa, kardeşi Hârun'a dedi ki: "Toplumum içinde benim yerime sen geç, barışçı ol, bozguncuların yolunu izleme!"
Yusuf Ali (English)
We appointed for Moses thirty nights, and completed (the period) with ten (more): thus was completed the term (of communion) with his Lord,(1100) forty nights. And Moses had charged his brother Aaron (before he went up): "Act for me amongst my people: Do right, and follow not the way of those who do mischief."(1101) *