Nevevi Kırk Hadis Şerhi



Yüklə 2,71 Mb.
səhifə21/57
tarix17.12.2017
ölçüsü2,71 Mb.
#35128
1   ...   17   18   19   20   21   22   23   24   ...   57

(1) Ahmed, Tirmizi ve İbni Mace tahric etti, Hakim doğruladı (2) Hadis hasendir, Ahmed Müsnedde tahric etmedi ve Abdullah bin Amrrivayetetmedi, fakat Ebu Saidi Hudri’den Nesai, EbuYa’la ve Taberani tahric etti. (3) Ahmed ve Bezzar tahric etti,Heysemidedi ki:Adamları sahih rivayet adamlarıdır. (4) Hadis zayıftır, ibni Abbas’tan Ebu Ya’la ve İbni Asakir tahric etti. (5) Hadis sahih değildir, Deylemi müsnedül firdevs’te tahric etti. (6) Zayıftır, senedinde Ali bin Zeyd bin Cüd’dan,var. İbniUyeynu vebaşkası O’nu zayıf saydı. (7) Ebu Nuaym Hilye’de zikretti 2/359

Taberani Ubade binSamit’ten merfu olarak tahric ettiki:Kul namazaını muhafaza eder, abdestini, rükusunu, secdesini ve içideki kıraatını güzelce yerine getirirse, (namaz) ona der ki:Sen beni koruduğun gibi Allah’ta seni korusun, ve göğe çıkarılır, ta Allah’a varıncaya kadar, oun nuru olur, ve sahibine şefaat eder. (1), O, mü’miner için nurdur,özellikle Ebudderda’nın dediği gibigece namazı böyledir. Gece karanlığına kabirkaranlığı için iki rekat, Rabia bir müddet gece virdine ara vermişti, biri rüyasında geldive ona şu şiiri okudu: Namazın nurdur, ibadetyatmak,uykunnamaza zıt ve inat oldu.

(S: 428) O, kıyametin karanlıklarında, sıratta mü’minler için nurdur, nurlar amellerinegöre taksim edilir. Müsned, ve İbni Hibban’ın sahihinde Abdullah bin Abr’dan peygamber (sav)’in şöyle buyurduğu rivayet edildi: Peygamber (sav) namazı zikretti ve buyurduki: Kim onu muhafaza ederse, ouniçin kıyamet günü nur, bürhan ve kurtuluş olur,kim de onu muhafaza etmezse, onuniçin nur, bürhan ve kurtuluşolmaz” İbi Hibbandoğruladı”

Taberani nazar bulunan bir isnatla ibni Abbas ve Ebu Hureye’den peygamber (sav)’in şöyle buyurduğunu tahric etti:Kim beş vakit namazları cemaatla kılarsa, ilkgeçentopluluk içerisinde sıratı çakan şimşek gibi geçer, vekıyamet günü dolunay gecesi, yüzü ay gibi parlayarak gelir.” (2)

Sadakaya gelince: O buhandır, Bürhan güneşin yüzüne karşı gelen parıltıdır, Ebu Musa hadisi bundandır. Mü’minin ruhu cesedinden, güneşin bürhanı gibi bürhanla çıkar, kesindelil de bundan dolayı, delil olduğu şeye delilliğinin açıklığı için bürhan diye isimlendirilmiştir. Aynı şekilde sadaka da imanın sahihliğine bürhandır, sadaka ilegönül hoşnutluğunun bulunmasıimaın tadının bulunduğuna alamettir.abdullah bin Muaviye el Ğadiri Peygamber (sav)’den şöyle buurduğunu rivayet etti:Kim şu üç şeyi yaparsa imanı tadıı bulur: Kimtek Allah’a ibadet edere, ve o kendisinden başka ilah olmayan Allah’tır,malının zekatını hersenekendisine gelmeküzere gönül hoşluğuyla verirse” Bunu ebu Davud tahric etti. (3)

Az önce gönül hoşluğuyla malının zekatını çıkaran kimsehakkındaki Ebuddarda zikretmiştik: dedi ki: Buyuruyordu ki: Bunu ancak mü’min yapar. Bunun sebebi de malı nefisler sever ve ona karşı cimridir, nefis malı Allah içi çıkarmaya izin verince, buAllah’a ve vaad ve tehdidine imanıın sahihliğine delildir. Bunun için peygamber (sav)’den sonra Araplar zekatı vermediler ve Ebu Bekir onlala savaştı, yine namazda müslümanlığın sahihliğine delildir.

İmam Ahmed ve Tirmizi Ka’b BinUcra’dan peygamber (sav)’in şöyle buyurduğunu tahric etti: (S: 429) Namaz bühandır”İnsanlarla Allah’tan başka ilaholmadığına,ve Muhammed’in Allah rasulü olduğuna şahitlik edinceye , namaz kılıncay ve zekat verinceye kadar savaşmakla emrolundum” hadisinin şerhinde deiki: Namaz küfürle islam veiman arasında ayırıcı birfarktır.Yineo kıyametgünü kişininilk hesaba çekilecek olduğu şeydir, eğer kişinin namazı tamam olursa,kurtulur, daha önce namazı muhafaza eden hakkında Abdullah bin Amr4ınşu hadisini zikretmiştik: Kıyamet günü onuniçin nur, bürhanve kurtulu olur”

Sabra gelince: O ziyadır ıışktır, ziya güneş ışığı gibi, ayın zıddına olarak içerisinde bi nevi sıcaklık ve yakma bulunan nurdur, çünkü ay halis nurdur, içerisinde yakma yoktur. Allah azze ve celle buyurduki: Andolsun ki biz,Musa ve Harun’a takva sabibleri bir ziya,bir öğütve furkanı verdik)(5) Her nekadar tevrattanurolduğunu zikretti ise de böyledir, buyurduğu ki:Biztevrat-ı idirki, onda ve hidayet vardır) (6) fakat içerisinde zorluklar, ağırlıklar olduğu için ziya ağırlıktadır. İçerisinde müsamaha vehaniflik bulunduğu için Muhammed

______(1) Taberai Kebir’de tahiric etti. Bezzar’da benzerini tahric etti, Heysemi dedi ki: Senedinde Ehvas bin Hakim var, İbnil Medini ve İcli güvenilir, ve bir topluluk zayıf saydı, geri kalan adamları güvenilir sayılmıştır. (2) Tabirani Evsat’ta tahriç etti,seedinde Bakiyye ibnil Velid var, o müdellistir. (3) Ebu Davud, Taberani sağir’de, Begavi Marifet’te ve Tarih’te tahric etti.ebu Davud hadisi munkatı’dır, başkalarınki muttasıldır.

(4) Yunus: 5 (5) Enbiya: 48 (6) Maide:44 (sav)’in şeriatını nurdiye vasfetti,Allah teala buyurduki: (Allah’tan buyurduki: Allah’tan size birnur ve apaçık bir kitap geldi) (2) Vebuyurduki: Yanlarıdaki Tevrat ve incilde yazılı bulduklarıve elçiye o ümmi peygambere uyanlar (varya), işte opeygamber onlaraiyiliği emreder, onlarıkötülükten meneder, onlara temiz şeyleri helal,pis şeyleri haram kılar.Ağırlıkları ve üzerlerindeki zincirleri indirir. O peygambere inanıp onasaygı gösteren, ona yardım eden ve onunla birlikte gönderilen nur’a (kurana) uyanlar var ya işte kurtuluşa erenler onlardır) (2) (S: 430) Sabır nefse meşakkatli olunca, nefis mücadelesi veonu hapsetmeye muhtaçtır, onuhevasından engellemek ziya olmuştur, nefis mücahedesi ve onu hapsetmeye muhtaçtır, onu hevasındanengellemek ziya olmuştur, çünkü sabrın sözlükte manası: Hapistir.Sabırölürmesi de bundandır:O, öldürülünceye kadaradamın hapsedilmesidir.

Övülen sabrın çeşitleri vardır: Allah’a taatta sabır ondandır, Allah’a masiyetlere karşı sabır ondandır, Allah’ın takdiratına karşı sabır ondandır,taat ve haramara karşı sabır elem verci taktdirata sabırdan daha üstündür,bunuselef açıkça ifadeetti, Said bin Cübeyr,Meymunbin Mihran onlardandır. Zayıf birisnatla merfu olarak Ali (r.a)’den rivayetedildi:Masiyete karşısabırda kuliçinüç yüz derece yazılır,taat üzeresabırdakul içi altı yüz derece, masiyetlere karşı sabırd, çünkü nefsi kendisiyle çekiştiği haldekul Allah için şehvetlerini terk ediyor, bununiçin sahihhadiste geldiki: Alla azzeve celle buyuruyorki: Adem oğlunun her ameli kendisinedir, ancak oruç müstesna, o benim içindir, ve ona benmükafatvereceğim, (çünkü) şehvetlerini,yemesini ve içmesini benim için ter etmiştir (Adem oğlu) (4) Yine oruçta, oruçlu için açlık ve susuzluk olması dolayısıyla acı vereci kaderlere de sabır vardır. Peygamber (sav7oruç ayını sabır ayı diye isimlendiriyordu. (5)

Beni Süleym’den bir adam peygamber (sav)’in şöyle buyurduğunu rivayet etti: Muhakkak ki oruç sabrın yarısıdır” Belki de onun sabrın yarısıoluşunun sırrına vakıf olmak temizliğin imanınyarısıoluşununsırrına vakıf olmaktan daha zordur”

Kur’an lehinde veya aleyhide huccetti” Allah teala buyurduki: biz kurandan öyle birşey indiriyoruz ki, o mü’minler için bir şifa ve rahmettir,zalimlerin ise yalnızca ziyanını artırır) (6) Selef ten biri dedi ki: Kurana kimse oturupta selametli olarakkalkmaz,ya kar eder, veyazarar eder,sonra bu ayeti okudu.

Amr bin Şuayb4tan rivayet edildi, O’da babasından, O’da dedesinden peygamber (sav)’in şöyle buyurduğunu rivayet etti:Kıyamet günü kuran bir adam şekline girdiriir, kuranı taşıyan hafız ola ve emrine muhalefeteden bir adam getirilir, kuran ona karnı içine çökmüş zayıf biradam şeklinde gösterilir ve derki:Ya Rabbi! Beniona taşıttın, neşerli taşıyıcıdır: hudumu aştı farzlarımı zayi etti,masiyetlerime bindi, taatımı terk etti, kendisine senin işin onunladır (sanaalmıştır deniliyinceye kadar,delillerle onu atmayadevameder, sonra onun elinden tutar,ta burnunun üzerineateşe atıncaya kadar onu bırakmaz, onu taşıyan ve emrini koruyan salih bir adam getirilir, zayıf bir adam şeklinde ona gösterilir ve derki: Ya Rabbi!Beni ona taşıttın, o ne hayırlı taşıyıcıdı, hududumu korudu, farzlarımla amel etti, masiyetimden kaçındı ve taatıma uydu, oun lehine deliler ortaya atmaya devameder hatta kendisine0 O sana bırakılmıştır denir, eliden tutar, ona ipek hulle giydirinceye ve kıral tacı takıncaya ve (cenet) içkisinden içirinceye kadar bırakmaz” (7)

İbni Mesud (r.a) dedi ki: Kuran şefaateip şefaatçi kılınandır, doğrulamış çekişmecidir,kim onu önünde kılarsa onun cennetegötürür, kim arkasına atarsa, onu ceheneme çeker” (8)

_______


(1) Maide: 15 (2) A’raf: 157 (3) Sabit değildir, Deylemi müsnedül firdevs’te, İbnil Cevzi Uydurmalar’da tahric etti. (4) Hadis kutsi sahihtir, Ebu Hureyre4den bu lafızla Buhari, Müslim, Ahmed tahric etti. (5) Sahihtir, Selmanı Farisi’den İbniHuzeyme veBeyheki tahric etti. (6) İsra: 82 (7) Sahihtir, Abdullah bin Amr’dan Bezzar tahric etti, Heysemi dedi ki: İbni ishak güvenilir, fakat müdellistir gerikalan adamlar güvenilirdir. (8) Taberani Kebir’de İbni Mesud’dan tahriç etti, Beyheki Cabir’den tahric etti . Heysemi Rabi’nin Bedr var, o metrüktür,dedi.

Yine odan rivayet edildi: Kuran kıyamet günü gelir, sahibi için şefaat eder, cenete önder olur, veya aleyhinde şahitlik eder, cehenneme götürücü olur,”

Ebu Musa el Eşari dedi ki: Bu kuran sizin için bir ecir vealeyhinize günaholur. (S: 432) kurana uyunuz,kuran size uymasın, kim kurana uyarsaonu cenet bahçelerine indirir,kime de kuran uyunuz,kuran size uymasın, kim kurana uyarsa onu cennet bahçelerine idirir,kime de kuran uyarsa,kuran onu ensesinden süratla cehenneme atar” (1)

İnsanlardan hepsi nefsini satar, ya azad eder,veya onu helak eder” İmam Ahmed ve İbniHibban Ka’b bin Ucra’dan peygamber (sav)’in şöyle buyurduğunu tahric etti. İnsanlar sabah vakti iki gurup çıkan, nefsini satanlardır,ya onu nefsini azad edici,ya da helak edicidi” Diğer bir rivayette Taberani tahric etti: -İnsanlar sabah vakti iki grup çıkanlardır, (Bir grup) nefsini satar ve helak ede, ve (bir grup) nefsini çeker ve onu azad eder” Alllah azze vecelle buyurdu ki: Nefse ve ona bir takım kabiliyetler verip de iyilikve kötülüklerini ilham edeneyeminederim ki, nefsini kötülüklerden arındıran kurtuluşa ermiş, onu kötülüklere gömen deziyan etmiştir) (2)Manası: Nefsini Allah’ın taatıyla temizleyen kurtulmuştur, ve onu masiyetlerle tuzak kuran zarar etmiştir, taat nefisleritemizler, yükseltir, masiyetler nefse tuzak kurar, ve onun belini kırar, alçaltır, toprağa gönülmüş gibi olur.

Hadis her insanın ya nefsinin helakine, ya da kurutuşunakoştuğunaişaret etti. Kim Allah’ın taatına koşarsanefsini Allah içinsatmıştır ve onu Allah’ın atabından azadetmiş kurtarmıştır)Kim de Allah’ınmasiyetinde koşarsanefsini alçaltmakla satmıştır, Allah’ın atabını gerektirecek günahlarla nefsini helak etmiştir, Allah teala buyurduki: Allah’ın aabını gerektirecek günahlarla nefsinihelak etmiştir, Allah teala buyurduki: Allah cennet karşılığında mü’minlerden canlarıı ve mallarını satın aldı şu kavline kadar O halde onunla yapmış olduğunuz bu alışverişinizden dolayı sevinin.işte bu, gerçekten büyük bir kazançtır. (3) Ve Allah teala buyurduki: insanlardan öyleleri de vardır ki,Allah’ın rızasını almakiçin kendini vemalını feda eder.Allah da kullarına şefkatlidir) (4).Ve:dedi ki: gerçekten hüsrana uğrayanar,kıyamet günü hem kendilerine hemdeailelerini ziyana sokanardır. Bilesinizki,bu apaçık hüsrandır)(5).

Sahihaynde EbuHureyre (r.a) dedi ki: Allah teala kedisine şu ayeti indirince (S: 433) Yakın aşiretini uyar) (6) Rasululluh (sav) buyurduki: Ey Kureyş nefislerinizi Allah’tan satın alınız, Allah’tan gelen birşeye karşı size bir faydaveremm, Ey Abdul WMuttabil oğulları Allah’tan geleck bir şeye karşı size bir fayda veremm” Buhari’nin rivayetinde de”Ey Abdu Menaf oğulları, nefisleriniz Allah’tan satınalınız,ey Abdul Muttalib oğulları nefislerinizi allah’tan satın alıız, Allah’tan gelecek birşeye karşı size bir fayda veremem, Ey rasululah’ın halası, ey Muhammed’in kızı Fatıma nefislerinizi Allah’tan satı alınız, Allah’tan gelcek bir şeyi sizin için defetme yetkisine sahip değilim.”

Müslimin rivayetinde de: Kureyşi çağırdı ve toplandılar, genel ve özel olarak buyurduki: Ey Ka’b binLüey oğulları, nefislerinizi ateşten kurtarınız, ey Müre bin Ka’b oğulları Menaf oğullarınefislerinizi ateşten kurtarın ey Haşim oğullları nefisleriniziateşten kurtarınız,eyabdul Muttalib oğullarınefislerinizi ateşten kurtarınız, ey Fatıma nefsini ateşten kurtarınız, ey Abdul Muttalib oğulları nefislerinizi ateşten kurtarınız, ey Fatıma nefsini ateşten kurtar. Ben siziniçin Allah’tan gelecekbir şeyi defetme yetkisine sahip değilim.

Taberani ve Haraiti İbni abbas’tan merfu olarak tahric etti:Kim sabahlayınca: Bin defa sübhanellahive bihamdihi derse muhakkak nefsini Allah’tan satın almıştır, gününün sonunda ateşten azadolmuş olur (7)

Seleften bazıları nefislerini mallarıyla Allah’tan satın aldı, onlardan bazıları Habib Ebu Muhammed gibi malınısadaka verdi (8),bazısı ağırlığınca üç veya dörtdefa Halid bin Tahhan gibi gümüşsadaka verdi (9) Kimisi salih amellerdegayret gösteriyorve diyorduki:Ben ancak esirim esaretten kurtulmak için çalıyorum, Amr bin Utbe onlardandır, bazısı diyeti miktarınca günde on iki bin tesbih (sübhanellah)çekiyordu, sanki adam öldürmüş tediyetini

_____________

(1) Ebu Nuaym Hilye’de tahric etti. (2) Şems: 7-10 (3) Tevbe: 111 (4) Bakara: 207 (5) Zümer: (6) Şuara: 214 (7) Zayıftır, Taberani Evsat4ta tahric etti, Heysemi dedi ki: Senedinde bilmediğim vardır. (8) Ebu Nuaym Hilye’de zikretti (9) Hatib Bağdadtarihindezikretti.

ödüyor. Hasan dedi ki: Mü’min dünyada esaretini kurtarmak için esir gibidir. Allah’a kavuşuncaya kadar hiçbir şeyden emin olmaz.(S: 434) dedi ki: Ey Adem oğlusen kar etmek için gelipgidiyosun, gayretin nefsin (onukurtarmak) onun, sen ebediyen onun gibikar edemezsin.EbuBekir bin Ayyaş dedeki: Bengençken bir adam bana dedi ki: Dünyada gücün yettiğince boynunu ahiretköleliğinden kurtar, çünkü ahiret esiri ebediyyenserbest bırakılmayandır, dedi ki: Vallahionuhiç unutmadım(1)

Selefin biri ağlıyor ve şöyle diyordu:Benim iki nefsim canım yoktur, ancak benim bir nefsim vardır, eğer giderse bir diğerini bulamam.

Muhammed İbnil Hanefiyye dedi ki: Allah azze ve celle ceeti sizin nefislerinize bedel kıldı, nefislerinizibaşkabirşeyle satmayınız (sadece cenet karşılığında satınız) (2) Yine dedi ki:Kimin nefsi kedisine cömert olursa, onunyanında dünyanın değeri olmaz (3) Denildiki: değer bakımından insanlarınen büyüğü kimdir? dedi ki:Dünyanın hepsini nefsi için tehlike görmeyendir. Mütekaddimindenbiri şöye şiirsöylei.

Nefis nefisle onun Rabbine bedel veriyorum bütünyaratıklar içinde onun bedeli yoktur onunla ahirete sahib olunur. Eğer onu dünyadan bir şeye karşılığıda satarsam o aldanmadır.Eğer elde edeceğimbir dünyalık karşığı nefsim giderse nefsim vebedeli de gider.

(1) Ebu Nuaym Hilye4de zikretti: 304 (2) Ebu Nuaym Hilye’de zikretti 3/ 176-177 (3) Ebu Nuaymhilye’de zikretti 3/176

YİRMİ DÖRDÜNCÜ HADİS

ALLAH’IN FAZLI KEREMİ VE KUDRETİ

Ebu Zerril Ğıfari (r.a)’den O’da, Peygamber (s.a.v)’den rivayet etti. Peygamber (s.a.v) Rabbinden rivayet etti, Allah teala buyurduki: Ey Kulllarım! Ben zulmü nefsime haram kıldım, ve sizi aranızda da haram kıldım, birbirinize zulmetmeyeniz. Ey kullarım! Hepiniz dalalet etsesiziniz, ancak benim hidayet ettiğim müstesna, benden hidayet isteyiniz, sizi hidayet edeyim. Ey kullarım! Hepiniz açsınız, ancak benim yedirdiğim müstesna, benden yemek isteyiniz, sizi yedireyim. Ey kullarım! hepiniz çıplaksınız, ancak benim giydirdiğim müstesna, benden elbise giydirmemi isteyiniz, sizi giydireyim, ey kularım! siz gece gündüz hata ediyorsunuz, ve ben günahların hepsini bağışlıyorum, benden bağışlanma isteyiniz sizi bağışlayalım. Ey kullarım! Siz bana zarar veremezsiniz, ve bana fayda veremezsiniz. Ey kullarım! Eğer sizin önceleriniz, sonralarınız, insanlarınız, citdleriniz sizde en takva sahibi bir adamın kabi üzere olsa hepiniz takva sahibi olsa bu benim mülkümden bir şeyi ziyadeleştirmez. Ey kullarım! Eğer sizin önceleriniz, sonralarınız, insanlarınız, cinleriniz, sizden en fasık adam benim mülkümden bir şeyi ziyadeleştirmez. Ey kullarım! Eğer sizin önceleriniz, sonranız, insanınız, cinniniz, sizden en fasık bir adamın kalbi üzere olsa hepiniz en fasık adamın kalbi üzere olsa hepiniz en fasık adam gibi olsanız bu benim mülkümden bir şey noksanlaştırmaz. Ey kullarım! Eğer önceniz, sonranız, insanınız, cinniniz, (S: 436) Yüksek bir yerde durup benden istese, herkese istediğini veririm bu benim katımdakini noksanlaştırmaz, ancak iğnenin denize daldırıldığı zaman denizden noksanlaştığı kadardır. Ey kullarım! Bunlar ancak sizin amellerinizdir, ben onları yazıyorum, sonra size tam karşılığını vereceğim, kimbir hayır bulursa Allah’a hamdetsin, kim bundan başka birşey bulursa, nefsinden başkasını kınamasın.” Bunu Müslim rivayet etti.

Bu hadisi Müslim Said bin Abdul Aziz rivayetinden tahric etti, O’da Ebu Esma’dan, O’da Ebu Zer’den O’da peygamber (s.a.v)’den rivayet etti. Lafzıyla değil, fakat dedi ki: Hadisi bin Abdul Aziz dedi ki: Ebu idris el Havlani bu hadisi anlatırken iki dizi üzerine çökerdi.

Yine Müslim Katade bin ebi Gılabe’den tahric etti. O’da Ebu Esma’dan O’da Ebu Zer’den, O’da peyamber (s.a.v)’den rivayet etti, lafzıyla değil, fakat dedi ki: Hadisi Ebi İdris’in siyakı gibi akışı gibi siyaklandırır, ebu idris hadisi daha tamdır.

İmam Ahmed Tirmizi ve İbni Mace Şehr bin Havşeb’ten tahric etti. O’da Abdurahmanbin Ğanm’dan O’da Ebu Zer’den şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (s.a.v) buyurduki: Allah teala buyuruyorki: Ey kullarım hepinizi dalalet sahibisiniz, ancak benim hidayet ettiğim müstesna, benden hidayet isteyin, sizi hideyet edeyim, hepiniz fakirsiniz, ancak benim zenginleştirdiğim müstesna, benden isteyim sizi rızıklandırayım, hepiniz günahkarsınız, ancak afiyette kıldığım müstesna, sizden biriniz bilse ki ben mağfiret etmeye kudret sahibiyim, benden mafiret dileseydi, onu mağfiret eder ve umursamazdım, eğer sizin evveliniz ahiriniz sonuncusunuz), diriniz, ölünüz yaşınız, kurunuz kullarımdan en takva adamın kalbi üzere toplansınız, bu benim mülkümü sivri sinek kanadı kadar artırmaz, eğer sizin evvelisiniz, sonuncunuz, diriniz ölünüz, yaşınız, kurunuz yüksek bir yerde toplansa ve sizde her insan arzusunu istese, sizden her isteyene verirdim, ve bu benim mülkümden eksiltmezdi, ancak sizden biriniz denize uğradığı ve içerisine bir iğne daldırdığı sonra kaldırdığı gibidir, bu da benim cömert vacid bula macidim mecd sahibi, büyüklük sahibiyim, istediğimi yaparım, ver işim söz, atabım sözdür, benim işim birşey murad ettiğim zaman, ona ol deyişimdir, o hemen oluverir” (S: 437)Bu Tirmizi’nin lafzıdır, dedi ki: Hadis hasendir, bunu Taberani de mana ile Ebu Musa el Eşari’den tahric ette, ancak isnadı zayıftır.

Ebu Zer hadisi hakkında imam Ahmed: O şam ehlinin şerefli hadisidir.

Ey kullarım ben zulmü nefsime haram kıldım” Yani kendi nefsini kullarına zulümden men etti, Allah azze ve celle buyurduki: Ben kullara zulmedici değilim) (1) Ve: Allah alemlere zulmetmek istiyor değildir.) (2) Ve: Allah kulllar için zulüm istiyor değildir.) (37 Ve: Allah alemlere zulmetmek istiyor değildir.) (4) Ve: Rabbin kullara zulmedici değildir) (5) ve:

(1) Kaf suresi: 29 (2) Ğafir: 31 Ali İmran: 108 (4) Fussilet: 46 (5) Nisa: 40

Şüphesiz ki Allah hiçbir şeklide insanlara zulmetmez) (1) Ve: Allah zerre ağırlığınca zulmetmez) (2) Ve: Her kim mü’min olarak iyi olan işlerden yaparsa, artık o, ne zulümden, nede hakkının çiğnenmesinden korkar.) (37 Buna benzer kurada çoktur,, o Allah’ın zulme de gücü yettiğine delildir, fakat kullarına fazladan ve cömertliğinden dolayı bunu yapmıyor. Alimlerden çoğu zulmü: Birşeyi yerinden başka bir yere koymak diye tefsir eti.

Bazıları: Başkasının mülkünde izni dışında tasarruf etmektir diye tefsir etti, buna benzer İyas bin Muaviye’den ve başkasından da nakledildi, onlar delerki: Zulüm O’nun Allah’ın hakkında imkansızdır, başkası hakkında da nakledildi, onlar derlerki: Zulüm O’nun (Allah’ın) hakkında imkansızdır, başkası hakkında düşünülebilir (S: 438) Çünkü Allah’ın yaptığnın hepsi kendi kökünde tasarrufudur, Ebu Esved edDüelie İmranbin Husayn kendisine kader hakkında sorunca buna yakın cevap verdi. (4)

Ebu Davud ve İbni Mace Ebu Sinan Said bin Sinan’dan tahric etti. O’da Vehb bin Halid el Hımsi’den, O’da İbnid Deylemi’den rivayet etti, İbniddeylemi Übey bin Ka’bı şöyle derken işitmiş: Eğer Allah göklerinin ve yeryüzünün ehlini azapladırsayı, onları azaplandırırdı ve zalim de olmazdı, eğer onlara rahmet etse rahmeti onların amellerinden daha hayırlı olur. O ibni Mesud ‘a gelip O’da böyle söylemiş, sonra Zeyd bin Sabit’e geliş Peygamber (s.a.v)’den rivayetle bu şekilde anlatmış (5) Bu hadiste görüş var. Vehb bin Halid bu konuda ilimle meşhur değildir. (6), şu manaya yorumlanabilir: Eğer onlara azap istemek istesiydi yaptıklarına karşı azap edeceği bir şeyi onlara takdir ederdi, o vakit onlara zulmeden olmazdı, kullarının fiilii yaratmış olması ve o filler içinde de zulüm olması Allah’ın zulümle vasfedilmesini gerektirmez, yine yaratması ve takdir etmesi olduğu halde kulların yaptığı diğer çirkinlikler ile de vasıfladırılamaz, çünkü kullarıın fiilleri onun yaratıkları ve mefularıdır, ve o, onlardan bi şey ile vasıflandırılamaz, ancak kendi sıfatı ve fiilleriyle meydana gelen şeylerle vasıfladırılır, Allah en iyisini bilir.

Onu sizin aranızda da haram kıldım, birbirinize zulmetmeyin” Yani Allah teala zülmü kullarına haram kıldı, ve kendi aralarında birbirlerine zultemyi yasakladı, her kulun başkasına zulmetmesi haramdır, zulümde kendi zatı itibarıyla haramdır. Zulüm iki çeşittir:

Birincisi: Nefse zulmetmek, en büyüğü şirktir, Allah teala buyurduki: Muhakkak ki şirk büyük bir zulümdür) (7) Muhakkak ki müşrik yaratılanı yaratıcı şerrinde kılıp ona tapmış ve onu ilah edinmişti, bu da eşyayı başka yerine koymaktır, kuranda zalimlere yapılan tehdidlerden çoğuyla müşikler murad edilmiştir, Allah teala buyurduki: Kafirler zalimlerinta kendileridir.) (8) Sonra onun ardından cinsinin değişikliğine göre büyük ve küçük masiyetler gelir.

İkincisi: Kulun başkasına zulmetmesi, o da bu hadiste zikredilmiştir, peygaber (s.a.v) veda hutbesinde buyurduki: Bu günümüzün haramlığı gibi,bu ayınızın haramlığı gibi, bu bedenizin haramlığı gibi, kanlarınız, mallarınız, ırzlarınız haramdır.” (9) Kurban günlerinde teşrik günlerininin ikincisinde bu hutbeyi okuduğu rivayet ediniz, bir rivayette de: Sonra buyurduki: Beden uyunuz ve yaşayınız, dikkat ediniz, birbirinize zulmetmeyiiz, müslüman bir kişinin malı göül hoşnutluğu dışında helal olmaz” (10) Sahihaynde İbnii Ömer Peygamber (s.a.v)’den şöyle buyurduğunu rivayet etti: Kıyamet günü zulüm zulümattır” Yine sahihaynde Ebu Musa ElEşari Peygamber (s.a.v)’den şöyle buyurduğunu rivayet etti: Allah zalime kadar mühet verir, tuttumu bırakmaz sonra şunu okudu: Rabbin haksızlık eden memleketleri yakadığında, O’nun yakalayışı işte böyle şiddetlidir). Şüphesiz O’nun yakalamış pek elem vericidir, pek çetindir. (11) Sahihi Buhari’de Ebu Hureyre peygamber (s.a.v)’den şöyle buyuduğunu rivayet etti: Kimin yanında kardeşinin hakkı varsa, dinar ve dirhemin olmadığı yerde iyiliklerindenkardeşi için alımadan, ondan helallık dilesin, eğer (kıyamet güü) iyilikeri yoksa kardeşinin kötülüklerinden alınır vekedisine atılır”

(1) Yunus: 44 (2) Nisa: 40 (3) Taha: 112 (4) Sahihi Müslim: 2650 (5) Sahihtir, Ebu Davud ve İbni Mace tehric etti, ibni Hibban doğruladı. (6) Sabit olan bunun zıdıdı, O güvenilirdir, O’na Ebu Davud, İbni Hibban, Zehebi ve İbni Hacer güvenilir dedi.(7) Lokman: 13 (8) Bakara: 254 (9) Sahihtir, Ebu Bekre’den Buhari ve Müslim tahric etti. (10) Ahmed tahric etti, senedinde Ali bin Zeyd bin Cüd’an var O zayıftır. (11) Hud: 102

Ey kullarım hepiniz dalalettisiniz, ancak benim hidayet ettiğim müstesna, benden hidayet isteyin ki sizi hidayet edeyim, ey kullarım hepiniz açsınız, ancak benim yedirdiğim müstesna, benden yemek talep edeniz sizi yedireyim ey kularım! Hepiniz çıplaksınız ancak benim giydirdiğim müstesna, benden giydirme talap ediniz sizi giydireyim, ey kularım! Siz gece gündüz hata ediyorsunuz bense bütün günahları bağışlıyorum, benden bağışlama dileyin sizi bağışlayayım” Bu din ve dünya işlerinde menfaat sağlam ve zararları def etme hususunda nefisleri için hiçbir şeye sahip değillerdir, Allah kime hidayet ve rızık ihsan etmeişse, o dünyada bu ikisinden mahrum kalır. Allah kiin günalarını bağışlama lüfunda bulunmamışsa, ahirette onun hataları onu helak eder.

Allah teala buyurduki: Allah kime hidayet ederse, işte o halkka ulaşmıştır, kimi de hidayetten mahrum ederse, artık onu doğruya yöneltecek birini bulamazsın) (1) Bunun gibi kuranda çoktur, Allah teala buyurduki: Allah’ı insanlara açacağı herhangi bir rahmeti tutup hapseden olamaz. O’nun tuttuğunu O’nun sonra salıverecekde yoktur. O, üstündür, hikmet sahibidir. (2) Ve: Allah şüphesiz rızık veren vemetin sağlam kuvvet sahibidir) (3) Ve: Allah’ın katından rızık isteyin ve O’na ibade edin (4) Ve: Yeryüzünde yürüyen her canlının rızkı ancak Allah’ın üzerinedir) (5)


Yüklə 2,71 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   17   18   19   20   21   22   23   24   ...   57




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin