Nevide akpinar dellal matthias gleitze katarzyna wado

ERIC-EMMANUEL SCHMITT’İN “İBRAHİM BEY VE KURAN’IN ÇİÇEKLERİ” VE “NUH'UN ÇOCUĞU” ROMANLARININ KÜLTÜRLERARASI EĞİTİM DEĞERİ AÇISINDAN İNCELENMESİ

Prof. Dr. Nevide AKPINAR DELLAL, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, [e-mail]

Arş. Gör. Eşe Büşra AKIN, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, [e-mail]

ÖZET

Dünyada insanın varolma serüveni ile birlikte farklı cinsler, farklı renkler, farklı düşünenler ve farklı kültürler olmuştur. İnsan, düşünebilen akıllı bir varlık olması itibarıyla yaşama biçiminde farklılıklar yaratabilmesi ile eşsiz bir varlıktır ve bu nedenle de bulundukları yerlerde farklı düşünüş ve yaşayış biçimleri ile farklı kültürler oluşturmuşlardır. Dünyada bugün 200 kadar devlet vardır. Her devlet de kendi içinde farklı kültürü, siyasal ve ekonomik yapısı ile birbirinden ayrılmaktadır. Bir topluma özgü değerler, o toplumun kültürünü belirler. Ayrıca devletlerler içinde de farklı özelliklerde gruplar, farklı siyasi görüşler, farklı yaşayış biçimleri vardır. İnsanlar içinde bulundukları kültürü yansıtırlar ve genellikle onun temsilcileridir. Bu olduğu gibi kabul görmesi gereken bir gerçek olmasına rağmen, ırk, etnik köken, renk, inanç, cinsiyet ve farklı siyasi görüş gibi farklılıklar, dünyada bugüne kadar aşağılama ve ayrımcılığı beraberinde getirmiş ve büyük insanlık dramları oluşmuştur. En çok da farklı dinlere mensup kültürler arasında, tarih sahnesinin acı ve kederle örüldüğü görülür. Bugün bir kültürün diğer kültürü, kendi kültürü ile ilgili olan bakış açılarını ve değer yargılarını bir tarafa bırakarak nesnel bir şekilde anlamayı denemesi, yargılamaksızın diğerine hoşgörü çerçevesinde saygı duyması, insanın heryerde insan olduğu gerçeğinin kabul edilmesi için farkındalık yaratma çalışma ve çabaları sürmektedir. Eric-Emmanuel Schmitt de, bir yazar olarak aynı ünlü filozof Immanuel Kant gibi tüm farklılıklara rağmen farklı dinlerden insanların da birlikte barış içinde yaşayabileceği konusunu eserlerinde işleyerek, insanın insan konusundaki bilgisizliğinden dolayı yaşanan hoşgörüsüzlük ve ötekileştirme sorununa çözüm arar. Bu çalışmada, yazarın “İbrahim Bey ve Kuran’ın Çiçekleri” ve “Nuh'un Çocuğu” romanları, kültürlerarası eğitim değeri açısından incelenmiştir. Araştırmada, spesifik bir “yazın eleştirisi” metodu olan “yorumbilimsel yaklaşım” çerçevesindeki “içkin yazın eleştirisi yöntemi” kullanılarak, eserler bir bütün olarak görülmüş ve yorumlanmaya çalışılmıştır. İçeriklerden sistematik veriler kazanılmaya ve verilerden çıkarımlarda bulunulmaya çalışılmıştır. Yorumlar yapılırken tarihsel-kültürel bağlam bilgisi de göz önünde bulundurulmuştur.

Anahtar sözcükler: Kültürlerarası eğitim değeri, kültürel değerler, kültürel farklılıklara saygı, Eric-Emmanuel Schmitt, İbrahim Bey ve Kuran’ın Çiçekleri, Nuh'un Çocuğu

ALMANCA HAZIRLIK SINIFI ÖĞRENCİLERİNİN ‘DİL-KÜLTÜR İLİŞKİSİ’NE YÖNELİK ALGILARININ İNCELENMESİ

Prof. Dr. Sevinç Sakarya Maden, Trakya Üniversitesi, [e-mail]
ÖZET

Birçok üniversitede olduğu gibi Trakya Üniversitesinde de eğitim dili tamamen veya kısmen yabancı dilde olan ve zorunlu hazırlık eğitimi koşulu bulunan lisans programları mevcuttur. Bu programlardan bir tanesi de Almanca Öğretmenliği Lisans Programıdır. T. Ü. Eğitim Fakültesi Almanca Öğretmenliği lisans programına yerleşen öğrencilerin lisans eğitimlerine başlayabilmeleri için yeterli düzeyde Almanca bildiklerini gösterir bir yeterlik belgesine sahip olmaları veya bir yıl hazırlık eğitimi almaları ve Avrupa Diller Ortak Ölçütler Çerçeve Programına göre B2 düzeyinde yapılan sınavlardan başarılı olmaları gerekmektedir. Ancak her ne kadar en güncel kitaplarla ve Almancayı anadili gibi konuşan Almanya’da yaşamış, Alman okullarına gitmiş öğretim elemanlarınca dersler yapılsa da bir yıllık hazırlık eğitimi sonucunda öğrencilerin çoğunun sınavlarda istenilen en düşük puanı kıl payı geçecek düzeyde başarı göstermeleri ve özellikle yaklaşık 4 aylık bir yaz tatilinden sonra hazırlık eğitimini takip eden yeni eğitim öğretim yılının başında lisans programına geçişte hazırlık eğitimi süresince öğrendiklerini büyük oranda unutmuş olmaları yıllardır çözülemeyen bir problem olarak süregelmektedir. Butzkamm (1993: 146), Decker (1996: 33) ve Börner (1998: 29) öğrenme esnasında zihindeki yeni bilgiler işlenirken, duyguların etkin bir rol oynadığını ve duyguların öğrenme sürecinin dışında tutulmasının mümkün olmadığını ortaya koymuşlardır (Aktaran: Göçer, 2013). Bu çalışmada bu sonuçlardan hareketle Almanca hazırlık sınıfı öğrencilerinin ‘yabancı dile’ yönelik algılarının metaforlar aracılığı ile ortaya konması ve yabancı dil derslerinde yeni bilginin zihinde işlenmesi ve depolanması sürecinde etkili bir rol oynayan yeni bilgiye karşı olumlu duygu ve tutumların ne düzeyde olduğunun araştırılması amaçlanmıştır. Ancak günümüzde dil öğrenmenin birincil amacı öğrenilen dili konuşan kişilerle iletişim kurabilmek olduğu için ve konuşma ve anlama üzerine kurulu iletişim yetisini kullanabilmek için ise, dilbilgisi kuralları yanı sıra etkileşime girilen kişilerin yaşadıkları topluma ilişkin kültürel değerler hakkında da bilgi sahibi olmaları gerektiğinden (Bkz. Aktaş, 2005), bu çalışmada katılımcılardan (n=117) “Dil-kültür ilişkisi……….. e/a gibidir/benzer; çünkü…………” biçimde eksik bırakılmış bir cümleyi tamamlamaları istenmiş (Bkz. Saban, 2008: 464 ve 2009: 285), elde edilen veriler ile öğrencilerin ‘dil kültür ilişkisi’ne yönelik ne tür algılara sahip oldukları belirlenmeye çalışılmıştır. Bu çalışmada nitel araştırma yaklaşımı çerçevesinde olgubilim (fenomenoloji) araştırma deseni kullanılmıştır (Bkz. Yıldırım ve Şimşek, 2005: 72). Veriler betimsel içerik analiz tekniği (Bkz. Büyüköztürk 2009: 269) ile analiz edilmiş, olumlu olumsuz metaforlar belirlenmiş ve bu metaforlar analiz edildiğinde ortak özelliklere sahip metaforlar kavramsal kategorilerde toplanmış (Bkz. Saban, 2008: 465), literatür ile tartışılmıştır.

Anahtar sözcükler: Almanca Hazırlık Öğrencisi, Dil-Kültür İlişkisi, Metafor, Fenomenoloji

ANALYSIS OF PATIENCE OF SCHOOL ADMINITRATORS IN TERMS OF SOME VARIABLES

Prof. Dr. Ercan YILMAZ, University of Necmettin Erbakan, [e-mail]

MA Student Burak GÜNER, University of Necmettin Erbakan, [e-mail]

ABSTRACT

The purpose of this study is to examine the patience of school administrators in terms of some variables. The study group consists of 373 school manager throughout Turkey. %11 of the school administrators are female and %89 are male. Patience scale was used to measure the patience of the school administrators. The patience scale developed by Schnitker and Emmons was undergone an adaptation study by Eliüşük and Arslan. According to the genders of school managers qpqatience, interpersonal patience, long term patience and short term patience point averages significantly differ in the findings. Interpersonal patience, long-term patience and short-term patience point averages don’t significantly differ according to their membership status to the union, their seniority, their educational status, the marital status of the school administrators. While the mean scores of patience, interpersonal patience and long term patience subscale don’t significantly differ according to the variable which is about the place that the school administrators work and their hometown, the short term patience point average is significantly different. While the average scores of patience, short-term patience and long-term patience sub-dimension do not significantly differaccording to the branches of school administrators, the average scores of interpersonal patience is significantly different. Patience is defined as the ability to continue to do things despite difficulties, and to be able to withstand any difficulty without getting annoyed or complained (Cambridge Online Dictionary). Individuals are faced with difficulties in many areas during their lifetime, and in these situations individuals can start to get tired of life, get bored and lose their ability to resist life. When individuals face these types of difficulties, they refer patience as both religious and secular ways of coping.

Keywords: Patience, school managers, demographic variables