Nur Tefsiri


Zalimler ahdine erişmez. ”



Yüklə 2,1 Mb.
səhifə27/28
tarix08.01.2019
ölçüsü2,1 Mb.
#92002
1   ...   20   21   22   23   24   25   26   27   28
Zalimler ahdine erişmez. ”

3 Zira Nisa Suresi 172. ayette şöyle buyurulmaktadır: “Mesih de, gözde melekler de Allah'a kul olmaktan asla çekinmezler. ”.

4 Hal ve İstikbale delalet eden bu fiil cümlesi devamlılığın göstergesidir.

1 Sad suresi, 71-73. ayet

2 Mü’minun suresi, 14. ayet

1 “İsim"bizim örfümüzde sadece isim ve alamet manasınadır. Ama Kur'an kültüründe "isim" derin bir muhtevaya sahiptir. “En güzel isimler O’nundur. ” Yani Allah'ın yüce sıfatları vardır

2 İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmaktadır: “Doğru sözlü iseniz”, yani “eğer daha layık olduğunuz hakkında doğru sözlü iseniz”(Tefsir-u Nur’is-Sekaleyn)

1 Al-i İmran suresi, 191. ayet

2 A’raf suresi, 143. ayet

1Uyun’ul-Ahbar’ir-Rıza

2 “Rabbinin buyruğu dışına çıktı”(Kehf suresi, 50. ayet)

3 “Böbürlenenlerin durağı ne kötüdür. ” (Zümer suresi, 72. ayet)

1 Andolsun ki, sizi yarattık, sonra şekil verdik, sonra meleklere, “Adem'e secde edindedik. ” (A’raf suresi, 11. ayet)

2 Tefsir-i Safi, İlgili ayetin tefsirinde.

3 Hicr suresi, 29. ayet

4 “Şüphesiz, “Rabbimiz Allah'tır” deyip sonra da doğrulukta devam edenlerin üzerine melekler iner. ”(Fussilet suresi, 30. ayet) Başka bir yerde ise şöyle buyurulmaktadır: “Müminler için bağışlanma dilerler. ” (Mümin suresi, 7. ayet)

1 Al-i İmran suresi, 142. ayet

2 Hicr suresi, 48. ayet

3 Emir ve nehiy, vesvese ve cennetten çıkarılma konusunda Adem ile eşi aynı şekilde muhatap tutulmuştur. “yiyiniz, istediğiniz, yaklaşmayınız, olursunuz, ayaklarını kaydırttı, onları bulundukları yerden çıkardı. ”gibi konularda ikisine de hitap edilmiştir. Ama mesken konusunda “uskuna” (ikiniz kalın) yerine “uskun” (kal) denmiştir. “Eşin ve sen cennette kal”

1 Nur’us-Sekaleyn, c. 1, s. 50

1 Tevbe dönüş manasınadır. Allah’a isnat edilince pişman ve hatakar kuluna merhamet ve lütfüyle yönelmesi manasınadır. “O’dur tevvab” İnsana isnat edilince hatakar insanın Allah’a dönüşü manasınadır. “O’na döndü suresi, tevbe etti”

1 Durr’ul-Mansur c. 1, s. 60-61

2 A’raf suresi, 23. ayet

1 Gerçi Adem’in hatasını itiraf etmesi ve tevbesi Allah’ın onu affetmesine neden oldu. Ama tevbeden sonra yeniden cennete geri dönmesi düşünülemezdi. Zira bu hatanın doğal etkileri ilahi aftan ayrı bir şeydir. Bu yüzden yeniden iniş emri verildi ki “Ey Adem sen, soyun ve iblis cennetten inin. ” Elbette önceki birkaç ayette verilen iniş emri bir tür kahırla birlikte anılmıştır ama bu ayette Adem’in tevbesinden sonra olduğu için sıradan bir şekilde beyan edilmiştir ve ilahi hidayete uydukları taktirde korku ve üzüntülerinin kalmayacağı müjdelenmiştir.

1 Kur’an’da imamet meselesine de “aht” (söz) denmiştir. Nitekim Bakara 124. ayette şöyle buyurulmuştur: “Zalimler ahdime erişemez. ” O halde ahde vefa burada İmam’a ve ilahi öndere bağlılık ve itaattir. Hakeza bir rivayette de namazın ilahi bir ahit olduğu yer almıştır.

1 Maksad Kur’an’ın tahrif edilmemiş Tevrat ile uyumudur. Üstelik bu uyum tümel ve icmali bir uyumdur; tüm hükümlerde değil.

1 Nehc’ul Belağa Kısa sözler.

1 Tefsir-i Numune, c. 1, s. 214’den naklen.

2 Bihar c. 2, s. 37

1 Tefsir-u Nur’is-Sekaleyn, c. 1, s. 57

2 Nehc’ul-Belağa 175. Hutbe

3 Nehc’ul Belağa 73. Hikmet

1 Secde suresi, 24. ayet

1 Necm suresi, 28. ayet

2 Bakara suresi, 249. ayet

1 Casiye suresi, 16. ayet

1 Bakara suresi, 254. ayet

2 Secde suresi, 4. ayet

3 Bakara suresi, 255. ayet

4 Enbiya suresi, 28. ayet

5 Mümin suresi, 18. ayet

1 Tahrim suresi, 10. ayet

1 Nisa suresi, 31. ayet

2 Hud suresi, 114. ayet

3 Yunus suresi, 92. ayet

1 Taha suresi, 77. ayet, Şuara suresi, 63. ayet, Duhan suresi, 24. ayet

2 A’raf suresi, 142. ayet ve Taha suresi, 86. ayet

1 Nisa suresi, 48. ayet ve 116. ayet

1 A’raf suresi, 155. ayet

1 “Gımam” İsrail oğullarına gölge yapan, yağmursuz bulutlara denmektedir. Yağmurlu bulutlara ise “sehab” ve “gim” denmektedir. “Men” ağaçlarda damla şeklinde oluşan zamka(kudret helvası) denmektedir. Bazılarına göre de maksat bal veya mantardır. Selva ise güvercine benzeyen bir kuşun (bıldırcın) adıdır. Velhasıl Allah bu iki nimeti İsrail oğullarına verdi. Rivayetlerde de yer aldığına göre bu iki nimet sabah ezanı vakti ile güneşin doğuşu arasında nazil oluyordu.

1 Maide suresi, 21. ayet

1 Al-i İmran suresi, 85. ayet

2 A’raf suresi, 156. ayet

1 Saf suresi, 14. ayet

1 Bakara suresi, 62. ayet, . Maide suresi, 69. ayet ve Hac suresi, 17. ayet

1 Bakara suresi, 93. ayet, Nisa suresi, 154. ayet ve A’raf suresi, 171. ayet

2 Bakara suresi, 40-82. ayet ve Maide suresi, 12. ayet

1 “Hasiin” kelimesi “Hesee” kökünden türemiştir ve tardetmek aşağılamak manasınadır. önceleri köpeği tardetme için kullanılırken sonraları genel olarak kullanılmıştır. Ayette “Kırdeten hasie” denileceğine, “Hasiin” denmiştir. Halbuki “Hasiin” kelimesi akıl sahibi çoğul erkekler için kullanılmaktadır. (Akılsız maymunlar için değil. müt. ) belki de bunun nedeni onların cisim açısından maymuna dönüşmeleridir; ruh ve insani akılları değil. Zira bu taktirde azabın manası daha da şiddet arz etmektedir. Gerçi bazı Tefsir-i Meraği gibi bazı tefsir kitapları bu “maymunlaşma”nın bir benzetme ve teşbih olduğunu söylemektedirler. Onlara göre bu ayette “eşekler gibi” , “hayvanlar gibi” ayetlerinin bir benzeridir. Yani burada şekli ve zahiri bir değişim yoktur. Manevi bir değişim söz konusudur. Ama Etyeb’ul Beyan Tefsirinde Peygamberden şöyle bir rivayet nakledilmektedir: “Allah tarihte yedi yüz ümmeti küfürleri sebebiyle şekil olarak değiştirdi ve on üç çeşit hayvana çevirdi. ”(Etyeb’ul-Beyan; Bihar’ul-Envar c. 14, s. 787’den naklen)

Sebt” kelimesi de işten el çekmek ve dinlenmek manasınadır. Nebe suresi 9. ayette şöyle buyurulmaktadır: “Uykunuzu dinlenme vakti kıldık” Yahudilerin tatil günü olan Cumartesi günü de “Yevmussebt” olarak adlandırılmıştır.





1 A’raf suresi, 163 ila166. ayet

1 Maide suresi, 60. ayet

2 Rivayette de yer aldığı üzere insanların ruhi özelliklerine teveccühen bu şekli değişimin boyutları daha da genişleyecektir. Kıyamette insanlar on şekilde haşr olacaktır: Söylenti çıkaranlar, maymun şeklinde; haram yiyenler domuz şeklinde; faiz yiyenler baş aşağı bir şekilde; adil olmayan kör bir şekilde; mağrur benciller kör ve dilsiz olarak; amelsiz alimler dillerini çiğneyerek; komşusuna eziyet edenler eli ve kolu kesik; laf taşıyanlar ateşten dallara asılarak; ayyaşlar leşten daha kötü kokarak; müstekbirler ateşlere bürünerek haşr olacaktır. Bu hadis Tefsir-u Mecme’il-Beyan, Nur’us-Sekaleyn ve Safi tefsirinde, Nebe Suresi 18. ayetin tefsirinde yer almıştır.

1 Tevrat, Tesniye Seferi 21. Fasıl

1 Tefsir-u Fahr-u Razi, ilgili ayetin tefsirinde

1 Maide suresi, 101. ayet

1 Tefsir-i Numune, c. 5, s. 96

2 Nehc’ul-Belağa Şerh-u İbn-i Eb’il Hadid, c. 18, s. 102, 102. Hikmet.

1 Durr’ul-Mansur. S. 1, s. 78

2 Tefsir-u Nur’is-Sekaleyn c. 1, s. 88

1 İsra suresi, 82. ayet

1 Nisa suresi, 80-120. ayet, Bakara suresi, 109. ayet, Maide suresi, 21. ayet

1 Tağutlar ise kendi hakimiyetlerini güçlendirmek için kendileri için saraylar villalar inşa ederken halkı evinden yurdundan etmekte, işkence yapmakta ve değerlerini çiğnemektedir. Halbuki alacaklı bir insan borçluyu evini satmaya bile zorlayamaz. Hata eğer birisi camide bir yere oturursa başka birisi orada namaz kılamaz. Her kim iş, ibadet veya çiftçilik için bir yeri önce alırsa öncelik hakkına sahiptir. Başkaları onu rahatsız edemez.

1 Etyeb’ul-Beyan Tefsiri, ilgili ayetin tefsirinde

1 Nahl suresi, 102’den anlaşıldığı üzere Ruh’ul-Kudüs Cebrail’dir.

1 Hud suresi, 91. ayet

2 Fussilet suresi, 5. ayet

1 Maide suresi, 18. ayet

2 Bakara suresi, 111. ayet

3 Bakara suresi, 80. ayet

4 Bakara suresi, 94. ayet

1 Ölümden korkmak şoförün yolculuk esnasında korkusuna benzer. Şoför ya yolu bilmemektedir, ya benzini yoktur, ya suç işlemiştir, ya kaçak bir mal götürüyordur, ya da gideceği yerde kalacağı yeri yoktur. Halbuki gerçek mü’min yolu tanır: “Dönüş O’nadır. ”, salih amelleri vardır (yol benzini), hatalarını tövbe ile telafi etmektedir. Kaçak mal, yani kötü amelleri de yoktur. Ayrıca gideceği yerde kalacağı bir yeri de vardır. “Yurdu cennettir. ” Bu yüzden de gerçek mü’min asla korkmaz.

2 Ölümden korkmamak doğruluk ve yakinin alametidir. Evet ölüm gelince şakalar iltifatlar ve hayaller kaybolur. Sadece insan ve amelleri baş başa kalır. Ölüm anında insan dünya malının az olduğunu, ahiretin ise daha iyi ve kalıcı olduğunu anlar. Ölüm anında insan dünyanın hiç kimseye açılmayan bir gonca olduğunu ve dünyayı sevenlerin de bir tatlı etrafında toplanan sinekler olduğunu derk eder. Eğer insan yakin ehli olursa ölümü yaklaştıkça yakınlık ve ilahi görüşme arzusu alevlenir. Bu yüzden Hz. Ali başına kılıcı yediği an şöyle buyurdu: “Kabe’nin Rabbine andolsun ki kurtuldum. ” Hz. Hüseyin de Kerbela’da şahadet anını yaklaştıkça yüzü kızarıyor, açılıyordu. İmam Hüseyin’e son gece “size göre ölüm nedir?” diye sorulunca verdiği cevap onun yürüdüğü yolun hakkaniyetine olan kesin inancını göstermektedir. Onlar ölümü tatlı biliyorlardı. Onlardan bazısı o gece birbiriyle şakalaşıyordu. Yakinin alameti zaten ölümden korkmamaktır. Ölümden korkmak, düşünce ve amellerine güveninin olmamasındandır.

1 İmam Seccad (a.s) Mekarim’ul-Ahlak duasında Allah’a şöyle yalvarıyor: “Allah’ım eğer ömrüm senin yolunda hizmet için bir vesileyse sen onu uzat, ama ömrüm şeytanın bir otlağı olacaksa onu kes. ”

Fahr-u Razi’nin Tefsiri’nde Peygamberden şu dua nakledilmiştir: “Eğer hayat benim için hayırlı ise beni canlı tut. Eğer ölüm hayırlıysa beni öldür. ”

Ruh’ul-Beyan Tefsiri’nde de şu hadis yer almıştır: Ömrü uzun, ameli güzel olanlara ne mutlu. ”


1 Hasta insan alemdeki bütün melekleri hasta zanneder. Allah’ın “Onlar asla Allah’ın emrine isyan etmezler” emrine rağmen İsrailoğulları’ndan bir grup inatçı kimse tarafından insanlara düşmanlıkla itham edilmektedir. Onlar kendi yanlış ölçüleriyle Cebrail’e düşmanlık delilinin ağır hükümleri getirmesi olduğunu, Mikail’in dostluk delilinin ise kolay hükümler getirmesi olduğunu düşünüyorlar. Tıpkı matematik öğretmenin kötü, beden eğitimi öğretmenini ise iyi zanneden yaramaz bir çocuk gibi. Halbuki bütün hükümler tek bir kaynaktan sahih ölçülerle nazil olmaktadır.

1 Bu ayet Peygamberi teselli etmektedir ki bu gurup sözünde durmamada ve bahane peşinde koşturmada uzun bir geçmişe sahiptir. Onların bu inatçılık ve bahanelerine şaşırmamak gerekir. Tarihte peygambere imanda sözünde durmamaları, müşriklerle işbirliğine girmeleri, peygamberleri katletmeleri ve buzağıya tapmaları gibi bunun bir çok örneğini müşahede etmekteyiz.

1 Sihir, işleri doğal yolundan saptıran ince ve zarif sanata denmektedir. Bazen sihir hile ve hakkı batıl şeklinde gösterme anlamında da kullanılmaktadır.

2 Babil, Necef ve Kerbela taraflarında bir bölgenin adıydı.

1 Rivayette de yer aldığına göre sihirbaz kafirdir ve cezası ölümdür. Eğer Müslüman olmazsa cezalandırmak gerekir.

1 “Raina”, “ra’y” kökünden türemiş olup mühlet vermek manasınadır. Ama Yahudiler bu “raina” kelimesini ahmaklık ve cahillik anlamına gelen “raune” maddesiyle eş anlamlı kullanıyorlardı.

1 Aşağıdaki ayetler de Müslümanlar arasında olumsuz ruh haletinin ortaya çıkmasından duydukları ilgi ve alakayı göstermektedir.

Onlar kendileri küfrettikleri gibi, keşke siz de küfretseniz de eşit olsanız isterler. ”(Nisa suresi, 89. ayet)

Kendilerine yumuşak davranmanı isterler”(Kalem suresi, 9. ayet)

Ey iman edenler! Sizden olmayanı sırdaş edinmeyin, onlar sizi şaşırtmaktan geri durmazlar, sıkıntıya düşmenizi isterler”(Al-i İmran suresi, 118. ayet)



Kitab ehlinden bir takımı sizi sapıtmak isterler”(Al-i İmran suresi, 69. ayet)

1 Maide suresi, 64. ayet

2 Allah istediğinde yaratılışta değişiklik yapabilir. Örneğin suyu tuzlulaştırabilir “Dileseydik onu tuzlu yapardık” (Vakıa suresi, 70) veya ağaçları kurutabilir. “Dileseydik onu kuru bir çöp yapardık. ” (Vakıa suresi, 65. ayet) Hepsinden de öte bütün insanları yok edip yerine başka bir grubu yaratabilir. “Dilerse sizi yok edip yeni bir topluluk var eder. ” (İbrahim suresi, 19. ayet) Nitekim İsrailoğulları’na, “Aşağılık maymunlar olun” dedi de onları insan şeklinden maymun şekline dönüştürdü. İsrailoğulları tarih boyunca hayatlarında bu değişiklikleri defalarca gördüler. Denizin yarılması, Hz. Musa’nın asasının ejderha kesilmesi, taşların yarılması ve su akıtması gibi bir çok mucizeleri açıkça gördükleri halde bazı hükümlerin az bir değişikliğini bahane etmekte ve Müslümanlara itiraz etmektedirler.

3 Maide suresi, 64. ayet

1 Bakara suresi, 104. ayet

1 Bakara suresi, 106. ayet

2 Elbette bu hükmün şartları fıkıh kitaplarında yer almıştır. Daha fazla bilgi için Vesail’uş-Şia, Kitab’us-Salat, Ebvab’ul-Kıble’ye müracaat ediniz.

1 Al-i İmran suresi, 191. ayet

2 Bakara suresi, 177. ayet

3 Hac suresi, 40. ayet

1 Tevbe suresi, 30. ayet

2 Tevbe suresi, 30. ayet

3 Yunus suresi, 68. ayet

1 Bakara suresi, 217. ayet

1 Etyeb’ul-Beyan tefsirinde Emali-i Tusi’den naklen şöyle yer almıştır: “İbn-i Mes’ud Peygamberden, o da Allah’tan şöyle nakletmektedir: “Her kim puta secde ederse ben onu imam kılmam…Peygamber de şöyle buyurmuştur: “Ben ve Ali asla puta secde etmedik. ”

1 Tefsir’ul-Menar c. 1 s. 457de şöyle yer almıştır: “Ebu Hanife bu ayete istinaden Abbasi halifesi Mansur’un devletine karşıydı ve bu yüzden onun kadılığını kabul etmedi. ”Daha sonra şöyle diyor: “Ehl-i Sünnet’in dört imamı da kendi zamanındaki devletlere karşıydı. Zira onları zalim biliyorlardı. ”Elbette tarihi metin ve kaynaklarda Sahib’ul-Menar’ın bu iddiasına muhalif konularda göze çarpmaktadır.

1 İbrahim suresi, 37. ayet

2 Al-i İmran suresi, 96. ayet

3 Nehc’ül-Belağa, Subhi Salih 192. hutbe

1 Tefsir-i Safi ve El-Mizan, İlgili ayetin tefsirinde

1 İbrahim bir duasında “Beni salihlerden kıl” diye dua etmişti. Allah da burada duasına icabet ettiğini ifade ederek İbrahim’in ahirette salihlerden olduğunu açıklamaktadır.

2 Bakara suresi, 258. ayet

3 Enbiya suresi, 58. ayet

1 Kur’an kültüründe hakikatleri görmezlikten gelen ve nimetlere küfredenlere sefih denmektedir. Nitekim boş yere kıble değişimine itiraz eden İsrailoğulları’na da sefih denmiştir. “Sefihler diyor…” “Mallarınızı sefihlere vermeyin” Bir rivayette de şöyle yer almıştır: “Şarap içen sefihtir. ” Evet böyle bir şahıs helal ve faydalı içecekler yerine haram ve zararlı içecekler içer. Hakeza hak yolu terkederek sapık yollara düşenler de sefihtir. Önder ve mekteb seçiminde de doğru tercihte bulunanlar akıllı kimselerdir. Bir hadiste de şöyle yer almıştır: “Akıl kendisiyle Allah’a ibadet edilen şeydir; yoksa şeytanlıktır. ”

2 Şu nükteyi belirtmek gerekir ki “alemin” kelimesi Kur’an’da çeşitli anlamlarda kullanılmıştır:

a-Bazen bu ayette olduğu gibi bütün yaratılış alemi kastedilmektedir.



b-Bazen de insanlar anlamına gelmektedir. Nitekim Hicr suresi, 70. ayette kavmi Hz. Lut’a şöyle demektedir: “Biz sana insanları kabul etmeyi yasak etmemiş miydik?”Hakeza Ankebut suresi, 28. ayette de Hz. Lut halka şöyle demektedir: “Doğrusu siz insanlardan hiç kimsenin sizden önce yapmadığı bir hayasızlığı yapıyorsunuz. ”



1 “Yehud” kelimesi Allah’a dönüş manasına gelen “hud” kelimesinden alınmıştır. Mecme’ul-Bahreyn’de İmam Sadık’dan nakledildiği üzere “Yahud”lakabı A’raf suresi 156. ayetten alınmıştır. Bu ayette İsrailoğulları Allah’a şöyle demişlerdir: “biz Sana hidayet olduk” Hakeza “nasara” kelimeside Hz. İsa’nın, “Allah yolunda ensarım (yardımcılarım) kimdir?” sözünden alınmıştır. “Henf” kelimesi doğru yolda yürümek anlamındadır. “Cenef” ise doğru yoldan sapmak anlamındadır.

1 Kasas suresi, 88. ayet

1 Tefsir-i Mevzui c. 5, s. 132 Cevadi Amuli

1 Tevbe suresi, 105. ayet

2 Nahl suresi, 121. ayet

1 “Lein” kelimesindeki “lam” harfi yeminin cevabı konumundadır.

1 Fetih suresi, 29. ayet

1 Bakara suresi, 89. ayet

1 Ayette geçen “vichetun” kelimesinin iki anlamı vardır. Kıble ve yol suresi, metod. Eğer bu kelimeyi çoğu müfessirlerin dediği gibi kıble manasına alacak olursak ayetin manası tercümesini verdiğimiz şekildedir. Yani Allah her ümmete bir kıble tayin etmiştir. O halde kıble değişimi konusunda ileri geri konuşmayın; çünkü bu yeni bir olay değildir. Ama eğer “vichetun” kelimesini yol ve metod anlamına alacak olursa ayetin manası şöyle olur: “Her insan veya grubun yöneldiği bir yol ve takip ettiği bir metod vardır. ” Bu da “De ki: “Herkes kendi metoduna (mizaç ve meşrebine) göre iş yapar. ”(İsra suresi, 84) ayetinin bir benzeridir. O halde siz işler arasında hayırlı işlerde yarışın.

1 Enbiya suresi, 90. ayet

1 Bakara suresi, 144. ayet

2 Bakara suresi, 150. ayet

1 Allah-u Teala kıble değişimi konusunda şöyle buyuruyor: “(kıbleyi değişiminin sebebi şuydu ki) size olan nimetimi tamamlayayım. ” Yani sizin bağımsızlığınız ve müslümanların Kabe’ye yönelmesi gelecekte nimeti tamamlamak için bir ortam sağlamaktadır. “size olan nimetimi tamamlayayım” Bu olay H. 2. yılda Medine’de gerçekleşmiştir. H. 8. yılda da Allah Mekke fethi münasebetiyle şöyle buyurmuştur: “sana olan nimetini tamamlayayım” Nitekim gördüğünüz gibi her iki ayette de nimetin tamamlanması, olayın gelecekte gerçekleşeceğini gösteren muzari (gelecek) fiiliyle ifade etmiştir. Ama H. 10. yılda veda Hacc’ından dönerken ve Gadir-i Hum’da kendinden sonraki halifeyi tanıttıktan sonra nazil olan Maide Suresi 3. ayette şöyle buyurmaktadır
Yüklə 2,1 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   20   21   22   23   24   25   26   27   28




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin