Osmanlı Tarihi Kuruluş Dönemi Özet (1299 1451) By: ethemgünay Date: 10 May 2008, 16: 16: 13



Yüklə 0,56 Mb.
səhifə8/8
tarix02.11.2017
ölçüsü0,56 Mb.
#28102
1   2   3   4   5   6   7   8

Sonuç


Bir zamanların muhteşem osmanlı imparatorluğu, gerek iç gerekse dış etkenlerin sonucunda 18. Y.y.'dan itibaren hızlı bir çöküntüye girdi. Kapitülasyonlar sebebiyle avrupa devletlerinin açık pazarı durumuna geldi. Rusya ve avusturya'nın devamlı saldırıları sonunda savaşları kaybederken, önemli topraklarını elden çıkardı. İmparatorluğun bu çöküntüsünü gören padişahlar, imparatorluğu kurtarmak için ıslahat önlemlerine başladılar. Fakat yalnızca askeri olan bu önlemler etkili olamadı. Iıı. Selim'in başlattığı nizam-ı cedit ise 1807'de gerici bir ayaklanma ile son buldu.

19. Y.y.'da çöküntü büyük hızla sürerken,fransız devrimi'nin ortaya koyduğu ulusal bağımsızlık ve egemenlik akımları, osmanlı imparatorluğu'nun balkanlar'da yaşayan hıristiyan azınlıklarını etkiledi ve bağımsızlık isteklerini kamçıladı. Sırp, yunan ve hatta mısır ayaklanmaları imparatorluğun iç bünyesini sarstı ve bunlar giderek bağımsızlık veya özerklik kazandılar. Bu yüz yılda rus tehlikesi karşısında ingiltere ve fransa osmanlı imparatorluğu'nun toprak bütünlüğünü koruma politikası izlediler. Kırım savaşı'nda bu politika sonucu rusya'ya savaş bile açtılar. 1838 ticaret anlaşması ile imparatorluk ekonomik bakımdan batının eline geçerken, 1854'den sonra başlayan dış borçlanma ile,1881'de mali iflasa ve batının mali denetimine girdi. Iı. Mahmut ıslahatı ve tanzimat da imparatorluğun kurtuluşu için çözüm olmadı. Genç osmanlıların çalışmaları 1876'da kanun-u esasi'nin ilanını hazırladı. Birinci meşrutiyet yaşama fırsatı bulamadan 1877-78 osmanlı-rus savaşı bu dönemin sonunu hazırlarken, abdülhamit'in "istibdadı" başladı. Bu tarihten sonra ingiltere de koruyucu politikasını terk etti. Ermeni konusu da ilk kez gündeme geldi. Osmanlı imparatorluğu bundan sonra almanya'ya yanaştı. Alman siyasi, askeri ilişkisi, alman ekonomik ihtiraslarını da getirdi. Bağdat demiryolu projesi bunu simgeledi.



20. Y.y.'a girilirken abdülhamit'e karşı başlayan genç türk hareketi gittikçe kuvvetlendi ve 1908'de ıı. Meşrutiyeti getirdi. Fakat 31 mart gerici ayaklanması ile 1909'da iç buhran yaşandı. Iı. Meşrutiyet de imparatorluğu kurtaramadı. Osmanlıcılık, islamcılık, batıcılık ve türkçülük akımlarının çatıştığı bu dönem, içte buhranlar, anarşi yaratırken, dışta da trablus ve balkan savaşları'nda büyük yenilgi ve tüm makedonya'nın kaybı ile sonuçlandı. İktidarı ele geçiren i.t. ise diktatörlüğe gitti. İ.t. nin üç güçlü adamı enver, talat ve cemal paşalar, 1914 yılında başlayan birinci dünya savaşı'na almanya yanında girerlerken imparatorluğun kaderi de çizilmiş oldu. Bu savaştan çok ağır kayıplarla yenik çıkan osmanlı imparatorluğu mondros ateşkesi ile kayıtsız şartsız teslim oldu.

Yüz yıldan beri süren doğu sorununun çözümü, avrupa'nın hasta adamının mirasının paylaşılması ile türk ulusu'nun dünya siyasi tarihindeki varlığı ortadan kaldırılmak isteniyordu. Savaş içinde gizli anlaşmalarla, ingiltere, fransa, rusya ve italya osmanlı imparatorluğu'nun paylaşılmasını kararlaştırmışlardı. Fakat rusya'da devrim çıkınca anlaşmalar önemini yitirdi. Türk ulusu'nun hakkında karar verecek en büyük kuvvet ingiltere idi. İngiltere batı anadolu'yu yunanistan'a veriyor, doğuda bir ermenistan ve kürdistan kurmak istiyor, türk yurdunun geri kalan yerlerini de fransa ve italya ile paylaşıyordu. Ülkenin yağmalanmasına boyun eğen padişah ve hükümet, kurtuluşu ingiliz himayesinde görüyorlardı. Halk ve aydınlar çaresizlik içinde, çoğunluk kadere boyun eğmiş görünüyordu. Kurtuluş çareleri arayanlar padişah-halifesiz bir çare düşünemiyordu. Kurtuluşu amerikan mandasında görenler veya yörelerinin kurtuluşunu sağlamak için çalışanlar vardı birinci dünya savaşı'nın sonundaki perişan ve çaresiz durumda, bir tek insan, m. Kemal top yekun kurtuluş ve tam bağımsız yeni bir türk devleti kurmak düşüncesiyle samsun'a geldi. O'nun yola çıktığı sırada ise yunanlılar izmir'i işgal ediyorlardı. Padişah ve hükümet ise izmir'i yunanlılara veren ingilizlerin hala körü körüne her isteğine boyun eğiyorlardı. Düşmanla işbirliği yapan padişah ve istanbul hükümeti'nin bu tutumları karşısında m. Kemal, ulusal bağımsızlık ve ulusal egemenlik savaşının esaslarını amasya'da ulusu ve orduyu padişah-halifeye karşı ayaklandırmak şeklinde belirledi. Erzurum ve sivas kongreleri'nde de bu esaslar içinde yeni bir türk devleti'nin kuruluşunun ulusal bilinçlenme, idari, siyasi örgütlenmesini de gerçekleştirdi. Misak-ı milli ile bu esaslar istanbul'da bir kez daha ortaya konunca ingilizler, istanbul'u işgal ettiler. Bundan yılmayan m. Kemal, ankara'da ulusun meşru iradesinin eseri olan ulusal egemenlik prensibini b.m.m. ile ortaya koydu. Fakat bütün bunların gerçekleşmesi çok büyük güçlükler ve olanaksızlıklar içinde yapılıyordu. Bir yandan itilaf devletleri ve yunan saldırısı ve baskıları bir yandan padişah ve istanbul hükümeti'nin m. Kemal ve b.m.m.'ni gayri meşru ilan etmesi, türk ulusu'nu olumsuz yönde etkiledi. Türk ulusu, yüzlerce yıldan beri dini ve geleneksel iktidar kabul edilen padişah-halife ile bu değerleri yıkan ve yerine ulusal,egemenlik değerleriyle ulusu bir araya toplamak isteyen m. Kemal hareketi arasında bir süre bocaladı. Yer yer b.m.m.'nin otoritesine karşı ayaklanmalar çıktı. Doğu anadolu'da ermenilere, güneyde fransızlara karşı savaşıldı. Batıda yunan taarruzu ve iç ayaklanmalara karşı kuva-yı milliye ile çözüm bulan b.m.m. daha sonra düzenli ordu kurar. I. Ve ıı. İnönü savaşları ile ilk askeri başarılarını sağladı. Diğer yandan dış ilişkilerde sovyetler birliği ile moskova antlaşması'nı imzaladı. Sakarya meydan savaşı'nda yunan ordusu'nu yendi. Fransa ile de anlaşan türkiye itilaf bloğunu da parçaladı. 26 ağustos'l922'de başlayan ve 9 eylül'de izmir'de yunan ordusu'nun denize dökülmesi ile son bulan büyük taarruz, türkiye gerçeğini ve türk ulusu'nun yenilmez azmini bütün dünyaya kanıtladı. Askeri başarısını mudanya ateşkesi ve lozan antlaşması ile de onaylattı. Emperyalizme karşı yapılan bağımsızlık savaşını kazanan, "türk mucizesi"ni yaratan türkiye'nin bu başarısı bütün mazlum uluslara örnek oldu.

M. Kemal kurtuluş savaşı'nın bittiği yerde; türkiye'nin çağdaşlaşma savaşını başlattı. 1 kasım 1922'de saltanat'ın kaldırılışı ve 29 ekim 1923'de cumhuriyet'in ilanı ile türkiye yeni devlet sistemini fransız devrimi ile ortaya konan insan haklarına dayanan "ulusal ve laik devlet"i gerçekleştirmiş oldu. Ancak, çağdaş devlet ve ülke olma mücadelesi için türk devrimi'nin başarılması için cumhuriyet döneminde atatürk 'ün yeni mücadele vermesi gerekiyordu.iğe getirilmiştir.



Cumhuriyet döneminde kurulan siyasi partiler

Cumhuriyet halk fırkası (partisi)
ilk türkiye büyük millet meclisi üyeleri, toplumun farklı kesimlerinden ve değişik düşüncelere sahip kimselerden meydana geliyordu, hepsi misak-ı millî amacında birleşmekte idiler. Zamanla mecliste farklı gruplar oluştu [tesanüt (dayanışma) grubu, istiklâl grubu, halk zümresi ve ıslahat (reform) grubu gibi]. Bu durum meclis çalışmalarının yavaşlamasına sebep oldu. Mustafa kemal paşa ortaya çıkan siyasî anlaşmazlıkları azaltmak ve çeşitli grupları birleştirmek için büyük çabalar gösterdi. Bunda başarılı olamayınca, anadolu ve rumeli müdafaa-i hukuk grubu adıyla bir grup kurdu. Bu grup, misak-ı millî esasları içinde ülkenin bütünlüğünü ve milletin bağımsızlığını sağlamak için çalışacaktı.



büyük zaferden sonra, mustafa kemal paşa, gazetelere verdiği demeçte halk fırkası adıyla bir siyasî parti kuracağını açıkladı. Bu partinin, “tam bağımsızlık” ve “kayıtsız şartsız millet egemenliği” ilkelerine dayanacağını ve bütün milletin partide temsil edileceğini söyledi.
1 nisan 1923′te türkiye büyük millet meclisi, seçimlerin yenilenmesine karar verdi. Mustafa kemal paşa, mecliste bulunan anadolu ve rumeli müdafaa-i hukuk grubu’nun, halk fırkası’na dönüşeceğini açıkladı. 9 eylül 1923′te halk fırkası’nın kuruluşu tamamlandı. Genel başkanlığına da gazi mustafa kemal getirildi. Cumhuriyetin ilânından sonra bu parti cumhuriyet halk fırkası adını aldı. Böylece cumhuriyet dönemi’nin ilk siyasî partisi kurulmuş oldu.


Terakkiperver cumhuriyet fırkası (ilerici cumhuriyet partisi)
demokrasilerde iktidar partisinin icraatını denetleyen muhalefet partileri bulunur. Cumhuriyet halk fırkası, cumhuriyet dönemi’nin ilk iktidar partisi idi. Cumhuriyet dönemi’nin ilk muhalefet partisi de terakkiperver cumhuriyet fırkasıdır.


Yapılan inkılâplar konusunda, mustafa kemal paşa ile yakın arkadaşları anlaşmazlığa düştüler. Kurtuluş savaşı’nın kazanılmasında emeği geçen cafer tayyar paşa, kâzım karabekir paşa gibi komutanlar, inkılâplara olumsuz tepki gösterdiler, inkılâplar için zamanın henüz uygun olmadığını ileri sürerek bir muhalefet grubu oluşturdular. Aynı zamanda milletvekili de olan bu komutanlara, ya ordudaki görevlerini ya da meclisteki görevlerini bırakmaları bildirildi. Böylece büyük hizmetler yapmış olan şerefli türk ordusu, politik çekişmelerin dışında tutulmak istendi. Milletvekili olan komutanların çoğu, askerlik görevinden ayrılıp politikaya milletvekili olarak devam ettiler. Bu milletvekilleri, cumhuriyet halk fırkası’nın meclis üzerinde baskı yaptığını iddia ediyorlardı. Muhalefet olmadan, tek partinin demokrasinin gelişmesini engelleyeceğini söyleyen bu milletvekilleri, cumhuriyet halk fırkası’ndan ayrılarak terakkiperver cumhuriyet fırkası’nı kurdular (17 kasım 1924). Demokratik düzenin güçlenmesini isteyen mustafa kemal paşa, yeni partinin kuruluşundan memnun oldu.
Terakkiperver cumhuriyet fırkası, millî egemenlik, kişisel özgürlükler ve dinî inançlara saygı ilkelerini benimsemişti. Cumhuriyet rejimine karşı olanlar partiye sızdılar. Halkın dinî duygularını istismar ettiler. Yeni rejime ve inkılâplara cephe aldılar. Hükümetin yaptığı işler eleştirilirken, cumhuriyet rejimi de bazı kötü niyetli kişiler tarafından eleştirilmeye başlandı. Onların bu çalışmaları özellikle cahil halk üzerinde etkisini gösterdi. Bunun sonucu olarak bazı doğu ve güneydoğu illerinde etkili olan bir ayaklanma çıktı.
Cumhuriyet yönetimi için ciddî bir tehdit olan bu ayaklanma, sıkı tedbirler alınarak bastırıldı. Terakkiperver cumhuriyet fırkası da ayaklanmayla ilgili görülerek hükümet tarafından kapatıldı (3 haziran 1925).


Serbest cumhuriyet fırkası (partisi)
terakkiperver cumhuriyet fırkası’nın kapatılmasından sonra, cumhuriyet halk fırkası, 1930 yılına kadar ülkede tek siyasal parti olarak kaldı. Bu zamana kadar, inkılâpların büyük bir bölümü gerçekleştirildi. Ancak tek parti yönetimi, demokratik bir rejim için uygun değildi. Mecliste hükümetin çalışmaları denetimsiz kalıyordu.


1929 yılında, dünyada ekonomik bir bunalım ortaya çıktı. Türkiye de bu bunalımdan etkilendi. Ekonomik sıkıntıya düşen halkın şikâyetleri arttı. Meclisteki bazı milletvekilleri ülkedeki ekonomik sıkıntıların, hükümetin yanlış politikalarından kaynaklandığını ileri sürmeye başladılar. Atatürk de hükümetin ekonomik politikasından hoşnut değildi. Hükümeti denetleyecek ikinci bir siyasî partinin gerekliliğine inanıyordu. Bu nedenlerden dolayı bir muhalefet partisinin kurulmasına karar verildi. Bu amaçla mustafa kemal, çok yakın arkadaşı fethi bey (okyar)’i bir parti kurmakla görevlendirdi. 12 ağustos 1930′da serbest cumhuriyet fırkası kuruldu.
Serbest cumhuriyet fırkası, siyasî fikir olarak cumhuriyetçilik, lâiklik ve milliyetçilik ilkelerini, ekonomi alanında ise devletçilik ilkesine karşı liberalizmi savunuyordu. Parti kısa zamanda hızla gelişti. Yapılan yerel seçimlerde yolsuzluk yapıldığı iddia edilip, hükümet ağır şekilde eleştirildi. Hükümet ve inkılâplar aleyhinde gösteriler yapıldı. Bu durum, parti yöneticilerini sıkıntıya sokunca, serbest cumhuriyet fırkası, kurucuları tarafından kapatıldı (17 kasım 1930).
Böylece çok partili siyasî hayata geçmek için yapılan ikinci deneme de başarısızlıkla sonuçlandı.


Atatürk devrimleri özet

Atatürk’ ün yaptığı devrimler

Atatürk türkiye'yi "çağdaş uygarlık düzeyine çıkarmak" amacıyla bir dizi devrim yaptı. Bu devrimleri beş başlık altında toplayabiliriz:
1. Siyasal devrimler:
· saltanatın kaldırılması (1 kasım 1922)
· cumhuriyetin ilanı (29 ekim 1923)
· halifeliğin kaldırılması (3 mart 1924)

2. Toplumsal devrimler


· kadınlara erkeklerle eşit haklar verilmesi (1926-1934)
· şapka ve kıyafet devrimi (25 kasım 1925)
· tekke zâviye ve türbelerin kapatılması (30 kasım 1925)
· soyadı kanunu ( 21 haziran 1934)
· lâkap ve unvanların kaldırılması (26 kasım 1934)
· uluslararası saat, takvim ve uzunluk ölçülerin kabulü (1925-1931)

3. Hukuk devrimi :


· mecellenin kaldırılması (1924-1937)
· türk medeni kanunu ve diğer kanunların çıkarılarak laik hukuk düzenine geçilmesi (1924-1937)

4. Eğitim ve kültür alanındaki devrimler:


· öğretimin birleştirilmesi (3 mart 1924)
· yeni türk harflerinin kabulü (1 kasım 1928)
· türk dil ve tarih kurumlarının kurulması (1931-1932)
· üniversite öğreniminin düzenlenmesi (31 mayıs 1933)
· güzel sanatlarda yenilikler

5. Ekonomi alanında devrimler:


· aşârın kaldırılması
· çiftçinin özendirilmesi
· örnek çiftliklerin kurulması
· sanayiyi teşvik kanunu'nun çıkarılarak sanayi kuruluşlarının kurulması
· ı. Ve ıı. Kalkınma planları'nın (1933-1937) uygulamaya konulması, yurdun yeni yollarla donatılması
soyadı kanunu gereğince, 24 kasım 1934'de tbmm'nce mustafa kemal'e "atatürk" soyadı verildi.
Atatürk, 24 nisan 1920 ve 13 ağustos 1923 tarihlerinde tbmm başkanlığına seçildi. Bu başkanlık görevi, devlet-hükümet başkanlığı düzeyindeydi. 29 ekim 1923 yılında cumhuriyet ilan edildi ve atatürk ilk cumhurbaşkanı seçildi. Anayasa gereğince dört yılda bir cumhurbaşkanlığı seçimleri yenilendi. 1927,1931, 1935 yıllarında tbmm atatürk'ü yeniden cumhurbaşkanlığına seçti.

Atatürk ilkeleri özet

Cumhuriyetçilik: halkın kendisini yönetecek kişileri seçimle iş başına getirdiği yönetim biçimine cumhuriyet denir. Egemenliğin bir kişiye veya aileye değil, ulusa ait olması düşüncesi cumhuriyetçiliktir.

Milliyetçilik: yurt birliği ve ülke bütünlüğü esasına dayanır. Atatürk milliyetçiliği ırkçılığı reddederek, laik, barışçı ve insancıl yaklaşımları ön planda tutar. Bütün ülkelerin karşılıklı olarak birbirlerinin toprak bütünlüğüne saygılı olması gerektiğini savunur.

Halkçılık: kanun önünde herkesin eşit olmasını öngörür. Devletin bütün vatandaşlarına eşit şekilde davranmasıdır. Çalışması ve yetenekleri ölçüsünde herkesin aynı haklara sahip olmasını sağlar.

Laiklik: devletin din kuralları ile değil, akılcı ve bilimsel bir şekilde oluşturulmuş hukuk kuralları ile yürütülmesidir. Buna karşın bütün ülke vatandaşlarının hiçbir baskı altına olmadan dini inançlarını özgürce yaşayabilmesidir.

Devletçilik: atatürk tarafından uygulamaya konulan ekonomi politikasıdır. Devletçilik anlayışına göre devlet; sosyal, kültürel ve ekonomik kalkınmanın temel faktörünü oluşturur.

İnkılapçılık: devlet kurumlarının ve türk ulusu’nun değişen koşullara göre kendisini yenilemesidir. Değişimi ve modernleşmeyi esas alır.  Atatürkçü düşünce sisteminin durağan olmadığını ifade eder.

 

Bütünleyici ilkeler



 

milli egemenlik: egemenliğin millet tarafından kullanılmasını esas alır. Cumhuriyetçilik ilkesini bütünler.

Milli bağımsızlık: siyasi, ekonomik, iktisadi, adli, kültürel ve askeri açıdan tam bir bağımsızlık ve seferberlik demektir. Milliyetçilik ilkesini bütünler.

Milli birlik ve beraberlik: milli varlığın temelinin milli şuurda ve milli birlikte görülmesidir. Ülkeyi yönetenlerle halkın birlik ve beraberlik içerisinde hareket edebilmesi demektir.

Yurtta barış dünyada barış:tüm dünyada barışı korumayı ve bütün ulusların bağımsızlığına saygı gösterilmesini temel alır. Milliyetçilik ilkesini bütünler.

Çağdaşlaşma: taklitten uzak olarak, batının bilim ve tekniğinden yararlanmayı hedef alır. İnkılapçılık ilkesini bütünler.



İnsan ve insanlık sevgisi: dünyada yaşayan bütün insanların özgürlüğünü ve eşitliğini temel alır. İnsanlara yapılan her türlü baskı ve zulmü reddeder.

Akılcılık ve bilimsellik: akılcılık din kurallarını değil, aklın ve mantığın kurallarını temel alır. Bu özelliği ile laikliği bütünler. Bilimsellik ise devamlı yenileşmeyi ve gelişmeyi temel alır. Bu özelliği ile inkılapçılık ilkesini bütünler.

Yüklə 0,56 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin